1. 1.
    +3 -1
    cevaplıyorum inşa allah.
    ···
  2. 2.
    +12
    @2 şimdiki topraklar da insan oluyor.

    bebek nelerden oluşur? sperm + yumurta

    sperm nedir? bir tür protein. yumurta da öyle.

    protein in özüne in : amino asitler. biraz daha zoom yap: karbon, azot, hidrojen, oksijen atomlarını göreceksin.

    sperm'in (veya yumurta) içindeki hidrojen sudan gelir. azot toprakta yetişen besinleri yiyerek vücuda alınır ve spermin yapısında bulunur. oksijen ise havadan alınır.

    neymiş toprak, hava ve suyun yardımıyla sperm'e, yumurtaya ve dolayısıyla insana dönüşmüş...

    edit: devamı @11 de.
    ···
  3. 3.
    +4
    @7 kardeş, hala dönüşüyor. bu dönüşüm durmuyor zaten. sen babanın, sebzesini tükettiği topraktan geldin.

    bak şimdi, baban tarladan patatesi yedi, topraktan çıkan samanla beslenen öküzü de yedi. azot atomlarının yolculuğunu düşün.

    tarla > sebze > öküz > baban
    veya
    tarla > sebze > baban

    bu şekilde azot topraktan babana geldi mi? geldi. azot gelirken sebzenin yapısında oksijen ve hidrojen azota düğümlendi mi? düğümlendi. yani ne oldu: toprak bazı yapısal değişikliklerle babanın içinde protein oldu. sen nesin, sperm + yumurta. sperm de yumurta da babanın/ananın proteini. e babanın proteini toprağın kimyasal yapısındaki değişimlerle oluşmadı mı? evet oluştu. o zaman sen düpedüz topraksın... ve şu an sen nerenin toprağının besinini tüketirsen senin çocuğun o toprağın insana dönüşmüş hali olacak.

    inş. anlatabilmişimdir.

    şimdi diğer sorulara geçelim.
    ···
  4. 4.
    +2
    @4 kardeşim allah senin ne amel işleyeceğini önceden görmez. bu yüzden hayat bir sınavdır. sana sınırsız bir irade verir, sen istediğin yolu seçersin. ister günah işlersin ister hayırlı işler yaparsın.

    kur'an'dan bir örnek:

    kehf 80: Ve emmel gulâmu fe kâne ebevâhu mu’mineyni fe haşînâ en yurhikahumâ tugyânen ve kufrâ(kufren).

    "Fakat çocuğa (çocuk meselesine) gelince, onun anne ve babası mü'minlerdi. Onları azgınlık ve küfre (inkâra) sürüklemesinden korktuk."

    allah çocuğun o anki iradesi ile ne yapacağını bilse gerçekleşme ihtimali olan bir müsibetten endişelenir mi?

    daha böyle çok örnek var.

    http://www.youtube.com/watch?v=o0eMiQCftAg bu video'da tek tek anlatılıyor sorduğun konu. aynı şeyleri tekrarlamayayım şimdi. diğer arkadaşların sorularına da bakmalıyım.

    videonun özeti burda: http://www.youtube.com/watch?v=WnWnlLiCxgE
    ···
  5. 5.
    +1
    @5 panpa, senin sorun ile @4 'ün sorusu aslında aynı konu. @15 te cevaplamaya çalıştım.
    ···
  6. 6.
    +3
    @10 hoşgeldin kardeşim. tabiki de diğer kitapları da inceledim. ben onların da allahın sözü olduğuna inanıyorum (ama orijinallerinin). o sebepledir ki isa'ya da musa'ya da muhafazid'e de saygı duyarım.

    incilin orjinaline erişebiliyor muyuz? hayır. incil insan eliyle tekrar yazılmış. yuhannası var, mattası, lukas'ı, markos'u var. hepsi insanların iradelerine bırakılmış yani onların vicdanlarına. ayrıca incilde yıllar sonra yeni bir sistem geleceği de belirtiliyor. ahmed (h'm'd) adında bir peygamber gelecek ve siz ona iman etmelisiniz diyor. h'm'd geliyor (muhafazid) ama hıristiyanlar kibirden dolayı onu kabul etmiyor.

    yahudilikte de aynı şey olmadı mı? isa'ya tabi olmayıp onu öldürmeye çalışmadılar mı? bunlar hep kibir. allah bir sistemi kaldırıp diğerini getiricem diyorsa ona uyacaksın. kuran'Da yeni bir peygamber geleceği belirtilseydi o peygambere ve onun dinine ilk önce ben inanırdım.

    kurandaki mantık hataları denilen şeyler aslında çeviri hatalarıdır. insanoğlu maalesef belli bir metni çevirirken bile aynı anlama gelecek şekilde çeviremeyebiliyor. çünkü bu allah sözü, başka bir dilde kopyasını üretmek bile çok ağır bir iş insan için.

    diğer sorunun cevabı: allah sadece yanacaksın demiyor. zalimliğe sapanların gözünü ateşle korkuturken, iyi işler yapanları ise cennet ile müjdeliyor.

    ayrıca; müslümanlar sefalet içinde, hıristiyanlar sefa sürüyor demişsin. bu müslümanların kuranın tarif ettiği müslüman olamamasından kaynaklanıyor. kuran ın en önemli emri "oku". ama bir ateist veya hıristiyan veya yahudi bir müslümandan çok daha fazla okuyor istatistiklere bakılınca. müslümanların bu hale gelmesinin en büyük sebebi, islam dinine sonradan sokulmaya çalışılmış şeytani geleneklerdir. kuran okuyup kendini bu islam ile alakası olmayan geleneklerden, sahte hadislerden kurtarmayan müslüman, sefaletten kurtulamayacaktır.
    ···
  7. 7.
    +1
    @12 çok güzel bir konuya değinmişsin.

    kuran evrimi inkar etmez. hatta kuranda evrim teorisini destekleyen ayetler vardır. insan evrilerek son haline gelmiştir.

    Çoğu Müslüman Allah'ın Adem'i "Ol" demesiyle bir anda yarattığını ve evrimin Kuran'da yeri olmadığını düşünür. Aksine Kuran'daki yaratılışı evrim daha iyi açıklamaktadır. Kuran insan yaratılışının bir şekilde başladığını ve bunu araştırmamızı ister.

    20:21 De ki: "Yeryüzünde dolaşın; Allah'ın yaratmaya nasıl başladığını bir görün. işte Allah aynı şekilde ahiret yaratmasını da yapacaktır. Doğrusu Allah her şeye Kadir'dir. Dilediğine azabeder, dilediğine merhamet eder. O'na çevrileceksiniz.

    Yukarıdaki ayetten yaratılışın bir şekilde başladığı (bedee) anlaşılıyor.

    ____Evrimi destekleyen diğer ayetler:____

    07:11 Andolsun ki sizi yarattık (ara), sonra sizi biçimlendirdik, sonra da meleklere "Adem'e secde edin" dedik. Onlar da secde ettiler. Ama iblis etmedi, secde edenlerden olmadı o.

    Allah yarattığı insanı eliyle şekillendirmedi, bunu evrim yoluyla yaptı. Melek kelimesinin kökü ملك kontrol etmek, hükmetmek demektir. Melekler ile o sıralar yeryüzünü kontrol eden varlıklar anlaşılabileceği gibi (cinler / homosapienler), Allah'ın yaratmış olduğu fizik yasalarını da anlayabiliriz. Bu kurallar ademe secde ediyor / saygı gösteriyor. iblis ise yoldan sapmış bir cin (homosapien sapien) olabilir.

    15:28 Hatırla o zamanı ki Rabbin meleklere, "Ben, kupkuru bir çamurdan, değişken, cıvık balçıktan bir insan yaratacağım." demişti.

    15:29 "Onu, amaçlanan düzgünlüğe ulaştırıp öz ruhumdan içine üflediğim zaman, önünde hemen secdeye kapanın."
    Bir başka evrim olarak anlaşılabilecek ayet:
    71:14 "O ki, sizi halden hale/evreden evreye geçirerek yarattı."
    Başka bir ayet:
    24:45 Allah, tüm canlıları [külle dabbetin] sudan yarattı. Onlardan kimileri karnı üzerinde yürür, kimileri iki ayak üstünde yürür, kimileri de dört ayak üstünde... Allah dilediğini yaratıyor, Allah her şeye kadirdir.

    07:189 O, odur ki, sizi bir TEK CANLIDAN yarattı, eşini de ondan vücuda getirdi ki, gönlü buna ısınsın...

    Dabbe (24:45) yaşayan, spontane hareket eden her şey olarak tanımlanabilir. Bu tüm hayvanları, insanı, bakteri gibi hayvanların hepsini kapsar.

    64:03 Gökleri ve yeri hak olarak yarattı; sizi biçimlendirdi ve görünüşlerinizi güzel yaptı. Yalnız O'nadır dönüş.
    Allah bizi hayattayken "elleriyle" biçimlendirmediğine göre bunu kendi koyduğu kurallar çerçevesinde gerçekleştirdi.

    NOT: Bu sadece bir teoridir. Yaratılış ile ilgili ayetler Kitab'ın müteşabih kısmına girdiğinden çeşitli şekillerde yorumlanabilir. Allah, bunların tevilinin sadece kendisi tarafından bilineceğini söylemiştir ama şunu unutmayınız ki, Kuran evrime işaret etmektedir..

    06:133 Senin o Ganî Rabbin rahmet sahibidir. Dilerse sizi ortadan kaldırır ve sizi bir başka topluluğun soyundan vücuda getirdiği gibi, ardınızdan da dilediğini sizin yerinize getirir.

    29:20 De ki: "Yeryüzünde dolaşın da yaratılışın nasıl BAŞLADIĞINA bir bakın. ileride Allah öteki oluşmaya da vücut verecektir. Allah, her şeye Kadîr'dir.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    +1
    @18 mizah candır panpa ;)
    ···
  9. 9.
    +1
    @21 sorunun cevabı için adem konusuna değinmek lazım.

    Adem konusuna başlamadan önce adem ve "eşinin" yeryüzündeki ilk iyiyi kötüden ayıracak kadar zeki insanları simgelediğini düşündüğümü belirtmek isterim.

    02:35 Ve Adem'e şöyle buyurmuştuk: "Ey Adem, sen ve eşin cennete yerleşin ve orada dilediğiniz yerde, bol bol yiyin. Ama şu ağaca yaklaşmayın, yoksa zulme sapanlardan olursunuz."

    Adem kelimesi ibrani'cedir ve "siyah tenli", "insanoğlu" gibi anlamlara gelir. Cennet kelimesinin kökü (cim, nun, nun) ise örtü anldıbına gelir ve cennet yeryüzünü yer gözükmeyecek kadar örten yeşillik / bahçelere denir. Kuran'da bu kelime dünyamızdaki bahçeleri anlatmak için kullanıldığı gibi (6:141, 17:91 ve 18:32-40) ahiretteki bahçeyi anlatmak için de kullanılmış. Bu ayetteki cennette normal bir bahçe anlamında çünkü:

    20:120 Derken, şeytan ona şöyle diyerek vesvese verdi: "Ey Adem! Sana, sonsuzluk ağacıyla eskimez-çökmez mülk ve saltanatı göstereyim mi?"

    Zaten cennette olan birinin saltanata ihtiyacı yoktur. Artı, adem ve "eşi"nin bulunduğu yerde Güneş vardı:

    20:119 "Ve sen burada ne susayacaksın ne de güneşten yanacaksın."

    02:36 Bunun üzerine şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden çıkardı. Biz de şöyle buyurduk: "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman olarak aşağıya inin. Belli bir süre kadar yeryüzünde sizin için bir bekleme yeri, bir nimet/bir yararlanma imkânı olacaktır."

    Adem (ırkı) "cenneteyken" sayıları fazla değildi, Allah'a itaatsizlik edince kovulunca "arz" (tüm dünya) kelimesinin kullanıldığını görüyoruz. Bu her yerin artık onların nüfuz sahası olduğunu anlatmak için kullanılmış. Artık "bahçeye" bağlı olmayan insanlar yayılmış ve birbirlerine düşman olmuşlar. "Ehbitu" (inin) rahatlarının bol olduğu yerden artık sıkıntı dolu hayata başlangıcı tanımlamak için kullanılmış. (2:61'de bu duruma bir başka örnek var.)

    Canlılığın ilk Amazon ve Afrika ormanlarında başladığını savunan ilkel Çorba (Primordial Soup) teorisine bu anlatım benzerlik göstermektedir.

    Kuran ademin ilk insan olduğunu da iddia etmez. Hatta ademden önce dünyada bazılarının fesat çıkardığını ve iNSANIN halife olduğunu anlatır. Halife Arapça'da "ardıl, peşinden gelen, izleyen" demektir.

    02:30 Bir zamanlar Rabbin meleklere: "Ben, yeryüzünde bir halife atayacağım." demişti de onlar şöyle konuşmuşlardı: "Orada bozgunculuk etmekte olan, kan döken birini mi atayacaksın? Oysaki bizler, seni hamd ile tespih ediyoruz; seni kutsayıp yüceltiyoruz. " Allah şöyle dedi: "Şu bir gerçek ki ben, sizin bilmediklerinizi bilmekteyim." 20:121 Nihayet, ikisi de ondan yediler. Bunun üzerine, çirkin yerleri kendilerine açıldı; üzerlerine cennet yapraklarından örtmeye başladılar. Adem, Rabbine isyan etmiş, azmış, ziyana uğramıştı.

    Dikkatinizi çekerim yedikleri elma değil. "Ondan yediler" olarak geçiyor. Böylece saltanatı (hür iradeyi) ele geçirdiler yani ilk zeki canlılar olup kendilerini yapraklarla örtmeye başladılar.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 10.
    +1
    @24 senin sorunun cevabını @25'te cevaplamış oldum sanırım.

    ayrıca bu konunun özetini şu videoda bulabilirsin: http://www.youtube.com/watch?v=kKaBCIqfoPQ
    ···
  11. 11.
    +2
    @27 aslında bu hata değil, allahın takdiridir. aslında insanlık tarihinin başından sonuna kadar tek din vardır. bu da allah'ın dini (selam, islam veya teslim) dir. allah bunu insanlara peygamberler ve farklı kitaplar yoluyla tebliğ etmiştir. ama insan her seferinde bunu bozup dejenere etme yoluna gitmiş. allah da bunu sabır ile tekrar tekrar tebliğ etme yoluna gitmiştir. yani bu din tutmadı öbürünü yollayayım diye bir gerçek yok. en başından beri tek din vardır, bu da "allaha teslim (islam)" dinidir.

    allah islam ve kuran ile son tebliği yapmış, ve bunun kıyamete kadar orijinal kalacağı garantisini vermiştir.
    ···
  12. 12.
    +1
    @31 allah insanların kalbini bildiği için tabi ki de bu kitapların değiştirileceğini önceden anlamıştır. ama insanları sınamak için tekrar tekrar tebliğ yapmıştır. ilk önce yahudiler hıristiyanlığı ve isa'yı reddederek sınavı geçememiştir. sonra da hıristiyanlar islam'ı reddederek sınıfta kalmıştır.

    ismi hıristiyanlık, islam veya yahudilik olsa da bunlar orjinalde aynı dindir. ama bugünkü halleri maalesef orjinalinden uzaklaşmıştır. islam bir istisnadır. kuran bozulmamıştır fakat müslümanların din geleneği yozlaşmış durumdadır. bu yüzden müslüman ülkeler en geri ülkeler arasında yer alıyor. fakat insan şimdi ve gelecekte her zaman kuran'ın çizgisini izleyerek allah'ın tek ve orijinal dinine ulaşabilir. allah bunun garantisini vermiştir.

    edit: kader ve allah'ın bilmesi konularında kafanda hala soru işaretleri varsa @15'e bakabilirsin.
    ···
  13. 13.
    +1
    başka soru var mı?
    ···
  14. 14.
    +1
    hadi beyler, kırk yılda bir pilavlı sohbet yapalım dedik. sorunuz varsa sorun çekinmeden. (=
    ···
  15. 15.
    +1
    sorusu olan?
    ···
  16. 16.
    +1
    @36 kardeş, sorunun cevabı @25 ve @26'da
    ···
  17. 17.
    +1
    @37 panpa bütün kirli çamaşırlarımı ortaya dökmüşsün (=
    ···
  18. 18.
    +1
    @38 yok panpa, kayıtlı olduğum tek kurum, kuruluş, vakıf serqan bininin kurduğu inci sözlük denen günah yuvasıdır.
    ···
  19. 19.
    +1
    @42 hadis konusu çok derin. ben prensip olarak hiçbir hadise güvenmiyorum. çünkü en güvenilir hadis yazarlarının bile islamla ve kuranla çelişen hadisleri var. e böyle adamlara nasıl güvenilir ki? hem bu en güvenilir denilen hadis yazarları muhafazid peygamberden 100-200 yıl sonra yaşamış şahıslar. hz muhafazid'in yaptıklarını, yapmadıklarını ve sözlerini anlatan bu kitapların kaynağı kulaktan dolma hikayeler ve efsaneler olabilir ancak ve ancak.

    Allah birçok ayetinde Kuran'ın ekgibsiz olduğunu ve kolay anlaşılır olduğunu vurgulamakta (6:19, 38, 114, 12:111, 29:51) ve şayet dilese inananlara bir değil yüzlerce kitap verebileceğini ima etmektedir (18:109 ve 31:27). Aynı şekilde 25. sure 1. ayette Allah; Kuran'ı, Türkçe karşılığı "kriter, ölçüt" olan "furkan" olarak tanımlamıştır. Bunlardan şu sonucu çıkarabiliriz: Kuran'da kesinlikle ekgib bırakılmış bir şey olamaz. Peki sözlük anlamı "söz, hikaye" olan hadisler, zaten açık ve ekgibsiz olan Kuran'ı daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir mi? Bu sorunun cevabı koca bir "hayır".

    Kuran kendisinden en iyi hadis (ahsenel hadis) diye söz etmektedir (39:23) buna rağmen günümüzde birçok insan Allah'a ortak koşmaya ısrar etmekte ve Allah'ın onaylamadığı halde hadis, sünnet kitaplarına dönüp gerçek islam'ı bulacaklarını sanmaktadırlar.
    ···
  20. 20.
    0
    @47 Kuran, insanların "çoğunluğunun" yanılgıda olduğunu birçok ayette söyler:

    "Yeryüzündeki insanların çoğunluğuna uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar. Sadece sanıya uyarlar onlar ve sadece saçmalarlar." - Enam 116

    "Doğru dinin islam olduğunu insanların çoğu bilmez." - Rum 30

    "insanların çoğu kâfirdir." - Nahl 83

    "Ölüleri Allah'ın dirilteceğini çoğu bilmez." - Nahl 38

    "Doğru ve sabit din budur, fakat insanların çoğu bilmezler." - Yusuf 40

    evet, insanların çoğunluğu muhtemelen cehennemden geçecek. bir kısmı cehennemde uzun kalacak, bir kısmı kısa, bir kısmı ebediyen. ama bazıları doğrudan cennete gidecek.

    diğer soruna gelince: hacc'ın şartları arasında şeytan taşlama yoktur. kuranda anlatılan hacc ile günümüzdeki hacc arasında neredeyse hiçbir benzerlik kalmamıştır. hacc konusu çok derin, onu ilerki entrylerde cevaplayayım.
    ···