1. 37.
    0
    ne yaptın panpa sen yaa şaftım kaydı benim
    ···
  2. 36.
    0
    kotu ornek panpa
    ···
  3. 35.
    0
    ben: baksana bütün mahalle toplanmış balık bekliyor
    mesut: kim biliyordu ki balığa çıktığımızı
    ben: bilmem baksana herkes bize bakıyor
    mesut: bu sesler nerden geliyor
    ben: sanırım bizim evden geliyor (eve doğru koştum)

    sesler bizim evden geliyordu ağıtlar yakılıyordu babama. komşular akrabalar bana bakıyordu. ben olayı anlamaya çalışıyordum. ablalarım bana koştu. herkes ağlıyordu. annemi sordum. annemi sonra babamı.

    babasızdım sanki o an. ve kanım donmaya başladı. ağlayacak nefesim kalmamıştı.
    ···
  4. 34.
    0
    arka koltuğa geçtik. araç hareket edince kendime geldim. bir dayak daha kadıramazdı bünyem. ve mesuta sert bir bakış atıp "özür dilemezsen senin mıakorum dedim. mesut başladı yalvarmaya.

    "abi yemin edrim bi daha kimliksiz çıkmayacağım. söz veriyorum zaten görüyorsun halimizi at tepmişe dönmüşüz bırak da evimize gidelim babam merak etmiştir telefonun şarjı da bitmiş. vs vs" yalvarırken adamın içi yandı herhalde sonuçta o da insan. aracı durdurdu "inin birdaha kimliksiz yakalanmayın bana" dedi

    indik eve doğru yürüdük. bizim sokağa geldiğimizde bir kalabalık gördük.
    ···
  5. 33.
    0
    polis: kimliklerinizi neden taşımıyosunuz bak ben polisim bende üç tane kimlik var ( hep o klişe laflar amk)
    ben: isterseniz bizi eve zütürün size gösterelim kimlikler evde (bak hele uyanığa yürüyemiyoruz demiyor)
    polis: istersem size para cezası kesebilirim.
    mesut: cezayı kime keseceksin kimliğimiz yok ki ya ismimizi yanlış söylersek ( hay ben senin)
    polis: araca binin karakola gidiyoruz
    ben: bekletme abileri bin şu araca (ne kadar aptalca bir hareket değil mi?)
    ···
  6. 32.
    0
    camiden ışık hızıyla sokağa atladık. ara sokaklarda izimizi kaybettirip biraz soluklanmak için bakkalın birine sığındık. su ve gıda alabilmek için olta takımlarımızı adama verdik. zaten artık lazım olmayacaklardı. su sigara ve kek alıp uzaklaştık. çarşıya vardığımızda insanlar bizi parmaklarıyla işaret ediyordu.

    ve o ses vaaaauuuuuuvvv (polis sireni)

    polis: gençler ne bu hal
    ben : mesut sen konuş
    mesut: köpek saldırdı
    polis: nerdeymiş bu köpek söyleyin de başkalarına saldırmasın
    mesut: saldıramaz kensisini köprüden attık
    polis: vay hanginiz attı bakalım
    mesut: konuşan ben olduğuma göre ben attım (lafa bak hele. az önce bi ton dayak yedin)

    polis: kimliklerinizi görebilir miyim

    ama kimliğimiz yok ki yanımızda

    karakol
    ···
  7. 31.
    0
    rizörv
    ···
  8. 30.
    0
    lan biriniz ses verin amk hiç mi kimse okumuyor
    ···
  9. 29.
    0
    mesut : yüzümüzü yıkayabileceğimiz bir yere gidelim
    ben : aşağı atla istersen yabancısı değilsin amk
    neyse en yakın camiye gittik elimizi yüzümüzü bir güzel yıkadık saat 20:00 civarları mesut bir sigara istedi. (hangi dudaklarla içecekse)

    kısa bir aramadan sonra paketin hangi cebimde olduğunu buldum. coplardan sigaram da nasibini almıştı . en az ezilmiş olan iki dal sigara çıkardım. caminin avlusuna bakan bir pencereden teyzenin biri ne bu "haliniz oğlum" dedi.
    mesut: sana ne teyze sen kendine bak dedi
    içerdeki ses: kim onlar bakayım hele
    mesut: baktın şimdi napcan (bu adam hiç akıllanmayacak)
    içerdeki sesler: baba bekle beraber dalarız

    ve kovalamaca yine başladı.
    ···
  10. 28.
    0
    evet yine dayak yiyorum bu defa görüyorum ve küfür ediyorum ana avrat düz gidiyorum. onlar vurdukça ben daha çok sövüyorum. ben sövdükçe onlar daha sert vuruyor. en son dayanamadım

    durun bişey söyleyeceğim dedim adamlar durdu herkes beni izliyor "yaw abicim yaşamak dururken bu kavga ne diye" dedim

    komiser: atın bunları dışarı yoksa katil olacağım bu gece

    çıktık ve yine köprüdeyiz...
    ···
  11. 27.
    0
    ben geldim tekrar

    o an beni nehre atmışlar hissine kapılıp etrafı görmeye çalışıyordum kovadaki su bitince ilk o köpeği gördüm. bana bakıyordu. benim kabahatsiz olduğumu biliyordu. mesuta baktım ağlamış gibi duruyordu afif gülümsedim. "çok komik görünüyorsun dedim"

    komiser: sen cemyılmazın akrabasımısın dedi
    ben : aslında beni benzetiyorlar ama bi akrabalığım yok dedim
    komiser: az önce bir ton dayak yedin hala uslanmadın
    ben : insan baygın olunca hissetmiyormuş
    ···
  12. 26.
    0
    ayağa kalkmamı istediler zar zor ayağa kalktım köpeğe saldır emri verdiler ama köpek bir tepki vermiyordu bu emre. sanırım hala balıkların şokundan çıkamamıştı. komiser bir kova su istedi ekremi sırt üstü yatırıp üzüne döktü ve ekrem öksürüklerle kendine geldi.
    ···
  13. 25.
    0
    ardından sırılsıklam bitkin bir köpekle beraber bir de polis girdi. herkes durdu ben hemen ekremin yanına geçtim bayılmıştı. sanırım o ilk aldığı darbede bayılmıştı çünkü boynuna doğru çok sert gelmişti. polisler kendi aralarında konuşuyordu ve köpkle ilgileniyorlardı. bizim orda olduğumuzdan habersiz gibi davranıyorlardı. ekrem hala baygındı polislerden biri bizim tarafımıza bakınca söyleme cesareti buldum. "birazdan su dökeriz ayılır merak etme" dedi alaycı bir dille.
    ···
  14. 24.
    0
    ben mesut bir anda kendimi yerde buldum cop sesleri karakolda yankılanıyordu ekremden hiç ses çıkıyordu. ben her copta can veriyordum kendimi zar zor aralarından sıyırdım ama onlar beni umursamıyor ekreme var güçleriyle vuruyordu öldüğünü düşünüyordum ekremin ufacık bir hayat üçgeni oluşturmuş ve hiç tepki vermiyordu. kapı açıldı ve iki polis girdi "köpeği bulduk" dedi.
    ···
  15. 23.
    0
    komiser : kaldırın şunları
    nasıl bir anlayışsa amk tekme tokatla kaldırdılar bizi
    yine ikimiz tek sandalyeye oturmuş vaziyetteyiz.

    komiser: köpeği kim attı aşağı
    mesut : kendisi atladı biz sadece kaçıyorduk
    mesutun kaval kemiğine bir tekme ve komiser: hayvan neden köprüden atlasınki
    hay gibeyim ağzımı simdi ben: belki cenabettir
    bu cümleden sonraki yarım saati hatırlamıyorum mesutun ağzından anlatacağım
    ···
  16. 22.
    0
    @20 yok panpa alınmadım ama hikayenin gerçek olmadığını söylüyorum zaten tıpkı burada söylediğim gibi

    bu kadar kibarlık yeter giberimsenin dıbını zütünü kim oluyonda bana hesapsoruyosun zütveren pezmenk
    ···
  17. 21.
    0
    karakoldayız etrafımızda 7-8 polis ikimiz tek sandalyeye oturtulmuş haldeyiz ve pgibolojikmen ezilmiş durumdayız.

    komiser: istersem sizi içeri atabilirim
    ben: bir köpek için mi?
    komiser: o polis köpeğiydi
    ben: polis olduğu için değilde hayvan olduğu için atarsanız bizi daha cani görünürüz.
    yüzüme bir tokat ve komiser: ... çocuğu
    ben: sadece yol göstermeye çalıştım o kadar
    bir tekme mesut ve ben yerdeyiz ve mesut: abi bana niye vuruyorsun ( vay amk balığı ben attım sanki.)
    ···
  18. 20.
    0
    niye sürekli hikaye uyduruyon lan? başından bişey geçmedimi amk hoş hiçbirini okumuyorum bu başlıkların ama kıllandım senden ekşici kılıklı asosyal hayalperest pekekent. ayrıca durduk yere hikaye uydurana yalancı zütveren diyolar bizim oralarda, kolpacıda diyolar, amcık diyolar, geldi anasını gibtimin malı diyolar. Not: alınma panpa anan hariç.
    ···
  19. 19.
    +1
    polis: gençler napıyonuz
    ben: hiç bişey
    polis: az önce koşanları gördünüzmü
    ben: kendimizden başka kimseyi görmedik
    polis: binin karakola gidiyoruz
    mesut: ilk önce onlar başlattı (adam kabahatini biliyor)
    bende trafik sıkışmasın diye bin dedim gidelim bakalım napcaklar.

    karakola zütürüldük
    ···
  20. 18.
    0
    ben arkama son baktığımda mesut kahkahalarala aşagıyı izliyor. ne olduğunu anlayamamıştım ama kendisi de anlatamıyordu. benim sinirlendiğimi görünce olayı anlattı bu defa ben gülmeye başladım ve neyse geç oldu eve gidelim dedim.

    güle oynaya köprüde yürürken birden o sesi duyduk. uvaeieaiuuv yani polis sireni.
    ···