Çakıyı göstermemin sebebi onu şikayet edeceğim anldıbına geliyordu. Yani bir tür mesaj vermiştim bu conoya. Allahsız kitapsız karpuzu elle yiyen bir adanalı bini devlet öğretmen yapacaksa sokarım öyle devlete de sokarım öyle okula da mk. Bu ve bunun gibi orosbu evlatları öğretmenlik gibi kutsal bir mesleği kirletmemeli. Böyle şeyleri içimden kan kusa kusa küfrede küfrede söyleyip duruyordum. Gittim hocanın odasına. Kapısını çaldım. Kimse yoktu mk. Kapı da kilitliydi. giberim lan okulunu da hocasını da yurdunu da şehrine de dedim. Sokarım dersine deyip dışarı çıktım. Bir sigara yakıp merdivene oturdum. Uzaklara daldım. Bu binle nasıl başa çıkacağım dedim. Kocaman sınıfta yalnızdım mk. Kimsem yoktu. Bir ben bir allah vardı. işlerim rast gitmiyordu. içim yanıyordu. Hem taktan bir türkçe öğretmenliğini, taktan züt kadar yobaz bir şehirde üçüncü senemde kazanmış biriydim. Bana mal deyin gerizekalı deyin. Haklısınız mk. Ben hem mal hem çirkin bir adamdım. Ama en azından adam olduğuma inanıyordum. Bir cono gibi bin değildim ama o cono akıllı olduğu için ilk yılında üniversiteyi kazanmıştı.

aptaldım. çirkindim. yalnızdım. yalnız.
düşüncelerim beni bir köşeye sinip ellerimi başıma alıp duygusal bir travma yaşamama, depresif tavırlar sergilememe hatta oportünistik bir yaklaşıma sahip olmama neden oluyordu. Bu yaklaşımlar beni ben değil ruhumun diğer bir yanına yani evrendeki sonsuz ruhlardan yaşayan diğer başka bir ruha ait kılıyordu. Yalnızlık işte adama böyle şeyleri hissettiriyordu mk. Başka bir ruha ait olduğumu düşünüyordum. Bedenim çirkindi ama ruhum kendini başka biri gibi hissediyordu. Bedenimle ruhum uyuşmuyordu mk. Bunu o gün, sigaramın son dumanını içimden attığımda anlamıştım.

Paso sigara içiyordum mk. Son olsun dedim ve bir sigara daha yaktım. Bir kız bana doğru yöneldi. Gözlerime bakmadan ateşin var mı dostum dedi. Kafasını sağa çevirmişti. içim yanıyordu mk. Ağlayacaktım. Kızlar çirkinliğimden yüzüme bakmıyordu. Yok dedim. Dik dik bakmaya başladı. Sigaranı yakarken gördüm dedi. Neyse senin olsun dandik çakmağın dedi. Bir başka adama yöneldi, çakmak istedi. Bu kızı izliyordum parmağıyla beni gösterip çakmak istediği binle bana bakıp gülüyorlardı.

Rez pampa ben okurum sonuna kadar yaz sen

Rezervuar

Yaz hadi

lan zaten sinirliyim bir de bunlar gülünce kalktım ayağa yanlarına gittim. Hayırdır birader dedim. Açıkta bir şey mi var dedim. (Bu kadar klişe bir laf ettiğim için utandım mk) Kız, açarım istersen millet de güler dedi. Oğlan neye gülerler dedi. Kız, o neye güleceklerini daha iyi bilir küçüğüm dedi. Gülmeye başladırlar. Lan nasıl bir yere düştüm nasıl bir orosbu evlatlarının olduğu okula düştüm allahım suçum neydi benim diye iç geçirdim mk. Çok küçük şey görmüşsün büyüklerin boyutunu unutmuşsundur sen dedim. Bunu derken de yanındaki oğlana bakıyordum. Oğlanın yüzü düştü. Bir kelime edemedi mk. Kız, hadi yaylan dostum burası sana dar gelir. Hadi koçum benim al voltanı dedi. Oha lan dedim. Kızların da conosu oluyormuş mk. Dışardan görsen bu conoysa beni gibsinler lan dersin.

Lan sinirlendim mk. Ben de hep sinirleniyorum aq. Niyeyse mk bir sakin günüm geçmiyordu bu şehirde bu okulda. Lan dedim bari diğer derse gireyim dedim. Gittim, kantine oturdum. Kantinde kalabalık mk. Karşıdan ali geliyordu. Ali bizim sınıftaydı. Bu çocuğu bir türlü anlayamamıştım mk. Bir Cengizin bir benim yanımda yer alıyordu. Dönek bir binti. Geldi yanıma oturdu selam verdi. Bu bin de adanalıydı ama conoluk yapmıyordu. Ama binti. Çirkin değildi ama yakışıklı da değildi. Şişmandı.. 85-90 kilolarında 1.80 boylarında ayı gibi bir şeydi. Nabün dedi. Nabün ne lan? Bunların ağızlarında nabün diye bir kelime mi vardı. Güldüm mk. Ne olsun aynı sen dedim. Ben de kızla buluşacam dedi. Derse girmedin mi dedim. Ne dersi la ilk hafta zaten. çoğu üst sınıf gelmedi bile. Tanışma faslı da bitti. Ne ara kız buldun dedim. Bu ne hız dedim. Kız bizim sınıfta la. Beni görünce aşık olmuş. Sempatikmişim. Kız kim dedim. Ayşegül dedi. Ayşegül de mersinli mk. Aslen diyarbarlıymış diye sonradan bir duyum almıştım ama bana ne. Fena değildi ama Ayşegül bu bine çoktu bile. Senin durumlar nasıl? Pek sevenin yok sınıfta. Aslında acıyorum sana la dedi.

acıma acınacak hale düşersin dedim. (Lan tutamıyordum lan kendimi bu kadar klişe laflar edecek biri de değildim mk). Acımak da bir erdemdir insanın duygularını anlamana yol açar dedi. Duyguna sokayım lan dedim içimden. Sonra kız geldi. Beni görünce bir bakış attı mk. Iyy bununla mı oturuyorsun ne işin var bununla der gibi bir bakıştı. Utandım mk. Utanması gereken ben değildim ama utanıyordum. Bedenimden utanıyordum. Keşke kendimi gizleyebilseydim mk. Keşke kimse beni görmeseydi. inanın daha mutlu olurdum panpalar. Kız, kalkalım mı başka bir masaya geçelim dedi. Ali, tamam aşkım dedi. Aşkım ne mk. Daha ikinci gün lan aşkım diyor adam. Neyse mk bunlar kalktı. Yine yalnız başımaydım. Diğer dersi bekledim, bekledim, bekledim.

Zaman geçmiyordu mk. Zaman algımız kişiye göre değişiyordu. Başımı masaya dayadığımda zamanın kime göre nasıl geçtiğini düşündüm. Yan masadaki ayşegül ve alinin sesleri geliyordu. Ali saatine bakıp zaman ne ara geçiyor bak şimdiden yarım saat geçmiş ama daha yeni oturdum sanıyorum. Ayşegül, mutlusun ondan sana öyle geliyor dedi. Ben mutsuzdum mk. Derdimin içine gizlendim zamanı da kendime kuma yaptım oynuyordum kendi başıma. Kendi başım bazen zamanın ne kadar spesifik olduğunu düşünüyordu. Bazen de ne kadar yalnız olsam da alışmanın verdiği yükü ve acıyı. Yük hep acı getiriyordu. Sağ kolumdaki melek ne yapıyor diye düşünüyordum mk. O yükleri o acıyı da yazıyor diyor muydum kendi kendime. Kendi başıma. Allaha.

sağ kolumdaki melek içimdeki ses cevap veriyordu. Sen ne yapıyorsun diyordu. Ne yaptığımı bilsem meleklere soracak kadar derin bir kuyuya düşmezdim dedim içimdeki melek olduğunu varsaydığım ses. içimdeki melek kılıklı ses, Kuyular vardır derindir içlerinde adam vardır Yusuf bile düşmüştür aleyhisselam diyordu. içimdeki melek kılıklı ses ah muhsin ünlü de okuyordu. Şizofrene bağlıyordum mk. Düşünün artık. Yurtta, derste, otobüste içimdeki sesle konuşuyordum. Yalnızdım. Kimsem yoktu. Bıçak yemiştim, dışlanmıştım, toplum tarafından hebaya uğramış altında ezilmiştim. Doktora gitmeyi düşünüyordum.

sonra ona da laf ederler mk dedim içimden. Gitsem iki antidepresan yazıp yollayacak. Ben de hapları içip uyuşuk bir hale bürünecektim. Bunları düşünürken uyuyakalmışım mk. Uyandığımda saate baktım. Ders başlamıştı. Lan şimdi gitsem yine azar yeyip yine gülmesinler mk diyordum. içimdeki ses susmuyordu mk. Git git git diyordu. Sınıfın kapısının önüne geldim. Bu son olsun dedim. Kapıya vurdum. Girebilir miyim dedim. Hoca, bu sınıfta mısın dedi. evet dedim. Ama sınıfa bakmıyorum mk. O sınıf diye aklımda kalmış. Neyse boş bir yere oturayım dediğimde sınıfa döndüm baktım ki bizim sınıf değil mk. Lan şaşırdım mk. Lan hoca bana bakıyor. Geçsene oğlum diyor. Pardon hocam dedim dışarı çıktım. Hoca da arkamdan geldi. Ne yapıyorsun sen dedi. Dersi bölmeye ne hakkın var dedi. Koridorda fırça atıyor mk.

Lan öyle bir bağırıyor ki bütün koridordan ses yankı yapıyor. Tamam hocam özür dilerim dedim. Susmuyor aq evladı. Sen ne terbiye almamış bir insansın. Soruyorum bu sınıfta mısın diyorum evet diyorsun. Lan oyun mu oynuyorsun dedi. Hocam tamam özür dilerim diyorum anlamıyor bağırıyor oç. Lan diğer sınıftaki hocalar da dışarı çıktı bunun sesine. Bizim sınıfın hocası da çıktı mk. Sınıfları karıştırdık alt tarafı adam bağırıyor çağırıyor. Diğer sınıftaki hocalar çıkınca bu içeri girdi. Lan ne yapacağımı bilemedim. Açtım ders progrdıbına baktım. Sınıf doğru gözüküyordu. Bütün kapılar tekrar kapandı. Biri açık kalmıştı ve hoca kapıda beni izliyordu. Bu sınıfta mısın dedi. O sınıfı Samet hocaya verdik bizim sınıfımızdı yoksa. Akıllı tahta kendi sınıfında çalışmıyormuş rica etti dedi. Gel dedi. Gittim mk. Gel demeseydi yurda dönecektim. Sınıfa adımımı atar atmaz bir gülme başladı mk. Lan kahkahalar havada uçuşuyor. Hoca ne oldu oğlum diyor bana bakıyor. Ben de bir şey diyemiyorum.

bana gülüyorlar hocam dedim. Niye dedi. Çünkü aptallar aptala güler dedim. Aptal olduğunu kabul ediyorsun yani dedi. Bunu diyen soktuğumun conosuydu. Sınıf tekrar gülmeye başladı. Ben de anneler kutsal ama laf ettirenler de çıkıyor dedim. Bütün sınıf sustu. Hoca bana dik dik baktı bir şey demedi. Geçtim oturdum. Bu cono sıraya bir yumruk attı. Kızın biri çığlık attı. Hoca sinirlendi. Ne oluyor lan size. Lise günlerinizi mi özlediniz. Aile terbiyesi almamış hayvanlar dedi. Hayvan bile emir aldığında uyguluyor. Şu halinize bakın dedi. Nereye düşmüştüm mk. Kimlerle uğraşıyordum. Canım yanıyordu. içim kan ağlıyordu.

ses verin la. Yalnızlığımı tekrar yaşıyorum mk.

Yaz kızım, 200 torba çimento

hoca sınıfı susturdu. Biraz ders anlattı gitti. Ceketimi aldım kapıya doğru yöneldim. Dışarı çıkacaktım. Kızın biri tahtaya çıkıp, arkadaşlar bir dakika dinleyin bir şey söyleyeceğim dedi. Arkadaşlar tanışma partisi yapacağız. XXXX cafede saat 6 de bu perşembe ders çıkışında. Orada olun kesinlikle dedi. Dağıldılar. Aşağıya indim. Sigaramı yaktım. Sınıftan bir çocuk geldi yanıma ismi barış. Barış, kanka sigaran var mı ya dedi. Çıkarttım uzattım. Sağ ol dedi. Gelecek misin perşembe günü dedi. Gelmemi istiyor musun dedim. Benim istememle geliyorsan gelme kardeş dedi. Nerelisin dedim. izmirliyim dedi. Sen dedi ben de söyledim. Nerede kalıyorsun falan filan derken iyice tanıştık bunla. Ayrılırken perşembe günü gel dedi. Benim de pek arkadaşım yok beraber takılırız dedi. Söz vermiyorum dedim. Bekliyorum dedi. Ayrıldık. Dolmuş durağına doğru yürüdüm. Hava kapalıydı. Hafiften yağmur yağıyordu. içimde saf bir hüzün vardı. Sigara yaktım. Gökyüzünü izliyordum. Derken karşıdan cono geliyordu. Yanlarında da 5-6 kişi var. Yanımda da kimse yok tek başımayım mk. Aha dedim bu sefer öldüm dedim.

takipdeyim devam

Cononun adresini ver gibeyim anasını

Hadi mk yazsana gibik