1. 1.
    +2
    hayal kırıklığının yarısıdır.
    ···
  1. 2.
    0
    hayatta yapmak zorunda kalmaktan en nefret ettiğim eylem.
    ···
  2. 3.
    0
    beklemek seni,
    uçsuz bucaksız umutsuz
    bir yitik zaman diliminde beklemek.
    gün görmemiş tomurcuk üstüne yeminim
    gül kızıllığında kanar yüreğim
    ölümüm geçer aklımdan
    hayalin durur gözlerime
    ve ben yine dona kalırım.
    sevdan üstüne...
    sevdan üstüne yeminim var
    sevdan üstüne umutlarım
    bana hayat sunan sevdan...
    ···
  3. 4.
    0
    özlem dolu...
    ···
  4. 5.
    0
    cok aci :(
    ···
  5. 6.
    0
    yine üzüntü yine hüsran...
    ···
  6. 7.
    0
    (bkz: umut)
    ···
  7. 8.
    0
    hüzün ile umudun sentezi
    ···
  8. 9.
    0
    melon şapkalar ekşi'ye!!!
    ···
  9. 10.
    +1
    yeter dıbına korum bundan sonra bekleyeni gibeyim
    ···
  10. 11.
    0
    zor amk
    ···
  11. 12.
    0
    ya çok heyecan ve mutluluk vericidir
    ya da çok üzücü

    ortası yok bunun.
    ···
  12. 13.
    0
    hayattan soğutur
    ···
  13. 14.
    0
    http://inciswf.com/1290153630.swf
    ···
  14. 15.
    0
    ağaç olup, yaprak döküp en sonunda cayır cayır yanıcı bir odun olma sanatıdır beklemek.
    beklersin, bazen gelebilecek bazen ise asla dönmeyeceğini asla senin olmayacağını bildiğin şeyleri.
    beklemek bi bakıma aptallıktır. pek tabi hayatını durdurmayıp yoluna devam ettiğin zaman da gelebilir yolunu gözlediğin şey ve beklediğinde gelmeyeceğini bildiğin şey de sana göz kırpar beklemediğin umudunu gibtir edip yoluna devam ettiğin şeyler. aptal olmayıp yola düşmek gerekir. hayatı odun olmadan yaşayıp yanacaksak da cehennemde yanalım demek gerekir.
    özet: pompaya devam.
    ···
  15. 16.
    0
    beklemek dogrudur, demisti michel de certeau, "haritalara bakarak yolunu bulabilirsin, ama bu ince kalin cizgiler de aslinda, sozcukler gibi, sadece gidenin yokluguna isaret ederler." haritaya bakmadan yurudugunuz sehirlerin sokaklarinin kaldirimlarinda hic fotograflanmamis, ve belki de bu yuzden hic gecip gitmemis, gunler… isaretsiz, isaret etmeyen, sessiz… 'bana yolumu bulduracak birseye, bir haritaya ihtiyacim var' der belki sonra bir ses, vucudundan ayrilmis, basina buyruk bir ses… sasirirsin. sasirirsiniz. saskinliginin uzerine kapanir ellerin. birakirsin tuttuklarini, saskinligini perdelemek icin, ellerindekileri birakirsin…
    oysa ki haritalar kisa yollari, gizli dehlizleri, yurudugunuz sokaklari, baktiginiz cicekleri gostermezler. kalakalirsin yolda elinde seni tanidik hicbir yere goturmeyen bir haritayla…neden sonra, cok sonra, bir ses yankilanir kafanda "dusuncesinin ne oldugunu anlamaya calisan bir dusuncesizin dusuncesi." dusunce oncesinin ne oldugunu anlamaya calisan bir dusun dusuncesi… bir dusun dusuncesi, bir dusun oncesi, bir dusun guncesi.

    gozlerin gozlerinin ta icine, sanki onu iki yakasindan tutmus gibi, bakar.
    adimlarin yavas, yol karanlik, yurudukce kaybolur bedenin karanlikta. elinde bir harita, sokak lambalari da mor salkimlar da isaretlenmemis bir harita. isimlerini yaptiginiz seylerden alan sokaklarin adlari bambaska.. kaybolursun uzun bir kus bakisinin icinde. yurudukce bulursun yolunu, haritayi tutan ellerin hayretle uzandikca rengarenk ciceklere…

    sehirde yurursun, sehire karsi yurursun, sehirle yurursun, sehri yurursun. sonra durmak gelir, suyun durmaksizin aktigi bir yerde, hayatin durmadigini sana hep hatirlatan suyun dizinin dibinde, durursun. senden suya, sudan sana sicrayan damlalar gorursun. icindeki butun karigib yollarla barisincaya kadar durursun orda. bir kus surusu gelir patirtiyla. saclarina konarlar. bir bebegin uyanmasini bekler gibi beklersin. bir bebegin dogmasini, buyumesini bekler gibi... beklersin. neden ve kimi bekledigin kadar nasil beklediginin de onemli oldugunu ogrenirsin beklerken. o bu resimin icinde bir yerde, saclarinda kuslarla oturuyor, bilirsin. saclarindaki kuslari urkutmeden gelmesini beklersin, saclarindaki kuslari urkutmeden beklersin.

    ne kadar bekledigini, ne zaman gelecegini dusunmeden, tek istedigin o oldugu icin degil hayat o oldugu icin beklersin, yapacak baska birsey olmadigi icin degil yapacak onca sey oldugu halde, bekledigin o oldugu icin, vaktinden once de, cok gec gelse de beklersin. zamani unutana kadar beklersin. saclarindaki kuslari urkutmeden, saclarinda kuslarla beklersin... saclarindaki kuslarin seni bekledigi gibi, beklersin.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 17.
    0
    birini birine zütüren bu tren,
    birini birine getiren bu tren,
    birinden birini almış ayırmıştır,
    çekip koparmıştır birini birinden.

    ben hangisi oldum, ilkin trene sordum,
    sana, ona ve bir de kendime sordum.
    gündüzün gecede okunduğu anda
    ben kimse gelmesin diye bekleyordum.
    ···
  17. 18.
    0
    sonucu bile bile beklemekte vardır o daha öldürücü bi gerçektir

    edit. belkide en kötüsü ise boşuna beklemektir sonuç yine hüsran.
    ···
  18. 19.
    0
    tam olarak neyi beklediğimi biliyorum kesin bildiğim bir şey varsa o da benim bir adım atmadığım takdirde kimsenin benim için adım atmayacağıdır. hani diyorlar ya "seviyorsan git konuş" diye adamlar haklı gidip konuşacaksın ki kendin için, başkalarından bir şey beklemeden yapasın.
    ···
  19. 20.
    +1
    ne zor bir bişeymiş birini beklemek. gelmeyeceğini bile bile umut etmeden hem de. umutsazca neyi beklediğini bilmeden beklemek
    ···