+2
-1
calinti bir senrayoya ve sahnelere sahip oldugu soylense bile en azindan turk dizileri arasinda seyredilebilirlik orani en yuksek oldugundan dolayi takilirdim bu diziye. ancak son bolumde sictilar, batirdilar, olmadi.
esma hatun ile selim efendi'yi birbirlerine yaklastirmak icin senaryoda olmadik taklalar attirmislar, izleyiciyi salak yerine koymuslar gibi geldi bana.
mesela o tango olaylarinin dondugu sahnenin basinda, tango grubunun iki gavur uyesi daha bismisllah demeden -ki bu normaldir- bizim esas oglan ile esas kizi dansa kaldirip, artik heralde, daha onceden senaryoyu okuyup, bunlara bir sekilde ormantik bir ortam yaratmak lazim diye dusunuyor ve birbirleriyle dans etmelerine on ayak oluyorlar. hadi tamam sahne gecti gitti, sacmalik bitti derken bunlar gene ortaya cikip "olmoyore, olmoyore, gösler birbirine bakacak." tak pusur diye diye korukledikce korukluyorlar mevzuyu.
bu sahne bana cok havada kalmis gibi geldi. uzayda, yercekimsiz bir ortamda bile olsak gene sasirir, gibtir ulen derdim. boyle de havada kalinmazki.
bir de bunnar eve donerlerken araba icerisinde gecen bir sahne var. selim baba cekmis garaja merso'yu iyi geceler faslina girmis, esma arkadasimiz da iyi geceler diyip incekken, arabanin arka koltuguna koymus oldugu cantasini hatirliyor ve cantayi almak icin arkaya donuyor, bu esnada selim baba da, -heralde giberim boyle askin izdirabini diye dusundugunden olsa gerek- esma arkadasimiza cakiyor kafayi.
simdi benim bu noktada kafama takilan bir sey var. esma kardesimiz cantasini arkadan alirken, arka koltuga koyulmasi gerekecek olan cantanin bavul ebatlarinda bir sey olacagini dusunmustum ama cika cika got kadar bi sey cikti. artik nedense o kucuk cantayi arka koltuga koymus arkadas...
