1. 1.
    +1
    yeşil alt aşortmen(eşofman yaz lan bin) giyen bayan adaylar bir dahaki avrasya maratonuna kadar rehin alınacaktır.
    ···
  2. 2.
    +1
    @1 ek$ici degilse gibsinler beni.
    ···
  3. 3.
    0
    bi inci kızı gibtim bi tane daha gibersem gibimi koparıp atıcam
    ···
  4. 4.
    0
    magazin Fr. magazine
    a. 1. Halkın çoğunluğunu ilgilendirecek, çeşitli konulardan söz eden, bol resimli yayın: “Magazin yazarları, kültürel yaşamımıza el koydular.” -A. Ağaoğlu. 2. Genellikle sanat, eğlence ve spor dünyasında tanınmış kişilerle ilgili haber ve yorum.

    Güncel Türkçe Sözlük
    ---
    magazin Fr.magazine
    1. Çoğunluğu ilgilendirecek, çeşitli konulardan söz eden, bol resimli yayın: § “ sürekli yazdığım gazetede küçük çeviriler yapıyor, magazin haberleri naklediyordum” -Adalet Ağaoğlu, Sen Türkiye’ninEn Güzel Kazasısın, 46. § “… bu olayı magazinleştiren bazı haberciler, sertleşen söylemleriyle konuyu ülkenin gündemine taşımaya, kamuoyunu da tepki vermeye zorluyordu.” -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 199. § “Hatta sadece gündelik gazetelere değil, magazinlere, aktüalite dergilerine de yazmalı.” -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 65. § “Bu buhran içinde müstehcen neşriyata; din istismarına, adi magazinciliğe düşmeden.” -Attila ilhan, Kurtlar Sofrası, 24. 2. Daha çok eğlence ve spor dünyasında tanınmış kişilerle ilgili haber ve yorum: § “Gazetelerin artan magazin sayfalarından edinebildiğim bilgiler bunlar.” -Adalet Ağaoğlu, Dar Zamanlar-3 Hayır, 22. § “Bir uçta arabesk müzik, bir uçta Yeşilçam sineması, bir uçta gazino (magazin) basını!” -Attila ilhan, Aydınlar Savaşı, 11.

    Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
    ···
  5. 5.
    0
    hepsi fransizcadan gelmiş
    ···
  6. 6.
    0
    bayan adayların daha önce 15 dakikaklığına bile ünlü olması elenme sebebi sayılacaktır. malum gizlilik esastır. televizyonda yüzünü göstermiş biriyle magazin basınına konu olmak istemem takdir edersiniz ki.
    ···
  7. 7.
    0
    maraton Fr. marathon
    a. 1. sp. 42,195 metrelik en uzun yol koşusu. 2. mec. Sabır gerektiren uzun iş.

    Güncel Türkçe Sözlük
    ---
    maraton
    bk. maraton koşusu.

    BSTS / Atletizm Terimleri Sözlüğü 1976
    ···
  8. 8.
    0
    adaylardan önce aileme sormam lazım diyenlere doğrudan ölü taklidi yapılacaktır.
    ···
  9. 9.
    0
    eşofman Fr. échauffement
    a. Spor çalışmalarında giyilen, pamuklu veya sentetik kumaştan, iki parçalı giysi.

    Güncel Türkçe Sözlük
    ···
  10. 10.
    0
    bu hafta sonu yapılacak gibilme eylemine katılacak bayan adayın fenerbahçe taraftarı olması şarttır. gibiş işlemi şükrü saraçoğlu stadı ile aynı anda başlayacak ve senkronize bir şekilde 90 dakika sürecektir.
    ···
  11. 11.
    0
    olmayacak duaya "amın var mı;?" demektir
    ···
  12. 12.
    0
    kontrol, -lü Fr. contrôle
    a. 1. Denetleme. 2. Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma: “Duygululuk olsa olsa akılla bağdaştığı, aklın kontrolünde kaldığı ölçüde bir değer taşır.” -N. Cumalı. 3. Yoklama, arama: Gümrük kontrolü. 4. Denetçi, kontrolör.

    Güncel Türkçe Sözlük
    ---
    kontrol Fr.contrôle
    1.Bir işin doğru ve usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleme, denetim, denetleme: § “Kontrol sayesinde bu kuvvetin kendi fikirleri aleyhinde bir hareketinden çekinmiyorlardı.” -Ahmet Hamdi Tanpınar, Mahur Beste, 86. § “işte mesleki heyetlerin bu nevi kontrolü, umum vatandaşların mütehassıslar tarafından uğrayabilecekleri zararlara mani olur.” -Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları, 129. § “Bu da daha baştan yazarın kontrol altına alınması demeye gelir” -Adalet Ağaoğlu, Sen Türkiye’ninEn Güzel Kazasısın, 63. § “... bu sevincimin üstüne de hemen kontrolünü koydu.” -Peyami Safa, Bir Tereddüdün Romanı, 120. § “ikisinde de, önceden çizilmiş bir plandan kaçabilecek bütün heyecanları ve his kırıntılarını kontrol altında bulundurmak arzusu besbelli.” -Peyami Safa, Yalnızız, 141. § “... ona mukabil kontrol baş lostromonun elinde bulunacağından... ” -Ahmet Midhat Efendi, Haydut Montari, 71. § “Bu valiyi yine Avrupalılardan müntehap ve istanbul'da münakit bir komisyonun kontrolü altında bulundurmak.” -Sami Paşazade Sezai, Bütün Eserleri III, 26. § “Başına buyruk, yaptığı işi beğenir, kontrol bilmez.” -Ahmet Rasim, Muharrir Bu Ya, 280. § “içiyle dışı arasında tam bir kontrol kurmaya çalışarak bekledi.” Necip Fazıl Kısakürek, Aynadaki Yalan, 156. § “Doktor kontrolünde adım adım diyet…” -Elif Şafak, Mahrem, 22. § “Bu kez sesi daha kontrollü ve bir hesap sorucudan çok bir haberci tonundaydı.” -Buket Uzuner, Uzun Beyaz Bulut (Gelibolu), 52. § “Bir çocuğun kaskatı kontrollü ve bilgiç olması, çocukluğunun öldürülmüş olduğu konusunda endişe yaratabilir.” -Buket Uzuner, Şairler Şehri, 93. § “Bu şiirin bir ahenk ve müzikalite endişesi, güzellik telakkisi, bütünlük fikri, ilhamı kontrol altında tutan sıkı kaideleri, iç insanı verirken hamlelerini idare eden bir transandantali vardı... ” -Cemil Meriç, Kırk Ambar, 84. § “FKF’nin kontrolünü kaybettik, üniversite gençliği aşırı sola gidiyor…” -Attila ilhan, Aydınlar Savaşı, 107. § “şimdiye kadar bakanlık her tercümeyi yerli yersiz bir başkasına kontrol ettirmekle mantıksız bir iş işlemiştir.” -Nurullah Ataç, Dergilerde Deneme, 141. 2. Bir şeyin gerçeğe ve aslına uygunluğuna bakma: § “... sıkı bir kontrole tabi tutulduktan sonra... ” -Peyami Safa, Sosyalizm-Marksizm-Komünizm, 54. § “Pasaport kontrolü için kompartımanlara…” -Orhan Pamuk, Cevdet Bey ve Oğulları, 98. § “Ama, aklın kontrolü altında ve örgütlü olarak.” -Attila ilhan, Kurtlar Sofrası, 331. 3. Yoklama, arama: § “Akranlarıyla münasebetlerinde her zaman sıkı bir ahlak ve seviye kontrolüne tabi tutuldu.” -Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Bir Sürgün, 9. 4. Denetçi, kontrolör.

    Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
    Tümünü Göster
    ···
  13. 13.
    0
    @1 biz buldukta sen gibecen amk liselisi
    ···
  14. 14.
    0
    yapılacak kapsamlı bir taramada herhangi bir mp3 müzik oynatıcı alete ipod yaftası yapıştırmış olanlar bir süre teknoloji kursuna yollanacak ve yapılacak sınavı vermeleri halinde amlarını hizmete açmalarına izin verilecektir.
    ···
  15. 15.
    0
    safari Fr. safari
    a. 1. Afrika'nın doğusunda toplu olarak yapılan vahşi hayvan avı. 2. Toplu olarak ava çıkma. 3. Katılımcıların vahşi hayatı yerinde görmelerini sağlayan turistik gezi. 4. Genellikle ketenden yapılan kısa pantolon, büyük cepli uzun ceket ve geniş kenarlı mantar şapkadan oluşan av kıyafeti.

    Güncel Türkçe Sözlük
    ···
  16. 16.
    0
    yapılacak sözlük içi entry kontrolünde erkek gibi davranmış, enrty yazmış bayan adaylar dört günlük safariye yollanacak ve ordaki dişi aslanlardan kadınlık öğrenmeleri sağlanacaktır.
    ···
  17. 17.
    0
    yok bunda bişi devam et.
    ···
  18. 18.
    0
    dua ederek seçileceğini düşünen bayan adaylar kesinlikle bir yanılgı içindediler.
    ···
  19. 19.
    0
    stat, -dı Fr. stade
    a. sp. Stadyum.

    Güncel Türkçe Sözlük
    ---
    stat Fr.stade
    Takım oyunlarının, atletizm karşılaşmalarının vb.nin yapılabilmesi, seyircilerin törenleri veya oyunları izleyebilmesi için elverişli kuruluşları olan alan, statyum: § “Oysa Paris’te, Colombe Stadı’nda, Yugoslavya-Fransa maçını seyrediyorum.” -Attila ilhan, Aydınlar Savaşı, 32.

    Türkçede Batı Kökenli Kelimeler Sözlüğü
    ···
  20. 20.
    0
    diskalifiye Fr. disqualifié
    sf. Yarış dışı bırakılmış.

    Güncel Türkçe Sözlük
    ···