1. 1.
    0
    hayatımın son bir kaç yılında başımdan geçenleri anlatsam roman olur dediğimi farkettim sürekli, neden anlatmayayım ki dedim kendi kendime şimdi de.. biraz ders çıkarılası , biraz da hüzünlenilesi olaylar silsilesi.. kısaca bir hayatın nasıl dıbına koyulduğunu anlatıyorum beyler..

    başlamamı isteyenler entrylerini ekgib etmese iyi olur boşu boşuna uğraşmamış olurum ben de , sevgiler.
    ···
  2. 2.
    0
    reserved
    ···
  3. 3.
    0
    buralar bana lazım olcak bir rezerv daha
    ···
  4. 4.
    0
    son bir reserv daha tamamdır.
    ···
  5. 5.
    0
    Maceraların başlangıcı, benim de liseye başlamam ile olmuştu. ortaokuldan liseye yeni geçmiş, bıyıklarım henüz terlemişti. 1. sınıftan beri birlikte olduğum , içtiğimiz su yediğimiz yemek ayrı gitmeyen can yoldaşım mehmet ile ayrılma vakti gelmişti ve ben, yeni bir hayata hazırdım..

    Rüzgarın olanca kuvvetiyle estiği bir sonbahar günü gitmiştim okula. Farklı olduğum daha o gün belli olmuştu herkesten. herkes gömlek ceket okula gelmiş, ben ise üstüme bir t-shirt geçirip gitmiştim. sınıfıma geçip yeni arkadaşlarımla kaynaşma merakındayken, arkamda belirdi müdür yardımcısı:

    " umarım sizi birdaha böyle görmeyiz beyefendi, ilerki günlerde birbirimizi üzmek istemeyiz."

    dedi bana. giberim beyefendini dedim içimden. ama dışımdan;

    "peki hocam"

    dedim sadece.

    Sınıfıma girer girmez , gördüğüm ilk kişi, yani begüm, beni beynimden vurulmuşa döndürmüştü. uzun kumral saçları vardı, yusyuvarlak gözleri. çok güzel değildi aslında. ama çok etkilemişti beni nedendir bilmiyorum. yanına oturmak için adımımı attığımda, yanına bir ayı oturuvermişti hemen. Cengiz. acayip sinir olmuştum amcığa.. napalım artık deyip en öndeki boş sıraya oturdum. zaten sınıfta o kadar beyaz gömleklinin içinde bir sırıtan ben değilmişim gibi, en önde de tek kalmıştım. Yalnız..
    ···
  6. 6.
    0
    Hayal ettiğim herşey bomtak olmuştu bir anda, herkes arkadaşını edinmiş , güle oynaya takılıyordu. ben ise mal gibi yerimden bile kalkamadım hiç o gün . artık ilk günü bitmek üzereydi okulun ve zil çaldığında sınıfı bir an önce terketmek için ayağa kalktım. Bir an önce eve koşup kurtulmak istiyordum o günden. Tam gidecekken yerde bir kalem gördüm, aldım yerden ve etrafıma baktım.

    " benim kalemim de o , sen deniz'din değil mi ? "

    dedi bana.

    " evet. "

    dedim .

    "sen ?"

    "burcu ben , teşekkür ederim kalem için " dedi.

    arkamı dönüp sınıftan çıktım, evin yolunu tuttum..
    ···
  7. 7.
    0
    Servisime binmiştim; suratım asık, yorgun, kısaca tükenmiş bir haldeydim. Servis şöförü tek tek isim kontrolü yapıp adreslermizi aldı. Yarım bir ağızla cevap verdim. kafamı cama yasladım. uykulu bir halde ,yarı açık gözlerle servisteki insanları izlemeye başlamıştım. En önden 3. sırada oturuyordum. 2 arkamda son sınıflar inanılmaz rahatsız edici bir şeklide gülüyorlar, yüksek sesle konuşuyorlardı. gözlerimi onlardan alıp yan tarafımda oturanlara baktım. sivilce suratlı bir kız, adının sonradan yağmur olduğunu öğrenicektim. onun yanında da gözlüklü bir erkek.ön tarafımdakileri göremiyordum . ancak iki koltuğun arasından gözüken bir kız, burcu'ya çok benziyordu. kafamı hafif ileri doğru uzattığımda, aniden suratımın sol tarafında inanılmaz bir sıcaklık hissettim ve koltuğuma şiddetli bir şekilde yapıştım...
    ···
  8. 8.
    0
    Servisimiz önümüzdeki arabayla çarpışmış ve önümüzdeki araba alev alıp patlamıştı. servisin ön tarafı patlamanın etkisiyle kopmuş, resmen kan gölüne dönmüştü. herkes kanlar içinde yerde yatıyordu. Vücudumun heryerinde acıyı hissediyordum. bir çabayla ileriye ittim kendimi. gördüğümü sandığım kız gerçekten burcu'ymuş. yardım etmek için sürünerek yanına gitmeye başladım.Bir anda, omzumdan bir el tutup beni durdurdu, sarsmaya başladı.
    -Deniz ! Kalk abicim evine geldik .

    Rüya görmüşüm. Evimin önündeydim. Midem bulanıyordu gerçekten . Eve girmek istemedim. Annemin okul nasıldı soruları ile uğraşacak vaktim yoktu gerçekten. ilkokul 2'den beri içtiğimiz suyun ayrı gitmediği can dostum Mehmet'in evine gitmeye karar verdim. Yanlızdı nasıl olsa , hem babası hem annesi geç saatlere kadar çalışıyorlardı. Kafamda düşüncelerle Mehmet'lere doğru yola koyuldum.

    Acaba bu rüya ne anlama geliyordu.. Neden Begüm 'ü değil de Burcu'yu görmüştüm.. Neden onu bu halde görmek beni bu kadar üzmüştü.. içimden bir ses, bu soruların cevaplarını yakın zamanda alacağımı söylüyordu...
    ···
  9. 9.
    0
    -Abi sence ne demek bu rüya ?
    +Ne bileyim dıbına koyayım kıçın açıkta kalmıştır.
    -Heh dıbına koyayım bi ciddi bişey konuşulmuyor seninle. Senin nasıl geçti günün ?
    +Normal bi gündü abi, senin gibi egzantirik olaylar yaşamadım.
    -Şimdi de taşak geç tamam mehmet, ben eve gidiyorum .

    Eve gittim. Annemin sorduğu sorulara, dünyanın en pembe ve güzel okul gününü geçirdiğimi anlatırcasına cevapladım.
    Hemen odama gidip internetin başına geçtim. Gördüğüm rüyanın anldıbını çok merak ediyordum. google'a yazılabilecek yerşeyi

    yazmıştım resmen ama hiç bir şey yoktu . Artık bu günden çok sıkılmıştım ve uyumak istiyordum bir an önce. yastığa beş kala, uyuyuverdim.
    ···
  10. 10.
    0
    Uyandım. deliksiz bir uykuydu sanırım ; ne bir rüya , ne de gece uyanması.

    servise atladım. içimde bir korku vardı adeta. Son durak filmindeki gibi olmasın falan diye geçiriyordum içimden. olmadı. istemeye istemeye girdim okula, dün oturduğum yere oturdum. gelecek hocayı beklerken yanıma biri oturdu.
    -arka taraftan pek iyi göremiyorum da, öne geçmek istedim bir sorun olur mu ?
    +olmaz . olmaz yani niye olsun. iyi olur aslında. ehe ehe . saçmaladım sanırım.
    -neden saçmalayasın canım çok tatlısın.
    + sağol, begüm.

    aman allahım kısacık hayatımın en heycanlı dakikasını yaşamıştım. o amcık cengiz'in yanından kalkmış benim yanıma gelmişti. dıbına kodumun ayısı, bak kız benim yanıma oturdu dercesine bir bakış attım cengiz'e . oralı bile olmadı yavşak. bütün ilk ders boyunca dersi dinlememiş, begüm'ü izlemiştim. yazı yazması, hocayı dinlerkenki tavrı, dudakları elleri çok güzeldi. bir gib anlamamıştım tabii ki dersten.

    tenefüs zilinin çalması ile kendime geldim. sınıftan bir arkadaş edinmeliydim artık. sınıfın arkalarına doğru göz gezdirdim. bir çocuk en arka sırada oturuyordu . uzun boylu dik saçlı, koca burunlu bişeydi. Montumu asma bahanesiyle yanına gittim..
    ···
  11. 11.
    0
    ufak kardeşlerimiz uyusun da etkilenmesin diye gece 2den sonra yazıyorum . rezervlerinizi ekgib etmeyin.
    ···
  12. 12.
    0
    +Selam yaa, ben deniz. (nası bir yavşak tavır idi o.)
    -merhaba, ben mahir. (daha yavşakça)
    +sende bi gitarcı havası var yahu ? (muhabbete girmek için saçmalamak)
    -aynen dostum yaa, nerden anladın sen de mi takılıyorsun? (ama tutması)
    +evet ben de . Bir ara beraber çalarız. arkadaş olduğumuza sevindim.
    -ben de kankii yaaaa . (hala yavşak yavşak konuşuyo amk, neyse.)

    o gün begüm'ü izleyerek ve mahirle gitar müzik vs. üzerine konuşarak geçti. Burcu okula gelmemişti yalnız. Begüm o kadar kör etmişti ki beni, farkına ancak çıkarken vardım. "Acaba neden gelmedi ki" dedim kendi kendime. begüm'e , çıkarken yarım yamalak bir el salladım. Ancak aklıma deli bir fikir gelmişti. Arkasından koşup nefes nefese..

    +ya begüm sende burcu'nun teli var mı yaaa ? (hay ağzıma sıçıyım hoşlandığım kıza ne sordum ???)
    -a evet almıştım dün, ben ona mesaj atarım onaylarsa sana yollarım numarasını tatlım. öptüm görüşürüüüz.
    +tamam al benim numaramı o zaman. ( bu bahaneyle kızın numarasını da alcam akşam ehe ehe)
    -tamamdır bebeğim.
    +ya sağol, yanlış anlama ama, bişey sorcaktım burcu'ya ondan şeyettim (toparlamaya çalışmak)
    - tamam ya ne yanlış anlicam .( gülerek söylenen cümlenin altındaki anlamı siz çıkarın)

    eve gittim, gitarımı çalmaya başladım. 3 aydır elime sürmemiştim, mahir'in gazıyla tekrar elime aldım. Akşam saat 7 civarı begümden bir mesaj geldi. sadece numarayı atmış kevaşe, insan bi selam der. neyse. burcu'ya bir mesaj attım.

    " nasılsın burcu, deniz ben. "
    ···
  13. 13.
    0
    -iyiyim deniz, sen nasılsın ?
    +iyiyim ben de, bugün okulda göremedim de seni o yüzden bir mesaj atayım dedim. nedense rüyamda seni gördüm, kötü bir rüyaydı. okula da gelmeyince merak ettim
    - neden rüyanda beni gördün acaba *
    +neden kii ?
    +burcu ?

    cevap kesilmişti. ne kastetmişti acaba . kesin benim abazan bir sapık olduğumu düşünmüştü. hem begüm'e hem burcu'ya rezil olmuştuk iyi mi amk..
    ···
  14. 14.
    0
    okunma sayısı düşük biraz artsın.
    ···
  15. 15.
    0
    o haftanın devam eden günleri aynı seyirde geçti. burcu hiçbir gün gelmemişti. mesaj da atmamıştı. ben de o haftaki günlerimi begüm ve mahir ile geçirmiştim. gitar çalmaya iyiden iyide dönmüştüm. okulun ilk iki haftası bitmiş , haftasonu gelmişti artık. evde kendi kendime oturduğum bir anda , telefonum titreşti. Burcu'dan mesaj vardı.. bir ses böldü o anı.

    -deniz bir içeri gel bakayım.

    babam seslenmişti. mesajı okumadan telefonu odama bıraktım. içeri gittim . misafir gelmiş. üst komşumuz. başladı siyasetten konuşmaya. biz de genciz seviyoruz bu konuları dalmışım konuşmaya.. kürt sorunundan girip lenin'den çıktık.. saat 12ye doğru gelirken kalktı misafirimiz, evine gitti. ben de yatmak için odama gittim. Telefonu şarja takmak için elime aldığımda, burcudan gelen mesajı hatırladım.

    "çok kötüyüm deniz, yarın saat 7 gibi florya'ya gelebilir misin ? senden başkasına güvenemedim.. "
    ···