Asansör olmayan apartmanlardan nefret ediyorum dıbına koyim. Apartmanı yakasım geliyor. Ama yukarı çıkmaya bile üşeniyorum. Koca apartmanı yakmaya mı üşenmiyecem. Alttan zile basıp kaçıyorum. " geldik sizi bulamadık stickeri bile yapıştırmadım. Ama herif hemen balkona çıktı. Beni görünce " Kargocu! Gelsene lan ne kaçıyorsun!? Hay senin dıbına Koyayım " dedi. O an kahkahalar atarak koşmaya devam ettim. Çok hoşuma gidiyor böyle binlikler yapmak.

Paketlerin arasından eski sevgilime gelen bir paket gördüm. Bir adamın adı yazıyordu beyler. Merak ettim açtım. içinde kitaplar vardı. Kevaşe kitap okumayı severdi. Kitapları incelerken kucağıma bir kağıt düştü. Aldım okudum. Buraya yazamam o kağıttakileri ama benim eski sevgili yine Kevaşelik yapıyordu belli ki. Dayanamadım üşenmeden bütün kitapların en az 53 sayfasını kopardım. Özellikle final sayfalarını. Sonunu bilmesin kahpe! Sonra tekrar paketledim. iş arkadaşıma verdim. Ona gönderttim.

O olaya çok sinirlenmiştim. Elime geçen ilk paketi aldım ve adrese gittim. Kapıyı çaldım. Açtı. karşımdaki bir kadındı. dıbına kodumun kadınları niye varsınız ki! Tiksinerek baktım. " huur çocukları " dedikten sonra paketi teslim etmeden Arkamı dönüp gittim. Hiçbir şey diyemedi zaten. Paket kolumun altında Şirkete geri döndüm. Alıcıyı bulamadığımı söyledim.

O kadın aramış şirketi kargoyu istemiş. telefonun başındaki arkadaş gel al demiş tabi ben bunu öğrenince kolumun altındaki paketle dışarıya Çıktım öylece mal gibi gezdikten sonra bir parka oturdum. Aklıma paketi açmak geldi. Açtım içinde süs eşyaları vardı. Parktaki çocuklara dağıttım hepsini. huur Çocuğu Kadınlar.

Parkta otururken işten aradılar nerdesin sen diye. Bir rahat bırakmıyorlar aq tamam geliyom dedim. Tabi ptt kargo olarak paketler umurumuzda değil. Biz kaybolmayalım o yeter. Şirkete gittim. " Al şu paketi zütür " dediler. Aldım yakındı zaten. Koşa koşa adrese gittim. Koşmak beni rahatlatırdı. Binayı gördüm. Koşarak kapıya gittim bu arada keyiflenmiştim. Gülüyordum. Kapıya koştum elimi kaldırdım. Kapıya dokundum ve " Sobe! " diye Bağırdım. şimdi kendimi daha iyi hissediyordum. Neyse arkamı döndüm. Amaç: şirkete geri dönmek. Biraz yorulduğum için yürüyerek gidiyordum ki... " Hop kargocu! Nere gidiyon lan! Dalgalak! " bu bir kadın sesiydi. Kadına dönüp bir baktım. Posta koyacatım ki oha dedim. Bir insan bu kadar şirin olamaz beyler.

Esmer düz saçlar, beyaz ten, Kara Kaş, Yeşil gözler, bana atarlanırken kaldırdığı ellerindeki siyah ojeler. Gözleri hafif çekikti. Zayıftı kız. Rüzgar çıksa uçacak gibiydi ve çok çekiciydi dıbına koyayım. Sinirli görünüyordu biraz. " kimin lan o paket! " dedi. Pakete baktım. " deniz Taşkıran " dedim. " Benim o! Sen nereye zütürüyon paketimi " dedi. Cevap veremedim. " Ulan daha zili bile çalmadın huur Çocuğu! " dedi. Öyle güzel sövdü ki o an hakkatten huur Çocuğuydum. Özür dilemeye çalıştım. " Getir lan paketimi Mal " dedi. 1. Kattaydı. Koşarak çıktım. Sülaleme söve söve aldı paketi. Tekrar Özür diledim. giblemedi kapıyı kapattı. O kızı düşünerek şirkete geri döndüm.

2 gün falan geçmişti. Kargo dağıtmak için şirketten çıkmadım hiç. Açıkcası aklım o kızdaydı ve ne yapsam diye düşünüyordum. Ben dağıtım yapmadığım için Müşteriler gelip alıyordu ve küfür ederek gidiyorlardı. Aniden aklıma bir fikir geldi. Paketleri tek tek açtım. Kıza layık birşeyler arıyordum. Paketin içinden istiridye çıktı. Bu ne lan diye istiridye'yi açtım. ( yapaymış istiridye. Açılıp kapanıyor. ) inci kolye çıktı içinden. Hasgibtirr Dedim. Olm bu super bir şey. hemen paketledim yeniden. içinede not koydum tabi " kalbimin incisi -Jeruu. " diye. Üzerine " deniz Taşkıran " ve adresini yazdım. Yine koşarak gittim adrese zili çaldım. Açtı. koşarak çıktım yukarıya. Kız Noluyo lan diye bakıyordu. paketi uzattım. Bu size gelmiş dedim. Aldı.

Kapıyı kapatmak için hamle yaptı ama izin vermedim. Gözlerimin önünde aç dedim. Napıyon amk dedi. Israr edince tamam lan dedi. Önce paketi sonra istiridyeyi açtı. " oha lan bu ne " dedi. Beyler seside çok güzel bu arada. O konuştukça içim hoş oluyo. Beni notu oku diye sayıklarken görünce " ne notu " falan dedi. Paketin içindeki notu gördü. okudu. " ya yürü git şurdan " dedi. inci kolyeyi elime verdi kapıyı kapattı. Bu iyi birşeydi bence gözü parada degildi. Canımsın diye bağırdıktan sonra kapıyı tekrar açmayınca gibe gibe şirkete döndüm.

olm bu bi rekorlan hiç mi hiç giblenmez bi adam vay amuga koyim içlendim hüzünlendim haline dostum

şirkette inci kolyenin gitmesi gereken adresi buldum. O adrese gittim. zili 7 kere çaldığım halde kapıyı açmadıklarında giberim incinizi amk dedim. O sinirle paketi yere sertçe attım. Ama sinirim dinmedi birkaç kerede tekmeledim ve paketi orda bırakıp şirkete döndüm. Sonradan öğrendiğim kadarıyla Şüpheli paket olarak polise ihpar etmişler. Polisler milleti uzaklaştırıp iki saat boyunca O paketin yakınında durup bomba imha ekibini beklemişler amk. huur Çocuğu polisler.

Şirketteki telefonlara bakan arkadaş kendi telefonuyla konuşuyordu. Bu arada şirketi telefonu zır zır çalıyordu. Arkadaş kimle ne konuşuyordu bilmiyorum ama recep tayyibin mitinge çıkmadan önce helyum içmiş olduğu mitingteki sesi gibi bir sesle dıbına koyim dedikten sonra telefonunu fırlattı ve ağlayarak dışarıya koştu. " Noluyo amk? " diye sordum ama duymadı herhalde. Neyse şirketin telefonu hala 7 24 ağlayan huur Çocuğu bebeler gibi zırlıyordu.

hehehe süper lan okuyorum ben

telefonu açtım Alo dedim. Bir erkek sesi " Ptt kargo mu? " dedi. " Alo " dedim.

- Alo!? Ptt kargo mu!?

Kulağımın dibinde bağırıyor amk. binligine devam ettim.

+ Alo Ne diyorsunuz anlamıyorum.

- Orası ptt kargo mu?

+ Efendim? Alo!?

- alo duyuyonuz mu?

+ Alo! Bakın beyfendi Şuan tünele gircez ben sonra ararım!

Dedikten sonra kapattım telefonu. huur Çocuğu adamlar.

şirkette Canım sıkıldı. rastgele bir Paket aldım. Yarım saatlik yürüme mesafesi. Hem havada alırdım. Adrese giderken o kız aklımdaydı yine. Bana sövmesi hoşuma gidiyordu lan. Acaba Bir daha denese miydim hediye vermeyi? Neyse Adrese geldim. Daire no. 6 ama ben üşendiğimden onun bir kat aşağıdaki 4 numaraya gittim. Kapı açıldı. " Al dıbına koyim " dedim. Paketi kafasının üzerinden içeriye attım. Sonra Hiçbirşey olmamış gibi binadan çıkıp şirkete geri döndüm. Telefona bakan arkadaş bugün gelmemişti. Artık dün ne olduysa. yerdeki telefon parçalarını toplayıp çekmecesine koydum. Telefon sürekli çalıyordu.

yaz amk hadi okuycak bişeyler olsun bari zaten sözlük sıçışlarda

En son dayanamadım açtım telefonu. " Ptt kargo ne vardı? " dedim. Karşı taraftaki adam " Ben iki haftadır kargo bekliyorum " dedi. Adını söylemesine izin vermeden " Geldik evde yoktunuz " dedim. " iyi gelip alıyorum " dedi. Kapattım telefonu.

Bir süre sonra yine telefon çaldı.

- Ptt kargo? buyrun.

Zevkliydi bu telefon işi lan. Karşıdaki yine adam. Adını soyadını söyledi. Kargom orda mı dedi. Hee burda gel al dedim.

Telefonu kapattıktan sonra o adamın paketini buldum. Küçük bir paketti. " Canel! Gel la iki top oynayak " dedim. sahibi gelene kadar Paketle Futbol oynadık. Orta yaşlı bir adam içeriye girince durduk. " Ne vardı? " dedim. " Kargomu almaya geldim " dedi. Adını Soyadını söyledi. Yerde tekmelediğimiz kargonun sahibiydi. Bir adama baktım bir pakete baktım. Paket yamuk yumuk tabi. O an aklıma gelen ilk şeyi yaptım ve " Sahibi geldi beyler kaçın " diye bağırdıktan sonra rastgele bir paket alıp koşarak dışarıya çıktım.

Bu seferki paketin sahibi 5. Kattaydı ve binada asansör yoktu amk. Zili iki kez çaldım. Balkondan Kimoh diye Bağırdı. " Kargo geldi amk gel al dedikten sonra paketi yere atıp bağırışlarına aldırmadan yürümeye devam ettim.

ahajajajajajajajasjxkslc super lan

Yeni bir gün uyandım şirkete geldim. Geç kalmıştım ama gibtir et. Aaa telefonun başındaki arkadaş bugün gelmiş. Öylece oturuyor. Koltuklardan birine oturduğum an telefon çaldı. Arkadaş hırsla kalkıp telefondaki adama " Ne var lan!? " diye Bağırdı. Bir süre adamı dinledi. " gel al amk " dedikten sonra telefonu çarparak kapattı. Hala bağırıyor bin " dıbına Koyim! dıbına koyim! huur Çocuğu! " ne olduğunu sordum. Karısı boşanmak istiyormuş. Karı kız mı gene amk yeter be herkesin derdi karı kız diye düşündüm. sonra sakince " gibtir et karı kız için canın sıkılmasın " dedim.