1. 1.
    -3
    hz. muhammet hasta 3-4 kişiyi deve sütüyle ve sidiğiyle iyileştirip yanlarına deve sürüsü ve çoban veriyodu. bu hasta adamlar ihanet ediyodu sonra muhammet kollarını ve bacaklarını kestirip çöle attırıyodu. hangi ayetteydi bunlar?
    ···
  2. 2.
    +6 -8
    "Toplum için tehlikeli olan, inançsızlık değil, inançtır."
    George Bernard Shaw
    Demiş Shaw.Ne kadar da doğru konuşmuş.Bu sitede dikkatimi çeken bazı şeyler oldu. inanan arkadaşlar bazen şu soruyu soruyorlar:Dinlerden neden bu kadar nefret ediyorsunuz_?
    "inançlı bir insanın şüpheci bir insandan daha mutlu olması, sarhoş bir insanın ayık birinden daha mutlu olmasından farklı değildir."
    George Bernard Shaw
    inançlı insanla sarhoş insan arasında hareket olarak hiç bir fark yoktur. inançlı insan(ki özellikle islamda)dinine karşı yapılan en ufak bir eleştiriye karşı çok sert tepki verir. Bunun sebebi genelde toplum ve inanışta yatar.Ama sebep ne olursa olsun dinlerin bir çok insanı normalden daha saldırgan yaptığı kesindir.
    Peki neden saldırgan yapar_?En basiti islamiyetten örnek verirsek Kuran bunu emreder. Enfal-39:... yalnız Allah'ın dini(islam) kalana kadar savaşın.*(Hani islamda zorlama yoktu_?Ama o başka bir konu)
    Yukarıdaki ufak bir örnekti. Kuran'da ve Kitab-ı Mukaddesde(özellikle tevratda) bunun gibi yüzlerce şiddet ve hümanizm karşıtı emirler vardır.
    Dinlerin verdiği zararları tarih de doğrular aslında. Sadece insanlar kaybedilmemiştir din adı altındaki savaşlarda bir çok belgede yok edilmiştir.En basiti islamda şiddeti konu alalım ve birkaç örnek verelim bu konu hakkında:
    "Peygamberin dört halifesinden üçü, Müslüman'ların bıçaklarıyla can vermişti"
    Olay öğrenilir. Medine'ye, Peygamber'e haber verilir. Peygamber öfkelenmiştir. Adamların yakalanmaları için buyruk verir. Hepsini yakalattırır. Suçluları, Hz. muhafazid'in huzuruna getirirler. Peygamber'in kararı kesindir:
    "Elleri, ayakları çapraz olarak kesilsin. Gözleri oyulup çıkarılsın.."
    Emir uygulanır. Suçluların, elleri, ayakları çapraz olarak kesilir. Gözleri
    oyulur. Adamlar su isterler ama ölünceye kadar su da verilmez.
    Medine dışında, güneşin altında ateş gibi yandığı için "Harre" adı verilen yere
    zütürülürler.
    Suçlular su isterler, su verilmez.
    "Taşları kemirirler", "ağızlarıyla, dişleriyle toprağı kazarlar."
    Ölünceye kadar öyle bırakılırlar. (Buhari, Zekat/68, Cihad/52; Tecrit/Vudu,
    hadis 172; Müslim, Kesame/9-14, hadis 1671; Ebu Davud, Hudud 3, hadis 4364-4371; Tırmizi, Ebvabu't-Tahare/55, hadis 72-73; Nesei, Tahrimü'd-Dem/7; Ibn Mace , Hudud/20, hadis 2578-2579. Buhari, bu hadise yedi yerde ve dokuz yolla, Ebu Davud bir yerde beş yolla, Nesei bir yerde dört yolla gönderme yapmıştır.)
    Nedir suçları bu adamların ve öncelikle kimdi bunlar? Ukl veya Ureyna
    kabilelerindendirler. Peygambere gelmiş, müslüman olduklarını bildirmişlerdir.
    Renkleri sarıdır, hastadırlar. Peygamber, önce bütün sevecenliğiyle deve sütü ve
    "deve sidiği" içirerek onları iyileştirir. Havadar bir yere gitmek isterler.
    Peygamber bir deve sürüsü verir ve yanlarına bir çoban katar. "Herifler" çobanı
    öldürür ve Peygamber'in deve sürüsünü alır zütürürler.
    "Peygamber, işkenceye karşı olduğu halde, bu olayda nasıl olmuştur da, işkenceyle öldürülmelerini emretmiştir?" Bu soru, hadis kaynaklarında tartışılır. Kimileri, bu infazı "işkenceyi yasaklamadan önce uygulattığını " öne sürerler. Kimisi, uygulamanın bir "kısas" olduğunu belirtir. Çünkü, suçlular da Peygamber'in çobanına aynı işkenceyi yapmışlardır. Hakim görüş ise, Peygamber'in Maide suresinin 33.ayetini yerine getirdiği, yani Allah'ın buyruğuna göre hüküm
    verdiği yönündedir.
    Eşref Oğlu Ka'b, genç bir şairdi. Peygamberi ve ona inanları eleştiriyordu.
    Peygamber bir gün arkadaşlarına sordu:
    "Bu adamı öldürebilcek kimse var mı?"
    Mesleme Oğlu muhafazid, ortaya atıldı:
    "Ben varım."
    Eşref Oğlu Ka'b, nasıl öldürülecekti? Planlar yapıldı. Hadis kitaplarının yazdığına göre, "yalan"lar uyduruldu, "tuzak" hazırlandı. Bir gece, kalesinde
    bulunan şairin kafası kesilerek plan sonuçlandırıldı. Ve, kegib baş, peygambere
    zütürüldü. (Buhari, Cihad/15/1, Rehn/3, Tecrid, hadis 1578; Müslim, Cihad/119,
    hadis 1801; Ebu Davud, Cihad/169, hadis 2768)

    Peygamber, şöyle emretmişti:
    "Müşriklerin yaşlılarını öldürün de çocuklarını bırakın!"(Ebu Davud, Cihad/121, hadis 2670; Tırmizi, Siyer/29, hadis 1583.)
    Bu emir, Kurayza Yahudileri'nin öldürülmesi sırasında verilmişti. Çocukların bırakılması isteniyordu. Çünkü onlar ele geçrilmiş değerli ganimetlerdi, köle yapılacaklardı. Bu katliamda, Peygamber'e dil uzattığı için bir kadın da öldürüldü.
    Gene, gece baskınlarında, kafirler toptan kılçtan geçirilirken, evler yakılıp yıkılırken, öldürülenler arasında kadınlar ve çocuklar da bulunuyordu.
    Bunun üzerine, Peygamber'e arkadaşlarından biri şöyle sordu:
    "Ya Resulallah! Evlere yapılan gece baskınlarında, müşriklerin kadınları, çocukları da öldürülüyor, ne dersin?"
    "Onlar da öbürlerindendir.(Kadın ve çocuklar da onlardandır.)(Bkz.Ebu Davud, Cihad/102, hadis 2638; Cihad/121, hadis 2672; Ibn Mace, Cihad, hadis 2840; Ahmet Ibn Hanbel, 4/46; Tirmizi, Siyer/19, hadis 1570)
    Filistin'de, "Ubna" (sonraları Yübna denmiştir) denen bir yere Peygamber bir baskın düzenlemişti. Baskını yapacaklara da şu buyruğu veriyordu:
    "Sabahleyin, Übna'ya (ansızın) baskın yap ve orayı yak!"
    Ve, Übna köyü yakılıyordu. içindekilerle birlikte.(Ebu Davud, Cihad/91, hadis
    2616, c.3, s.88, ayrıca, s.124'deki 2 no.lu not; Ibn Mace, Cihad/31, hadis no:
    2843, c.2, s.948)
    Düşmanın bulunduğu yerdeki ağaçlar, ürünler ya yakılır, ya da kesilirdi.
    Ebu Hureyre anlatıyor. Bir gün, peygamber bizi, bir savaş birliği olarak düşmana gönderiyordu. O sırada, Kureyş'ten iki kişinin adlarını vererek şöyle dedi:
    "Bunları yakaladığınızda ateşe atın, ikisini de!.."
    Peygamber, bir süre sonra dönüp emrini şöyle düzeltti:
    "Size, onları bulursanız, ikisini de yakın, dedim, ama yakmayın. Çünkü, ateşte yakma cezasını yalnızca Allah verir. Siz bu iki kişiyi yakalayıp öldürün yalnızca. (Buhari, Cihad/107,149; Ebu Davud, Cihad/122, hadis 2674; Tırmizi, Siyer/20, hadis 1571)
    Peygamberin tutumu buydu ama, onu izleyen halifeleri, Allah'a mahsus olan ateşe atma cezasını pekala uygulayabilmişlerdi. Hatta bunu yaparken, icazeti peygamber'den aldıklarını bile söylemişlerdi. Ebu Bekir, Peygamber'in ölümünden sonra başgösteren dinden dönme ("ridde") olayları sırasında, komutanlarına şu talimatı vermişti:
    "Daha da direnirlerse, demirle dağlayın, ateşte yakın!"(Taberi, Tarih, 1/1881-1885; Leoni Gaetani, Islam Tarihi, çev. Hüseyin Cahid, Istanbul,1926,8/276)
    Ve bu talimat uygulanmıştı. Halid Ibn'ül-Velid, savaş sırasında "ateş çukurları" açtırmış, yaktırdığı ateşin içine, birçok kimseyi diri diri attırıp yaktırmıştı. Kadın da vardı bunların içinde. Bir tutsak kadına, müslüman olması önerilir, kabul etmez. Bunun üzerine, ateşe atılacağı söylenir. Kadın, "Hoşgeldin ölüm! Yazık ki başka kurtuluş yolum yok, o yüzden kendimi atıyorum ateşe." anlamındaki şiirini okuyarak, kendini ateşe atar. (Hbiş, Yaprak, 28-34; Cetani, Yaprak, 8/306)
    Ebubekir'e, "ateşte diri diri yakma cezası"nı nasıl verdiği sorulduğunda, Halife, Peygamber'in bu tür cezaya izin verdiğini söyler.
    Gelelim kültürel kayıplara.Bu kayıplara en büyük örnek iskenderiye kütüphanesidir. islam halifesi Ömer kütüphaneyi yakarken şu sözleri kullanmıştır:"Kütüphanedeki kitapları inceleyin, Kuran'a aykırı bir şey varsa tamdıbını yok edin. Kuran'a aykırı bir şey yoksa yine yok edin; nasıl olsa hepsi Kuran'da yazıyor."
    Ya birde islam dini barış dinidir ha:)
    Tabii sadece islam değildir zararlı olan biz sadece islam'ı iyi bildiğimiz için bu kadar çok örnek çıkıyor. Hristiyanlıkda çok masum sayılmaz. Bruno'nun yakılışı, Galileo'nun ev hapsi, Haçlı seferleri, engizisyon mahkemeleri... Say say bitmez.("Din kemoterapi gibidir, bir sorunu çözebilir, ama arkasından bir milyon tane daha yaratabilir."-John Bledsoe)
    "Tüm dinler beni hasta ediyor. Din insanları ayırdı. Geniş bir şapka giyip elinde duman tüten bir keseyle ortalıkta dolaşan papayla, yüzünü beyaza boyayıp bir kayaya dua eden bir Afrikalı arasında bir fark olduğunu sanmıyorum."
    Howard Stern
    Dinler bu dünyadaki en ileri ırkçılıkla aynı değerdedir. Dinler insanlar arasında ayrılık ve savaş sebebidir.
    Yazımı son bir sözle bitirmek istiyorum:
    "Günümüzde, dünyadaki temel sorun, aptalların kendilerinden son derece emin, akıllıların ise devamlı şüphe içinde olmalarıdır."
    Bertrand Russell
    Ne kadar doğru değilmi_?Bizim yanacağımızı söyleyip, Kuran'ın, incil'in vs. ne kadar muhteşem bir yapıt olduğunu söyleyen insanlara ne kadar uyuyor.

    al sana o zaman.
    Tümünü Göster
    ···
  3. 3.
    -1
    @8 ayet allahın emriyse niye kuranın %80e yakını yaşanmış olayları anlatıyor cahil herif? aç kuranı hemen hemen bütün ayetlerde yaşanmış olaylar anlatılır. kaç sayfa kuran okudun hayatındada gelmiş bana ahkam kesiyosun burda. cahil cahil adamlarsınız müslümanız diye geziyosunuz. ben ateistim bunu kabul ediyorum ve alayınızdan daha çok kuran ve dönem bilgim var.
    ···
  4. 4.
    -1
    @9 ahahahaha söylediğin laftaki ironinin farkında mısın? düşünemeyip sorgulamayan ateist? bu daha çok size uygun. sorgulamaktan korkan, ailesinden gördüğünü taklit edip kendini müslüman sanan insanlarsınız. ateizmin temeli düşünce ve sorgudur.
    ···
  5. 5.
    -1
    @9 ayrıca okumadığınızı biliyorum. ondan bu kadar güveniyorum kendime. cahilsiniz. cahillik kanınızda var. beyniniz boş. kafanızın içinde taşıdığınız etrafınızda olan olayları kısıtlı kapasitenizle yorumlayan insanlarsınız. düşünmekten bile korkuyosunuz. sorgulamak sizi cehenneme sokucak. buna inanıyosunuz.
    ···
  6. 6.
    0
    @17 tutarsız değil mi? hepsi kayıtlı hadislerden ve ayetlerden alıntı bunların.
    ···
  7. 7.
    0
    @14 kendini sandığın kadar taksun dostum. ömrünüz boyunca sorgulamaktan kaçtınız. ve öldüğümüzde hepimiz yok olacağız. hayatlarınızı hayallere harcıyosunuz. hiç var olmamış ve olmayacak hayallere.
    ···