1. 1.
    +2
    hayır, kaybolanlardan biri babam değilmiş. 2 er şehit olmuş o gün. evde tekrar herkes içten içe sevinsede. \"ayy asker mi şehit olmuş yazık ailesine\" diye üzülme numaraları yapıyorlardı. evet numara yapıyorlardı. hepsinin gözleri parlamış, kocam sağ salim döndü diye içten içe sevinçten çıldırıyorlardı.. ateş sadece düştüğü yeri yakıyordu...
    ···
  2. 2.
    +2
    aradan daha da zaman geçti. babam gezmeye gidiyorum diye evden kamufulajlarla bir çıkıp, 2 hafta eve dönmüyordu. döndüğünde saçı sakala karışmış, üstü başı perişan bir adam ben senin babanım diyordu. hasgibtir lan ordan. benim babam sakallı değildi. olum operasyon diyordu. pkk diyordu. atatürk diyordu. ne diyordu bu adam dıbına koyim? ptt yararlı bir şey değil miydi?
    ···
  3. 3.
    +1
    hadi amk
    ···
  4. 4.
    +1
    gün geçmiyor'ki inci'de yeni bir hikaye daha çıkmasın bize'de okumak düşer...
    ···
  5. 5.
    +1
    @8 gibtir adanada disko kapatiyomus. amk bilmesek yiycez. sana abartarak anlatmis baban, adanada anca elini giber
    ···
  6. 6.
    +1
    bu arada sülalenin tek erkek çocuğu olan bana, geleneksel bir görev düşüyordu. amcaların bütün çocukları kızdı. bizim baba da tek çocuk yapmış, erkek olmuştu. sülalede soyadı ilerletcek adam yok bana bişey olursa. gib gibi kuruyor soy. böyle soyun sopunu gibiyim demekten alamıyor insan kendini. soy bu kadar basit kurur mu lan? hadi ben zütçü olsaydım nolacaktı? sülalenin soyunun son perdesini muallak bir adam kapatacaktı. belki soyda koca babayiğitler vardı, efeler vardı. ee noldu sizin efelik? tırt dıbına koyim.
    ···
  7. 7.
    +1
    rezervee hızlı yas asker çocuguuu
    ···
  8. 8.
    +1
    biz okuyoz panpa yaz sen için raad olsun.
    ···
  9. 9.
    +1
    ···
  10. 10.
    +1
    ···
  11. 11.
    +1
    anlatış biçimin güzel panpa dinlemedeyiz...
    ···
  12. 12.
    +1
    ev yerleştirme zamanı, ne gerzek bir zamandı bu. gene marangozlar, sucular, tamirci çatalları. ulan bir yerleşememiştik. televizyonumu kurun aterimi verin artık. yazın tadını çıkarayım biraz. yeni eve de alışamadım zaten. ne taktan bir ev seçmişsiniz böyle. minare gibi çık çık bitmiyor katları. hay yapacagınız işi gibiyim derken ev tamamiyle yerleşti. aterim kuruldu. tank oynamaya başladık babayla. ben kuşu koruyordum, o ileri açılıp düşman tanklarını vuracam gazıyla kütür kütür yiyordu mermileri. öldüğü zaman bütün tanklar üstüme geliyor, beni vuruyor, kuşunda dıbına koyuyorlardı. babam bana sinirlenip, "yapacağın işi gibeyim. bir kuşa sahip çıkamıyosun. biz ilerde çatışırken... " diye uzatıyordu cümleyi.
    ···
  13. 13.
    +1
    hemen üstümü değiştirip karakola gittim. babam yanındaki uzman çavuşa heyecanlı heyecanlı bişeyler anlatıyor, tank diyor, top diyor, savunma diyordu. karakolun havanları en son ne zaman atıldı diyordu. "en son türkiye milli maçta galip geldiğinde atılmış." baba sinirden çıldırıyordu. bilgisayarı sormanın zamanı değildi. ava gidip avlanmanın anlamı yoktu. sakin zaman beklenmeli, gülüp eğlenirken, yahut çiçek taksideki ömere gülerken çat diye yapıştırılmalıydı soru. strateji son derece önemliydi.
    ···
  14. 14.
    +1
    ödeme gününün zamanı gelmiş, amcam evlenmişti. fakat ne arsaları ne de evleri hiçbir kardeşine vermiyordu. parayı tekme tokat gibmiş, param yok diyordu. baba abisine fazla yüklenmedi ama büyük bir kin güdüyordu. sevmiyordu. bazen küfür bile ediyordu. işte abi kardeşi bir miras küfür ettirme boyutuna kadar getirebiliyor. teşekkürler kapitalist sistem ve ondan nemalanlar.
    ···
  15. 15.
    +1
    gidiyorum dedim, gidiyorum dıbına koyim. iki gözüm iki çeşme. işin garibi onlarda ağlıyor. ulan siz niye ağlıyosunuz dingiller.. vedalaşmak gidene koyuyor. kalan aynı hayata devam ediyor işte, ha bir ekgib ha bir fazla.. hadi hoşçakalın.. yeni dünyam van..
    elveda ordu!
    ···
  16. 16.
    +1
    + sıkılıyorum ağabey napayım.
    - haklısın. baban seni buraya getirmekte hata yapmış dedi. doğru lan. adam haklıydı. ne işim vardı benim burda diye düşünürken.. aman bunu babana söyleme diyerek güldü.

    sevmiştim bu adamı. tamam yeni yoldaş jilet murattı. bilye oynamayı da öğrenirse jilet muratın üstüne adam yoktu.
    ···
  17. 17.
    +1
    işte bu oyundan sonra alınan reaksiyonlar beni iyice tiyatro manyağı yapmış, tiyatro diye çırpınan velet haline gelmiştim. kaldıgımız ilçede tiyatro yoktu. bir demet tiyatroyu izliyordum bende. yılmaz erdoğanı oyuncu sanıyorduk o zaman tabii, ferhan şensoyu tanımıyoruz ki..
    ···
  18. 18.
    +1
    evde 1 ay yatarken okumayı annem söktürdü. yazmaya meyilliydim ama kullandığım sağ kolum kırıktı. sol kolu alıştırdık bizde. sol kolumla yazıda yazmaya başlamıştım. bu olayın bana en büyük artısı, iki kolumu aynı kabiliyetle kullanmam oldu. ve alçıyı aldırdım, tekrar döndüm okuluma.
    ···
  19. 19.
    +1
    okula başladığım ilk gün sanki dün gibidir. annem ve babam elimden tutmuş, sırama kadar zütürmüşlerdi. okulda suluğu olup pabuçları parlayan tek çocuk olan şeftali sarısı saçlarıyla fink atan ben, etrafımı hayretle gözlemliyordum. herkes çok tuhaftı, herkes ayrı bir dünyaydı. annem babam beni sırada bırakıp giderlerken terkedilmiş hissiyle okulu birbirine katmış, okula 1 hafta geç başlayan sorunlu bir çocuk olmuştum.
    ···
  20. 20.
    +1
    "içççaaaariiii" diye aydın kardeşimin bağırmasından sonra, toplandık yaklaşık 70 kişi bir sınıfa. her telden adam vardı. okuması olmayanından tut, yazmayı yeni sökene kadar. ama hepsi o kadar temiz yürekli insanlardı ki, içlerinde hiçbir kötülük, fesat bir duygu yoktu. yalan dolan yoktu. neyse oydu. tamam bunlar çocuktu ama biz çocukkende çıkarlarımızla hareket edilmeyi öğrenmiş veya bir şekilde böyle alıştırılmış bir toplumuz. sistem bunu gerektiriyor çünkü. bu adamlar bizim gibi değillerdi. bu adamların bir şeyden çıkarı yoktu ki ulan. ders biter babanın yanına gidilir koyunları otlatırdı çoğu, diğer yarısı da okuma yazma bilmeyen annesine türkçe öğretmeye çalışırdı. bu adamların fesatlık yapmaya yetecek kadar zengin vakitleri yoktu her şeyden önce.. o dalavereye ayırcak zengin vakit bizimdi.. biz ancak bununla övünebilirdik.
    ···