beyler 18 gerçekleri anlatacagım

ilk çocugun nasıl öldüğünü bilmiyorsunuz bile diyince diyecek birşey bulamadım sustum,cem için kendinizi öyle bir korkutmuşsunuz ki artık bünyesi kaldıramamış kendi canına kıymış, bence tüm bunları düşünmeden adam gibi yaşasanız düzgün biri olabilirdiniz. Hele kaçan arkadaşını duymuşsun telefonda komik diyince sinirlenmiştim. Ertesi sabah ben aycan ve aslı eve gelmiştik. Telefounum ordaydı arama sonlanmıştı. Telefonu aslı alıp sordu ses duydunmu diye, evet diyince yere dogru bakıp yüzü gerçekten karanlık bir ifadeye büründü. Cemin başınada böyle şeyler geldi demiştin hatırlıyorsun dimi diyince yutkunmuştum. Kendimce sebebler arıyordum kendi zütümü kurtarmak için enazından böyle birşeyi kanıtlamaya çalısıyordum başkalarına kendimi kandırarak, can'ı bahane etmiştim kendimce onun sesini duydugum için,o sırada telefon yine çalmıştı. Arayan cemdi. Hemen telefonu almıştım cem öldüğünden beni direk cem aramamıştı.Bir can birde aslı aramıştı ki aslı ölmemişti bile. Açmamam gerekiyordu ama açmak istedim herşeyden çok açmak istemiştim.O sırada aniden aycan elimden alıp açtı hiçbirşey dememişti.

Ses vermedi telefon, aycanda öyle bir ses çıkarmadı.ara sıra telefondan bozuk plak sesleri geliyordu aslı ile ben korkuyla izlemeye devam ediyorduk. Daha sonra telefon kesildi, aycan gördünüzmü birşey yokdedi.O akşam evimde uyudum fakat sabaha kadar hiçbir gariplik olmamıştı. Aslıya sordum arayan falan oldumu diye oda hayır dedi. Daha sonra aycanın çalıstıgı dükkana gittik birşey oldumu diye, gülümseyerek neden olsun ki diyerek cevap verdi. Hafif rahatlamıştık.O akşam sahilde gel dolaşalım demişti aycan bana ve aslıya. Sahilden kastım plaj değil fakat deniz kenarına dogru çinemlik bir piknik alanı var ucu kayalıklar balık falan tutan adamlar oluyor genellikle,ama sahil diyorlar. Akşam oldu oraya gittik takılıyoruz kendi çapımızda eğleniyoruz o sırada aslı piknik sepeti tarzında birşeyler hazırlıyor agacın altında, aycan bana gel gezelim dedi. Bende kabul ettim tabi, kayalıklara atladı yer ile fazla mesafeleri yok haliyle bende indim kayaların üstünde yürüyoruz balıkçıların yanından geçerken havadan sudan konuşuyorduk.

Kayalıkları falan geçtik hafif çamurlu bir ortamdayız birazdan yukarı cıkarız dedi aycan bende eh tamam dedim. Havada yavaştan kararmaya başladı kayalıklardaki balıkçılar yavaş yavşa kalkıyor bizde yemek bemek yiyip gitsekmi diye düşünürken aycan yavaşladı kayalıkların o tarafa dogru.Sen yukarı dogru git ben geliyorum dedi. Kayalıkların üst tarafındaki karaya giden taş merdivene ulaştım aycanı bekliyeyim dedim.Onu uzaktan görüyordum aycan geliyordu. Elindeki tahta sopa dikkatimi çekmişti. Yüzüme dogru bakmıyordu daha cok yüzüme bakmaktan kaçınıyordu. Sürekli sol başparmagını sanki kırıkmış gibi döndürüyordu.Bir insanın yapamayacagı kadar zor bir hareketti bu(döndürmekten kastım başparmagı diğer parmaklarını etkilemeden saga soga zütürüyordu)
parmagından kıt kıt sesler geliyordu.ara sıra boynunu sağa sola çeviriyordu.Ben korku ile bakmıştım. Kafasını az kaldırdı fakat yüzünü görememiştim. Senin yüzünden demesi ile korkmam bir oldu. Belki numara yapıyordur diye yaklaşmak istemiştim.

up up up beyler ellerim yoruldu lan

@244 okusan ögrencen amk

Daha sonra o sopayı alıp toprakta sürtmeye başladı, herkes,ortak, nokta gibi tek kelimeler etmeye başladı, tüylerim diken diken olmuştu, cebinden telefonunu çıkardı, çıkarmasından 10 sn sonra telefon çalmaya başladı, telefonun zil sesi çıglıklıydı ona odaklanmayalımda.. arıyan kişi bendim. Telefonum cebimdeydi telefonu açtı ve bana dogru tuttu. duydugum sesler tanıdıkta can cem aslı hepsinin bagırma sesleri cemilde aradaydı.O sırada tüm bunları kaldıramadım kustum. Sopasıyla topraga anlamsız yada anlamadıgım yazılar çizmeye başladı.O sıradada söyleniyordu sırada hedef gibi fakat bir türlü benim adımı vermiyordu.Sol başparmagını hala döndürüyordu. Kimsin sen demeden edemedim kendini o sırada konuşmasını duyamadım. Bana dogru konuştu agzını hareket ettirdi fakat anladıgım tek şey cızırtılardı. Sanki bilgisayardan gelen çıglıkların arkaplanındaki cızırtılar gibi, anlıyamıyordum.O sırada aycan gülerek kayaların içine uzandı orda şizofren manyak gibi gülüyordu hemen ordan kaçıp aslının yanına gittim.

up up up
beyler sahur hazırlıgı var yemekyen sonra geleceğim

uyumuşum lan,30dk sonra yazagım ama sizin için araştırıyorum nette bu tür olayları, ondan sonra hikayeye geri döneceğim bür gündür keps istiyonuz amk

Koşarak oldugumuz yere geri dönmüştüm, hemen aslının yakasını tutup yakararak olanları anlattıgım. Verdiği tepki sonucu yüzü bembeyaz kesilmişti,ben oradan kaçmak istediğimi belirttim. Fakat aslı saçmala diyerek yüzüme bir tokat attı, olayın acısı ile kendime gelmiştim. Aycanın yanına gittiğimizde aycan yerde yatıp kıvranıyordu sürekli ayaklarını oynatıp duruyordu.O sırada aslı henüz bulundugumuz yeri terketmemiş balık tutan dayılardan biri çagırdı ben onu izlerken,onu tuttuk aniden bana bakıverdi. Yüzü normaldi ama nefretle bakıyordu bana.O günden sonra hergün aycanı ziyarete gittik, nerdemi? Tabiki akıl ve sinir hastalıkları hastahanesinde.. Bizi her gördüğünde kapı abanıyordu. Doktorlar paranoid şizofreni vakası var diyorlardı, öteki dünyadan 3-4 kişinin sürekli aycanla görüştüğünü iddia ediyormuş sercan, kapıdaki camdan baktıgımız kadarıyla her yere çemberler falan çizmiş. Camdan dikkatlice bakarken aniden cama aycan çıktı. Korkudan geri çekildim gözleri artık kırmızı damarlarla dolmuş dik dik bana bakıyordu. Onun gözüne bakayım derken benim gözüm bile sulandı, sonrasında o günkü ziyarettende çekildik.

up up up
@1 re bakın birazdan kepsler gelicek

Olayla ilgili kepsler @1e eklendi..
http://inci.ca/uv2_3oke61
http://inci.ca/uyod4pivhh
http://inci.ca/ujp6e1y5od
http://inci.ca/ufsimzf6v3

Artık iyice sönmüş delirmiştik,ben kendimi paranormal kitapların içinde bulmuştum. Kimseye çaktırmadan böyle birşey olurmu gibisinden sorular sormaya başlamıştım, aslı ise en yakın arkadaşını kaybetmişti o bendende kötü durumdaydı. Aycanın tahta sopayla çamurlu alana çizdiği şekilleri falan araştırıyordum. Çizimleri araştırdım hani, büyü çemberi falan düşündüm çeşitli çagırma ritüellerinde kullanılan fakat dahada araştırdıgım sonuçta normal büyü çemberlerinin genelde üçgen ve horoskopik simgelerle yapıldıgını gördüğüm için bu çizimler dahada tuhaf gelmeye başladı. Nerden baksanız bütün gece araştırdım. Tahi textboardın birinde the duronlin.exe threat başlıgını görene kadar. Girdiğimde adamların bayagı bir tartıştıgını gördüm halbüki burdakilerin yarısı olaydan habersizlerdi. Aslıyı aradım böyle böyle dedim.Şuan yaptıgımız şey oyunu tekrar aramakta,bir çok boardda bu olay ile ilgili konu açtık. Fakat ne zaman konu açarsak açalım başlık gümlüyordu.

@410 bende gösteriyor ama tinypicten yükleyeyim birde

Uuzun araştırma sonucu bu olayın taa kabbalah agacının yaratılışında başladıgını ögrendik nedir bu diyen olursa yaratılış agacı veyahut bilgelik agacı(adem ve havvanın cennete yediği meyve bu agacın meyvesi denilir),bilgisayar sadece yesod ve ketherin bu boyuta geçmek için kullandıgı bir araçmış. Korkudan titrerken bu çemberlerin ritüeller için kullanıldıgı teorimiz tuttu. Daha dogrusu ritüel değilde korunma amaçlı bir çember olarak kullanılırmış. Fakat aycanın yaptıgı davranışlarla bunun arasındaki baglantıyı hala çözememiştik. Hastahaneye gitmeye karar verdik aycanı görmeye, doktorlardan görüşme istedik fakat herhangi bir terslikte hemen dışarı çıkacaktım. Hazırlanıp yola koyulduk, neyse doktorlar falan kapıyı açtıgı öyle bir formal takılıyoruz ki görende öğrenci değiş iş adamı sanacak amk.O değilde aycan bize şaşkın şaşkın bakmaya başladı, ondan çok biz şaşırıyorduk oysaki

@450 quantum o
lan sabah sabah hikayemi anlatılır amk hele bi akşam olsun çay demlensin

başlıcam 30dk sonra hazır olun

Neden, neden geldiniz diye gevelemeye başlamıştı aycan, hemen onun duvarlarından alıp internette araştırdıgım çizimleri gösterdim, göstermemle aycanın deftere vurup uzaga atması bir oldu. Fakat fazla birşey yapmadık,o ne gibisinden sorular sorduk.Dik dik bakıyordu fakat bir türlü anlaşamıyor gibiydik. Sesimi yükseltip bagırdım artık o derece aniden bana doğru koşmaya başladı. Aniden yedod, mecüc,taob, cann diyerek bagırmaya başladı. Bana dogru gelirken odadan çıkıp kapısını kapatıp doktorları çagırdık. Resmen kudurmuş ağzından köpükler geliyor gibiydi.Her ne kadar çemberleri araştırsakta bulamadık başka birşey. Yaklaşık bir süre sonra sercanla görüşmeyi kestik birdaha ziyaret etmedik orayı. Sene bitmişti, ailemin yanına taşındım artık ev arkadaşımda yoktu. Aslı ise şehirde kaldı tekrar fakat o zamandan beri telefon olsun internet olsun görüşüyorduk.

Evde artık rahattım babam annem yanımdaydı olayı falan anlatmamıştım onlara, cemin intihar edişinden haberdarlardı fakat canla ettiğimiz kavgayı canın gidişini falan bilmiyorlardı.Bu olayı unutmamıştım ara sıra başlıklara rastlıyordum, fakat bu olayın arkasındaki gerçeği bulmak istemiyordum. Böyle hayat huzurluydu, belki siz şuan aksiyon falan arıyorsunuzdur banada gelse böyle bişiy vay amk falan diyorsunuzdur ama öyle değil işte,bu olayı yaşarken düşündüğünüz şeyler size hep acı veriyor.1000 iğne batırılırmış gibi olyorsunuz sıcak bedeninize batan soguk çeliğin verdiği açı, bunu kalbinizde işliyişiniz. Neyse konuya dönelim mutlu huzurum sonuna kadar devam edicekken evimize gelen bir paketle son buldu diyebilirim. Aslının oldugu şehirden gelmiş, tahminen aslı yolladı diyelim. Adres 16/1 di oysaki ben aslıya adresimizi söylememiştim. Paketin içinden uzun bir kutu çıktı birde kağıt. Kağıdı okumadan atmıştım o sırada aklıma çok önemli birşey geldi.

Cemil bana cdyi verdiğinde kutunun içinde bir kağıt vardı fakat ben okumadın atmıştım,o zamandan beri aklıma nedendir bilmiyorum hiç aklımıza gelmemişti ne benim ne cemin nede canın, fakat şimdi gidip o kagıdı orda bulabilirmiydim bilmiyorum. Aslının verdiği kutudaki kagıdı açtım, içinde sadece karamalar yazıyordu ilgimi çeken 6 ve 1 rakamıydı. karamaların tam ortası çember gibi boş bırakılmıştı.Onu bırakıp kutuyu açtıgım gibi kutuyu bırakıp arkaya geçtim. Kutunun içinde cd vardı, tahminen cemilin verdiği cd değildi fakat üzerinde duronlin.exe yazan bir cddi.O gün bilgisayarda araştırmaya devam ettim fakat cdyi takmadım pcye, takmak istemedim.O gece uykum gelmişti, fakat korkudan uyuyamıyordum yatmadan önce fişleri çektinmi diye kontrol edipte yatmıştım yanı başımdaki küçük gecelambasını açmıştım fakat.O gece rüyamda cemi gördüm, sürekli koşup duruyordu oyundaki gibi, fakat hedefine ulaşamadan başa dönüyordu, canın seslerini duymuştum lütfen diyordu. Sonrasında cemilin sesini duymuştum hayır yapma yapma lütfen diyordu.O sırada bagırarak uyandım yataktan, annemler tabi hemen odaya geldiler.

Soğuk bardak su içip uykuma geri dönmek zorunda kaldım, annemle babamda şaşırdı tabi, ertesi sabah kalktıgımda bilgisayar açıktı, hemen korkarak kalktım noluyor lan demeden babamı farkettim. Bilgisayara bakınmak istemiş, bakınırkende cdyi görmüş kenarda oyundur diyerek takmış, fakat açamamış pcyi,o sırada telefondan aslıyı aradım. Açtı telefonu cdyi bana yolladın peki nerden buldun diye sorguladım. Anlattıgına göre araştırmış cdye riplemiş, babamın oyunu açamadıgını söyleyince şaşırdı, rüyamı anlatınca aslının normal sesi kesili verdi. Soğuk karanlık bir ses tonuylu seni istiyorlar dedi,ne,ha gibi bir tepki veremeden yüzüme kapattı telefonu, tekrar aramaya çalıştım fakat açmadı.sms atmaya çalıştım,15-16 dk sonra gelen cevaplerin hepsi hayırdı. iyice korkutmaya başlamıştı cdyi çantama koyup babamların yanına gitmiştim. Onlarla konuşup bir arkadaşın ziyaretine gideceğim diyerek ikna ettim ve geri döndüm mağlum yere