ben burya yazıcam

evet nerde kalmıştım. bugun de bir sınavdan çıktım ki akıllara zarar. ilk defa 90 dakika boyunca sınavda kaldım. bugun bitti.

Benden önce @1 ve @2 kirletmiş burayı

kes lan yavşak.

ilk yazımı 2010 yılında yazmışım. daha ortama ısınmamışken bile güzel şeyler falan yazmışım. buralar eskiden çok güzel mükemmel yerlerdi. herkes birbirini tanırdı. beyoğlunda da herkes takım elbiseyle gezerdi.

velhasıl kelam şimdilerde ciddi anlamda gereksiz insanlarla dolu bir yer oldu. üstteki yorumlara bakıp bunu anlayabiliyorum. sevgili kuzucuklarım sizler böyle yaptıkça anarşist , karşı gelinmez , asi olmuyorsunuz. aksine beyinsiz ergen vakasındaki küçük acınası bebeler oluyorsunuz. şimdi ne gib yiyorsanız bırakın ve gidin uyuyun.

bu gün de yazmak istiyorum.

fonda fikrimin ince gülü çalıyor ve rakımı içiyorum. dertler insanı gereksiz bir durumu sürüklüyor , yada biz dertlerimizi çok fazla önemsiyoruz. hayat sadece yaşamak için var ve biz bu ayrıntıyı hayatımızın her alanında unutuyoruz. sürekli bir koşuşturma içinde nasıl daha iyi oluruz onu düşünüyoruz. bunlar hep sınıf ayrımlarından kaynaklanıyor. düzgün bir yaşam kurabilmek için paraya , para için de güzel bi işe , güzel bi iş için de iyi bir üniversite hayatından sonra iyi stajlar, seminerler, kurslar, diller vs gerekiyor. peki biz bunları yapmak için ne kadar çaba harcıyoruz ? yada harcıyorsakta buna değer mi ? bunca üniversite öğrencisinin durumu ortadayken bizler hala bir umuttur yaşamak diye yaşamımıza devam ediyoruz.

yaşam çok acımasız.siz en yukarıdayken bir anda sizi en dibe çekebiliyor.(fondaki müzik değişti-bizim hikayemiz-)ve siz bunu bilmenize rağmen yaşamaya çalışıyorsunuz. bilmiyorum bana çok garip geliyor. lüks yaşamlar sürüyoruz ve bunu sağlamaya devam etmek için çektiğimiz çileye değiyor mu ? bence hayır.

en iyi çağlarımızın hepsi eğitimle geçiyor. eğitim dediğimde yapabilirsen tabi. egoist hocalar , çatlak proflar. . .hangisi sana denk gelirse yani kaderin neyse onu yaşıyosun. onun yanında da aile şirketinin başına 20 yaşında lise mezunu olarak geçen tipleri görüyorsun. işte o zaman sağlam bir küfür ediyorsun.bu nasıl hayat lan diyosun.bu dümbüğün benden farkı ne , 50 kromozumu mu var diyosun.ama anlıyosun ki onun da senden farkı yok. o da kanlı canlı bir insan evladı ama şans ona erken gülüyor.

işte işin özeti tamamen bu ! bu hayatta şanslıysan hayat yüzüne güler. değilse sen hayata gülmek zorunda kalırsın. . .

adam olmak suç mu ?

kader kısmet böyleymiş , neyapsın eller. ver benim sazım efendim , ben gider oldum. süremedim lavantayı , konsola koydum.

oğlum neyleyim bu dünyayı ? ben de böyle bi insanım oturur tek başıma rakı içmeyi çok severim . dertlerim , kederlerim , mutluluklarımın hepsini aynı gece yaşarım. biriyle içince olmuyor bunlar bende. sadece kör karanlıkta beni salıcaksın ölene kadar rakı içicem ben işte . ne kimseye bir kötülüğüm görülmüştür ne kinim ne zararım amk !

hal böyleyken neden içki kötü gösterilir ki ? içip içip zütü başı dağıtan hıyarlar yüzünden bu hallere geldi bu ! lan yavşak içemiyosan içme ! kimse seni gel iç bak bunu diye içirmiyor ki !haa ama nedir ? dertli adam içince de dertli oluyor. derler ya derdin varsa bir kadehte de sarhoş olursun diye. çok doğrudur azizim ! dertli adam da ne yapsın ki ? sığınacak limanı kalmayan adamdır o ! kimseye zararı dokunmaz o ayrı ! o da zararı kendine verir işte ! hıyarlar bonzai diye bi mereti kullanıp durur , ot işine girer . . . parası olan züppe de kaçmak için daha başka yollar arar. ama rakı içen adam bu tadı ,bu keyfi , bu hüznü , bu kederi başka tatlarda aramaya yeltenmez bile. . .

özeti de Adnan babaya bırakayım madem:
doldur be meyhaneci yanıyor içim içim !
doldur be meyhaneci hiç bitmiyor dertlerim !
doldur be meyhaneci kör kütük sarhoşum o biçim !
doldur doldur doldur doldur , doldur gitsin . . .

ben yoruldum hayat , gelme üstüme. . .