1. 26.
    0
    reerved
    ···
  2. 27.
    0
    rezerved
    ···
  3. 28.
    0
    Rekalam alınır
    ···
  4. 29.
    0
    reserved
    ···
  5. 30.
    0
    ben de bir reserve alayim bari, değerlenecek gibi
    ···
  6. 31.
    +1 -1
    biraz da kızlar ve erkeklerin toplumdaki sosyal durumlarından bahsedelim...
    şöyle bir karşılaştırma yapalım : kızlar ve erkeklerin büyüme evresi...
    unutmayın ki, ağaç yaşken eğilir...
    yani ne olacağınızı, nasıl bir hayat süreceğinizi genleriniz kadar çevreniz de belirler.
    ergenliğe kadar alacağım dönemleri, devdıbını sonra da inceleyebiliriz.
    unutmayın, bebeklikte de dünyadan birçok ders aldınız. şimdiki derslerden tek farkı, beynin değişim evresi büyük çoğunlukla tamamlandığı için o bilgileri çağıramamasıdır ; yani hatırlamazsınız.
    genelleme olarak erkek çocuğu:

    bebeklik:
    -doğar doğmaz gib fotoğrafı çekilir.
    -yaptığı her türlü pis, leş, kavgacı hareketler erkektir diye yorumlanır.
    -dayılar, amcalar, enişteler hatta ve hatta kahvedeki amcalar kendilerini küfür ettirir; gibine bakarlar.
    -halıya işese işesin aslanım, altına sıçsa gel ağzıma da sıç koççum benim yerim taşağını olur.
    -özel olduğu hissettirilir sonuna kadar...
    -evin içinde top oynar, vazo kırar, çiçeği yolar ; azar işitmez.
    liste böyle uzar...
    ayrıca bilmek istemeyeceğiniz bir bilgi : erkek çocuk annesinin memesini ilk emdiğinde anne hayatında yaşadığı en şiddetli orgazmı yaşar ve kocası artık onu mutlu edemez. o nedenle erkek çocukları kızlardan daha fazla süre anne sütüyle içli dışlı olurlar ; istisnalar var tabii ki...
    genel olarak çocukluk:

    ilk çocukluk:
    -parka çıktığında milletin bebelerini döver, laf gelmez ; yahut gelir ama babası ona yansıtmaz asla...
    -erkeklik ve dişilik kavrdıbını kavramaya başlar.
    -karşıcinsin vücuduna olan ilgisi artar.
    -bebeklik dönemindeki her türlü binliği burada da yapar ama problem olmaz.

    orta çocukluk:
    -derslerle tanışır.
    -daha sosyal olur.
    -bazı konularda ailesiyle çatışmaya başladığından büyümeye başladığını hisseder.
    -artık çayı sıcak içebilir ; bunu dışarıya bir güç gösterisi olarak yorumlar.
    -kızlarla arasında düşmanlık ve kavgalar başlar ; çünkü ilk defa ciddi iletişimlerini yaşar ve her söylediğine eyvallah denmeyeceğini öğrenir... bu olayla hayatının en büyük tokatlarından birisini yer...

    ileri çocukluk:
    -ikinci çakrası açılır, bu sayede artık testisler erken de olsa işe başlayabilir.
    -31 çekmeyi öğrenirse, yakalanabilir ve babası tarafından akrabalara anlatılarak rezil edilir ; daha doğrusu kendisi böyle düşünür.
    -artık kişi özeli kavrdıbını kavramaya başlar.
    _kişiliği oturmaya başlar.
    _kendine özenecek bir süperkahraman seçer ; bu kahraman babası olabilir.
    _kızlarla ciddi muhabbetlere başlar, artık bazı şeylerin farkındadır.
    _yaşı 12.5 felandır ; çocukça da olsa bir kıza onu sevdiğini söyleyebilir. kız da onu gibtir edip öğretmene şikayet edince türk kızı kavrdıbının ne olduğunu öğrenir ve hayatının hakikaten de en büyük tokadını yer...
    dışarıda ona müsamaha gösterecek insanlar yahut babası yoktur çünkü ve ona anlatılan özelsin sen masallarının yalan olduğuna şahit olur. kısacası ebesi gibilir amk

    ergenlik bi köşede dursun, onu yetişkinlikle alacağım.
    talebe göre kızların da bu dönemlerini yazacağım ve neden aranızda uçurum olduğunu öğreneceksiniz.
    sonra onları aşıp, kaleyi içten fethedeceğiz.

    not:ota taka ayrıntıya girdim, biliyorum. fakat bu tam olarak erkek çocuğunun zihniyetini kavrayıp, kafanızda canlandırabilmeniz için...
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    +1
    olayın başını anlatıyoruz diye sizlere ipucu da vermeyecek değiliz.
    bir kız tarafından yazılmış şu kısa metni de bi okuyun derim:
    bir kızın dıkkatını cekmek ıstıyosan ılgılenmıyeceksın. altın kural. budur ama hıcbır erkek bılmez ) bı kızla cok ılgılı olursan sıkılır senden ılgıden bunalır. kendı halıne bırakırsan ılgılenmezsen o senın peşinden kosar. havalı falan olmak değil konu burnu havalarda olma her kızla konusma bazen tersleyebılırsınde, kasıntı olmada ne oluyosan ol . kızlar kasıntı erkelerden hoslanmazlar . ayrıca espirılıde olman gereklı gulduruceksın ama fazla gulmıyeceksın agır olursan gızemlı olursun. sen konusma geregı duyma kızlarla bunları yaparsan emın ol muhabbet etmek ıcın nerde sacma sapan konu var konu acarlar

    arkadaşın söylediklerine ben de ekleme yaparsam:
    -güldür, ama kendi esprine kendin gülme
    -konuşma gereği duyma, dinle
    -her şeyi anlatma, bir düşünme payı bırak ona
    -kendinden bahsetme, bırak o çıkarsın senin ne olduğunu
    -sana sevgililerinden bahsederse direk tersle, yoksa arkadaştan öteye gidemezsin.
    -cool ol, yani ağır ol biraz ; bu gizemli olmanın ilk kuralıdır.
    -@5'e iyi taktik demiştim hani, hakikaten iyi taktik... kızları gibleme, onlarla konuşma gereği duyma ; sana gelecekler...

    ayrıca küçük bir gelecek mesajı :
    -erkekler başta özgüvenlidirler, ergenlikle birlikte kızlardan ailesinin verdiği ilgiyi alamayınca özgüveni paramparça olur.
    -kızlar başta baskı altındadırlar ve ezilmişlerdir, ergenlikle birlikte günde ortalama 5 abaza yavşadığından, saçmalıkları bile taktir gördüğünden zütleri kalkar... dikkat, özgüvenleri yoktur ; sadece zütleri kalkmıştır.

    sizlerle o zütü nasıl indireceğimize dair yola çıkmış bulunmaktayız. bu başlıktan sonra hiçbir tak yiyemeseniz bile -ki bu imkansız amk-, artık avınızı her bir haltıyla tanıyacak, doğru yöntemleri bileceksiniz... ve ve ve ergenlikle birlikte giden özgüveninizi geri getireceğiz burada... nasıl mı ? sadece ama sadece bu yazıları okuyarak...
    ···
  8. 33.
    +1
    bu yazıyla birlikte özgüveninizde patlama olacak demiştim sizlere...
    neye inanırsan o olur, neyi düşünürsen onu yaşarsın ; işte çekim kanunu...
    pozitif düşünürsen pozitif olaylar yaşarsın ya da tam tersi...
    altta yazanlara inan ve güven ; emin ol pohpohlamıyorum seni...
    artık kezbanlardan intikam alabileceksiniz...
    sizi terkedeni ya da herkesin hasta olduğu kızı köleniz yapabileceksiniz.
    boyunuz, tipiniz, paranız önemli değil...
    unutma!
    sen, seçilmiş olansın...
    senden bir tane var ; eşin benzerin kainatta yahut paralel evrende bile yok.
    tek eksiğin kendi potansiyelini bilememen...
    diğerlerinden çok farklı olduğun ortada...
    unutma!
    herşey özgüvende bitiyor...


    not: önce her şeyi idrak edip sağlam bir altyapı oluşturacağız.
    sonra bu kezbanların ve toplumun size yaptıklarını yok edeceğiz.
    özgüveniniz yerine gelecek, kendinizi bulacaksınız...
    size altyapı olmadan manipülasyon tekniklerini öğretirsem sadece kız tavlarsınız...
    ama hem kendinizi bulmanıza yardım eder, hem de bu tekniklerle birlikte kız tavlamayı öğretirsem, işte o zaman mutlu yaşarsınız...
    ···
  9. 34.
    +2 -1
    beyler elimden geldiği kadar hızlı yazmaya çalışıyorum fakat kolay bi konu değil...

    şimdi dişilerin gelişim evrelerine bakalım...
    buralar gerçekten çok önemli, bir kızın türk kızı mı yoksa normal bir dişi olacağı mı buradan çıkar ortaya...
    tarafsızca okumaya çalışın ki empati kurabilesiniz...
    şunu da belirteyim : dişilerden asla erkek bireylerin rahatlığına sahip olmalarını beklemeyin.
    çünküsünü aşağıda arayın artık...
    genelleme olarak kız çocuğu:

    bebeklik:
    -doğduğu zaman erkekte olduğu gibi direk olarak gib fotoğrafı çekilmez, çünkü gibi yoktur.
    bazı feminizm duygularını içlerinde bir yerlere itmiş olan anneler tarafından onların da çıplak fotoğrafları çekilebilir.
    -genleri gereği biraz pısırık ve uyumludur. erkek bireydeki hiçbir pis, leş, kavgacı hareketleri göstermez ; istisnaları vardır, o istisnaların ileride fok balığı gibi burma bıyıkları olur.
    -usülen altını takılır, ilk günler biraz iplenir ; sonra unutulur...
    -erkekteki sonuna kadar özel olma olayı ona asla hissettirilmez...
    -kırdığı en küçük bir camda, yaptığı tek sakarlıkta azar işitir yahut tavırla karşı karşıya kalır.
    -misafirliğe gidildiğinde annesinin dibinden ayrılamaz.
    -yaptığı küçük yaramazlıklardan dolayı annesi beynini gibip ceza verirken, başka ebeveynlerin erkek çocuklarına çok daha fazlasını yapmalarına rağmen bi halt söylemediklerini görür. buraya dikkat : hayatındaki en büyük tokadı burada yer ve erkek düşmanlığı bu noktada başlar beyninde bir savunma mekanizması olarak...
    -dünyayı tanıma aşamasında erkekten neredeyse 10 adım geridedir.
    liste devam edebilir ve uzar gider...

    ilk çocukluk:
    -arsızlık ya hiç yapmaz, ya da çok yapar ve dayakla terbiye edilmeye başlanılır.
    -erkeklik ve dişilik kavrdıbını anlamaya başlar ama bu konuda erkek kadar rahat davranamaz ve en küçük olayda bile terslenebilir. en büyük olmasa da büyük tokatlardan birisini bu noktada yer...

    orta çocukluk:
    -aşırı derecede özgüven ekgibliği nedeniyle ya dersleri yapamam mantığı ile hiç umursamaz, ya da aşırı umursar...
    -maalesef daha sosyal olamaz, en fazla yanında kuzenlerle parka çıkar.
    -ailesiyle erkek gibi çatışamaz, babası ağzına sıçar ve zütünün üstüne otutturur.
    -ergenlik dönemine girmesi olasıdır ve erkeklere olan ilgisi artar. fakat belli edemez ve özgüveni daha çok gibilir. erkekten gelen her türlü mesaja toplumdan korkuğu için ters yanıt verir ve daha önce erkeklere yazdığım şu madde ortaya çıkar:
    kızlarla arasında düşmanlık ve kavgalar başlar ; çünkü ilk defa ciddi iletişimlerini yaşar ve her söylediğineeyvallahdenmeyeceğini öğrenir... burada hayatının en büyük tokatlarından birisini yer...
    şimdi her türlü sorun doğrudan ya da dolaylı oalrak dişilerle ilgilidir. dememin nedenini anlıyorsunuz, değil mi ? daha birçok örneği olacak, dert etmeyin...

    ileri çocukluk:
    -adet gibi bir olay yaşar ama ailesiyle paylaşamaz ; annesiyle paylaşsa dahi biraz terslenir ve mesafeyi hisseder.
    -taktan kişiliği oturur.
    -kendi yolunu çizip bu taktan dünyada ayakta durmaya yahut kendisini kurtaracak erkeğini hayal etmeye başlar.
    -ergenliğe girmiş olabilir fakat yaşıtları onun egosunun günlük isteklerini karşılayamaz çünkü hala taso oynuyor ve dünyanın en iyi futbolcusunu alex de souza sanmaktadır... hayatının en büyük tokatlarından birisini de burada yer...
    -beyindeki erkeklere karşı savunma mekanizması yerini feminizme bırakmaya başlar.
    -erkeklerin onunla ilgilenmesi hoşuna gider ; fakat henüz bir züt kalkıklığı yoktur.

    ulan burada da açık olarak görülüyor ki, kızların önüne birçok seçim çıkar ve sürüyle kombinasyonla karşınıza gelirler...
    asla kitle imha silahı işe yaramaz ; onları bitirmek için mantığınızı sonuna kadar çalıştırıp karakter analizi yapmak zorundasınız...

    ergenliğe sonra geçeceğiz, ayrıca dişi ve erkek ergenliğini aynı metinde vermeyi planlıyorum.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    +1
    not: verdiğim olaylar sıradan türk kızı dediğimiz orangutansı varlığın gelişim aşamalarıdır, hani şu el-ayak capsi paylaşan yaratıkların ; genellemedir, galeyana gelen olmasın.

    dişi en büyük travmasını ergenlikte yaşar...
    çünkü günde 17 abaza ona yavşarken, ailesi onu hala giblemez ; o nedenle sürekli sorunlu gezer...
    içteki ateşini dışarı vuramaz ve o ateş onu içten içe yakarken, bir şeyler paylaşmak isterken, bilinçaltından gelen rol yap emrine uymak zorunda kalır ve feminizm aşaması tamamlanır.
    ayrıca:
    -kızlar toplumdan kevaşe damgası yemekten çok korkarlar; bilinçaltından gelen rol yap emrinin nedeni budur.
    -en az bir kere cinsel bir olayda travma yaşamışlardır...
    -cinsel arzularını bastıramazken erkekler onları giblememektedir ; çünkü erkeklerin tesisatı çalışmamaktadır. ergenlik döneminde ise günün gelip hesabın döndüğünü sezen dişi züt kalkıklığını, feminizmini ve içine attığı 15 yıllık arzu ve egosunu abazalarla tamir etmeye çalışır...
    ama temel sağlam değildir, biz de dinamitimizi temele bırakacağız...
    ···
  11. 36.
    +1 -1
    zihninizde yer alan birçok tabuyu yıkmaya devam edeceğim...
    belirli bir yazı planım yok, fakat beni takip eden kamolarım için seçme bilgiler sunacağım sizlere.
    şunu unutmayın öncelikle : bir kızla konuşurken yahut onunla etkileşim halindeyken kız aşırı güzel olmasa bile genlerinizdeki altın eş mantalitesine ne kadar uyuyorsa o kadar etkilenirsiniz ondan, hormonlarınız coşar; ergenlerde ise vhruhujhu theamh sthylha yeaaaaa durumu görülür fakat onlarla işimiz yok.
    bunu özgüvenle felan aşamazsınız...
    özgüven, insanın bedeni, zihni ve yeteneklerine olan güveninin beden diline yansıması olayıdır.
    özgüven bunu sadece belli etmenize yardım eder.
    bunu aşmanın tek yolu iradenizi güçlendirmektir ; nasıl yapacağınız önemli değil.
    bu önemli bir kuraldır ; altın eş olayına sonra değineceğim...

    devam ediyorum...
    ···
  12. 37.
    0
    ne gerek var böyle şeylere dıbınakoyim ağzına sıçtın mı köpek gibi aşık oluyorlar zaten
    ···
  13. 38.
    0
    bakın beyler, bunu duyduktan sonra çoğu kişinin okumayı bırakacağını tahmin ediyorum.
    umarım yanılmam da basit mantalitelerden kurtuluruz hep beraber...
    anlatıma geçiyorum güzel kamolarım...
    anneniz, çilekeş ve garip anneniz, güzel ve iyi anneniz sizi ne kadar da sever, değil mi ?
    o sizi, siz olduğunuz için sevmez güzel kamolarım, sevmeye programlandığı için sever.
    kadınlarda ciks isteği ve mutluluk hormonu benzerdir.
    yani bir kadını mutlu ederseniz, cikse susar ; bu bakıma bizden bayağı bir farklılardır.
    bu hormon salgılandığında beyin, hormon salgılandığı an muhatabınız olan kişi hakkındaki verileri çok daha iyi kaydeder; çok daha hızlı ve derin bir şekilde sinaptik noktalarda nöral ağlar inşa edilir ve o kişinin bu hormonu salgılattığı kanısına varılır...
    işte amın oğlu estebanlar, bu bağlanma oluyor.
    biz kızı kendimize nasıl bağlarız? sorusunun cevabı...
    şöyle bir deney var, bir yerde okumuştum fakat deneyin adını ve doktorun adını unuttum...
    bir kadına bu hormondan bol miktarda enjekte ediliyor ve kadın karşısındaki erkeğin üzerine atlayıp onunla sevişmeye başlıyor...
    aşk, hormonal ve elektriksel bir olaydır ; hayatın iki büyük ilüzyonu vardır biz insanlar için : aşk ve masumiyet; ikisi de kadınların en büyük silahlarıdır dıbına çakim arkadaşlar...
    aşk dediğiniz şey şu kadar basit : yine bir deney yapılıyor. daha önce tanışmamış bir kadın ve erkek yaklaşık yarım saat çok özel anılarını konuşuyorlar. beyin o sırada kafayı yiyor amk...
    bu kim?, niye bu verileri paylaşıyoruz? gibi ...
    nöral ağların dıbına koyuluyor, ağlar sık ve derin bir şekilde işleniyor, bahsettiğimiz hormon salgılanıyor.
    sonra ise deneklerden 10 dakika boyunca hiç konuşmadan birbirlerinin gözlerine bakmaları isteniyor...
    bu denekler şuan evli koç taşakları sizi...
    beyin 3 bölümdür :
    r-kompleks, hayatta kalmanızı sağlar, refleksler ve diğer organizmayı ilgilendiren olaylar buradadır ve tüm sistemin yetkisini alabilir...
    limbik : duygusal beyindir, duygular buradan yönetilir vesaire...
    neo-korteks : düşünce, mantık, nöral ağlar, sinaptik noktalar... sizi siz yapan her şey buradadır...
    beyin hakkında detaya girersem, yıllar sonra mezardan yazmak zorunda da kalabilirim ; o nedenle gibtir edin.
    olayı annenizin sizi sevmesi için programlanmasına bağlarsak: kadın hamileyken bu hormon öküz gibi salgılanıyor, çevre baskısı da var, ben çocuğumu sevmeliyim, anneler böyle yapar, annem de bana böyle yapmıştı düşüncesi var, pgibolojik olarak kendisini şartlaması var derken nöral ağlarla da pekiştiriliyor bu...
    östrojen hormonu da salgılanınca artık kadın tamamen hazır oluyor...
    sonra kadın çocuğunu doğuruyor, doğum esnasında da olay aynı.
    çocuğunu gördüğü an hormonlar çok daha büyük bir yüzde ile salgılanıyor ve programlanma gerçekleştiriliyor...
    genlerle de alakası var tabii ki bunun ama hangi derecede bunu bilemiyoruz...
    babanız sizi siz olduğunuz için sever, annenizin ise sizi sevme sebepleri arasında siz en son sırada bile değilsinizdir.
    babalar iyi, anneler kötü demiyorum tabii ki, misal olsun diye verdim.
    eğer birdaha yazarsam kadınlarda alfa erkeği ve erkeklerde altın kadın konusuna değineceğim ; hatırlatın amk...
    ergenlik ve sonraki gelişim evrelerini ertelediğimi biliyorsunuz zaten...

    not: beyler, bu yazılardan hiçbir halt anlamasanız dahi okuyun ; sizi ilgilendirmediğini düşünseniz dahi...
    olumlu yönde değişeceksiniz ve bunları hissedeceksiniz...
    bu yazıları akademik kitaplarda okusanız bile kimse size benim gibi işin özünü vermez.
    prof olduğunu kanıtlamak için ağır bir dille yazar hiçbir şey anlamazsın ; ben bunu aşmaya çalışıyorum sizler için...
    bu yazdıklarımın hepsi bilimsel olaylardır, hepsi yapılan deneyler sonucu ortaya çıkmıştır.
    bu yazı dizisinden sonra kızların toplum tarafından sizlere ne kadar abartıldığını göreceksiniz.
    ne kadar usta yalancı olduklarını ve ne kadar ustaca rol kestiklerini ben sizlere aktarınca onlara farklı bir gözle bakacaksınız...
    unutmayın dostlar!
    hayatın iki büyük ilüzyonu vardır bizler için : aşk ve masumiyet...
    ikisi de kadınların erkeklere karşı kullandıkları kitle imha silahlarıdır...
    neden kızlar sürekli birbirleriyle didişir, sürekli kavga ederler biliyor musunuz ?
    çünkü bu iki silah hemcinslerine etki etmez ve onları erkekler gibi etki altına alamazlar...
    bunun sonucunda da tartışmalar ve kavgalar, kıskançlıklar ve düşmanlıklar olur...

    ufak bir not: şu okumayıp da trollük yapacaklar lütfen gitsin amk, (gibtir git demiyorum bak) lütfen gidin, laf kalabalığı yapmayın...
    Tümünü Göster
    ···
  14. 39.
    0
    balığa çıktığınızda en önemli etkenler oltanız, yeminiz ve sabrınızdır...
    sıradan bir yem atsanız dahi, farklı çeşit balıklar yakalayabilirsiniz fakat bu daha çok şans faktörüdür.
    sıradan yollarla farklı karakterdeki kadınları da etkilemeniz mümkündür ama tamamen şanstır...
    ben bu başlıkta sizlere hangi oltayı, hangi yemi kullanmanız gerektiğini ve avlayacağınız kadının spesifik özelliklerini vereceğim.
    fakat şunu unutmayın : avınızı tanımazsanız, avınız tarafından avlanılırsınız.
    biz de önce tanıyacağız, sonra av tekniklerine geçeceğiz...
    ancak şunu tekrar söylemek istiyorum : halen ısınma turlarındayız ve size çok önemli bilgileri vermedim.
    belki söylediklerimi hayatında ilk kez duydu çoğunuz ve hatta başlıktan alacağını aldığını düşünüyor...
    sonuna kadar da yanılıyor...
    henüz önemli diyebileceğim hiçbir bilgiyi sunmadım buraya...
    yazdıklarım yeterli değil mi ? yeterli aslında, sıradan birisi bunları yazsa böyle düşünürdü...
    ancak biz kadınların o karanlık ve fitneyle dolu mahzenlerini birer birer çözümleyeceğiz.
    ve emin olabilirsiniz ki : 1 dakika içinde karşısındaki dişiyi çözümleyip hangi taktiği izleyeceğini belirlemiş olan usta bir avcıya dönüşeceksiniz bu başlıktan sonra...
    ben bu şekilde mutluyum. diyenler, başlığı okumasın ; çünkü bu yazılar sizi ister istemez etkiliyor ve bilinçaltınızı yeniden dizayn ediyor.
    başlık bittiğinde kadınlara sadece av gözüyle bakabileceksiniz...
    ben aşık olmak istiyorum felan ayarında birisi varsa, şuan bu yazıyı okuyor olması bile onun için büyük tehlike arzeder, söyleyeyim tekrardan...
    pgiboloji üzerine çok deneme okudum, araştırdım...
    ne yapacağımı ve nasıl yapacağımı biliyorum.
    sizin tek yapmanız gereken okumak ve bilgileri özümseyebilmek...
    size o kadar farklı bakış perspektifi kazandıracağım ki, önceki ilişkilerinizdeki problemlerinizden tutun da karşınızdaki kızın sizin hakkınızda ne düşündüğüne kadar anlayabileceksiniz...
    karşınızdaki dişinin düşüncelerini öğrenince ne mi olacak ?
    onları değiştireceğiz ve istediğimiz gibi şekillendireceğiz ; manipülasyon teknikleriyle bilinçaltını darmadağın edip sizi ütopya'sı olarak görmesini sağlayacağız...
    yeterince ustalaştığınızda, yaş yahut cinsiyet farketmeden bunu tüm insanlarda uygulayabileceksiniz.
    bir gün bu kadar ustalaşacağınıza emin olun ve bana güvenin...
    onları manipüle edip görünmez olduğunuza bile inandırabileceksiniz...

    şakası bir yana, bir keresinde üç kızı o odada onlarla beraber oturmadığıma, o an orada olmadığıma dair manipüle etmeye çalıştım ve başardım...
    üç farklı karakter analizinı aynı anda yürüttüğüm için biraz yorucuydu fakat değdi...
    kızlar o an bana dokunabilecek yakınlıktalardı ; dokunsalara orada olduğumu hissedeceklerdi, fakat dokunmuyorlardı.
    çünkü bana inanmak istiyorlardı ; benim söylediklerimin yalan olduğu gerçeğini gözardı ettiler bu nedenle...
    manipülasyonun temeli budur...
    karşındakinin düşünmek istediklerini onun bilinçaltına yerleştirirsin ve o, bunları kendisinin düşündüğünü sanar...
    ayrıca manipülasyonun hedefi bilinç değil, bilinçaltıdır...
    bu nedenle hiçbir savunma mekanizmasıyla karşı karşıya kalmadan %100 garantiyle çalışır...

    kızların bilincini meşgul etmek için özgüvenli bir oturuş yeterlidir.
    bu nedenle özgüvene bu kadar önem verdim. özgüveniniz halen gelişmekte, bunu da bilin...
    kızların gözlem yeteneklerinin bir erkeği atomlarına ayıracak kadar kuvvetli olduğunu söylemiştim...
    bir erkek oturuşunun özgüvenli görünmek için kasıntı mı, yoksa gerçekten özgüvenli mi olduğunu bir bakışta anlarlar...
    fakat bazı ekonomik boy beyne sahip kızların bilincini meşgul etmeye gerek yoktur ; çünkü başka şeylerle yeterince meşguldür...
    şansınızı gibeyim beyler, o ekonomik boy beyinliler türk kızları oluyor...
    sex esnasında bile farklı şeyler düşünen varlıklar...
    bilinci sürekli meşgul olan dişi türleri...
    işte avınız bu olacak ; bu nedenle şanslısınız zütelekler...
    merak etmeyin ve bana güvenin.
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    0
    internete yazdığınızda sürüyle manipülasyon tanımı bulursunuz...
    yok kapıya ayak koyma felan diye saçmalarlar...
    freud reyiz'den bahsederler, milton erickson'dan bahsederler ; ama asla teknik yoktur.
    sizden saklarlar bu teknikleri, çünkü siz koyun sürülerini etki altına almak için liderlerin tek çaresi budur günümüzde...
    ben sizlere bu teknikleri anlatacağım.
    yazdığım her mesajda bilinçaltınıza iniyorum ama amacım farklı...
    yıkmak için inenlerin tam tersi ; ben tamir etmek için iniyorum bilinçaltınıza...
    size bu teknikleri verdiğimde cinsiyet fark etmeden, @68'in dediği gibi mantığı olan her türlü yaratığı etki altına alabileceksiniz...
    ilginç bir bilgi vereyim : manipülasyon delilere etki etmiyor... çünkü onların bilinçleri bilinçaltlarıyla beraber bir savunma mekanizması oluşturur...
    ayrıca mantık ve analiz yetenekleri de normal bir insanın kat ve kat üstüdür...
    zaten delilerle işimiz yok bizim...
    bizim istediğimiz kızlar, değil mi ?
    ancak şunu da unutmayın : hayatınızın birçok yerinde kullanacaksınız bu teknikleri...
    iş görüşmesinde, barda kesiştiğiniz fıstıkla ilk konuşmanızda, öğle yemeğini yediğiniz mekandaki güzel kasiyer kıza hesabı öderken...
    ayrıca direk bilinçaltına etki edebildiğiniz için ister istemez emrinize itaat edecekler.
    ona aşıladığınız düşünceleri kendi düşünceleri sanacaklar...
    bunlar gerçekleşecek merak etmeyin, sadece sabredin ve okuyun...
    ···
  16. 41.
    0
    bilincin, dış dünyaya karşı kullandığı birçok savunma mekanizması mevcuttur.
    ancak sürekli olarak zayıf noktalar olmak zorundadır ; bu bizi insan yapan en büyük özelliğimizdir...
    dış güçler tarafından zayıf noktalara yapılan müdahaleler iki farklı sonuç doğurur:
    1-saldırma
    2-boyun eğme
    yani demem o ki, tam tersi de olabilirdi ; yine şans faktörü etkin burada...
    kasiyer -ne kadar tatlı bir anneniz var , çok şirin. dediğinde, sanane be kadın, sen işine bak. da denilebilirdi...
    anlık pgibolojiyle alakalı bir konu denilebilir...
    fakat, biz işimizi şansa bırakmadan anlık pgibolojiyi kendimi seçeceğimizden böyle bir problemimiz olmayacak...
    ancak ders çıkaracaksan, çıkaracağın ders şu olmalıdır : önce analiz et, sonra harekete geç ki hangi oltayı ve yemi kullanabileceğini belirleyebilesin...
    yani tuğçe diye bir kız var diyelim... facebook'ta her bağlantısı en az 10 erkek beğeniyor, yorumların altında erkeklerle çok samimi konuşuyor, ortamlara katılıyor, erkeklerle çok yakın ve sürtük bir tip...
    aynı zamanda bir de sonya var... (şaka değil, arkadaşımın sevgilisinin adı sonya.)
    bu kızın facebook'u bile yok...
    kızlar arasında takılıyor, erkeklerle tuğçe kadar içli dışlı değil.
    ortamlara girmiyor ve genel olarak asosyal diyebileceğimiz bir tip...
    bu ikisini aynı şekilde etkilemek imkansızdır...
    nasıl ki bir köpekbalığı ve bir alabalığı aynı yem-oltalarla tutamıyorsak, burada da o muhabbet geçerlidir...
    ikisine de farklı yöntemlerle yaklaşılması, farklı davranılması ve farklı manipülasyon teknikleri kullanılması gerekmektedir.
    ···
  17. 42.
    +2
    konuya giriş yapmış bulunmaktayım, umarım acele etmemişizdir beyler...
    iki kız tipi daha düşünelim...
    bir kız var, bunun da adı tuğçe olsun amk...
    fakat bu tuğçe ailesi tarafından elbebek, gülbebek büyütülmüş ; ailenin gözbebeği, annesi ve babası sürekli arkasında, derslerini yahut işine çok önem veren, inek denilebilecek ama güzel de bir kız...
    kızlar içinde çok sosyal ama erkeklerle o kadar içli dışlı değil...
    bu seferki sonya'nın ise annesi ve babası sürekli kavga ediyor ; onu hayatlarını boyunca pek giblememişler...
    hiçbir işinde arkasında durmamışlar, bu nedenle sonya dersleri yahut işi sallamıyor.
    partiden partiye gidip kucaktan kucağa gidiyor ; türk abazası sayesinde egosunu tatmin ediyor...
    ancak tuğçe düzeyli arkadaş gruplarına giriyor ve 1-2 tane sevgilisi olmuş bugüne kadar...
    sonya ise akşam yattığı çocuğun suratını sabah unutan bir tip...
    sonya ciksi önemsiz bir şey olarak görüyor ; tuğçe için ise aşılması gereken çok önemli bir yol bu...
    sonya yaşadığı olayları giblemiyor ; tuğçe ise çok kafasına takıyor ve en sonunda suçun kendisinde olduğunu reddederek rahatlıyor...
    sonya gayet gerçekçi, artık her bir gibimi biliyor hayatla ilgili ama gereğini yapmıyor.
    tuğçe ise hayalperest bir yapıda, beyaz atlı prensini bekliyor ama aynı zamanda yeteri kadar gerçekçi...
    siz yine bu iki kıza aynı taktiklerle yaklaşamazsınız...
    çünkü her gelişim evresinde farklı şeyler yaşadılar ve dünyaya bakış açıları çok farklı...
    tuğçe erkeklere çok farklı bir gözle bakarken, sonya ise erkekleri giblemez bir durumda...
    biz onları çok basit 3 farklı algı çeşidi ile sınıflandıracağız ve algı çeşitlerine göre isim alacak olan 8 tipten birine yerleştireceğiz...
    ve o tipin hoşlandıkları, hoşlanmadıkları, cikste neyi sever, erkeğin duruşu nasıl olmalıdır gibi birçok olayı öğrenip ona göre davranacağız.
    ve kadın genleri coşacak, yine aynı beyin ve hormon muhabbeti olacak...
    kız sizi alfa erkeği olarak görecek ; bunun meali beyaz atlı prens oluyor...
    şunu unutmayın : dişiler, yapıları gereği gruptaki en baskın erkeği seçmeye programlanmışlardır...
    ancak baskınlık çok farklı bir mantalitede kullanılmıştır burada...
    kimine göre baskın olan asosyal bintir, kimine göre ise yavşak muallak...
    bunların hepsini size verdiğim tiplerde göreceksiniz ve kızları anlamak, çözümlemek, tavlamak artık sizin için gta turk city oynamaktan bile daha kolay bir hale gelecek...
    Tümünü Göster
    ···
  18. 43.
    +1
    eyler, açıkçası bunu size anlatmayı düşünmüyordum...
    çünkü öğrenmesi de uygulaması da zor olan bir manipülasyon tekniğidir...
    aynı zamanda tehlikelidir ; kıza büyük bir pgibolojik çöküntü yaşatabilirsiniz...
    fakat başlığın gidişatına göre birazdan bahsedeceğim bilgileri de sizlerle paylaşacağım.
    beyler, sizlere tipler arası değişim yapma tekniklerini vereceğim.
    bu sayede tipik bir türk kızını istediğiniz karaktere oturtabileceksiniz.
    örneğin güzel bir kız var...
    kızı 8 tipe oturtup, manipülasyon işlemini başarıyla tamamladınız...
    kız size bağlı ve sizi deli gibi seviyor, ancak beğenmediğiniz bazı karakteristik özellikleri var.
    işte burada karakterler arası değişim devreye girecek ve onu hayalinizdeki kıza çevirebileceksiniz...

    not: söylediğim gibi, kesinlikle bu bilgiler paylaşılacak demiyorum.
    bunu zaman gösterecek güzel kamolarım...
    ···
  19. 44.
    0
    çok uzun amk yeter bu kadar
    ···
  20. 45.
    0
    reversed
    ···