/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +16
    Hayatım boyunca hep silik birisi olduğuma inandım. Dünyada bir amacı olmayan serseri bir ruh... Aslında hep bu kadar umutsuz olmadım. Bir zamanlar gerçekten mutluydum. Daha dünyayı tanımamışken...

    Hayatımı okumak isteyen olursa anlatırım.
    ···
  2. 2.
    +5
    Okuyan varsa kendini belli etsin isterim.
    ···
  3. 3.
    +5
    Artık o gelene kadar tek başıma oynamam gerekiyordu. Allahtan evde zamanın en teknolojik aleti vardı. Bilgisayar... içinde Mario, Pinball gibi oyunlar vardı ama beni en çok kendine çeken oyun Fate Of The Dragon du. Biraz karmaşıktı. Ama çok zevkliydi. Sonra zamanla Midtown Madness de oynamaya başladım. Ama Fate Of The Dragon kadar bir heyecan oluşturmazdı içimde.
    ···
  4. 4.
    +5
    ilk arkadaşım Sinan... Benden 3 yaş büyüktü. Ama aynı apartmanda yaşadığımız için çok iyi arkadaş olmuştuk. Sabahları birlikte dışarı çıkardık. Annelerimiz çağırana kadar oyun oynardık. Bir gün ablam ve abimi tatlı bir okulun ilk günü heyecanı sarmışken onunda aynı kıyafetlerle okula gittiğini gördüm. ilk arkadaşım okula başlamıştı.
    ···
  5. 5.
    +5
    Evde sadece bilgisayar yoktu abime alınmış bir ateri de vardı. Çok güzel bir çocukluk geçirdim demiştim size. Ne 90 lı yılların çocukları gibiydim ne de milenyumlu çocuklar gibiydim. Ben 99 lu olarak arada kalmaktan ilk defa mutlu oluyordum.
    ···
  6. 6.
    +4
    Babam aslında iyi birisiydi. Abimle birlikte satranç oynadıklarını görünce bende satranç öğrenmek istedim. Sağolsunlar hayatımın veli nimedini bana 4 yaşımda öğrettiler. Ama basit bir şekilde biliyordum satrancı. ileride hayatımın en önemli olaylarında rol oynayacak olan zeka oyunu... Fark ettiyseniz hep strateji ve zeka oyunları oynadım çocukken. Bunlar bugünkü benim temelimi attı.
    ···
  7. 7.
    +4
    Annem beni çok severdi. Ama kardeşim doğunca onunla daha fazla vakit geçirmeye başlamıştı. Yine de benimle ilgilenmeyi ihmal etmezdi. Babam hep şehir dışında çalıştığı için çocukluğumda onunla ilgili pek bir anım yok. Olanlara da zamanı gelince değinirim. Ama sesinden bile korkardım. Telefondan yediğim azarların hepsi bana birer tokat gibi gelirdi. Aslında haşarı bir çocuk değildim. Ama yinede annem uğraşamayınca babamı arardı.
    ···
  8. 8.
    +4
    O zamanlar Hugo ve Tolga abi vardı. Saati geldiğinde 1 saat onu izlerdik. Çok keyifliydi. Legolardan oyuncak kılıç yapar arkadaşlarımla savaşırdım. Hatta sınıftan bir kıza da aşık olmuştum. Kıza onu sevdiğimi söyledim ve benimle evlenir misin dedim. Kız gidip ailesine yetiştirmiş. Onlar bizim kapıya dayanıp çocuğunuz böyle böyle dedi demişler. Allah kahretsin rezil olacağım bir şey yaptım. Ailem uzun yıllar bunun üzerinden benle dalga geçti. Ama suç benim değil çizgi filmlerindi. Orada hep öyle oluyordu. Ama ben çizgi filmde yaşamıyordum.
    ···
  9. 9.
    +4
    Birinci sınıfa geçtiğimde artık özendiğim öğrencilik ile tanışacaktım. Her sabah balkonda oturup okuldan çıkan öğrencileri izlemekten kurtulacaktım. 1. Sınıfta hocamız beni hep azarlardı. Hep ceza alırdım. Sınıftaki çocukları döverdim. Ve kimse bana bir şey yapamazdı. Çünkü abim 8. Sınıftı. Ve okuldaki herkese bunu göstermişti. Bu rahatlıkla 6. Sınıflara dalaşırdım. Topumuzu çalanlara gidip tekme atardım. Bu sayede sınıfın reisi konumuna geçmem uzun sürmedi. Okuldaki diğer sınıfla hep kavgamız olurdu. Ve genelde hep biz döverdik onların da öğretmenleri bizi döverdi.
    ···
  10. 10.
    +4
    Hayatımın en zevk aldığım zamanlarıydı diyebilirim size. Okul çok zevkli geliyordu. Çünkü sadece harfleri öğrenip sayıları tanıyorduk. 16 sayfacık olan kitaplar okuyor mutlu sonlarla hayatı öğreniyorduk. Ama hayat mutlu sonları sevmez ki... Hayat hep mutluluğunuzun arkasına bir şeyler saklar ve onlar sizi mutsuz eder. Aslında hepsi eşit süre alır hayatınızda. Ama mutluluğun kıymetini bilmediğimiz için hep mutsuzluklar dikkatimizi çeker.
    ···
  11. 11.
    +4
    Abim bana göre bir kahraman gibiydi. Teknolojik aletlerin içini açar geri kapatırdı. Bilgisayara oyun yüklerdi. Misket oynarken yenilmezdi. Ama beni hiç sevmezdi. Çünkü benden önce o evin en küçük çocuğuydu. Ben doğduğumda tüm ilgiyi kendi üzerime toplayınca benden nefret ettiğini düşünürdüm. Kardeşim doğduğunda onu daha çok sevdi. Çünkü benim tahtıma o geçti. Ama ben abim gibi davranmadım. Kardeşim olduğu için çok sevinmiştim. Daha 3 yaşında abi oldum...
    ···
  12. 12.
    +4
    Abimler ile dışarı çıkıp taso da oynardım Sinanla birlikte saklambaç da. Abimle oturup Pokemon da izledim ileriki zamanlar da çıkan Bakuganı da.

    Eğer ki yanlış hatırlamıyorsam Age of Mythology'i ilk olarak abimle birlikte bilgisayara kurmuştuk. Daha doğrusu o kurarken ben onu izlemiştim.
    ···
  13. 13.
    +3
    Kardeş lise son sınıf öğrencisiyim okul, dersane, ev üçlüsü arasında geçiyor hayatım vakit buldukça yazacağım merak etmeyin.

    Okuyanlar yorum falan yazsın tek başıma olunca canım sıkılıyor.
    ···
  14. 14.
    +3
    O zamanlardan hatırladığım ve hiç unutmadığım en komik olaylardan birisi aşı günüydü.

    Sınıfa hemşireler girdi liste sırasına göre aşı yapıyorlardı. Ama herkes korkuyordu. Sıra bana geldi. Ben bakarsam daha çok korkacaktım. Bu yüzden yanımdaki kızla sohbet etmeye başladım. Hemşire bana kolunu uzat dediğinde uzattım ve geri kıza bakmaya başladım. Hemşirenin kendini kasma demesiyle irkildim. Hemşire aşıyı yapmış kolumu kapatmıştı. Sınıftaki herkes şok olmuştu. Çünkü gık çıkarmamıştım. Kız bana dönüp "Acımadı mı hiç?" diye sordu. Acıdı dıbına koyim acıdı ama belli etmeyeceğiz ya hemen "Yok ya fark etmedim bile" dedim. Oysa o metal girdiğinde canınız kısa süreliğine olsa da yanar. Daha doğrusu o yaşta yanar.

    Neyse asıl komik olan ve o günü unutturmayan şey Ertuğrul adında bir çocuğun aşı olmaktan kaçması oldu. Çocuk çok ufak tefekti. Masaların altından geçiyor hızlıca kaçıyor falan... En son hoca tuttu bunu 2 hemşire kollarını hoca ayaklarından tutuyor ama bu hala sabit durmuyor. En son bir hemşire 15 dakika uğraşsa da iğneyi batırdı. Yazık çocuğun attığı çığlıkları hala unutmam.

    Aşı olduğumuz için okuldan çıktık. Eve gittim ve Fate Of The Dragon oynadım saatlerce...
    ···
  15. 15.
    +3
    Tabi bunlar yaşanırken bir yandan da Sinanla birlikte akşamları sokakta oynardık. Abilerle yaptığımız maçlarda az mı canımız yandı. Pis burunu dayayıp yüzümüzü biçerlerdi. Ama olsun ben bundan şikayetçi değilim. Çünkü onlar iyi oynuyordu. Daha doğrusu biz öyle zannediyorduk.

    Sokakta oynarken yapmayı en çok sevdiğim şey birilerini dışlamak oluyordu. Karşı komşumuzun çocuğunu ve karşı apartmandan bir kızı hep dışlardık. Bunlar da huur çocukluğu yapmak için saklambaçta yerlerimizi falan söylerlerdi. Sonra aşağı geldiklerinde döverdik. Tabiki kızı biz dövmüyorduk. Sinanın ablası ve bizim alt komşunun kızı dövüyordu. Sinan, ablası, alt komşunun kızı ve ben oyunları yöneten 4 kişiydik. Hatta bizim olmadığımız oyun oynanmazdı. Neden bilmiyorum ama herkes bizimle oynamak isterdi. Değişik bir şey de yapmıyorduk. Sadece her çocuk gibi hayal güçlerimizi kullanıyorduk.
    ···
  16. 16.
    +3
    O zamanlar kızların ne kadar adi varlıklar olduğunu görmüştüm ama pek umursamamıştım. Hayatımın kızlar açısından ilk başlangıcını yapmıştım. Ana sınıfında hoşlandığım kızla bir nevi sevgili gibiydik. Teneffüslerde dolaşırdık falan çok hoşuma giderdi. Tabi bunun dışında beni sevdiğini söyleyen kızlarda olmuştu ama ben onların hiçbirisine olumlu yanıt vermedim. Çünkü az da olsa fark ettim onlar benim kara kaşıma kara gözüme sevdalanmıyordu. Ben sınıfın en gözde çocuğuydum. Size tavsiye kızları etkilemek istiyorsanız bir şeyde en iyi olun. Zamanı ve ortamı gelince kızı bulursunuz.
    ···
  17. 17.
    +3
    Maddi durumumuz çok kötü olmasa da iyi sayılmazdı. Aileme asla “onda var niye bende yok” diye gidip ağlamazdım. Çünkü bilirdim ellerindeki tüm imkanları bizim için harcadıklarını. Bu yüzden elimdekiyle yetinmesini bildim. Aldığım haftada en fazla 1 tl idi. Onu da her hafta vermezlerdi. Şükür ben yine haftada bir gün de olsa kantinden bir şeyler alırdım. Alamayanlar da vardı. Onlar için çok üzülürdüm. Ne alıyorsam onlarla da paylaşırdım. Çünkü onların halinden anlıyordum.
    ···
  18. 18.
    +3
    Sınıfta havam olduğu için insanlar benim etrafımda toplanmaya başlardı. Sınıftaki ilk kutuplaşmayı ben yaratmıştım. Yandaşlarım oluşmaya başlamıştı. ibo ve Ensar tam yandaşımdı. Her zaman yanımda dolaşırlardı. Ödevlerimizi birlikte yapardık, birbirimizin evlerine gider gelirdik. Sınıf kavgalarında falan beni özellikle korumaya çalışırlardı. Benden ise aldıkları pek bir şey yoktu. Daha doğrusu ben öyle sanıyordum. Meğerse kendilerini kanıtlama çabasındaymış bunlar. Anlamam 2, 3 yılımı aldı.
    ···
  19. 19.
    +3
    Bilgisayara ilk satranç programı yüklediğimizde 6 yaşındaydım. Program çok hoştu. Satrancımı orada geliştirme fırsatı buldum. Bu geliştirme çok basit bir şeydi tabiki.

    Anasınıfına geçtiğimde çok sevinmiştim. Yaşıtım bir sürü kişiyle aynı yerde olacaktım. Anasınıfında yaşıtlarımdan biraz uzun olduğum için onları döver ve ellerinden oyuncaklarını alırdım. Hatta herkes benden korkardı. Neden bilmiyorum ama başkalarının korktuğu kişi olmak hoşuma gitmişti.

    Edit: imla
    ···
  20. 20.
    +2
    Sonraki dersim boş 2, 3 tane entry girerim
    ···