1. 16.
    0
    medineye varamadım :(
    ···
  2. 15.
    0
    @14 gibceniz mi lan yoksa
    ···
  3. 14.
    +1
    etrafına bak domalan bi topluluk görürsen yanlarına yanaş
    ···
  4. 13.
    0
    bari kuran kursuna yardım edin laan binler
    ···
  5. 12.
    0
    @10 oğlum ışıklardayım ben ona göre tarif et sen bu işi bilon galiba
    ···
  6. 11.
    +1
    isminin kaynağı
    Mekke'nin bilinen en eski ismi Bekke'dir. Bazı kaynaklar Mekke'nin, hem şehir hem de Kabe'yi karşılayan bir isim olduğunu belirtirken, diğer bazı kaynaklar da Mekke'nin, Harem'in tamdıbını kapsayan kısmına dendiğini; Bekke'nin ise bu mescidin ayrı bir ismi olduğunu belirtmişlerdir. Dilbilimciler ise Mekke ile Bekke'nin aynı şeyi ifade ettiğini kabul etmektedirler.[3] Mekke ve Bekke, Babil dili'nde 'ev' anlamında olup, Amelikalılar tarafından bu yerin ismi olarak kullanılmıştır. Batlamyus ise Mekke'ye Macorabba demiştir.

    islam kaynaklarında Mekke

    Günümüzde Kabe modern binalarla çevrelenmiştir
    Mekke şehri, geçmişi MÖ 2000'li yıllara kadar uzanan eski bir şehirdir. Her ne kadar kutsallığının peygamber muhafazid'in burada doğmuş olmasından kaynaklandığı sanılsa da asıl kutsallığı ibrahim peygambere dayanmaktadır. islam kaynaklarına göre, ibrahim'in ikinci eşi Hacer'den ismail adında bir erkek çocuğu dünyaya gelir. Fakat ilk eşi Sare bu durumu kabullenemez ve Hacer ile ismail'i yanından uzaklaştırmasını ister. ibrahim ikisini alarak Allah'ın kendisine bildirmesiyle bugün Mekke'nin bulunduğu alana getirir. Onları buraya bırakır ve geri döner. Çorak ve ıssız bir vadide yalnız kalan anne ve oğlu buraya yerleşir. Zamanla ticaret için bu bölgeden geçen Arap kabilesi Cürhümiler, Hacer'in açtığı Zemzem adı verilen su kaynağının yaşanılır hale getirdiği bu yere yerleşerek şehrin ilk sakinleri olurlar. ibrahim daha sonra tekrar buraya gelir ve Allah'ın bildirmesiyle oğlu ismaille Kabe'yi inşa eder. Bu zamandan itibaren Kabe bir hac yeri olarak belirlenir ve ibrahim peygambere inananlarla Arap kabilelerin ibadet merkezi olur.

    Yüzyıllarca bir hac merkezi olarak kalan Mekke zamanla büyüdü ve Arap Yarımadası'nın önemli bir ticaret şehri haline geldi. ismailin soyundan gelen ve şehrin en soylu ailesi olan Kureyşoğulları'na mensub olan muhafazid 571'de burada doğmuştur. islam dinine göre 40 yaşına kadar burada yaşadıktan sonra Mekke yakınlarındaki Hira mağarası'nda Kur'an kendisine indirilmeye başlanmış ve en son ilahi dini bu şehirde açıklamıştır. Yeni dini kabul etmeyen Mekkelilerle ve özellikle şehrin ileri gelenleri ile büyük mücadelelerde bulunmuş, Mekke'de yaşam imkanı kalmayınca da Medine şehrine göç etmiştir. (Bknz: Hicret)

    Uzun yıllar Medine'de yaşadıktan sonra, artık güçlenen Müslümanlarla tekrar buraya gelmiş, 630 yılında ise şehri savaşmadan almıştır. Burada hac ibadetini yerine getirmiş, veda haccını okumuş, Mekke'de kalmayarak aynı yıl Medine'ye dönmüştür. (Bknz: Mekke'nin fethi)

    Halifeler devri
    Mekke, halifeler dönemi'nde siyasi yönden sakin bir devir yaşadı. Bu dönemde su baskınlarına uğrayan Kabe için halifeler Ömer ve Osman zamanında çalışmalar yapılarak şehrin yüksek kesimlerine setler inşa edildi.

    Emeviler devri
    Emeviler devrinde şehrin imarına hız verilmiştir. Bu dönemde selleri kontrol altına alıp yönünü değiştirmek için büyük kanallar kazılmıştı. Ayrıca, halife Ömer tarafından başlatılıp I. Velid zamanına kadar devam eden istimlaklar ile Kabe'nin çevresindeki saha büyütüldü. Muaviye, kuyular açtırıp suların toplanması için bentler yaptırmış, kurduğu sulama sistemi ile tarıma elverişli sahalar oluşturmaya çalışmıştı.

    Yine Emeviler devrinin I. Velid zamanında Mescid-i Haram'ın projesi hazırlandı. Bu proje için Suriye ve Mısır'dan mimarlar getirtilerek günümüzde dünyanın en büyük camisinin inşasına başlandı.

    Mekke, Emevîler zamanında bazı siyasi olaylar nedeniyle saldırılara uğramıştır. Yezid'in haksız bir şekilde halifeliğe getirilmesini kabul etmeyen Abdullah ibn Zübeyr mücadelesini Mekke'den yürütüyordu. Bu durum, Suriye ordusunun Hicaz'a gönderilmesine ve Mekke'nin kuşatma altına alınmasına sebep olmuştu. Abdullah ibn Zübeyr bu orduyu mağlup etmiş ve komutanlarının çoğunu da esir almıştı. Daha sonra Mekke'yi tekrar kuşatan Yezid'in ordusu, onun ölüm haberi üzerine kuşatmayı kaldırmıştı.

    Mekke'de halifeliğini ilan eden Zübeyr'e Hicaz bölgesinin tamamı, Irak ve Horasan bölgeleri de biat etmişlerdi. Abdülmelik bin Mervan, Emevîler'in yönetimini eline aldıktan hemen sonra, Haccac komutasında bir orduyu Mekke üzerine gönderdi. Zalimiğiyle bilinen Haccac'ın kuşatmasına altı ay direnen Mekke, Abdullah bin Zübeyr'in ölümüyle düşmüştür.

    747'de Yemen'den gelen Hariciler Mekke'yi işgal etmişler; 750'deki Abbasî darbesi ile Mekke hilâfet ile birlikte Abbasîler'in eline geçmişti.

    Abbasiler devri
    Abbasiler döneminde (750-961) Mekke'nin idaresi hanedana mensup kimselerin elinde kalmıştır. Harun Reşid, Mekke için büyük harcamalar yapmıştı. Ayrıca onun dokuz defa Hac maksadıyla Mekke'ye gitmiş olduğu bilinmektedir. Me'mun devrine gelindiğinde, ortaya çıkan mecburiyet neticesinde, Mekke'nin idaresi Halife Ali soyuna devredildi. Me'mun'un ölümünden sonra Abbasîlerin çöküşü başlamış ve ülke bir anarşi ortdıbına sürüklenmişti. Otoriteden yoksun kalan kutsal topraklar sık sık kanlı çatışmalara sahne oldu.

    Karmatîler fırkasının terör havası estirdiği dönemde Mekke zorlu günler yaşadı. 916 yılından sonra Hac kervanlarının yolunu kapayan Karmatiler, Mekke'ye düzenledikleri bir baskında çok sayıda insanı katlettiler ve Hacerü'l-Esved'i sökerek Bahreyn'e zütürdüler (M. 930). Sünnî islam'a karşı açtıkları savaşın başarısızlıkla neticeleneceğini gören Karmatîler, Haceru'l-Esved'i geri getirdiler.

    Mısır'da Fatimîler devletinin kurulmasından sonra, halife Ali soyundan gelenlerin Hicaz bölgesindeki etkinlikleri arttı. Bu dönemden sonra Mekke idaresi, şerif olarak adlandırılan Ali'nin oğlu Hasan soyundan gelen kimselerin elinde kaldı. Şerifliğin kurulması ile Mekke, nisbeten bağımsız bir hayat yaşamaya başlamıştı. 994-1039 yılları arasında şeriflik makamında bulunan Ebu'l-Futuh bir halife gibi hareket etmeye başlamıştı. Şeriflerin idaresinde Mekke önemli bir ilerleme göstererek Medine'yi geride bırakmıştır. Bu arada Fatimîlerin ve Yemen meliklerinin Mekke'ye baskı yaptıkları görülmektedir.

    Osmanlı devri ve sonrası

    ilk Suudi devleti
    Mısır'ın 1517'de Yavuz Sultan Selim tarafından ele geçirilmesinden sonra Hicaz bölgesi Osmanlı hakimiyetine girdi. Osmanlılar, şehrin kutsiyetine ve şeriflerin halife Ali soyuna dayanmasından kentin idaresinde bir değişiklik yapmadılar ve kent şeriflerce yönetilmeye devam etti. Onlar, bu dönemde sahip oldukları toprakları Mekke merkez olmak üzere, kuzeyde Hayber'e, Güneyde Hali'ye, doğuda ise Necd bölgesine kadar genişletmişlerdi. Osmanlı hakimiyeti döneminde Mekke, manevi bakımdan sahip olduğu merkezîlik konumundan dolayı sürekli hizmet ve saygı görmüştür. Buğday ihtiyacının karşılanması için Mısır sürekli bir kaynak kabul edilmişti. Ayrıca bilim kurumları ve dini binalar için büyük harcamalar yapıldı.

    IV. Murad zamanında hacda çıkardıkları karışıklıklar sebebiyle Şiiler'in hacca gelmeleri yasaklanmıştı. Bu durum Sünni-Şii çatışmalarının Mekke'ye kadar bir yaygınlık kazanması neticesini doğurdu. Ancak, Osmanlı valisinin bu emri uygulama isteğine karşılık, Mekke şeriflerinin bu uygulamalara yanaşmak istemedikleri görülmektedir. Mekke, Vahhabiler'in ortaya çıkışlarına kadar, Zâvi Zayd, Zâvi Berekât ve Zâvi Mesud gibi şeriflerin bitmeyen mücadelelerine sahne oldu.

    Necd bölgesinde güçlenen Vahhabiler, 1800'lerden sonra Mekke'yi sıkıştırmaya başlamışlardı. Vahhabiler ilk önce Taif'e saldırmışlardı. Osmanlı valisi Galip Efendi, Vahhabi tehlikesini yok etmek için çareler aradıysa da bunda başarılı olamadı. 1803'de, Emir Mesud komutasındaki Vahhabiler Mekke'yi ele geçirdiler. Medine'de yaptıkları gibi, itikadi yapılarından kaynaklanan bir takım aşırılıklara giriştiler. Galip Efendi, Cidde'ye doğru çekilmek zorunda kaldı. Cidde'de toparlanan Galip Efendi tekrar Mekke'yi geri almaya muvaffak oldu. Ancak, Vahhabiler'in hâkimiyetini tanımak zorunda kalmıştı.

    Hicazdaki Osmanlı hâkimiyetini yeniden tesis etmek isteyen II. Mahmud, Mısır valisi Mehmet Ali Paşa'yı bu işle görevlendirdi (1811).

    1813 yılında Cidde'ye çıkan Mehmed Ali, Galip Efendi'nin de kendisine yardım etmesi sonucunda Mekke'yi kolayca ele geçirdi. Vahhabiler direnemeyeceklerini anladıklarından şehri boşaltıp gitmişlerdi. Mehmed Ali Paşa, Galip Efendi'nin görevine son vererek yeğeni Yahya bin Sarur'u şerif atadı. Bundan sonra Mehmet Ali'nin şeriflerin işlerine sürekli müdahalede bulunduğu görülmektedir. Şeriflik için yapılan mücadeleler, istanbul'un da bu işle doğrudan ilgilenmesine yol açmıştı.

    1869'da Süveyş kanalı'nın açılması ile istanbul'un Hicaz bölgesi'yle doğrudan teması mümkün olmuştu. Şerif Hüseyin Osmanlıların, gereksiz bir şekilde Birinci Dünya Savaşı'na katılmasının peşinden ingilizlerle işbirliğine girerek Mekke'de bağımsızlığını ilan etti. Şerif Hüseyin daha sonra kendisini halife ilan etmişti. Ancak buna kimse iltifat etmemişti. ingilizlerin, menfaatleri gereği, Hüseyin'i terkedip Abdulaziz bin Suud'a destek vermeleri sonucu Hüseyin yalnız kaldı. Onun 1924'de vefatı üzerine yerine geçen oğlu Melik Hüseyin, tutunamayarak önce Akabe'ye, oradan da Kıbrıs'a kaçtı. Mekke'yi rahat bir şekilde ele geçiren ibn Suud, 1926'da Hicaz kralı ilan edildi. Peşinden de Necid ve diğer bölgeler de buna dahil edildi.

    Mekke, 1850

    1910'da Mekke
    Tümünü Göster
    ···
  7. 10.
    +1
    Kardeşim mekke arap yarımadasının hicaz bölümünde bulunur
    ···
  8. 9.
    0
    hadi la vakit çıkacak
    ···
  9. 8.
    0
    @7 neyse tersini giyeriz bizde anlamazlar herhalde
    ···
  10. 7.
    +1
    @4 saniyorum olur dostum islamiyette 4 büyük mezhep var napoli, roma, juventus, milan. napolililer romalıların torunlarını zamanında sicilya yakınlarında öldürdükleri için birbirlerine düşmanlar diye biliyorum.
    ···
  11. 6.
    0
    @5 askerde komandomuydum amk nerden bulcam güneyi panpa
    ···
  12. 5.
    +1
    güneyde pnp
    ···
  13. 4.
    0
    @2 napoli forması var üstümde roma da sıkıntı olur mu panpa
    ···
  14. 3.
    +1
    senin ecdadını gibiyim güldüm ama eksi
    ···
  15. 2.
    +1
    italyada roma taraflarındaydı diye hatirliyorum
    ···
  16. 1.
    +2 -1
    olum bi yardım edin lan, cumaya gitcektim amk ama galiba kayboldum. nerde olduğumu da bilmiyom.

    ameller niyetlere göre, pozisyon gol olmasa da hareket güzeldi panpalar. hadi bi yardım edin, yardım demişken mekke kız kuran kursu içinde yardımlarınızı bekliyom.
    ···