1. 1.
    0
    beyler word de yazdım. bekletmicem yani toplanın size bu yaşıma kadar yaşadığım bütün olayları anlatıcam. kendimi rahatlatmak için sadece
    ···
  1. 2.
    0
    annem yat hadi geç oldu yarin sanayiye gidecen iş war.
    ···
  2. 3.
    0
    anlat panpa dinliyoruz
    ···
  3. 4.
    0
    karıcığım yatak soğuyo hadi ama
    ···
  4. 5.
    0
    @1 @2 peugeot u yarın bırakyorum size , çamurluktaki çizikleri rütuşlayıverin.
    ···
  5. 6.
    0
    şimdi hayat hikayemi anlatmaya başlıyorum. daha doğrusu neden böyle taktan bi ruh hali içinde olduğumun farkında diilim uzun zamandır. belki yazdıkça biraz derinlere iner, kendimle yüzleşir ve sebebini bulurum. hadi bismillah
    ···
  6. 7.
    0
    anlat panpa dinliyorum worddense iyi
    ···
  7. 8.
    0
    evet fazla uzağa gitmeme gerek yok yıl 1997. 3. sınıfa gidiyorum. ondan gerisini de fazla hatırlamıyorum zaten neyse. vücudumda oluşan ve aniden çıkan kızarıklıklar yüzünden doktora zütürmüşlerdi cildiyeye. bünyemde hiç bi bozukluk olmadığını yaptıkları sayısız testler sonucu anladılar ve pgiboloğa görünmemi söylediler. pgibolog o zamanlar gibi çağrıştırdığından yarra yiceimi anlamış gibiydim. babamla birlikte gittik ertuğrul unutulmaz adlı pgiboloğa. adı hala aklımdadır. babamı dışarı çıkarıp benle uzun bi muhabbet ettikten sonra indigo diye bi tespitte bulunmuş babama. indigo ne diyorum babam da bilmiyo. bende kendimde yaşayarak öğrendim ne demek olduğunu zamanla. şimdi anlatmicam isteyen araştırabilir.
    ···
  8. 9.
    0
    hoca derste bişeyler anlatırken o zamanlar çok saçma geliyodu anlattıkları şeyler. genelde kendi hayal dünyamdaydım ben hep. kimseyi giblemez bi tavrım vardı. dalar dalar giderdim. farklı bi boyuttan bakıyodum hayata o zamanlar bile. oynanan oyunlar vs.. pgiboloğumla olan diyaloğum da ilerlemişti. sanki dünyada annemden babamdan çok o anlıyo gibiydi beni. her konu hakkında akıl verebilen gerçekten hayat hakkında bilgisi olan bi adamdı. bi doktordan öteydi benim için artık. her okul çıkışı sadece muhabbete falan gittiğim günleri hatırlarım. ilkokul yıllarım kendi dünyamda geçtikten sonra 1999 yılının yazında çok acıkmaya çok sık işemeye çok su içmeye çok gereksiz yorulmaya başladım
    ···
  9. 10.
    0
    anlat pampa dinliyoru...
    ···
  10. 11.
    0
    @8 indigo mu? anlat panpa dinliyorum
    ···
  11. 12.
    0
    o zamanlar internette fazla yaygın olmadığından yine doktora gittim ve şeker hastası olduğumu söylediler. 1 ay boyunca hastanede yattım. sanki bütün hayatım hastanede geçicekmiş gibi bi hisse kapıldım. bu yaşta şeker neydi amk? niye herşey üstüme geliyodu? çok değerli hayatlarınız var. kıymetini bilin olm. ömür boyu insülin denen o lanet pis kokulu şeye bağlı yaşicaktım. o zamanları hatırlıyorum da stajyer doktorlar falan geliyodu. muhabbet etmeye çalışıyolardı benle. herşeye bi cevabım vardı. terstim. aksiydim. negatiflik sarmıştı her bi yanımı. dikkat etmessen böbreklerin gözlerin gider yarra yersin tarzı bisürü mal konuşmalar arasında geçti bu dönemler. arkadaşlarımın benle aynı bardaktan su içmediklerini falan hatırlarım. zaten pek sevilen biri değildim. şimdi daha farklı gözlerle bakmaya başlamışlardı. aidsmiyim amk? neden kaçıyosunuz benden? ortaokul zamanlarımda böyle geçip gitti. benim dünyamda sadece ben vardım. herşey hayalimdeydi. öyle yaşıyodum o zamanlar
    ···
  12. 13.
    0
    reserved
    ···
  13. 14.
    0
    ne biçim bi şeymiş bu indigo amk
    ···
  14. 15.
    0
    lise yıllarımda ergenlik denen o lanet şey yaşamıma farklı bi bakış açısı kazandırdı. babamın pipinden sıvı geliyomu demesiyle başlamıştı ergenliğim sanki. hastalığımla dalga geçen huur çocukları vs. kişilerle uğraşmakla geçti ömrüm ta ki lise 3 e yani lisemin son senesine kadar. burda ayrı bi kısım başlıyo. hatırlamak istemesem de yazıcam amk
    ···
  15. 16.
    0
    mahalleden bi arkadaşım vardı küçüklükten. anasının dıbına taşınmışlardı bi süre sonra. nerden bulduysa telefonumu biyerden bulmuş ve aramıştı bi gün. gel takılırız bişeyler yaparız eskileri yad ederiz ayağına. gittim. çok değişmişti ahmet (gerçek adı değil) ortamı vardı karılı kızlı. çekinmiştim biraz açıkçası. evinin boş olduğu lise2 min yani lise3 e geçtiğim senenin bi yaz günü çağırdı beni işte o gün onu gördüm. yani çok kız gördüm. derler ya farklıydı diye hep. o farkı o kızın gözlerinde gülüşünde giyinişinde herşeyinde farketmiştim sanki. bi farklı bakıyodu. üstün, deneyimli hayatın sillesini yemiş, alayınızı donumda oynatırım bakışı.. ilk defa biri beni bu kadar etkilemişti.
    ···
  16. 17.
    0
    anlat panpa
    ···
  17. 18.
    0
    rocker diye tabir ettiğimiz siyalar içinde minyon tipli boynunda derisi olan güzel bi kızdı. elif dicem adına. elifi tanıyalım: taksimde dorock adlı yere takılan herkesle içli dışlı gibi görünüp kimseyi giblemeyen, zeki, lafını, oturmasını kalkmasını bütün anlamıyla bilen, salak numarası yapan bi kız. yüzüne bakınca çoğu detayı anlayabilirdim zaten, anladım da anlamaz olaydım da.. ondan sonra kimseye yakıştıramadığım bi konuşma şekli, ses tonu, bi albeni tavırları..
    ···
  18. 19.
    0
    hani bilmiyorum size de oluyo mu ama birini görürsünüz de bişeyler yaşicaksınız bunla hissine kapılırsınız da falan da filan da. böyle haller içinde bulmuştum kendimi birden bire. öss de var tabi o zamanlar. napıcam ne edicem? dersaneye tonla para harcanıyo benim için. tm nin en iyi sınıfındayım. yazın başlamıştı dersanem. ağustos ayında. elifle tanışmamız temmuzdu. dersaneye gidip gelirken hala o hissi taşıyodum. ahmetle eskisinden daha da samimi olduk. tabi bi süre sonra sadece elif için görüşmeye başladım onla. bikere daha göriyim. inşallah ahmetlerdedir edalarıyla gidip duruyodum başakşehir denen yere. ağustos ayının bi günü dersanedeydim. telefonuma ahmetten bi mesaj geldi. sana bişey söylicem olm çok seviniceksin falan tarzında. anlamıştım evet. o da biliyodu durumları. benim ona karşı hissimi. o his çok acaip bişey beyler mutlaka yaşamışsınızdır da böyle bi saflık böyle bi zayıflık böyle bi bilmemnelik bişey yaşamadım bidaha hayatımda.
    ···
  19. 20.
    0
    ahmetlere koşa uça sıça gittim o gün. bişeylerin başlangıcıydı bu taktan hayatımda. ilk defa güzel bişeylerin. seviyodum lan işte seviyodum. o da istiyodu. böyle güzel bişey mi olabilirdi ki? ahmetlere gittiğimde ahmet elif bi de şimdi adını hatırlayamadığım bi kız vardı evlerinde. işte durumlar bu dedi ahmet herşeyi anlattıktan sonra. senden hoşlanıyo muhabbetleri falan. elim ayağım birbirine girmişti. benim cesaret edemediğim şeye o cesaret etmişti. yan yan bakışmalar. bakarken gözbebeklerinin büyümesi. bende de oluyodu mutlaka. ahmetle onun odasından çıkıp onların olduğu salona geçtik. yüzümde salak bi gülümsemeyle. bu zayıflığın gülümsemesiydi. başka şekilde tabir edemiyorum. dicek bişey yok gibiydi. o salaklık ifadesiyle oturdum yanına ve sadece güldüm. o da güldü ve birden sarıldı bana. şehvet miydi bu sarılma sevgimiydi anlam veremedim. ama gerçekten içten sıcak bişeydi. ikimizde de bi afallama vardı. ee çıkıyomuyuz şimdi biz havaları. anlatılamaz dediğim şeyleri anlatılır kılıyorum şu anda elimden geldiğince. umarım anlıyosunuzdur
    ···