Okula geldiğimde her yaz düzenlenen bahar şenlikleri vardı...
Mustafa da yanımdaydı...
Büyükçe balonlar asılmıs herkes eğleniyordu.
Bizimkileri görmüş yanlarına gitmek istememiştim.
Mustafayla beraber güzelce bir köşe bulup geçmiştik köşemize...
Öylece mutlu insanları izliyordum.
Ebrarı görmüştüm ama o beni görmemişti.
içim birazda olsun rahatlamıstı.
Sonucta onunla konusmak istemiyordum.
Çevreme bakındıgımda herkes eğleniyordu.
Gözlüklerini takmıslar kimilerinde şapkada vardı.
Mustafa daha sonra beni dürtüp;
-Kanka şuraya bak bi istersen demişti.
Basımı mustafanın dediği yöne yönlendirirken;
-Gizem ve çağla'nın orda oldugunu farketmiştim.
Gizem yeşil ve rahat bir elbise giymiş saçlarınıda arkaya atmıstı.
Bize bakarak gülümsüyordu.
Banaysa sinirli bakıslarıyla bakıyordu.
Çağla'ysa daha durgun giyinmişti.
Sade bir şeyler giyinmişti ama ona da en güzel sade kıyafetler yakısıyordu.
Beyaz bir t-shirt altında da beyaz bir pantolon çok güzel duruyordu.
Daha sonra yüzüne baktıgımdaysa gözlerinin ve göz çevrelerinin kıpkırmızı
oldugunu görmüştüm ona baktıgımı farkedince üzgün bir şekilde siyah güneş
gözlüğünü takıp gizeme gülümsüyordu.
Daha sonra yanlarına baska arkadaşlarıda gelmişti.
O esnada gizem bize dogru geliyordu...
Bense basımı öne eğmiştim.
Çağla'nın o halini düşünüyordum...
Demek ki söylediği gibi değil çok üzülmüştü...
Ağlamaktan gözleri ve göz çevresi kıpkırmızı olmustu.
Gizem sinirli bir sesle bana bakarak;
-Naptın bu kıza ? demişti.
Hiçbir şey söyleyememiştim.
Hemen ardından yutkunup kızgın bir sesle gizem bana;
-Ben o kızı tam 12 yıldır tanıyorum. demişti.
Hemen ardından sözlerine;
-Onu hiç bu kadar mutlu bu kadar da üzgün görmemiştim.
-Kim bilir naptında kaç gündür ağlıyordu bu kız.
-Görmüyormusun ne hale gelmiş diyordu.
Gözlerimi yere odaklamıs dalgın dalgın bakıyordum ki.
Gizem gömleğimden tutup tehdit edercesine;
-O kızı bir daha üzmene izin vermem anladın mı? Sakın ona bir daha yaklasmıyıcaksın demişti.
Mustafa da hemen araya girerek;
-Yeter gizem bu kadar herkes üzgün görmüyormusun demiş gizemi omuzlarından
yavasca tutup yanına çekmişti.
Hemen ardındanda mustafa gizeme;
-Hadi sen geç ben birazdan gelirim yanına demişti.
Mustafa da beni yalnız bırakmak istememişti.
Çok hüzünlenmiştim çağla'ya bakarak içimden benim neler yasadıgımı asla öğrenemiyiceksin bu yüzden de hep beni suçlıycaksın diyordum.
Tam o esnada...

Daha sonra mustafalara selam vererek evin yolunu tutmustum...
içimce garip duygular vardı.
Buseyle yakınlasmam hiç hoş bir şey değildi...
Hala onun pişmanlıgını içimde hissedebiliyordum.
Çağla'nın sözleriyse beni daha da üzmüştü.
Evin yolunu tuttugum sırada gizem bana mesaj atmıstı;
-Naptın bu kıza hala ağlıyor senin yüzünden demişti.
Hemen gizem'e;
-Nerdesiniz demiştim.
Gizem'se;
-Sakın bymuhendisss sakın demişti.
bymuhendisss:Gizem uzatma cabuk nerdeyseniz söyleyin bana demiştim.
Ardından gizem okulda olduklarını söylemişti.
Hemen geri dönüp okulun arka bahcesindeki banklara yöneldiğimde çağla
ağlıyordu.
Gizem'e basımla işaret edip uzaklastırmıstım onu...
Çağla beni gördüğünde göz yaslarını silip güçlü durmaya calısıyordu.
Hemen çağla'ya dönerek ellerimle göz yaslarını sildiği sırada bir elimle
yanaklarından birine dokunuyordum...
O sırada çağla'da gözlerini kapamıs basını artık elime bırakmıstı.
Bir süre sonra çağla'ya;
-Oturup konusmamız lazım dedikten sonra olup biten her şeyi anlattım.
Tam buse'yi anlatacagım sırada daha da üzülmesinden korkarak bu fikirden
vazgeçmiştim.
Daha sonra çağla'ya buraya gel diyerek basını omzuma almıstım.
Çok güzel kokuyordu.
O an kendini oldugu gibi bana bırakmıstı.
Oldukca savunmasızdı.
Aslında hosuma gidiyordu benim olması, bana ait oldugunu hissetmem.
Bir süre öyle durduktan sonra çağla'ya;
-Beni affettin mi? demiştim.
Çağla basını hafifçe kaldırıp saçlarını topladıktan sonra bir süre bana
bakıp;
-Cok üzdün beni demişti.
Haklıydı da...
Hemen çağla'ya;
-Haklısın ama daha üzülmek yok istersen şimdi hemen gidip ebrarlarla konusabilirim.
Demiştim.
O an her şeyi göz önüne almıstım...
Çağla'da gözlerimin içine bakarak;
-Bugün için çok fazla şey yaşadım lütfen sadece böyle duralım demişti.
Ardındanda basını omzuma koymustu.
Saçlarını oksuyor basınıda arada öpüyordum.
10-15 dakika sonra çağla basını kaldırmıstı ve;
-Diğerlerinin yanına gidelim mi? demişti mutlu bir şekilde.
Hemen elini tutup;
-hadi gidelim demiştim.
Aşıklar gibi geçmiştik diğerlerinin yanına...
Sohbet ediyorduk grupça çağlayla oldukca yakındık ellerimiz hiç birbirinden
ayrılmamıstı ki...
Funda'nın bana bakıslarını görmüştüm.
Muhtemelen benim ne kadar kötü biri oldugumu düşünüyordu.
Önce buse'yle aramda olan şeyler daha sonrada çağlaya yakınlasmam...
Basımı tekrar asagı eğmiştim.
Hatırladıkça üzülüyordum...
Sonucta çağla o kadar üzülmesine rağmen kimseyle konusmamıstı.
Bense üzüntüm birazcık azalsın diye buseyle zaman geçirmiştim.
Çok pişman olmustum ama iş işten geçmişti...
O gece'yi de öyle kapatmıstık.
Dagılırken çağla'ya;
-Yarın dinlen sonraki gün birlikteyiz tamam mı? demiştim.
Cok üzmüştüm onu acilen gönlünü almam gerekiyordu.
Tatlı bir gülümseme ve tiz bir sesle;
-Peki demişti.
Alnından öpüp ugurlamıstım onu...

Sabah oldugunda eskisi gibi mutluydum telefonu actıgımda daha da mutlu olmustum.
Çağla bir sürü mesaj atmıstı;
-Günaydın.
-Uyuyorsun demek hala bende seni bekliyim bari.
-Ne zaman kalkıcaksın bymuhendisss
demişti.
Bunları yazarken tatlı bir dille yazmıstı.
Hemen cevap vermiştim;
-Günaydın diyerek hemen ciddileşip;
-Nasıl oldun demiştim.
Hemen utanarak;
-Yaaa dünü düşündükçe utanıyorum özür dilerim yanlıs bir şey yaptıysam demişti.
Nasıl biri bu kadar alçakgönüllü olabilir...
Günden güne ona daha da fazla baglanıyordum.
Hemen cagla'ya;
-Asıl ben özür dilerim. demiştim.
Sonra o konuyu geçmek adına çağla güzel mesajlar atmıstı.
Güzelce konustuktan sonra;
-Yarın adaya gidelim mi? demiştim çağlaya.
Çağla bir süre sonra mesaj atmıs;
-Pekiii demişti.
Hemen ardındanda;
-Gizemleride cagırsak demişti.
Olur demiştim.
Küçük sohbetlerden sonra mustafa'ya anlatmıstım ada işini o da olur demişti.
O gün biraz kitap okuyup ders çalışmak istemiştim.
Böylelikle zaman öldürüyordum...
Çağla'ya da mesaj atmak istemiyordum.
Biraz dinlenip toparlanmaya ihtiyacı vardı.
Aksam oldugun da derse dalmıs bir şekildeyken çağla mesaj atmıstı;
-Ben yatıyorum yarın görüşürüz demişti.
Kendimce gülmüştüm...
Hemen çağla'ya;
-Kapat o güzel gözlerini demiştim.
Peki ama sende kapat demişti.
Tekrar gülümsemiştim.
-Tamam kapatırım demiş gülücük atmıstım...
5-10 dakika sonra bende yatmıstım sabah oldugunda bulusucagımız yere
mustafayla birlikte gitmiştik.
Mustafa kısa bir t-shirt birde pantolon giymişti.
Bense mavi bir gömlek altına da short giymiştim.
Bulusacagımız yere gittiğimizde coktan gelmişlerdi.
Gizem kısa bir etek giymiş ayaklarında parmak arası bir terlik vardı.
Üzerinede rahat bir şeyler almıstı.
Çağla'da kısa bir etek giymişti.Üzerinede pembe kısa kollu bir gömlek...
Yanlarına gittiğimizde hemen çağla'ya sessizce;
-Neden böyle giyindin demiştim.
Çağla'da hemen suratını asıp;
-Ne varmış ki halimde demişti.
Hemen ardından çağla'ya sinirlice bakmıstım ama üzerinede pek gitmek istemiyordum.
Daha sonra feribotlara yönelmiştik.
Feribotta duygusal anlar yasayıp manzarayı izliyorduk...
Daha dogrusu onlar manzarayı izliyor bende çağla'yı izliyordum.
Ada'ya vardıgımızda mustafalara 11'de sahilde bulusuruz demiştik.
Çağla'yla birlikte bigiblet kiralamıs ada'yı turluyorduk...
Daha sonra sessiz bir yere geçip çimenlere oturup manzarayı izliyorduk...
Bense çimenlere uzanmıs bir şekilde çağla'ya;
-Gel yanıma demiştim.
O da kollarımın arasına uzanmıstı...
Sarılmıstı bana...
5-10 Dakika öyle kaldıktan sonra ada'yı güzelce bir daha turlamıstık.
Gülerek eğlenerek...
Saat 11'i gösterdiğinde çağla'yla birlikte sahile geçmiştik.
Mustafalarda yeni geliyordu.
Hemen şezlongları ayarlayıp çağla'ya;
-Hadi gel suya girelim dediğimde çağla üstündekileri çıkarmıs beyaz
bikinisiyle duruyordu.
Bulundugum yerden bakınca cok güzel duruyordu.
Hemen utanıp yanıma geldiğinde;
-Çok soguk demişti.
Belinden tutup;
-Hadi 3 diyince atlıyoruz demiştim.
Yaklasık 1 saat suda vakit geçirdikten sonra güneşlenmek istemişti.
Kızlar güneş kremi getirmişlerdi.
Bizde bizim oralardan gelirken almıstık.
Çağla;
-Arkama sürermisin demişti.
Tabi diyerek heyecanla sürmeye baslamıstım.
Çantamdan da bizim kremi cıkarmıstık.
Bolca sürmüştük mustafayla...
Çağla'da benim sırtıma sürüyordu.
O an cok güzeldi...
Daha sonra güneş'in sıcaklıgını o kadar hissettim ki nefes alınmıyıcak
gibiydi aynısını mustafa da diyordu.
Kızlarsa anlam veremeden bakıyorlardı.
Hemen ayaga kalkıp suya atlamıstım.
Suda oldukca soguktu.
Arkamdan da mustafa gelmişti.
Her tarafımız kıpkırmızı olmustu...
Bir süre sonra sudan cıktıgımızda...