1. 1.
    +2
    sevdi.karar vermek o kadar zor ki, insanın eline sigaranın koru düştüğünde başka bir şey düşünemez ya işte öyle.insanın canı o kadar yanıyor ki başka bir şey düşünemez hale geliyor.

    Son konuştuğumuzda 30 yaşına gelmişsek ve hala bekarsak birbirimizi arayacak, tekrar deneyecektik.Biz birbirimizin son şansıydık.Ben ondan önce 30 yaşıma gireceğim için ben arayacaktım.Ondan 503 gün daha büyüktüm.1 yıl 138 gün 3 saatlik yaşamım anlamsızca geçmiş olmalı.iyi ki hatırlamıyorum.

    Ayrıldığımız gün çok komikti.Başkası var aramızda diye düşünmüştüm.Bir otel odasında geçen 6 saat.Şimdi anlat deseniz o 6 saati sanırım bir gün boyunca susmadan anlatabilirim."Başkası mı var?" sorusuna cevap vermedi.Nurten huursunu çağırdı otele.Odaya geldi, samimiyetsiz bir şekilde öptü ve yine aynı samimiyetsizlikle "hoşgeldin enişte bey" dedi.Yalandan bir gülümseme ile "Hoşbulduk" dedim."Ne olur şu aptala bir şey söyle de geçen 5 yılı heba etmesin" dedim.Evet Nurten'e yalvardım.5 yılın hatırına.

    Onlar içeride konuşurken ben dışarı cıktım ve hemen kapı önünde ezilmiş samsun 216 paketinden bir dal sigara çıkardım.Çok iyi çekmediği için kenarlarından yaladım.Gazı bittiği için fitili yanma noktasına gelen doğum günü hediyesi zippo çakmak ile yaktım sigaramı.içeride konuşulanları o kadar merak ediyordum ki kapıdan uzaklaşamadım.Ve yine o kadar duymak istemiyordum ki sigaranın çıtırtısına kulak verdim.

    ikisi de odadan çıktı, hiç bir şey söylemeden gittiler.Odaya girdim 45 dakika kadar yatağa uzandım.Sonra "gitmeliyim" dedim.Sırt çantamın içine eşyalarımı teptim ve çıktım.

    Gece olmuştu, otobüs ile antalya'ya dönüyorum.Afyon'da falan filan yerinde mola verdim.Aldım telefonu elime ve aradım.10 saniye içinde açtı telefonu.Açmaz diye düşünmüştüm, konuşma için hazırlık yapamadan yakalandım.Gönül'ün en sevmediğim yanı buydu.Beni sürekli hazırlıksız yakalıyordu.Kuzey-Güney izliyormuş.Kuzey'de o bölüm Ahmet Kaya'dan Kum gibi'yi söylüyor.
    http://www.youtube.com/watch?v=1miwaIZwJbk
    Bizimkinin diline dolanmış, konuşmalarım tıkanınca şarkıya giriyor.insan en sevdiğinin ağzından dökülen kelimeleri ayet gibi alıyor.Sevince böyle oluyor, en azından bende.Onun bende kalan son hatırası bu şarkıyı söyleyen titrek sesi.

    Geçen facebook'ta profiline girdim.Merak ettim 2 senede ne değişmiş diye.Pek bir şey değişmemiş.Gülen yüzü aynı, içindeki çocuk sevgisi başka bir hal almış.Kucağında çocuğu, yanında kocası, hastahane odasında çekilmiş bir profil fotoğrafı.Sevindim, çünkü insan gerçekten seviyorsa sevdiği insanın mutlu olmasını ister.Bende öyle yaptım işte.Sevindim.

    http://www.youtube.com/watch?v=g7vsfse9fM8

    (bkz: i shot the muhtar hikayeleri)
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +1
    okuyacaz sandı heralde
    ···
  3. 3.
    +1
    Insan okuyacak bunu yahu daha vizelerim de yeni bitti ayiptir gunahtir ama bakicam buna
    ···
  4. 4.
    +1
    çok içten yazmışsın lan
    ···
  5. 5.
    0
    güldürdün lan beni alfayı they call me alpha öğrenecek değiliz yiğen

    gece gecede boş yapma
    ···
  6. 6.
    0
    @9 alfa olma yolunda hızla ilerliyorsun.

    they call me alpha huur evladına söyle schopenhauer'den çalma tespitlerle gelmesin, okuyan insan yemiyor.
    ···
  7. 7.
    0
    gardaş kusura bakma okumadım amk
    ···
  8. 8.
    0
    olum harbiden betasınla bide böyle saçma şeyler başlık acıyorsun acınacak haldesin
    ···
  9. 9.
    0
    @7 terbiyesizlik yapma canım kardeşim. bulursan link ver, çamur atma.
    ···
  10. 10.
    0
    kopyala-yapıştır da çığır açtı adam
    ···
  11. 11.
    0
    @2 okursun ya.merak etmişsindir en azından.
    ···
  12. 12.
    0
    yok mu lan okuyan amk ?
    ···