bekaretimi diliyle bozdu

18 yaşında hayatı dolu dolu yaşamayı seven black metal dinleyen genç bir kızım.her ne kadar saçlarım pembe ve çok bakımlı olsam bile içimde ki isyankar duruş hayatıma çok farklı anlamlar katmıştır. izmir bornovada yaşadığım için sık sık dungeona gidiyorum. bilmeyenler için sıkı metal müzik çalan ve hapçı uyuşturu müptezellerin aktığı ve üniversitelilerin takıldığı bir yer.

ben müziğe kendimi kaptırmış dans ederken birisi arkamdan yaslanmaya başladı.ilk başta umursamadım fakat elini hissettiğimde kafamı çevirdim. yemyeşil gözlü ve gözlerine sürme çekmiş bir kız gülümsedi bana. üniversiteli olduğu belliydi ve gözleri gibi saçlarıda yeşildi.az sonra elinde burn votka ile yanıma geldi ve selam dedi. konuşkan ve çok espiriliydi. tamda olmayı hayal ettiğim birisiydi. fileli çorapları mini eteğinin altında bacaklarını inanılmaz ciksi gösteriyordu.ege üniversitesi biyokimya bölümünde okuyormuş. bende bornova lisesinde okuduğumu söledim.bir yandan votkaları arka arkaya içiyor bir yandan da sarılarak dans ediyorduk. konuşurken kulağıma eğiliyor ve boynuma üflüyordu. enerjili votkanın etkisiyle tahrik oluşum fazla sürmedi. hayran hayran anlattıklarını dinliyor ne derse onaylıyordum.biz dans ederken yanımıza gelen tüm erkekleri ise kovuyordu.+90 diye bir grup çalar söler orda. ismini vermiyim onlardan biri dahi yanımıza gelip asıldı ama o çocuğu da kovdu. bense o çocuğu çok beğenmeme rağmen karşı koymadım. tamamen kendimi aslıya vermiştim.bu arada benim adım da pelin.

dans etmekten yorulupta dip taraftaki köşeye oturduğumuzda hareketlerim tuhaflaşmış kafam iyice güzel olmuştu.yan taraftakiler esrar içiyorlardı ve dumanını soluya soluya içmiş gibi oldum. aslı bana çok güzel olduğumu ve hiç bir erkeğin beni haketmediğini söledi.o halde seni de haketmiyorlar dedim ve buna gülüp bana sarıldı ve çok tatlısın canım dedi.ve arkasından boynumu öpmeye başladı. hiç bir tepki veremedim, içim kıpır kıpır oldu ve dakikalarca boynumu öptü, dilini gezdirdi. sonra dudaklarıma geldiğinde karşılık verdim. etrafta bizi izleyenler alkışlayanlar vardı ama ikimizinde umrunda değildi hiçbirşey. yarım saat kadar orda öpüştükten sonra dungeonun izbe tuvaletine geçtik. beni sertçe duvara yaslayıp öpmeye üstümü çıkaraya başladı. aynı şekilde karşılık verdim ona. dilini boğazıma kadar sokuyor eli tangamın üzerinden kukumla oynuyordu.iç çamaşırım sırılsıklam olmuştu.dik ve pembe uçlu göğüslerimi diliyle öyle bir eziyordu ki çığlıklarımı gizlemek için kolumu ısırıyordum. ardından yüzümü duvara döndürüp eğildim ve iç çamaşırımı çıkardı. arka tarafımdan yalamaya başladı. elini sokacakken tuttum ve inleyerek bakireyim dedim. sorun olurmu diye sordu.o an ne düşündüm bilmiyorum fakat ne dese yapacak durumdaydım. hayır istediğini yapabilirsin dedim. diliyle amımı zorlamaya başladı ve bir dilin bu kadar iyi kullanılabileceğini tahmin bile edemezdim. anüsümle beraber her yerimi yalıyordu. amıma dilini öle sert sokmaya başladıki ansızın derin bir çığlık attım. ardından gülerek yüzümü çevirdi ve dilindeki bir damla kanı gösterdi. artık onun kadını olmuştum.ve içimde zerre pişmanlık yoktu. daha sonra parmağıyla beni uçurdu. heryerim sırılsıklam olmuştu alnımdaki teri bile diliyle alıyordu. daha sonra yer değiştirdik ve fileli çoraplarının arasından aslının dıbını onun bana yaptığı gibi yalamaya çalıştım. sanıyorum ki ilk deneyimim de iyi iş çıkarmıştım ve aslıdan kocaman bir aferin almıştım. yaklaşık 1 saatlik tuvalet maceramızdan sonra üstümüzü başımızı düzeltip dışarı çıktık. tüm erkeklerin gözü üzerimizde hepsi bize iç geçirirken bizse onlara sadece acıyorduk.ve hiç bir erkeğin bizi haketmediği düşüncesine bende inanmaya başlamıştım artık. aslıyla uzun yıllar beraber olduk ve bornovadaki herkes bize alıştı. hiç bir barda bize asılan olmadı ve aslıyla öpüşmelerimiz herkesin kanıksadığı bir durum haline geldi.