1. 1.
    +19 -98
    evet... bir binbaşı gibtim. üniformalardan nefret ederim ama üniforma içinde am varsa iş değişir.

    am kural tanımaz.

    modlar hemen harekete geçmesin. binbaşı tsk mensubu değil. amerikalı.

    edit: beyler 4 adet binbaşının cepsi hazır. ama bazı oçları ceps ceps diye çok kafa gibtiler. genelden vermeyecem özele vercem cepsleri. entri numaraı 31 ile bitene cepsler hemen yollanıyor.

    edit: entri sonu 31 ile biten 3 talihliye cepsler yollandı beyler. biri allready binbaşıya attırmış bile. gibine eline sağlık panpa. öptüm. kib.

    edit: bi şey değil panpalarım. ama eğer cepsleri asarsanız hem siz diğer kardeşleriniz binbaşı amsız kalır. pov amcıkları unutmayın.

    edit: 8 haz. itibariyle: 31 tutturan panpalarım.

    binbaşı amcığı ceoplerini birçok kişiye yolladım zaten. siz de yollayacam binler. bilgisayar başına geçmeyi bırakın sıçmaya bile vaktim yok. ama yarın hepinize yollayacam amk.

    söz verdik züt değil.
    ···
  2. 2.
    -7
    los angeles'in kuzeyinde bir şehire yeni taşınmıştık. taşınmıştık diyorum kız arkadaşımla birlikte taşındık. oradaki evler apartman usulu değil. mustakil. koskoca bir bahçesi de vardı yeni evimizin.
    ···
  3. 3.
    -1
    cepsleri görünce bozulacanız mallar. olay tamamen gerçektir. cepsi burda vermek için binbaşıdan izin aldım.
    ···
  4. 4.
    -1
    önce abd ordusundan bahsedeyim size. türkiye'de çarşıda, pazarda, yolda, sokakta üniformalı birisini görmek adettendir. gibini sallasan üniformalıya çarparsın. ama abd'de uzun yıllar kaldım sadece 3 defa üniformalı asker gördüm yolda. aptal gibi baktım.

    bütün abd ordu mensupları kışlalarında üniformalarını giyer. yırtık kot pantlonlu birisi apoletleri yıldız, göğsü bröve dolu bir subaya aniden dönüşüverir.

    gibitim binbaşıyı da ilk gördüğümde de böyle bir şok yaşadım.
    ···
  5. 5.
    -2
    taşındığımız evin işleri ile uğraşıyordum. ön bahçedeki ıvır zıvırı temizliyordum. yan evin garaj girişine bir araba yanaştı. belli ki evin sahibiydi. arabanın kapısı açıldı bol yıldızlı bir kadın indi. belli ki subaydı.

    amerikalı komşunuz sizi ilk gördüğünde uzaktan el sallayarak hi der. siz memnun olursunuz, türkiye'deki gibi yabancıya öküz gibi bakmadıkları hemen selam verdikleri için. ama bu amk amerikalı komşunuz 10 yılda sadece uzaktan hi der, o kadar. çay içmeler, kahve sohbetleri vs. asla olmaz. herkesin hayatı kendinedir. amerikalı için özel hayat çok önemlidir. kimse kimsenin işine karışmaz.

    bu amlı üniformalı diğer amerikalılardan farklıydı, uzaktan hi demedi. yanıma kadar geldi. elini uzattı ve hi. welcome. my name is marylou. your next neighbour. if you need something please let me know" dedi. tokalaştık. subay çok güzel bir kadındı. kum saati bir vücut. 35li yaşlarda. sarışın. ve o efsanevi zütü.

    aklımda seyrettiğim ve binlerce kere 31 çektiğim en favori ferre film konusu olan üniformalı huurlar.
    ···
  6. 6.
    -1
    @21 yalancının anasını gibsinler
    ···
  7. 7.
    -2
    abd'de zorunlu askerlik "draft" haricinde yoktur. şehrin belli yerlerinde recruation merkezleri vardır. burada askerliğe başvurular yapılır. abd ordusunda karacı yoktur. neden olsun amk. iki yanı okyanus. üstte kanada, altta mekgiba, bu ülkelerle sorunu yok. amerikanın işi okyanuslarda, denizlerde. askere yeni başlayan erler(private) hep denizci (marine) olur. 4 yıllık bir sözleşme imzalanır.
    ···
  8. 8.
    +4 -1
    askere başvuranlar genelde bir baltaya sap olamamış çoğu keşlerden oluşur. disiplin altına girmek ve haliyle iyi para kazanmak isterler. 4 yıllık zorunlu hizmet karşılığında bir çok hak elde ederler. mesela üniversite için karşılıksız burs, iş alımlarında öncelik vs. (abd deki iş alımı kağıtlarında (aplication paper) askerlik yaptınız mı sorusu vardır). bütün marine lerin sigortası karşılanır.

    tsk bunu neden uygulamıyor. zorunlu askerlik yaptırıyorsun. bari emekliliğe dönük sigortasını öde.

    sayın başbakanımıza ve necdet özel paşamıza duyurulur. erlerin sgk sigortaları yapılsın bi zahmet.
    ···
  9. 9.
    +9 -2
    binbaşı marylou'nun üniformalı ve pch üzerindeki zuma plajlarında çekilmiş cepsi var beyler. azıcık sabır amk. koskoca binbaşı gibtim bırakında anlatayım şunu oçları.

    türkiyede askeri darbeler, muhtıralar gördükten, öğrenciliğimde jandarma copu yedikten sonra bir subay gibmeknin tadı çok zevkli oluyo panpalar. ne edin yapın bi subay gibin. sanki faşizmi, mamak işkencecilerini, darbeci generalleri gibiyonuz gibi oluyo.
    ···
  10. 10.
    +1 -1
    yan komşum marylou'ya hasta olmuştum. kadın evli mi, boyfriend'i var mı türü sorularının cevabı için gözüm pencereden binbaşının garaj girişini kesiyordum.

    amerikada bir evde kaç kişinin (adult) yaşadığı evlerinin garaj girişindeki araba sayısı ile ölçülür.

    bir haftadır sadece marylou'nun arabası park etti. şansın yaver gidecekti sanırım. binbaşı büyük ihtimalle bekardı.

    binbaşının zütünü hayal ederek her fırsatta attırıyordum.
    ···
  11. 11.
    +2 -1
    artık eve yerleşmiştik. evin arka bahçesi çok büyüktü. bir pazar günü bahçeyi otlardan falan temizlerken yan taraftan, bahçe çitlerinin ardından hi sesi duydum. başımı kaldırdım karşımda binbaşı. kıçında mini şort, üzerinde askılı bi tişört memelerinin çiziği gözüküyo, kısa saçlar (ilk gördüğümde kepi vardı saçlarını tam görememiştim). selam verdim. ama aniden karşıma çıkan bu güzellik karşısında elim ayağıma dolaştı ama belli etmemeye çalıştım. aklıma hmen binbaşının o muhteşem zütü geldi.

    binbaşı da bahçesini temizleyecekti. aman dedim şansa bak. şimdi binbaşı bahçe ile uğraşırken domalacak, o süper zütü görecek ve 31 malzemesi yapacaktım.

    lan şu amerikayı çok seviyom.
    ···
  12. 12.
    +1 -1
    özelden ceps istemeyin amk. sonunda verecem cepsleri.
    ···
  13. 13.
    +1 -1
    havadan sudan konuştuk. o işine ben işime bahçelerimize döndük. gözüm binbaşının zütünde. sonunda dualarım kabul oldu. binbaşı yerden bi şey almak için eğildi ve kabak gibi tam karşımda o muhteşem zütü gördüm. gibim kazık gibi olmuş, elması bile çizecek kadar sertleşmişti.

    bu geceki 31'imin konusu belliydi artık.
    ···
  14. 14.
    -1
    bir ara binbaşının öksürdüğünü duydum. baya öksürüyordu kadıncağız. bana doğru döndü gece nöbetinde soğuk algınlığı olduğunu söyledi. bir kaç kere daha öksürdü bahçede iken.

    planımı yapmıştım.
    ···
  15. 15.
    +1 -1
    bahçede işim bitince hemen mutfağa. tavuk çorbası yapacak ve hasta öksürüklü binbaşıya zütürecektim. görsün amk amerikalıları bir türkün nasıl komuşuluk yaptığını, hasta komşusuna sıcak çorba zütürdüğünü.

    bu amerikalılar chicken soup'a bayılırlar. hatta cambells hazır çorbaları (kutuda konsantre) çok lezzetlidir. öksürene tıksırana hemen chicken soup verirler.

    çorba hazırlamaya başladım
    ···
  16. 16.
    +1 -2
    hava kararmak üzereydi. elimde çorba kasesi ben komşumun kapısında, yalan değil birazcık elim ayağım titriyor.

    kapı açıldı. binbaşı belli duş almış, saçları ıslak bi elime bi bana şaşkın şaşkın bakıyo. get well soon dedim ve biz türklerin hasta komşularına çorba zütürdüklerini, türkler arasında komşuluğun çok önemli olduğunu vurgulamaya çalışırken bana "öyle kapıda dikilme. gir içeri" dedi. elimin titremesini durdurmaya çalışırken içeri girdim. binbaşı bana yer gösterdi. kaseyi ona uzattım. çok teşekkür etti.

    kız arkadaşım 3-11 vardiyesinde evde yok.
    ···
  17. 17.
    +2 -1
    binbaşı bol bir elbise giymiş, sutyen var yok pek belli değil, armut kenarı zütü muhteşem.

    aklıma hemen türkiye geldi içgüdüsel. lan dedim türkiyede değil binbaşı gibmek, hayal ederek 31 çekmek bile büyük suç. kendimi toparlamaya heyecanımı yenmeye çalıştım hemen.

    amerika özgürlükler ülkesiydi. general bile gibsen suç değil amk.
    ···
  18. 18.
    +4 -2
    binbaşı bol elbisesinin eteklerinin bacaklarının arasına alıp tam karşıma oturdu. askerlik günlerimdeki talat binbaşımın haşin gözlerinden eser yoktu bu binbaşıda. sevecen, güler yüzlü ve her yarağı taş yapacak kadar ciksi.

    hep kadınların mı üniformalı fantezisi olcak amk.
    ···
  19. 19.
    +1 -2
    yaşadığım şehirde army base vardı. binbaşı marylou orada çalıştığını söyledi. ben yaptığım işten bahsettim. havadan sudan laflamalar falan. çorba için tekrar teşekkür etti. ben gene türk örf ve adetlerinden bahsettim. o benim gibi bir komşusu olduğu için şanslı olduğunu söyledi. hemen şımarıp ben de sizin gibi bi komşum olduğu için çok şanslıyım dedim.
    ···
  20. 20.
    +2
    abd ordusunda subaylar west pointte yetiştirilir. bizdeki harp okulları gibi bi şey. bu west pointte adamlar çok sıkı şartlarda eğitilirler. her zorluğu yaşattırırlar askerlere. ve de amerikanın genel siyasetinden bahsedilen dersler verirler. yani adamlar hem bedenen hem beyinsel iyi yetiştirilir. bu sıkı eğitime zütü yemeyenler hemen şutlanır.

    west pointte bi gelenek vardır. mezun olan subayların (bu adamlar ilerde rütbe alıp abd ordusunun yönetici kadrosu olacaklardır). mezuniyet nişanları iğnelidir. yani 2-3 santimlik iğne ucu ile üniformaya tutrulur. işte mezuniyet töreninde bu iğneli armalar mezun olana takılmadan önce iğne kalp tarafından göğüse köküne kadar batırılır. bu adet yasaklanmıştı geçmiş yıllarda ama hala sürdüğü rivayet edilir.

    karşımda oturan ciksi ve cillop binbaşının o güzelim memesine mezun olurken iğne batırıldımı diye düşünüyordum o an. o memelere iğne batırılmaz koklanır öpülür, emilir.
    ···