/i/Dertleşme

Derdini anlatmayan derman bulamaz..
  1. 6.
    +1
    Alınmazsan şunu demek istiyorum. Yaşadıklarının hepsine inanıyorum, doğrudur. Kişisel efsane diye bir tabir var. Kişi yaşadığı acıyı başka kimsenin yaşamadığını düşünür, en çilekeş kendisi sayar, dünyanın merkezine kendini koyar. Çok büyük bir dram göremedim ortada. Senin yaşadıklarından beterini yaşamışımdır ama hayatımı hiç berbat diye nitelendirmedim
    ···
    1. 1.
      0
      dostum ortada büyük dram yok evet, ve benim icin hayat daima stresli geciyor ve genel olarak hiç düzelmeye dair bir belirti göstermiyor ona sitem ettim onu demek istedim, teşekkürler
      ···
  2. 5.
    0
    Reserved
    ···
  3. 4.
    0
    Rez penps
    ···
  4. 3.
    -1
    Rez bakalım
    Edit:1 dakikada mı yazdın bu yazıyı. Çalıntıdır o zaman
    ···
    1. 1.
      +1
      hepsini yazinca, afk dan dolayı attı. Önbellektekini kopyalayıp bi anda yapiştirdim dostum. ben yazdim.
      ···
  5. 2.
    0
    işkurdan iş alimlarina basvurdum bi gün şehrin dişinda bi fabrikadan aradilar. girdim 1 ay çalitşim, 2 ay 3 ay iyice takumu çıkardılar o sıralar zaten enflasyon hızla yükseliyordu, param bi gibe yaramadi. üstelik bide ceza yedim ustadan 500 lira kestiler. Ortam içki içip karı kız muhabbetini geçemeyen yannan kafalı eski-mahkum, keko tiplerle doluydu. Kafayı yiyecektim.
    Şehirdeki cocukluk arkadaslarim da tek tek ayriliyordu. ilk lise arkadaslarim gitti sonra ilkokul... Suan bir tane kaldi kendisi çaliştiği için görüşemiyorum.
    Babamin tavsiyesine göre en azindan bilgi sahibi olmam için üniversiteye hazirlanmaya karar verdim. Ancak son tecrübelerimden sonra çok zor geliyor. hiçbirşey anlayamiyorum. Ülkenin gündemi zaten boğuyor beni . istediğim kadinla evlenmek artık hayalden de uzak ufukta bile görünmüyor. Gelecekte yaşayacakmıyım onu bile bilmiyorum. Maddi durumlar beni çok sıkıyor. Belki de ölene kadar çalişacağim. keske annemi de yanima alıp çekip gidebilsem diye düsünüyorum. Ama nasil?

    2 senedir büyük bi boşluğa düştüm. kardeşim yasca evlilik yasinda olmasina ragmen hala ayni evde kaliyoruz. asiri anlayissiz ama para kazanamiyor zaten. Gitse napacak.

    Babam hasta olmasina rağmen virüs mirüs dinlemeden disari cikiyor, annem sürekli keske calissaydim sana yardimiim dokunurdu oğul diyor. Yardim edebilecek eski öğretmenim fdetöden alındı, Dürüst arkadaslarim benle acı-ironik dalga bile geçiyor. Ne yapmaliyim bilmiyorum , Geçenlerde aileden geçen şeker hastaliğina yakalandim. Tam dibine indim derken, bi kere daha hayatim gibildi..

    hep neden daha iyi bir hayata sahip olamadığımı düşünüyorum
    Geleceği düşünüyorum, çok uzakta istediğim gibi bir hayati elde etsem bile bu hayatı kazanmak için gereken sürede ailemi kaybetmek, ailemin özellikle annemin hiçbir suçu olmadan bütün bir ömrünü bana harcamış olduğunu bilmek beni çok üzüyor her gün düşünmek yıpratıyor. Dün dışarda karşı apartmanın kapıcısı erik ağacı ekmiş bahçeye ona bakarken düşündüm . anneannem aklıma geldi, kendi hayatımla anneme yaşattırdığım hayati karşilaştirdim...

    Annem kendi annesini dayim denecek bin yüzünden 10 senedir göremedi. hayattami değilmi bilmiyor bile. Eskiden anneannemgilde köyde kalirdim o dediğim olaylar olurken. Anneannem beni hep erik ağacının kütüğünün önünden alırdı. Ya da bişey almaya gidince orda bekle derdi. Bende eskiden o ağacın olduğu yerde oyuncak kamyonla oynardım. Niye hep orda beklediğimi sorunca anneannem küçükken hep annemi ordan alirmiş . annem ağaçla konuşurmuş adi bile varmiş, uzun yıllar boyunca sonra büyüyünce o ağacı kesmişler. alişkanlik kalmiş. Bugün o erik ağacını görünce inanin çocuk gibi ağladim içime yutkunarak .Çocukluğum aklıma geldi bi an, masumluğum. içimde var olmayan bi aile özlemi var beyler. Sanki mutlu ailem uzaktaymış gibi. Sanki ben ailem ölünce huzura erecekmişim ancak bu seferde ailem olmayacak gibi hissediyorum. Her şeye rağmen katlanıyorum yinede hayata. Ucunda hiç bir şey olmadığını bilsem de . Yaşıyorum. "işte şimdi en dibine indim amk " desem de hala, iniyorum..

    Belki de bu yazdığım yazı kimseye ulaşmayacak. Sunucunun içinde bi dosyada hep öyle kalacak. Kimse görmeyecek. Bunu yazma sebebimde bi umut zaten. Buraya kadar okuduysanız , yanıtlarsanız sevinirim dostlar. Sizce nasil kurtulabilirim bu durumdan. Aranızda cidden iyi insanlar olduğunu biliyorum. hepinizi seviyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 1.
    +1
    öncelikle okumadan linkteki şarkıya tıklarsanız benim hislerime bir adım daha yaklaşmış olursunuz. 20 yıla yakın hayatımda yaşadığım olayları bir kaç dakika içinde okuyacaksınız. Hassassanız üzülebilirsiniz. Ama "gibtiret ben zaten kötüyüm" diyorsanız gelin.

    amacım kendimi acındırmak ya da şiirsel duygularımı konuşturmak değil.
    içimdeki duygular beni öyle sardı ki sadece artık kusmak istiyorum ama bunu yapacak hiçbir imkanım yok. her gün, her gece düşünmekten bıktım, hiç arkadaşlarım da yok, burda çok az da olsa benim gibi insanların olabileceğini biliyorum.Sözlükte hala adamın dibi insanların olduğunu biliyorum. onlar için.

    Hayata zaten kötü başlamışım geçenlerde öğrendiğime göre annem ve babam beni doğurmak istemiyormuş bile, o zamanlar zaten babam borçtaymış ev ve araba için üstüne bir başka çocuğa gücümüz yetmez demiş anneme. Sonra karar değiştirmişler, Abisi ona sahip çıkar kendi yanlışlarını düzeltirler kafasıyla. Ama hiç öyle olmayacaktı işte. tam tersi :(

    Küçkken zaten 2005-2009 yılları arasında çok zorluklar çekmişiz. Hep büyüyünce anladım bunları. O yıllari bilen bilir, Bakkala gittiğimde milyon lira mı YeTeLe mi karıştırırdım. . Hep komuşlardan akrabalardan aldığımız ya da abimden kalan büyük kıyafetleri giyerdim. Her gün okula kramponla giderdim başka ayakkabıya paramız yetmezdi. Derslerim iyiydi çok masumdum.Kurallara uyardım. hatta 7.sınıfa kadar hep okul 1.siyidim . 2007 de 1.sınıftan takdirle ayrıldığımda okulun son günü sınıfın varlıklı bi çocuğunun babası beni aldı arabasıyla o çocukla ikimiz gittik. Öğrendim ki dedem ölmüş o yüzden o gün onlarda kalacakmışım... Adım adım hayatım değişiyordu.

    O seneleri tam kestirmek zor yine 1. sınıfın yaz tatilinde sanırım, Dayım anneme kalan mirası almak için silah zoruyla tehdit etmişti ve fiziksel saldırırda bulunmuştu. Babam ise o sırada "sürgün " edildiği küçük bi köyde memurluk yapıyordu sırf bizi doyurabilmek için. 98 model bi Toros almıştı ben doğduğumda. Her haftasonu onunla 100 km yol gelirdi sırf çocuklarını görebilmek için.
    Babam bunu duyduğunda zorba çomar dayımın hayatımızdan kurtulması için sözleşmeyi imzaladı ve davadan çekildi , Köyde 1 ev bikaç hayvan ve arazi vardı ve kalan mirası devretti. bize hiçbişey kalmadı. Biz hayata devam ettik..

    Ortaokula geldikçe ben artık bulunduğum şehrin ve okulun genelde seviyesinin düşük olmasından dolayı , benim gibi zeki ve çalışkan öğrenciler çoğunlukta olmadığı için azınlık hissine kapılarak, kendimi bilerek bozdum. Arkadaşlarımı değiştirdim. O yaşımda bile beynime bunu enjekte ettiler. Ders çalişmayi biraktim okulu falan asıyordum kaldırımda oturup okulu seyrederdim sıcakta, yavaş yavaş keşfediyordum.

    O sırada ben 3.4. sınıfta iken anne tarafıyla aynı apartmanda kalıyorduk ve dayimin yüzsüzlüğü yüzünden bi kavga daha çıkınca babam evden ayrılmaya karar kıldı. yaklaşik bi kaç gün arabayla ev ev gezdik. Kriz dönemiydi zaten. Çok zordu. Hep arabada yattım kalktım. Olmadı komşulara verdiler beni etkilenmeyim diye. Ama benim görmediğim olayin arkasinda ailem evsizdi. çok güçlük çekiyodular.

    En sonunda yakındaki nüfusu az kırsal bi şehirin varoş sokaklarından bi daire buldu babam. ben çok mutluydum tabi, yeni ev yeni arkadaşlardı. Ve orda hayatımdaki en büyük dostum Kadir* ile tanıştım. Sonra çok binlik yapacaktık onla.

    8.sınıfa yaklaştığımda babamın abimi azarladığı olaylara tanık oluyordum yavaş yavaş. Abim hep bir takım şeylerden azar yiyodu. Yaramazlık gibi şeylerde değil birşeyleri becermiyor sadece. Derslerde hep kalıyordu. Hatta bigün hep beraber sabah kahvaltı yaparken babam ağlamıştı. Beynime kazınmış o an ki etkisiyle hiç unutamıyorum.
    Abim yaşıtlarına göre okulda çok düşük olduğu için özel okula vermişlerdi. 8.sınıfa geldiğinde abim tam 200 güne yakın devamsızlık yaptı. Her gün... Her gün... Bir daha okuyun çünkü tamamiyle her ekgibsiz allahın günü sabah annem 5km yürüyerek andımız okumasını izleyip kapıdan içeri girdiğini görüp tek başına eve geliyordu. Çok sorunlu bi çocuktu zaten küçükken. 2009 da yazdığım günlüklerde hep kavga ederdik. Bir gün kavga ederken ben burnumu kırmışım kan durmamış ve babamn dediğine göre 1 leğen dolusu kan kaybetmişim hastaneye zütürmüşler. Anlayacağınız aramız hiç iyi olmadi beyler.

    Ben büyüdükçe yavaş yavaş yalnızlaşıyorduk ailece. ilk önce dediğim gibi dayımla o olay . Sonra amcalarım, sonra babamın iş arkadaşları birer birer "bayramdan bayrama" olmaya başlıyordu iyice.

    Ben Ortaokulu bitirdiğimde ise Sbs mi ne gibimsonik bi sinav vardi, sira ondaydi. Babam benden çok umutluydu herkese bahseiyodu başarilarimdan. Fen lisesine yazdirmak istiyordu o zaman en iyisi oydu. Ben ise çok sıkılmıştım bütün bu derslerden falan biraz sosyal tarafım açılıyordu yeni yeni. Çalişmadim ve meslek lisesine gidebiliyordum ancak. Babam çok önemesemdi çünkü Onun zamaninda meslek liseleri becerili insanlar çıkarıyo ve iş sahibi edebiliyordu.

    Evde hep elektronik aletleri parçalattırırdı bana. Resmim çok aşırı iyi yaşıtlarıma göre. Enstrümana paramız yetmesede evde 1 dolap kasetimiz vardı. Her türlü müziği dinletirdi teypten, klagib müzikden tutun japon müziğine Kitaro'suna kadar ilgim artmıştı,hikaye kitaplariyla uğraşarak 1-2 yaş önce okumayi öğrenmiştim.

    Lise zamanı geldiğinde bi boşluğa düştüm bütün sevdiğim arkadaşlarım ne yapacağını biliyor gibiydi, ben hiç tanımadığım insanlarin arasinda eğitim alacaktım. ilk sene hiç ayak uyduramadım sürekli kakıldım. Kimseyle arkadaşlık kuramadım. Eski okulun Tam tersi burda herkes çalışıyordu. Kötü bi bilgisayarımız vardı, okuldan gelip sürekli nfs gta tarzı oyunlarda vaktimi öldürürdüm. Eski okuldan arada hocalar flaan gelirdi çok net hatirliyorum bi gün hoca başarim için gelmiş evimize bende görevi bitirmeye çalişiyordum gta'da.

    Lise 1 de hatalarimin ilk tokadını yedim. Sınıfta kalmiştim. Bizimkilere açikladiğimda hayatimda ilk defa böyle bi sorun yaşamiştim. YAvaş yavaş "ulan bu amk salaklari naisl kaliyo bu sınavdan" dediklerimin durumuna düşüyordum bende. bataklik gibiydi amk . Okumaya devam edin anlayacaksınız.

    Tekrarla falan geçtim o seneyi. 2.sınıfa geçtiğimde . Kafama yakın bi çocuk buldum bide sınıfın yalaka tipleriyle takilmaya başladim, diğerleri disliyordu cünkü. onunla beraber çevrem genişliyrodu ama gittikçe daha da kötüleşiyordu istemediğim tiplerle yanyana geliyordum. Sonra tabi bu yanlış yatırımlarımında etkisin görecektim.

    Zamanla sigaraya da başladim. Çoğu yapım değişti. Şimdi kendimi analiz ettiğimde, Sevdiğim kiz da böyle yalaka tiplerle takildigi için kendimi bir tür "kendini kanıtlama"çabası içine soktuğumu düşünüyorum.

    Lise 3’e doğru geldiğimizde herkes kitaplara abanırken ben iyice salmiştim artik, okulun tadını çıkarmak için parası bol olan yalaka diyebileceğim çocuklarla takiliyordum. Çoğunun babası müteahhit ya da sağlam dükkani falan vardi. Benim ki de bu senelerde yeni emekli olmuştu .Artık evde her gün görebiliyordum.

    Son seneye geldiğimizde Neredeyse şuana kadar yediğim en büyük tokadi, hayat bana atacaktı. Neydi o ?
    En yakın bildiğim çocuklardan biri bu yalaka ekipten yani bütün gün sigara içip boş muhabbet yapanlardan ... en yakin tanidiigm cocuklardan biri işlediği bir suçta bana iftira atmış. Eve mahkemeden kağıt geldi. Artık hayatın en dibine vurmuştum. benim için daha altı yoktu. 3-4 gün üstüste uyuyamadım. Evde her gün kavgalar oldu.
    Annem ağlıyo işte vay bunudamı görecektim , başimiza budami gelecekti. Babam diyo abinden adam olmayacaktı ama senden de ümidimi yitirdim artık...

    Evet dostlar ben o gün tam anlamıyla hani "şimdi yannanı yedim" dersiniz ya öyleydim işte. Yasal kısma çok girmiycem. "Hapse girermiyim?" " Okul ne olacak" " Ya evden atarlarsa" diye düşüncelerle geçti son senem. Eveet o gün geldi çattı okuldan mezun oldum.
    Herkes helalleşiyo falan karne alacaz, ben kulaklığı taktım şu müzik çaliyordu: https://www.youtube.com/watch?v=cjVQ36NhbMk

    Camdan bakıyordum. Hani böyle normal bir ortamda böyle müzikle düşüncelere dalınca hayatınızı pause edip daha doğru kararlar alıyorsunuz.
    Ben düşünüyordum. Ne yapacam ben amk. Planlarım vardı ama okula girmek için puanım da yetmeyecekti. Hiç derslere çalişmadim çünkü.Bu yüzden YGS den kürek bi puan almiştim. Mesleki 2 yıllık gidebiliyordum ama ben istemiyordum.Zaten askeriyeye basvurup özel kuvvetlere girecektim. basvururum falan diyordum. Ama işte bu dava patlayınca yannan gibi kaldım.

    Yavaş yavaş dibe iniyordum.

    Öyle böyle geçti zaman. Yazın askeri şubeye gittiğimde red aldım. Otobüsde dönerken bi "off" çektim. yine düşünceler sardı beni.

    Bi kapı daha kapandı. Ne oalcak deyip duruyorum. 1 sene sonra dava sonuçlandi. Hakkimi aldim olmasi gerektiği şekilde ama hayatım karardı nerdeyse...
    "Nerdeyse... "
    Karakter sınırı için devdıbını aşağıda yazıyorum…
    Tümünü Göster
    ···