beyler herkes sıkıntısını yazsın

yazılmışı var .

Zorlanarak açarsın gözünü. zorlanarak alırsın bilinçli ilk nefesini. Rüzgarın tadı kaçar genzinin içine .Çıplak etine vurur güneş ,
seni bulunmak istemediğin bir oyunun içine iter gibi . pencerenin dışına ileşemez artık gözlerin . özgürlüğünü kazanmış bir balonun yükselişiniizleyemezsin artık. Kız çocuklarına üzülürsün sadece , aşağılanmış , öldürülmüş , ceza verilmiş . Kız çocuklarına üzülebilecek aydınlığın kalmıştır sadece.
Parmaklarının dokunduğu her köşede siyah lekeler kalır. Zihnin tek çırpıda kirletir yüzünü. Yaprağın düşüşüne üzülürsün . Yaprağın bir kız çocuğunun cansız
bedenine düşüşüne üzülürsün. Yaprak sana üzülmez. Kanının akışı bilimsel bir gerçekten öte değildir. Işığın karşısında gözlerini kapatman bilimsel bir reaksiyondan öte değildir . Ağlaman depresyondan öte değildir. Çıplaklığın iğrençliktir , sadeliğin koca bir boşluk . Gözlerin sadece görmene yarar.
Vicdanın sadece kendini sorgulamana. Beynin çürümeye yarar , ağzın dolu bir küfür etmeye yarar sadece pencereden ışıyan güneşe. Geceleri bir bomba olur patlarsın . Ateşin değmez kimseye . Çok aşık olursun ama sevmeyi bilmezsin . Annenden başka kimse okşamamıştır çünkü başını. Ellerin sigara yakmaya alışıktır.
Hep sıcaktır bu yüzden avuç için . Hızlı akar kanın , şiddetle akar , küfürlerle akar çıkıp gitmek için senden .

- Değiştim ben , Neler oldu bana ? ölüyor muyum ?
- Neden bu kadar sahtekarım gülmek konusunda ? Değiştim ben , neler oldu bana ? ölüyor muyum ? Yaşamadığıma eminim. Peki nasıl görüyor gözüm karanlığı hala? Nasıl duyuyorum iç mahkememi , yargılanırken bilinçaltımda.

Aynaya baktım dikkatlice dün sabah . gözümü kaçıramadım . Kanım aktı fayanslar üzeri yansımamda . Göz kapaklarım düştü , yaşam fışkırdı bileklerimden.
Ah , ne güzel şeydi soğuması bedenimin , dizlerimin üzerine düşüşüm ne de güzeldi benim için . Acı içinde , ama huzurla , yansımam ölüverdi 3 metrelik bir banyoda.
Ben ayaktayken , yansımam ölüverdi titreyerek . Ah , ne güzel şeydi, kendi gidişimi seyretmek .

- Artık kaçamıyorum kendimden .banyoda kızıl bir nehir bıraktığımdan beri , damarlarımda hayatın dışında bir şey var . Bir şey , tanımlayamıyorum. Çok sıcak . Sarılıyor bana , sırtıma sapladığı her bıçak , sonsuz zevkten ibaret . Elimi tutuyor . güneşe doğru uçuyoruz beraber , gözlerim sızlıyor . Güneşe doğru uçuyoruz beraber , ısınıyorum . Daha yükseğe gidelim , çok daha yükseğe , kara parçalarından çok daha uzağa , gökyüzünün ötesine . Cayır cayır yanmak için. Tükenmeliyiz . ikimiz birbirimizi tüketmeliyiz onunla .

Oysa gebermek , bir müzik eşliğinde , ruhun henüz çıkmışken bedeninden . Gebermek bir çaredir , bir ihtimal , acı çekmeden. Süzülen bir göz yaşı düşemeden henüz kanlı toprağa , gebermek bir çaredir , bir ihtimal , aklında hala başka insanlarla . Değersizce gebermek , kimseyi düşünmeden , ölümü sorgulamayıp insani tutkularını kaybettikten hemen sonra . Son treni kaçırıp arkasından bakar gibi , yetişemediğin o vagona bir küfür sallar gibi . Filizlendiremediğin bir ot tohumunu , topraktan sökmek gibi.

- Koşmak , huzura doğru . Meteliksiz girmek gibi mavi antikalarla dolu bir dükkana . Kat ettiğin her mesafede bir parçanı bırakarak . Karanlık bir ufuk çizgisine , nefessizce koşmak. Bile bile sonunu . Koşmak , iyi dostlar alarak yanına . Sevdiğin bir şarkıyı , uyarlayıp yaşdıbına , tekrar tekrar dinlemek gibi. Sözüm ona , eski bir saplantının başını okşamak gibi , sırtından aşağıya atamadığın . Canını yakan her anıyı , ciğerlerine saplarken , kan tükürerek avuç içlerine , koşmak , huzura doğru , her adımında , yıldızların ışığından çok , karanlık uzayı görmek gibi . Yaşamak , tanrıya bir kuzu kurban etmek gibi, karşılığında sadece kan ve acı bulduğun . Düne kadar ben , koştuğumu sanırdım bu yolda . Meğer gözlerimin uzaklara dalmasıymış bu sanrılar. Meğer mutluluklar benim yaşamımda , yol kenarı dinlenme tesisleriymiş , her 1km'de bir bulduğum , fakat gittikçe seyrekleşen.