Bunları size anlatiyorum;
Çünkü ego denen gibik küremiz hala sirtimizda. Hani derler ya küçük dağları ben yarattım diye, böylesi bir evrende istersen butun güneş sistemini sen yarat, bir değeri var mı?
En ufak bir önemden dahi bahsedilemeyecek kadar değersiz yaratıkların birbirlerine karşı savaşı çok mantıksız değil mi?
Ego, para, güç...
Sahip oldugunuzda modern dünyada gibik 'toplum' tarafından saygı gördüğünüz basit etmenler..
Bir kızı gibmek,
Bir ülkeyi yönetmek,
Bir sigara içmek,
Sabahlara kadar ortamlarda takılmak,
Mükemmel bir ev almak,
Parise gitmek,
Ferrariye binmek...
Bunlar cidden sizin için önemli mi beyler?
Eger yaşam sizin icin boyle değerler olduğu zaman keyif vericiyse hemen bu yazıyı kapatmanızı rica ediyorum. gibtirin gidin.

Bizler evrendeki küçük bir noktayiz, demek isterdim. Ama inanın bir nokta dahi olamayacak kadar küçük küçük küçük küçük küçük kucuguz. Ve baloncuk evren teorisinin var olduğu bir sistemde yasiyorsak sanirim kucuklugumuzu ifade dahi edemeyiz. Ama şöyle bir durum var ki dünyadaki yasama baktigimizda tek hücreliler ve atomlara kadar giden mucizevi bir küçülen tasarım söz konusu. Bana bu mukemmel kaide bir patlamanın eseri olamayacak kadar şahane geliyor.
Sonsuz bir evrende, varlığımız ve yoklugumuzun en ufak bir değeri dahi yok. Ve başka gezegenlerde yaşam olup olmadığını merak ediyoruz, sanki bu dünyada kardeşçe yaşamayı becerebilmisiz gibi.

"Hayat çok taktan lan " tarzı bir kliseyle giriş yapmak istemiyorum. Çünkü milyonlarca insan su an sevisiyor, gülüyor ve binlercesi su anda yasamlarinin en guzel anını yaşıyorlar. Tabi bu demek değil ki bizler elimizdeki bu gibik ( harbiden kimin umurunda lan) telefonların yeni modelini alamamış olmanın hüznünü yaşarken açlıktan ölen insanlar yok. Dünya nüfusunun yaridan fazlası malesef su an fakir, ac ve teröre mahkum bir hayat yaşıyor. Duyar sicmaya gelmedim buraya. Ama eger gibtirolup sokağa ciktiginizda size birileri yardımcı oluyorsa , terörden ölmuyorsaniz ve hayatınizda hic açlıktan bayilmadiysaniz sanirim sukredecek cok seyiniz var.

Bu muhabbetin veya konunun nereye gidecegi hakkinda sorular vesaire gelmekte, beyler açıkçası ben bir tcma veya o size birşeyler ogreten adamlardan değilim. Ben sizlere birşeyler vaad etmiyorum, burasi benim kalıcı bir akıl defterim. Dusuncelerimi icim doldukça aktarıyorum buralara. Tabi ki benim sözlerimi irdeleyip düşünen ve yaşama benim penceremden de bakanlar illa ki birşeyler kazanacaktır. O yüzden özetle şunu diyebilirimki ; ben size var olduğunuz kişiliği değiştirmeyi vaad edemem lakin yaşdıbınızı ve kisiliginizi sorgulamaniza belkide kisiliginizi bulmaniza yardımcı olabilirim.

moruk yazmışsın ama ben bu muhebbetin nereye gideceğini kestiremiyorm amaçsızca baştan sona iki defa okudum önce bu adam beni tanıyan birisimi acaba dedim çünkü yaşadığım düşündüğüm ve gördüğüm şeyleri okudum sonra farkına vardımki bu bizim neslimizin geçirmiş olduğu bir buhran ve bunun acısını bir ömür boyu çekeceğiz. Kimse bize yol göstermedi ve biz kendi yolumuzu bulmakta çok ama çok acemiydik tanrının sevilmeyen çocuklarımıyız yoksa bir türlü mutlu olamayan şekilden şekle giren tanrının kendini dahi tanıyamayan çocuklarımıyız biz önce buna karar vermeliyiz. takipteyim bekleyip göreceğiz bu muhabbetin nereye gideceğini.

Takipteyiz devam.

Doğal olmayan herşey çok ama çok yanlış.
Tüketim çılgınlığı, pgibolojik sorunlar, anksiyete bozuklukları, popülarite, para , escinsellik, ciks endüstrisi, cinsellik satan medya, sizi asosyal yapan oyunlar , (a)sosyal medya, gibik havuzlu bahçeli evler ; bize doğayı satıyorlar amina koyayim, balık tutmayan cocuklar, avlanamayan veletler, kaslarini almak zorunda bırakılan erkekler, güzellik yargısı, cinsiyet ayrımı, doğadan uzaklaşma, akıllı telefonlar, bilgisayarlar...
Saymakla bitmeyecek bu liste her gun hayatımızı gibmeye devam ediyor.
Lanet bir sistem var demiştim.
Malesef sistem damarlarimiza kadar işledi, onu ölmeden söküp atmak zorundayız.
Kolay değil, ama buna mecburuz.

Hayatlarını ciks için yaşayan milyonlarca genç var.
Beyler, yaşam o bacaklarının arasındakini ona sahip olmayaninkine sokmakla harcanamayacak kadar kisa.
Eger o şeyi kullanacaksan, dunyaya zeki ve uyanmış bireyler getirmek için kullan.
O sen sabahtan aksama kadar uc beş ami kokan kizin gotunde gezip salak sözlerine deger veriyormus gibi davranip, saçma ve salakca espirilerine gül diye verilmedi. Bunu sende biliyorsun.
Uyan bay ceset.
Gelmemize çok az kaldı.
Yolun üçte birini çoktan aldık.
Ve ne yazık ki bu treni asla durduramayacagiz.

Birçok şeyden nefret ediyorum
Hayata negatif bakan biri oldum sanırım.
En çokta zayıfları ezen insanlari sevmiyorum.
Yukselmek icin başkalarının sırtlarına basmayı secen huurcocuklarindan nefret ediyorum.
Birkac kiz için o sessiz dediğimiz adamı gömen piclerden tiksiniyorum.
Sırf popüler olduğu icin onu isteyenlerin suratlarina tükürmek istiyorum.
Egosu devasa bir camdan küre haline gelmiş, dunyada en önemli fikirlerin kendinden çıktığını düşünen, kendini mükemmel zanneden ve hatalarını kendi gozlerinin ve ruhunun karanlığına kilitlemiş insanlardan nefret ediyorum.
Neden bir insan yerinde saymak için yaşar?
Lanet olsun.
Aptal insanlar ve zekice bir düzenin altındayız.
Bunlardan kurtulmak için daha fazla zeki insana ihtiyacımız var.
Çok daha fazla.
Cok daha fazla uyanmış insana...
Çok fazla...

aq hepsini aynı yere yazsana. ayrı ayrı şuku basmak zor oluyo

Popüler olan herşeyden nedensiz bir şekilde nefret ediyorum.
Sanırım bu gibik sistemin populere olan saygi ilkesi beni çileden çıkarıyor.
Korkuyorum, hayallerim ve düşüncelerim popüler kültür öğesi olup aciz beyinlerin kıvrımlarına düşecek diye korkuyorum.

Popüler kültüre ayak uydurabilirsiniz,
Rihanna ve miley cyrus gibi uyuşturucu ve ciks propagandası yapan zehir tacirlerinin beyninizi ve bedeninizi gibmesine izin verebilirsiniz.
Sorun şu ki , aciz yaşantımızda yapacağı en ufak bir değişiklik bulamayiz.
Hayat sokaklarda,
Çocuklar soğukta,
Ve insanlar açlıktan hala ölüyor.
Yaşam sert geçen bir kış günü.
Sadece kendi zütü sıcakta olanlar rahat.

                                     

Aptal insanlar heryerde.
Onlar yemeği kanepenin altında ve yatak odasında arıyorlar.
Ama biz yemeğimizi kendimiz yapiyoruz.
Dolaba bile bakmaya tenezzül etmeksizin.

Toplumla ic içe olunan heryerde bir gibiklik var.
Bunu sadece ben farketmedim. Sizde görüyorsunuz ama bilmek istemiyorsunuz.
Herkes biryerlere kosusturuyor.
Herkesin acil yapması gereken işleri var.
Onlara söylenen saatte belli bir yerde olmalılar.
Emredildiği saatlerde belli işle meşgul olmalılar.
Birilerini zengin ederken sadece yaptıkları işi ve alacakları teselli ikramiyesini dusunmeliler.
Hiçbiri mutlu değil.
Sistem onlara mutluluk satıyor orası ayri, hani su 5i 6si 6plus i olandan.
E tabi, o mutluluk urunuyle toplum denen gibik mecrada "vaay" dedirtip öne çıkma da egolarini masturbasyon etkisiyle oksuyor.
Hepsi kosusturuyor.
Biryerden biryerlere...
Hepsi eve gidip mutlu olacağı zamanı bekliyor,
Hepsi yazin yapacağı tatilde mutlu olmayi bekliyor,
Hepsi mutluluğu gelecekten bekliyor
Ama kimse o anin tadini cikarmak icin ugrasmiyor.

Etrafimizda binlerce insan var.
Sirtlarindan dev bir camdan küreyle geziyorlar.
Onlar bunu beyin zannediyor,
Oysa ben bunun ego olduğunu biliyorum.
O koca kürenin altında ezilip buzuluyorlar.
O kure, kilolarca olan devasa küre en ufak bir darbede çatlayacak diye kendini heba eden insanlar görüyorum.
Egosuna zarar verecek herşey, en basitinden masum beyaz bir eleştiriye bile agresif ve saldirgan bir sekilde cevap veren insanlar görüyorum.
Egolarinin köpekleri.
taktan duzenin as kadro oyuncuları.
gibik hayatlarında başkalarının hayallerini yaşamak ve insanlar tarafindan özel olduğuna inandirilmis eylemleri yapmaktan oteye gidemeyecek bir sürü insan.
Azot döngüsünün zengin elemanları.

Öyleyse kurtulun zincirlerinizden.
Sizi zincirlere vuran herşeyden.
O okuldan, aileden,arkadaslardan.
Ozgurlugunuzu kisitlayan ne varsa birakin ve ters istikamete doğru koşun var gucunuzle. Sizler özgürsunuz.
Bu kodumun kedisi köpeği surekli yürür.
Sürekli biryerlere gidiyodur.
Nereye gidiyon lan dalyarak diye sorsanız belkide bize bizim kadar aciz olmadığını istediği zaman istediğini yapmaya gidebileceğini ve bir insandan cok daha mutlu yaşadığını söyleyecektir.
Toplumdan kopun.
Ben tohumlari ekiyorum zihinlerinize.
Çürütmek yada yetiştirmek sizin elinizde beyler.
Ben size olayın özünü veriyorum, unutmayın biz ayni govdedeki farklı dallariz. Ben size nasil uzadığımı anlatıyorum. Orada kalmak yada yukselip ormanı tamamen görmek sizin elinizde.
Ormanın içindeki herhangi bir ağaçtaki dal olmayin çocuklar,
Ormanın icindeki en uzun ağacın en uzun dalı olun. Güneşe bakın ve altinizda egosunun kurbani olmus aciz yaratıkları görün. Onlari değiştirmeye çalışmayın. Sizi daha da zehirlerler. Bırakın sizin gibi cabalasinlar. Ve yukselmenin, yapmanın tadina varsinlar.
Ego masturbasyonuba son verin.
Hayat pisliklerle dolu. huurlar, pekekentler, hirsizlar, katiller yer altı dünyasınin butun yaratıkları çevremizde.
Sizler süpermen degilsiniz.
Eğer bir şeyleri değiştirmek istiyorsanız, önce kendinizden başlayın.

amk bir defada sonunu bağlayın yaw lost senaristi misiniz nesiniz

Ahaha kendimi gördüm amk içimde söyleyeye çalışıp ta bi türlü soyleyemedigim şeyler

içten fethetmek..
onlar gibi görünüp olmamak.
eşek gibi çalışmaya devam, farklı bir amaç ve azimle.