Bu sefer elimiz güçlüydü. babam paraya kıyıp ufurukcu birini getirmiş. Adam bize nekadar derine inmemiz gerektiğini soylecekmis. Onca gelen gidenden sonra artık kimseye inancım kalmadıki. Bu adamda parasını alıp on metre daha kazdirip kaçıp gidicek biliyorum. zaten köyde duymayan kalmadı. Adımız define cıye çıktı. Allahtan tarla bizimde sondaj kuyusu muhabbetine şimdilik karışan yok.
6 gündür gece gündüz 4 kişi kazıyoruz. yaklaşık 6 metre derinlik oldu. çıkan dev kayalar çok yavaşlatıyor.
Bi ara iş makinesi sokalım dedik ama bu sefer ortakci çoğalıçak.
Elimdeki çizimlere göre bu seviyede büyük bir kapağa ulasmaliydik.
Acaba yanlısmi indik...
Evet beyler size 30 günlük eziyetimizı ve akıbetini anlaticam. aradan çok geçti oyüzden yasal olarak bir sıkıntı olucagini düşünmüyorum

Nerden geldiğini sormayın harita tarzı bişey geçti pederin eline. aile olarak merak liyizdir. hele babam bu uğurda ömrünü ve parasını yiyen biri.
E bide veren deyyus senin tarlada bu diyince peder epey para karşılığı almış bu paçavrayi.
La insan bi sorar gidip sen niye cikarmiyorsun da bana veriyorsun diye ama heyecandan aklımıza gelmemiş baksana.
iki abim ben ve peder bi kaç gün düşündükten sonra 12 dönümlük bir tarlanın bi kenarından kuyu kazıyormus ayağına kazıya başladık.
Harita net bişey vermiyor. kocaman taş var burda diyor ama aslında öyle bir taş yok.ya çok eski bişey yada gavat bizim pederı keklemis

4gun boyunca dört farklı noktadan bir iki metre aşağı indik. amaç mezar büyüklüğünde bir taş parçası olan girişi bulmak.
Dedektör kullanamıyoruz sakat biyerde tarla.o yüzden uğraştiriyor. akşam evde kritik yapıyoruz şu resim şuna delalettir yarın böyle yapalım diye.
Şu motoru boru falan zütürdük kuyu acicaz ya.
Ama şu motoru çok işimize yaradı bi yağmurda çukur suyla doluyor du motorla suyu çekiyorduk

Sekiz günün sonunda tarla köstebek yuvası olmuş biz ebemizin şeyini görmüş vaziyette pes etme noktasindayken pederin çevresi geniş olduğundan bi hoca getireyim baksın dedi.
Onlar bi şekilde anlıyormuş nerden anlıyorsa.
Üç gün sonra normal giyimli biri geldi eve. durum iyice anlatıldı adama. hatta çıkarsa bişeyler payda alicak deyyus. hocayida kuyunun içini örüçek usta diye tanıtıp sabahtan mekana gittik.

Bu herif elinde harita sağa gitti sola gitti. heralde oda taşı arıyor diye düşünüyorum. Sonradan öğrendim belli duaları varmış başlamadan. aşağıdaki gömü sahipliyse cin min tayfası tarafından musallat olmasınlar diyeymis.
Ben çarpılmayi göze almışım yeterki çıksın ne hayallerim var onlarla be.
Belki bir saat tarlada yürüdü bişeyler okuyarak.
Bizim hiç kazmadigimiz orman tarafında biyere bağdaş kurup oturdu.
Nekadar heyacanlı bir bilseniz diycek şimdi aradığınız burada kazın diycek diye bi beklenti icindeyiz

Dinleyen yoksa anlatmiycam zaten

Taş değil yarram aradığımız taş yok zaten sorun orda.
Neyse bi süre sonra ben haritadan falan anlamam ama durduğum yerden bi enerji alıyorum dedi .aşağıda bişeyler var fakat derinliğinide söyleyemem dedi.
Yapicak bisey yok vur kazmaya ha bire taş çıkıyor. yarım saat uğraşıyorsun onu çıkarmaya.
Akşama doğru belki iki metrelik bir çukur oluştu. Artık toprak dışarı atılmıyor yükseklikten dolayı. Kovaya doldurup çıkarıyoruz. Hoca efendi akşam ezanı olmadan bırakın gece kazilmaz diyor ama ben sabaha kadar kazma taraftarıyım. Köylü uyanacak artık bu işe diye

Bizimkiler birakinca mecbur bende bıraktım. O gece evde bi sürü plan yapılıyor. Acaba ne cikicak nekadar değerli. peder elden nasıl çıkarıcagini anlatıyor. Herkeste bi heyacan. hoca bizde yatıcak tabi salmak yok. sabah herkez abdest alsın öyle gidicez dedin. yattım ama uyumak mümkün değil. Sonradan uyumuşum sabahın altısı peder kalk hadi diyor.
La bende bi gariplik var gece cenabet olmuşum. ruya sandım ama don mon gitmiş benim. herkes dışarda hazır .utandım kimseye bişey diyemedim. ustumu degisip bırak abdesti cenabet gittim

Allahtan yağmur falan yağmıyor da çukur suyla dolmuyor. hoca dedi bu gün ulaşırsınız inşallah.
Öğlen sonu üç metreyide geçtik ama blok mermer gibi düz bir taş çıktı. Tamam dediler kapak bu.ama ne başı var ne sonu heryeri toprağın içinde. Bir kenar bulmaya çalışıyoruz. O taşı üç gün sonra kenarıni kırabildik.
Benim sigabilecegim bir delik oldu en zayıf benim.
Taş merdivenler var aşağı doğru gidiyor.lan mabet gibi mezar odası bulduk

Kafamı söküp fenerle bi göz gezdirdim. içeri çok büyük değil. tirsiyorum yılan falan olur diye peder de hemen girme havalansin ıcerde gaz vardır belki diyor.
Girdim içeri ıcerde taştan bi mezar var gene üstü kapalı. küçük küpler var içleri toz gibi bişey dolu.
Eski roma yazıları yazıyor.
Mezar zamanında yağmalanmiş değerli hiç bişey yok. odanın bi tarafında kapı boşluğu var. üç metre sağdan kazsak zaten kapıyı buluyormu süz.
Bu kadar uğraştan sonra boş dönmek olmaz dedik ıcerdeki mezarı acicaz. orası el değmemiş gibi duruyor

Böyle açık birakamiycagimiz için akşamda devam. yukardaki kırığı genişletip onlarda geldi yanıma. sadece hoca dışarda kaldı. Hava karardı. Böyle yakalirsak sictik. Bi an önce dolu yada boş çıkmamız lazım. Saatlerce uğraştık ama taş mezarın üstü kırılacak gibi değil. Yorgunluktan yaslandim duvara öyle bi uyku bastırıyor ki ıcerdeki havasızlıktan heralde diyorum.
Bi ara herkesin yerde uzandığı ni gördüm ama kalkamadim. uyumuşum. gördüğüm rüyamı ydi gercekmi ydi bilmiyorum ama mezarda her kim varsa bütün yaptıklarımızı dinliyor

O mezarın yanında ben dört tane daha mezar gördüm ama bunlar yeniydi. sanki sabah gomulmusler ve üstünde taş değil normal mezarlarda olduğu gibi toprak vardı. Babamın telaşıyla uyandım hadi bırakın gidelim diyordu. anlaşılan dört mezarı hepimiz gördük ve kendi mezarlarimizi...

Sabahın besi olmuş nekadar uyuduk niye hepimiz uyuduk bi tak anlamadım. Çıktığımda hoca moca yoktu. babam bu işi bırakalım traktörle bu çukuruda kapaticam dedi.
Noldu a.g bişey anlamadim akşam ne hayallerim vardı şimdi şeytan çarpmış gibi mala bağladık. Ben ögün yorgunluktan yattım uyudum. bizimkiler çukuru kapatmış. Şu cok derinde kuyudan vazgeçtim masraflı olacak yalaninida ortaya atınca kimse bişey sormaz oldu.
Bi ara yan komşu noldu misafirleriniz gittimi diyince aslında hocanın tek değil iki kişiyle geldiğinide öğrenmiş olduk

Babam hiç karıştırmayın unutalım gitsin dedi. üç gün sonra köye jandarma geldi muhtarla beraber bizi arıyorlar.
Babam bayağı korkmuş demekki komutana olduğu gibi anlattı. adam pek inanmadı tabii ama birileri şikayet etmiş belli. işin ilginci şikayet eden köyden degil

Jandarma tarlada keşif falan yaptı. Sonra ifadeye zütürdü. Şikayet eden bizim hocaymis.
Sonradan öğrendik yanımdaki ler istemedi sizi yakalatmam için bana baskı yaptılar dedi. aslında mezar odasının altınla dolu olduğunu ama onların sahiplendiği ni falan saçmaladı ama ben inanmıyorum tabi.
muallak kendi alacaktı belkide diyorum.
Bu konunun üstünden 4 ay kadar geçti. Babam tarlayı ekmek için traktörle sürmeye gitti.

O arada da mahkeme tek oturumda beraat verdi delil yetersizliğinden. babam akşam geldiğinde bizi süründürüp köye rezil eden hoca deyyusuda yanındaydı. Adam aylar sonra tarlaya gelmiş babama denk gelmiş. Beni onlar getirdi sizden yardım istiyorlar karşılığında bir miktar değerli eşya alacaksınız diyor.ben gibsen kazmamda oraya girmemde dedim. aynı şeyi babamda söyleyince ozaman izin verin başkalarından yardım alalım dedi.ne yaparsan yap bizden uzak dur dedik.
Gavat gidip aç gözlü amca çocuklarıyla anlaşmış.
Zaten tarlanın adı çıktıya bunlar atlamislar hemen

Adam amca çocuklarıni artık nekadar lik bir mal çıkacağına inandirdiysa adamlar gelip tarlayı satın almak istiyor.
Babam toprak satmaz hayatta ama söyle bir durum var. tarlaya iki katı para veriyorlar.bi süre sonra müzeler bölge müdürlüğü gelicek allah bilir sit alanı yapicaklar. babam bi ara araştırdı izinli kazi yapalım diye ama orda antik bi mezar odası olduğundan izin verilmiyormus. yani sadece mezar odasını gün yüzüne çıkarabilirsiniz ama mezara dokunmak yasak.lan zaten bişey varsa onun içinde var. gerçi mısır mumya si degilki a.g. altınla gümüş le gömsünler adamı. Ortacag romasinda ne çıkar en fazla gümüş olur kılıç falan olur.
Biraderler le zorda olsa babamı ikna etnik.o dönem değeri elli binse yüz bine anlaştılar tarlaya.tek tapu olduğu için aynı gün ilçede satış oldu.
Valla bi rahatladık ki bütün yükü belasını da tarlayla beraber kuzenlerle sattık sanki.
Çok geçmedi bir hafta on gün içinde bizim kuzenler ailece bi belaya düştü.
Bi gece koyun sürülerine kurtlar saldırıp yarısını telef etmişler. Kuzenler evli barklı dört kardeşler. evleri yan yana çiftlik gibi düşünün.
Annem ertesi gün geliyor üç çocukları birden hasta olmuş diyor. üç içinde yengem amcamın eşi durduk yere kalp krizinden vefat etti.
Bu iş normal değil dedik bunlar heralde mezara girip Biseyleri aldilar ki karşılığını görüyorlar.
Bi gün ilçe kahvesinde kuzenler hoca babam ben denk geldik. konu dönüp dolaşıp istemesen de oraya geliyor zaten.
Bunlar bizim gibi aynı yeri kazıp mezara ulaşmıştır. Hoca eliyle koymuş gibi gösteriyor zaten bizden gördüklerini. Matkap ti hiltiydi mezarı parçalayıp açmışlar. Değerli bişey çıkmadı diyor bi altın kolye ve yuzuk almışlar cesetten.
Birde hocaya haber vermeden bi şişe gibi biseyin içinde süslü el yazması gibi bişey almışlar para eder diye.
Hoca dediya sizden yardım istiyorlar yardım edin karşılığını alçaksınız diye.
Bu salaklar bildiğin yağmalamis mezarı bide hocanın haberi yok şişeden mis eden.
Bu konuşmanın üstüne hoca artık bir açıklama yapmak zorundaydı ve baştan sona anlatmaya başladı. ...

Hoca yaşlı başlı adam zaten. yıllar önce rahmetli dedemle aynı tarlada bu işe bulaşmışlar. Ozaman ki hazineyi biz çıkardık çok para etti. deden köyde kalıp toprağa yatırım yaptı bende Almanya ya kardeşinin yanına yerleştim dedi.ama hiç bir hayır hiç bir huzur göremedik. çocuklarımızdan çıktı hep. amcam biri doğuştan özürlü torunlar sakat. bizde niye bişey yok dedim yani babam niye normal.
Yıllarca babanla uğraştılar adam varını yoğunu bu uğurda harcadı elinde ne var.
Doğru söylüyor harcadığı bulduğundan daha fazla.
Ozaman hoca dedem ve iki kişi daha bu lanetli şeye bulaşmış. Dedemin ölümü de ilginçtir ki bi sabah bakıyorlar iki santimlik çorba tabağında boğulmuş. Tabi teşhis kalp krizi herzamanki gibi.
Ee hocam sen ne bedel odedin peki diye sordu babam. hiç bir zaman evleneme dım çocuğum olup neslim devam etmiycek. ölene kadar onların çocukları na babalık yapıcam.
Bu nedemek a.g.

Hocanın yıllar sonra geri dönme sebebi o gün mezara girdiklerinde hazine karşılığı olan allaha isyan ettirilecek üç kişi vaadlerini yerine getirmek olduğuymus. odönem parayı bulunca sözlerini tutmamis lar hazine sahipleride inanç siz olanlardan mis. Biz mezardan bi el yazması çıkardık kara büyü üstüne yazılmış bunu insanlar üstünde yapıp borcumuzu odicek tık. Ama deden de bende inançlı olduğumuz için yapamadık.
Artık ben dayanamıyorum içlerinde olmaktan sizi oraya zütürüp onlara teslim edip kurtulacaktım ama size gelmediler.
Deden bunun bir tedbirini almışsa bende alabilirim belki dedi.
Ama geç kalmıştı bize bulasmayanlar kuzenler e ve çocuklarına çoktan bulaşmışti.
15 gün içinde müzeler bölge müdürlüğü girişimiyle tarla zorunlu kamulaştırma ya tabi tutulup komik bir bedelle devlete geçti.
Sonra tarihi eser tahribatı ve kaçak kazı yapıldığı gerekçesiyle devlet bize ve kuzenlere bir fatura çıkardı ki babam borcu ödemek için üç tarla sattı.
Lanet kuzenlerin peşini hala bırakmadı. ikisi aynı traktör kazasında vefat edince kalan ikisi çoluğu çocuğu toplayıp istanbul a göç ettiler. bidaha da uğramaz oldular kim bilir öldüler mi kaldılarmi.
Bize gelince dedemin mezardan aldığı el yazmasını ben buldum. birine okutturdum.
Dedem isyan ettirme konusununu bende denemiş ve tutturmuş. O kitap insanlar tarafından yazılmamış bir kıyamet kitabı. Bugün hala bende sakladığım yeri sadece ben biliyorum.
Bir kaç defa kullandım ters tepti.
Kimilerini delirtmediki.
Hoca kitaba çok iyi para veriyor sat diye içindeki bilgiler onu kurtarabilir çünkü.
Ama satmiyorum bir ömür öyle yaşasın deyyus.
Bir daha da hazineymis gomuymus bulasmadim.
işim gereği köyden çıkalı yıllar oldu zaten senede üç gün uğruyorum okadar.

Konu kaziydi oyüzden burda bitiriyorum. yoksa kitapla alakalı hikayem çok. Normal bir çocukluğum olmadı dedem ve kitabı yüzünden. Gerçi bugün halada normale dönebilmis değilim ama bunada çok şükür.
Lisede yaşadığım bir dönemi anlatan define icin gelen hoca isimli hikaye benimdir. fırsat bulup bitiremedim ama aradaki zaman farkını gözeterek okuyunca benimde lanetli olduğumu anlarsınız zaten.
Herşey o kara kaplı kitap yuzundendi insanlar sadece aracılık yapabilirler...