/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +6 -2
    Ne kadar güçlü bir beyne sahip olsanda, hiçbir zaman yenilmez olamayacaksın

    2084 yılında beynin ve vücudun tüm sırları çözülmüştü. Tıp öyle bir seviyeye ulaşmıştı ki kanser hastalığı bile insanların gözünde grip kadar basitleşmişti.

    2090 yılında Amerikalı Robert Oppenshire isimli yahudi bir bilimadamı sınırsız hafızayı mümkün kılıcak hatta beynin gücünü çok üst seviyelere çıkartıcak G.U.R.E.N isimli bir çip icat etmişti.Bu çip insan beynine yerleştirilerek, internete bağlıyor ve bulut adını verdiğimiz depolama sistemini kullanarak sınırsız hafıza imkanı tanıyordu ayrıca her daim internete bağlı kalan beyin istediği bilgiye anında ulaşıyordu.

    Bu icat ilk piyasaya sürüldüğü yıllarda nerdeyse hiç satış yapamamıştı.Çünkü milyonlarca dolar fiyat biçiliyordu. Ancak aşırı artan nüfus doğal kaynakları elde etmek için yapılan savaşlara konut yetersizliğine aşırı suç oranına neden oluyordu. işsizlikse %70 lere vurmuş durumdaydı. Süper güç olarak nitelendirilen Çin,Amerika, Rusya gibi ülkeler G.U.R.E.N çipini kullanarak bu soruna bir çözüm bulmuştu...
    ···
  2. 2.
    +2
    Bu çip geliştirilerek tam bir saatli bombaya dönüştürülmüştü. Yapay zeka ceza eklentisi adı verilen parçacık çipe yerleştirilmişti.Bu parçacık suç işleyen kişisinin cezasını tespit edip, cezasının ağırlığına göre beyne şok dalgası gönderiyordu.Örnek vermek gerekirse birine yumruk attığın anda beynin küle dönücekti. Ayrıca bu parçacık sayesinde devlet istediği kişiyi istediği gibi kişinin kendi gözlerinden kişiyi izleyebilme imkanına erişmişti.Özel hayat dediğimiz olgu artık yoktu.Bu parçacık sayesinde suça eğilimli çalışmayan tembel insanlar imha edilerek nüfusun azalması öngörülüyordu.

    Ancak üretim fiyatı çok pahalıydı. Beyne zarar vermemesi ve vücudun çipi kabul etmesi için saf altından olması gerekiyordu. Tabikide tahmin ettiğiniz gibi devletler halkın tamdıbınaulaştırmak için demir ve bakır gibi madenlere yönelmişti. Siyasi liderler yeni seçimlere doğru bu muazzam aracı halka bedavaya dağıtıcağını bakım ücretinin 10 dolar gibi çok uygun bir fiyatta olduğunu ve cihazın beyne yerleştirilişinin bir tabancaya benzer mekanizmanın beynin hafıza kısmına doğru nişan alınıp beyne ateşlenmesiyle acısız bir şekilde olucağını televizyon ve radyolardan duyurmaya başlamıştı. Sadece bu haberle bile artan siyasi otorite sayesinde devletin kaynak elde etmek için giriştiği savaşlara katılan gönüllü er sayısında patlama yaşatmıştı...
    ···
  3. 3.
    +1
    2095 yılına gelindiğinde halkın tamamında bu çip vardı. Sırf bu çip yüzünden eğitim sistemleri değiştirilmişti.G.U.R.E.N kendisinden beklendiği üzere halkın çeyreğinin beynini yakmıştı. Devlet bundan o kadar memnundu ki icadın izin verilen internet sahasında daha fazla veriye ulaşmasına olanak tanımaya karar vermişti. Halksa hiç memnun değildi. Artan baş ağrıları, özel hayat olgusunun kayboluşu, beynin G.U.R.E.N çipini reddettiğinde çipin kendini 1 haftada imha etmesi gibi olaylar yüzünden halk kaosa sürüklenmişti. Ancak 3 maymunu oynaktan öteye gidememişti insanlar. intihar vakaları o kadar artmıştı ki artık intihar eden insanlar 3.sayfa haberlerine konmuyordu bile. Devlet hala amacına ulaşamamıştı.Ülkenin güç kazanması için daha çok ölüm gerekiyordu. Hala nüfus aşırı fazlaydı ölümlerin artışı karşısında artık gömme ücreti adı altında aşırı yüksek fiyatlı bir vergi alıyordu devlet. Dine aykırı bile olsa fakirleşen halk cesetlerini yakıyordu.Bu insanları dahada kötü bir duruma sokuyordu. Buna bir çare bulunabilicekmiydi...
    ···
  4. 4.
    +1
    Devlet G.U.R.E.N üstüne o kadar çok araştırma başlatmıştı ki 2098 yılına gelindiğinde insan beyninin zekasına orantılı olarak kişinin zeka tipine göre yeni güçler kazanmasına olanak sağlıyıcak hale gelmişti. Ancak 140 üstü iq sahibi insanlar bu güçleri elde edebiliyordu. Sonuçta bu araç sadece beynin gücü istenilen yere odaklayan bir araçtı. Zeka ise doğuştandı.
    Zeka tiplerine göre ortaya 8 farklı asker türü çıkmıştı.

    1-Sözsel-Dilsel zeka sahipleri Alev Taburu
    2-Sayısal-Matematiksel zeka sahipleri Kaya Taburu
    3-Görsel zeka sahipleri Flash Taburu
    4-Bedensel zeka sahipleri Yıkım Taburu
    5-Ritmik zeka sahipleri Ses Taburu
    6-Doğacı zeka sahipleri Tabiat Taburu

    Bunlar bilinen gruplar, birde bilinmeyen iki zeka türü taburu olduğu tahmin edilmektedir.

    1-içsel zeka sahipleri Bilinmiyor.
    2-Sosyal zeka sahipleri Bilinmiyor.
    ···
  5. 5.
    +1
    Bunlar beynimdeki Guren çipinin Yapay zeka ceza eklentisini devre dışı bırakarak ulaştığım bilgilerdi. Devlete muhalif birinin yazdığı belliydi.Bu zamanda bu hükumete muhalif olabilicek seviyede insanlar olduğunu düşünmek bile beni mutlu ediyordu. Mutlu bir şekilde uykuya dalmıştım.

    Sabah kalktığımda işe gidesim hiç yoktu zaten işe gitmezsem beynimin yanması gibi bir tehlikede yok ortada diye düşünüp dışarı çıkıp eğlenceğim bir yer aramaya başlamıştım.Yaz ayının son demleri yaşanıyordu hava tam istediğim gibi kasvetliyli. Ağustos ayında kar yağıcaktı sanki.Çiple oynadığım anlaşılmasın diye beremi takıp evden çıkmıştım. Dün akşam okuduğum yazı hala aklımdaydı. insanların kurduğu bu sistem nasıl oluyorda insanlardan üstün bir konuma geliyordu aklım almıyordu.
    ···
  6. 6.
    0
    Herkes sessiz bir şekilde işiyle meşguldu çünkü çalışmazlarsa kimbilir kaç volt yiyicek garibanlar. Fabrikalar bölgesinde harıl harıl çalışan fabrikaların dumanı gökyüzünün daha karanlık ve daha zor nefes alınıcak şekile sokuyordu.Bu kasvetli havanın nedeni belkide buydu. işten yorgun argın gelirken evimden başka yol gitmezdim.Şehri keşfetmeye karar vermiştim.Önce şu aşağı semtlerdeki ışık kirliliği neyin nesi diye bakmak için yola koyuldum.

    Hep üretim tesisleri, marketler ve onun gibi dükkanlar vardı. Eğlence olgusunu kaybetmiş gibiydi herkes ve herşey.Bir çocuk aniden karşıma çıktı.Üstü iyi giyimli temiz bir çocuktu 9-10 yaşlarında. Yolu takip et 3.trafik ışığında sarı yanınca başını yukarı kaldır ve bağır demişti.Ürkmüştüm ama eğlenceye dair hiçbirşeyin olmadığı bu şehirde ufacık bir macera umudu bile kanımı kaynatıyordu.1,2 derken 3.trafik ışığına kadar geldim evimden bayağı uzaklaşmıştım. Burası şehrin varoşlarıydı ve benim mahallemde olduğu gibi 2 ışıklı değil 3 ışıklı bir trafik ışığı vardı. Sarı yandığında Heyy diye avazım çıktığı kadar bağırdığımda alabildiğince yeşil gözlere sahip bir kadın belirmişti karşımda...
    ···
  7. 7.
    0
    Çok güzel ve alımlı bir bayandı, kızıl saçları yeşil gözleri birbirine o kadar uyumluydu ki uzun zamandır tatmadığım bir duyguyu tatmıştım.Ben Lust beni takip et özgürlüğüne yakın kişi dedi.Bir süre varoşlarda gezdik ve bir kasaba girdik. Kasaptan girince et dilimleyen adamişini bırakıp gayet beynelmilel bir şekilde hoşgeldiniz madam demişti. Buzluk bölümüne girdik, içerisi gerçekten aşırı soğuktu. Buzlu etlerin arasından geçe geçe bir kapıya vardık.Malzeme dolabı yazıyordu. Sıradan bir odanın sıradan bir kapısı gibiydi. Tahmin ettiğim gibi çıkmıştı içeride temizlik malzemeleri bıçaklar vs. alet edevatlar vardı. Lust içeri girip sağa döndü. Küçücük bir odaydı zaten içeri ancak 3 adam sığabilirdi. Lust dirseğini arkasındaki duvara vurup ardından sağ koluyla duvara yumruk attı kısa süre sonra kapı açıldı. içeriden müzik sesleri geliyordu.
    ···
  8. 8.
    0
    Girdkten sonra uzun bir merdiven vardı. Merdivenlerden indiğimde gözlerime inanamamıştım.G.U.R.E.N çiplerinin icadından beridir gitmediğim bir yerdi.Bir gece klübüydü. insanlar içiyor dans ediyor ve eğleniyordu.O anın şaşkınlığıyla Lust'ı gözden kaybetmiştim derken kolumdan bir iri yarı zenci tuttu.Ben Pride bundan sonra size ben eşlik edeceğim beyfendi dedi. Klübün arkalarına doğru zütürüp oradan dahada derine inebilceğimiz bir kapıya zütürmüştü.Şarap mahzeni zannettiğim bu yer çok farklıydı. içerisi steril ve bembeyazdı koridorlar birbiri ardına takip ediyor insanlar koşulturuyordu içeride. Pride beni bir odaya zütürdü.Önce kapıya tıkladı. içeriden bir adam sesi buyrun diye seslendi. Boğazım düğümlendi o an ne kadar korktuğumu anlatamam. içeri girdim. Pride yanımdaydı asker selamı verip gitmişti. Genişçe bir masa vardı. masanın yanında elinde viski kadehi olan röpteşambırlı bir adam vardı. Sarışın top sakallı çelimsiz bir adamdı.Bir süre birbimize baktık. Bana sen şu tasmadan kendi elinlemi kurtuldun diye sordu. Evet efendim diye yanıtladım. Bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz beyfendi bende bir zamanlar cesurdum.Şimdiyse eski zamanlardaki cesaretime hayran kalcak kadar alçaldım dedi üzgün bir ses tonuyla. Benim adım Amca'dır dedi. Memnun oldum efendim bende Sel.. derken baş parmağını dudağına koyarak Şşşt. dedi. Bizler burada doğum isimlerimizi kullanmayız. Burda lakaplar vardır dedi.
    Peki bana ne lakap koyucaksınız diye çıkıştım. Bana kalsa direk cahil lakabını yakıştırırdım ancak bunu sana yoldaşlarının koyması daha anlamlı olur.Şimdilik sana C diyeceğim dedi. Neden C dedim. insanların ortasında sana cahil deme pek yakışıksız kalır diyerek güldü.Şimdi kafan soru işaretleriyle doludur dedi.Eee C bey hiç merak ettiğiniz bir şey varmı dedi. Bense lafa başladım...
    ···
  9. 9.
    0
    Lütfen lafı dolandırmadan en ince detayına kadar anlatın bana bey Amca dedim.Siz kimsiniz neyin peşindesiniz gibi sorular sordum kısacası 5N1K ya döndü iş.Ben bir solukta bu kadar soru sorunca, Amca güldü sakin ol C sadece özgürlük için uğraşan insanlarız dedi. Yapay zeka ceza eklentisini beyninden kaldırmak için en az 3 haneli iq seviyesinde olmalısındır ve burada gördüğün herkes bu eklentiden kurtulmayı başarcak kadar zeki insanlardır dedi. Amacımız özel hayat olgusundan tut suç işleme hakkına kadar geniş bir özgürlük kazanmak ve kazandırmaktır dedi. Peki 3 haneli iq seviyesinde olmayanlar ne yapıcak diye sordum. Yapay zeka ceza eklentisini kaldırmaya çalışan düşük iq lü birine ne olur tahmin edebiliyorsundur, beyni yanar. Bizim amacımız zeki insanların tam hürriyetine kavuşmasıdır. Hür insanlar topluluğu yada kısaca H.Ü.R.i.T diyebilirsin dedi. Neyse lafı uzatmıyalım. Bize katılmak istermisin zaten bize katılmassan çipinin eklentisinin devre dışı kaldığını anlayan devlet kısa sürede peşine düşecektir dedi. Hiç tanımadığım güvenmediğim insanlardı bu kişiler.Bu kararı düşünmeliyim dedim ve koşar adımlarla o mekandan pride'nin eşliğinde çıkarıldım. Evime döndüğümde kafam allak bullaktı. Yatağıma uzanıp tavanı izlerken düşüncelere daldım. Uyandığımda bir karga alnıma konmuştu. Kapının eşiğinde paltolu bir adam ellerini cebinden çıkarıp Selam olsun sana devletin güvencesini terkedip özgürlüğün peşine düşücek kadar ahmak insan diye haykırdı. Kargayı sol elimle kavrayıp paltolu adama fırlattım ardından şansımında yardımıyla pencereden karşı binanın penceresine doğru atladım...
    ···
  10. 10.
    0
    Paltolu adamın kahkalarını duyuyordum. Pencereden eve girdim. içerdeki bir adam ne arıyorsun evimde terket burayı diye haykırırken pencereden giren sayısız kuzgun sürüsü adamı biçmişti. Peşime düşen kuzgun sürüsünden kaçamayacağımı biliyordum.Eve girdiğim pencereden geriye doğru boşluğa bıraktım kendimi.En azından kendi canımı alma hürriyetine sahiptim. Bunu kullanıcaktım. Yere doğru yaklaşırken zaman duraksadı bir an gözüm kanlandı.Üstümde çok büyük bir baskı vardı kafamda iki kıtayı ayırıcak derecede bir deprem oluyordu sanki. Acıdan gözlerimi kapamıştım ama en azından son anımı görmeliyim diye düşünüp gözlerimi açtığımda.ilk baktığım yerde toprak aniden parçalandı. Kanalizasyon suyuna kadar düşmüştüm. Adeta bir obruk açmıştım yerde. iğrençte olsa hayatım kurtulmuştu. Bayılmıştım. Uyandığımda pislik denizinde sürükleniyordum. Sarı tişörtlü bir delikanlı gördüm kenarda. Nasıl olduğunu anlamadığım bir şekilde beni kaldırdı ve yere koydu. Cahil bey kararınız nedir dedi sırıtarak. Size katılmayı kabul ediyorum dedim. Karargah dedikleri o gece klübünde bir oda verilmişti bana. Saatlerce banyo yapsamda üstümde bir koku vardı derimi kazımak istiyordum o derece. Odamın kapısı çalınmıştı kapıdaki Amca idi. Doğru karara iten ne oldu seni C bey yoksa sadece kanalizasyonda yüzmek doğru düşünmek içinmiydi dedi sırıtarak. Hayır efendim evime paltolu kuzgun manyağı bir adam girdi ve bana saldırdı dedim.
    ···
  11. 11.
    0
    Şimdi anlaşıldı sana saldıran Doğacı zeka sahibi bir devlet köpeğiydi dedi. Hiçbirşey anlamamıştım. Doğacı zekaya sahip olması neyi değiştirirki dedim. Zeka tiplerini bilmiyorsun belliki dedi ve anlatmaya başladı. Doğacı zeka sahipleri hayvanlara hükmetmek ve iletişim kurmak için en ideal tiptir dedi. Kuzgun kullanması zorunlu değil.O adamın kuzgunu seçmesi senin avlanmaya çıkarken seçtiğin av tüfeği gibidir dedi. istese aslanda getirebilirdi dedi buruk bir tebessümle.Ben yarattığım deprem etkisinden bahsettim. Matematiksel zekaya sahipsin demekki dedi. Beynimizdeki G.U.R.E.N çiplerinin eklentisini kaldırınca zekanı odaklayabileceğin bir tür araç olarak kullanabilirsin. Sadece çok fazla miktar adrenaline ihtiyacın var dedi. Peki zamanla bu güce daha çok hakim olabilicekmiyim dedim. Elbette olabiliceksin hatta yeterince zekiysen diğer zeka gruplarının güçlerinide elde edebilirsin diye devam etti. Beni kurtaran sarı tişörtlü genci sordum.O da Görsel zeka sahibidir. Maddeleri hareket ettirebilir şok dalgaları gönderebilir ışık patlamaları yaratabilir dedi. Tabi bu üçünü arka arkaya yaparsa beyni kafatasından çıkar diyerek güldü. Lafın arasında masaya bir tane el kadar taş koydu.Bu taşı bakarak yok edebilirsen sana daha fazlasını anlatacağım ve öğreteceğim C bey.iyi günler dilerim deyip odadan çıktı. Koskoca obruk yaratmış ben bu küçücük kaya parçasınımı yok edemiyicem deyip işe koyuldum.
    ···
  12. 12.
    0
    Ne olabilirki alt tarafı bir kaya parçası diyip işe giriştim.Tam tdıbına 8 saat aralıksız kayaya baktım ama banamısın demedi. Sonra o obruğu nasıl açtığımı hatırlamaya çalıştım.Ölüm korkusu içindeydim hatta ölüceğimi kabullenmiştim o anda. işte cevap buydu adrenalin!
    Oturduğum yerde nasıl adrenalin salgılarım diye düşündüm. Sonra kayaya bakıp kayanın bana çarpıp kafamı yardığını hayal ettim. Yine olmadı. Ardından tekrar düşündüm nasıl becerebilirim. Gözlerimi kapayıp yüksekten o kayaya doğru çakıldığımı hayal ettim. Yine o his birikti içime kendimi sıktım biriktirdim ve bir nara atarak kayaya baktım yani biriken enerjimi boşalttım. Sadece birkaç çatlak yaratabilmiştim. Daha çok çalışmalıydım...
    ···
  13. 13.
    0
    Günler günleri aylar ayları kovaladı bir küçücük odada ben ve bir kaya parçası vardı. Sarı tişörtlü genç yemek getirirdi konuşmak istesemde kendini kanıtlamadan seninle konuşmam yasak C bey derdi.Bir sabah kalktığımda aklıma bir fikir gelmişti. Adrenalin lazımdı değilmi? Küçücük odada daire çizerek koşmaya başladım adrenalin salgıladığımı hissediyordum koşarken gözlerimi kapayıp bir titreşim yaratarak bir deprem oluşturduğumu hayal ediyordum. Beynime balyozla vurmuşlar gibi bir acı hissederek kayaya baktım ve o anda kaya şiddetle parçalandı.Çok yorulmuştum kendimi yatağa atıp BAŞARDIMM diye bir nara attım.5 dakika sonra Amca odaya gelmişti tebrik ederim bay C artık eğitiminize başlayabiliriz dedi. Birkaç gün dinlenmemi söyleyip odadan çıktı. Birkaç gün sonra odadan çıktım.
    ···
  14. 14.
    0
    Odadan çıktığımda sarı tişörtlü çocuk bana geldi elini uzattı Hey benim adım Mercek dedi.
    Bense adımın C olduğunu söyledim. Beni takip et C çok güzel şeyler öğreniceksin dedi.Bir asansör vasıtasıyla birkaç kat aşağı indik. Kapı açılır açılmaz büyük bir gürültü koptu kulaklarım tıkanmıştı. Gözlerimi açtığımda Koskocaman hangar gibi bir yerdeydim. Heryer dağılmıştı. Orta yaşlarda alımlı bir kadın beni kaldırdı. Kusura bakma ritmik zeka deneyi yapıyorduk dedi.Sen şu herkesin konuştuğu matematiksel zekaya sahip adam olmalısın dedi.ilk tecrüben ne oldu zekanla ilgili dedi.Bir obruk oluşturduğumu ve bir taşı parçalara ayırdığımı söyledim.Ah işte şimdi oldu. Senin adın Parçacık olsun dedi. Tamam senin adın ne dedim.Ben Kıvılcım.Bu kurumun araştırma geliştirme bölümünün lideriyim dedi. Sonra diğerlerinin yanına zütürdü beni. Yaklaşık 8-10 kişiyle tanıştırdıktan sonra zekamı nasıl kullanabiliceğimi öğretmeye başladı. Bunun için tecrübeli biri lazım dedi. Aramızda tek matematiksel zekaya sahip kişi olan Molekül şuanda görevde onun seni eğitmesini istiyorum dedi.O gelene kadar etrafa biraz göz at çevreyi tanımış olursun Parçacık dedi.
    ···
  15. 15.
    0
    Bir kaç gün odamda dinlenmeyi tercih ettim eğitimin zorlu olacağını tahmin ediyordum.Bir hafta sonra kapım çalındı. Meymenetsiz esmer bir adam belirdi kapıda.Sen molekülmüsün dedim. Boğuk bir ses tonuyla evet sen parçaçık olmalısın gel seni eğiteyimde kurtulayım. Beni takip et dedi. Hangar gibi yere gelmiştik. Eğitime hazır olduğunu düşünüyorum bir sorun varmı genç dedi. Evet var abi senin adın neden molekül dedim. Zekamı kullanmakta o kadar ustalaştım ki bir insanı bir bakışımla moleküllerine ayırabilirim dedi. Bayağı bir irkilmiştim. Tamam abi hazırım başlayabiliriz eğitime dedim. Kayayı nasıl parçalamıştın dedi.Bir depremi hayal ettim ve odada koşarak adrenalin ürettim dedim. Haha Amca işleri kolaylaştırmış iyice.Ben buraya geldiğimde benden bir kediyi moleküllerine ayırmamı istemişti dedi. Kanım donmuştu. iyiymiş abi dedim geçiştirdim. Sonra önüme bir kaya koyup bak şimdi iyi izle dedi. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Kayaya baktığı gibi parçaladı.Bu işte önemli olan şey hayal gücündür dedi. Kullanmaya alıştıkça daha az adrenaline ihtiyaç duyucaksın zaten bu ilaçlar yeterli adrenalini salgılamamızı sağlıyıcak deyip lafın ortasında boynuma bir şırınga bastı.Bir anda dünya durmuştuda ben hızlanmıştım sanki kanım kaynıyordu adeta.Ne yaptın bana diye çıkıştım.Sus!Şiimdi bu kayayı parçala dedi.Çok rahat bir şekilde Kayayı parçalamıştım. Hayal gücü en önemli nokta beynini onun bir organına yönelt mesela kalbini hayal et kalbinin parçalandığını kemiklerin yüksek titreşimle zerrelere ayrıldığını düşün dedi. Karşıma bir kedi koydu. Hadi bakalım dedi. MANYAKMISIN ABi ZARARSIZ BiR HAYVANA NASIL ZARAR VERiRiM DEDiM DELiMiSiN!Sus ulan bu kedinin kalbini parçalamassan seni moleküllerine ayrırım dedi. Hayvanın başını okşadım, özür dilerim buna mecburum dedim. Birkaç saniye sonra hayvan yere yığıldı.ilk seferinde başardın sende iş var dedi molekül bense üzgün bir şekilde odama çekilmek istediğimi söyledim. Kabul etti ve gittim.
    ···