1. 26.
    0
    tefeciye borcun falan mı var bin.
    uyarı atışı gibi geldi bana
    ···
  2. 27.
    0
    Hep amerikanın işi bunlar oyuna gelmeyin sizi bölmeye çalışıyolar
    ···
  3. 28.
    0
    @1 gülmekten karnıma ağrılar girdi bin. kaptın şukuyu
    ···
  4. 29.
    0
    kedinin düşmanları var mıydı? başka bir kedi mesela...
    ···
  5. 30.
    0
    sesli güldüm amk coğunuza:D tutun şukular binler
    ···
  6. 31.
    0
    bence kan davası
    ···
  7. 32.
    0
    sen de mahallenin diğer kedilerini vur kan davası bu yada gib namus davası olsun.
    ···
  8. 33.
    0
    @18 girersin sende inşallah.
    ···
  9. 34.
    0
    lan kediyi delip geçmişse nasıl kedi kaçıyo bin
    ···
  10. 35.
    0
    @ 9 adam haklı beyler
    ···
  11. 36.
    0
    Cuma hutbenizi salıdan veriyorum

    sevgili mümün kardeşlerim

    infak Şuuru ve Zekat
    islam dininin gayesi, kâmil iman ve sâlih amel sahibi insanlardan oluşan huzurlu bir toplum oluşturmaktır. Toplumu bu kıvama ulaştıracak dini vecibelerimizden biri de infaktır, yani muhtaçlara mâli yardımdır.

    infak ile ilgili birçok ayet ve hadis bulunmaktadır. Yüce Rabbimiz; “Ey iman edenler! Kendisinde hiçbir pazarlığın, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin bulunmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcayın…”[1] âyetiyle bizi infaka teşvik etmektedir.

    Peygamberimiz (sav) de “Yarım hurmayla bile olsa kendinizi cehennem ateşinden koruyunuz.”[2] buyurarak infakın önemine değinmiş, şahsi hayatında da bunu her zaman uygulamıştır.

    Muhterem Müslümanlar!

    insanı maddenin esiri haline getiren modern hayat, onu, temel ihtiyaçlarının ötesinde daha fazla tüketmeye ve sürekli kendisi için harcamaya yönlendirmektedir. Bu ihtiyaç dışı harcamalar ve aşırı tüketim çılgınlığı sınırlanmadığı takdirde insanı felaketlere zütürür. Diğer taraftan cimrilik ve servet biriktirme hırsıda insanı duygusuz ve ruhsuz hale getirip, sonu helâkle biten bir yaşama sürükler. Neticede infak şuurundan mahrum insan, ahiret duygusu zayıfladığı için komşu, akraba, fakir fukara ve ihtiyaç sahiplerinin seslerine kulak veremez hale gelir.

    infak şuuru ise insanı maddenin esaretinden kurtarır, merhamet duygularını artırıp, çevresiyle olan ilişkilerini geliştirmesine vesile olur. Diğer taraftan toplumda infak bilincinin gelişmesi, fakir fukaranın gözetilmesi, hayır duygusunun geniş kitlelere yayılması sağlanmış olur. Bu da toplumsal denge ve huzur için kaçınılmazdır.

    Bütün ibadetlerde olduğu gibi infak ibadetini yerine getirirken de dikkat etmemiz gereken bazı hususlar vardır.

    Her şeyden önce infak ettiğimiz kişiyi incitecek bir tavırdan kaçınılmalı, gösterişten uzak durmalı ve mümkün mertebe gizli olarak infak etmeliyiz[3].

    Kendimize verildiğinde burun kıvıracağımız bir şeyi başkasına vermemeliyiz, her hususta olduğu gibi infakta da orta yolu tercih etmeliyiz.[4]

    infak ederken yakınlardan, hısım-akraba ve komşulardan başlamalıyız.[5]

    Değerli Kardeşlerim!

    içinde bulunduğumuz Ramazan ayı müminlerin infak şuurunun coştuğu bir aydır. Müminler bu ayın fazilet ve bereketinden faydalanabilmek için genelde zekâtlarını bu ayda verirler. Yine bu ayın sonuna kadar yerine getirilmesi gereken bir diğer ibadet sadaka-i fıtırdır.

    Zekât, şartlarını taşıyan her müminin yılda bir kez vermekle yükümlü olduğu farz bir ibadettir. Fakirin ve yoksulun hakkıdır. Ayet-i kerimede şöyle buyurulur: “Zenginlerin mallarında, muhtaç ve yoksullar için bir hak vardır.”[6]

    Fitre ise, Ramazan ayında fakirlere verilen vacib bir sadakadır. Dini ölçülere göre zengin olan kimsenin hem kendisinin hem de aile fertlerinin fitrelerini vermesi vaciptir. Hanımının ve aile içindeki büyük çocuklarının fitrelerini aile reisinin vermesi caiz olmakla birlikte, kendilerinin vermesi daha faziletlidir.

    Fakirlerin bayram hazırlıklarını zamanında giderebilmeleri bakımından fitrelerin bayramdan önce verilmesi daha uygundur. Bayram namazından önce veremeyenler, daha sonra mutlaka vermelidirler.

    Yüce Rabbimizden yaptığımız ve yapacağımız her türlü infak, zekât ve fitrelerimizi kabul buyurmasını niyaz ederim.

    "neşhedü enlâ ilâhe illâllahü vahdedü lâ şirîke lehü ve lâ nazira lehü velâ müsâle leh. Ve neşhedü enne seyyidena muhafazided abdühü ve habibühü ve rasülûh. Sallâllahü ‘leyhi ve ‘alâ alihi ve ezvacihi ve eshabihi ve etba‘ih ve hulefa ihir- raşidine'l - mehdiine min ba‘dih ve vüzeraihi'l-kâmiline fi ‘ahdih. Hususam-minhüm ‘alel-eimmeti hulefa rasülillâhi ale't-tahkîk. Ümerai'l-mü'minin hazret-i eba Bekrin ve ‘Umer'a ve Osmane ve ‘Aliy ve ‘alâ bakıyyeti's sahabeti ve't-tâbi‘in. Rıdvanü'llahi te‘alâ ‘aleyhim ecme‘in. Eyyühe'l - mü'minine'l - hazirûn. ittekul-lahe ve etı‘ûn. inne'l-lâhe me‘allezine't-tekav ve'l-lezinehüm mühsinün."

    özetle = dininize uyun lan
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    0
    çok geçmiş olsun kardeş. benim kedime olsa kahrolurum lan hakkaten.
    ···
  13. 38.
    0
    ccc kedin ccc lan yanındayız bin
    ···
  14. 39.
    0
    yok yok, ben bunu gibmezsem içim rahat etmeyecek
    ···
  15. 40.
    0
    o benim
    ···
  16. 41.
    0
    bu nasıl bir fantezidir amk
    ···
  17. 42.
    0
    buldum hacı kedini vu...
    ···
  18. 43.
    0
    kedi sevgine şukunu verdm bin. hep sev
    ···
  19. 44.
    0
    kediyi her kim gibtiyse sağlam gibmiş, dağları taşları delerek gibmiş. dikkat et yarın senin zütü de giber.
    ···
  20. 45.
    0
    kediye bişi olmamasına sevindim kedi ccc kedi reyiz ccc
    ···