behzat ç replikleri paylaşıyoruz

hayalet akbabaya çerezleri seçerek yiyor diye atarlanır evde ;

hayalet : ben senin orantını gibeyim ya,sen ne biçim yiyon olm bunu la
akbaba : o nası küfür la at ağızlı !
hayalet : la at ağızlı , bi tane şam fıstık ye ondan sonra bi tane arada leblebi at , hadi çok seviyon o zaman iki tane şam fıstık ye bi tane leblebi at , dıbına koydun patoz ettin la hepsini !
akbaba : olm bu işin raconu böyle , karışık çerez yiyosan önce antepleri yersin sonra varsa fıstığı yersin en sonda leblebiyi öldürürsün
hayalet : nerenin raconu la bu ?
akbaba : la olm herkes öyle yer işte , karışık çerez yiyon diye karışık karışık yemek zorunda değilsin.

hayalet'in sevdiceginin öldürdüğü adamın cesedini ne yapacaklarını tartışıyorlar:

harun: la oğlum dur şurda la, ben öyle birşey mi dedim? anca beraber kanca beraber. öyle birşey mi dedik? öyle birşey yok. ama sen bana bir tane neden söylesene, bunu yapmamız için bir neden söyle.

hayalet: valla mı? seviyom kardeş.

harun: seviyor, ne güzel polis vatandaş elele. ne güzel ya, siz öldürün, biz saklarız. iyi tamam ne yapacağız peki?

hayalet: işte kimsesizler mezarlığına gömeriz diye düşündük. terörcüler yapıyordu ya.

harun: ha, 90'lar, nostalji diyon.

Otobüsteki amca: Evladım ayıp değil mi?
Harun: Niye ya?
Amca: Baksanıza kızcağız hamile. besili adamsın. kalk da yer versene.
Harun: Ben şişman sandım amca. pardon, buyrun.

edit:buna çok gülmüştüm lan

Harun:Biz cemil gümrükçüyü arıyoruz. burda mı?
--Evde yok. kimsiniz?
Harun: Kimiz, ben söyliyim kim olduğumuzu. Biz cemil gümrükçüyü sevenler grubu kurduk face'de. Ben site yöneticisiyim, amirimde zaten sitenin kurucusu di mi abi

Behzat Ç.: Dayı geçen akşam burda bi kavga olmuş, birilerini zütürmüşler, sen görmüşsün. doğru mu?
Tavuk dönerci: He gördüm, başta adam gaçırıyolar zannettim, insaniyet ndıbına döner bıçağıynan giriyim dedim, sonra polis olduklarını öğrenince bıraktım

edit:burda haykırmıştım beyler

akbaba:atmıyız lan biz ?

reserve

(Harun ile Akbaba arabada)

Akbaba : bir şey yemezsen miden de bulanır, başında döner. gene kahvaltı etmedin demi.
Harun : ya yok la kahvaltıyla alakası yok, su içsem bile o bile yarıyor la bir de sucuklu yumurta yesem neler olur sen düşün. düşün şimdi sucukları doğramışım, iki tanede yumurtayı kırmışım çıtır ekmeği almışım banıyorum ona. işte yapmıyorum niye irade meselesi. iradem zayıf, irademi yüksek tutmaya çalışıyorum akbabuş, tutacağım da.
Akbaba: acıktın mı la.
Harun : ya yok ne acıkacağım la, acıksam bile mesela şimdi araba altımızda, almışız arabayı aspavaya gittiğimizi düşün. gittik aspavaya söyledik bir buçuk soslu soğanlı. ortaya geldi salata, sağ tarafta soslu patates, biraz aşağıya bak cacık. aldın soslu soğanlıyı ısırdın, soslar akmaya başladı peçeteyle bir sildin. sonra patatese daldın, patatesten bıraktın salataya girdin, sonra küçük biberleri var ya küçük biberleri yedin. ağzın yandı mı yansın dert etme, sağ tarafta cacık var soğuk soğuk cacığı da içtin mi, bitti gitti ama yapmıyorum. niye? irademi sağlam tutmaya çalışıyorum. irademin güçlü olması lazım.
Akbaba : lan ağzım sulandı ya, acıktım ya.
Harun : hah işte iraden zayıf akbaba, kusura bakma ama bünyen gibi iraden de zayıf. bunu söylemek zorundayım.
Akbaba : ya bir gibtir git, acından geber dıbına kodumun ya.
Harun: ayrıca çok da terbiyesiz bir insansın.

Behzat : La sen benım ne kadar sorguya girdiğimi biliyon mu
Harun: hee biliyom abi
Behzat: yannanımın başını biliyon sen yokken de ben cinayetteydim la.Senin yakaladığın fare kadar benim kedi gibmişliğim var.
Hayalet: abooo gardaş lafa bak

her harun-aziz başkomiser karşılaşmasında yaşanılan rutin dialog.. aşağı yukarı söyledir;

harun: aa aziz abi.. nasılsın aziz abi?
aziz:(iki yanağından öperek) iyiyim kenancığım.. çok saol, sen nasılsın?

a: aziz başkomiser / b: behzat ç

a: şöyle mi yazıyordu?
b: he, aynen öyle.
a: strike!
b: strike?
a: şahin ölmeden önce nerede çalışıyordu?
b: bowling salonunda.
a: strike!
b: strike?
a: sen hiç bowling oynamadın mı oğlum?
b: yok abi.
a: labutların hepsini devirince strike yapmış olursun.
b: lavuklar?
a: gibtir et! hadi gel salona gidelim.

hayalet'le harun bir cinayet üstüne saçma sapan senaryolar yazmaktadırlar.

amirim: siz ne içtiniz la?

akbaba: hiçbişi içmediler amirim ondan saçmalıyolar!!!

harun: olm biz de size güvenmiyoruz zaten, gelir gelmez ana bacı sövdünüz bana nasıl güveneyim?

adam: siz de sövüyonuz abi

harun: ben söverim, ben polisim

adam: ben de söverim abi, polissin çünkü

memduh başgan'la telefonda konuşan selim, cevdet'in odaya girmesiyle beraber durumu çaktırmamak için başkasıyla konuşuyor gibi davranır:

selim: anladım canım benim, merak etme sen.
memduh başgan: ne? ne dedin lan?
selim: tamam tatlım benim, canım. merak etme hallederiz.
memduh başgan: alooo?
selim: alo başgan kusura bakma, cinayet bürodan bi arkadaş burda da, böyle konuşmak zorunda kaldım. çok özür dilerim ya.
memduh başgan: ulan o zaman insan arkadaşım der, dostum der, kauçuk! tatlım ne dıbına koyim. benimle öyle ılık ılık konuşma giberim belanı.

behzat: sen benim ne kadar sorguya girdiğimi biliyon mu lan?
harun: tabi biliyom.
behzat: yannanımın başını biliyon lan sen! sen yokken de ben cinayet'teydim. senin yakaladığın fareler kadar benim kedi gibmişliğim var yannanım.
hayalet: aboooov lafa bak la.

efsane olur

Behzat Ç. ve Şevket - Kuş Oyunu

http://www.youtube.com/watch?v=thvuFQUd5wM

hayalet harunla telefonla konuşmaktadır
hayalet:orda hemen sag tarafta mavi büyük bi trafo var gördünnü onu
harun telde gördüm demiştir
hayalet:he o senin zütüne girsin kardeş

bu diyalogta yarılmıştım amk

rizörv

bahri : kime çalışıyorsun ?

muzo : devlete...

bahri : isim ver bana !

muzo : sgk'ya...