boktan yere dayak yiyodum lan

dayak yemediğine göre okumamıza gerek yok kardeşim * )

bayburt'a beklerim, gel buyur misafirim ol.

panpalar otobüse bindim, metrekareye 350 kişi düşüyordu. zorla kendime bi yer buldum mal mal dikiliyorum. yanımda da bi kadın var 40-45 yaşlarında telefonda biriyle mesajlaşıyor. ben de işsizlikten gizli gizli karının mesajlara bakıyorum. "aşkım" diye kayıtlı birine "ben şimdi bindim" diye mesaj attı. anında o kişiden cevap geldi tamam ben de arkadayım, bilmem ne parkının orda inelim diye.

şöyle arka tarafa doğru bi baktım, 25-30 yaşlarında at hırsızı kılıklı bi adam ön tarafta birini arar gibi bakınıyor. anladım ki bu benim yanımdakinin sevgilisi. benim yanımdaki kadının boyu da çok kısa. yer tespiti yapmak için başka bir obje gerekiyor yani. derken bu at hırsızından mesaj geldi. "uzun boylu dalyarağın yanında mısın". kadın da ehehe öyle deme falan filan diye mesaj attı. ben bunların hepsini görüyorum ama kadın farkında değil.

to be continued...

...

sonra bu emrahla yanındakiler birden beni domuz bağıyla bağladılar alt geçitte. zaten karanlık o saattede kimse geçmez bizim orayı bilen bilir. 500desibel çığırsam fareler bile duymaz o derece. meğersem bu emrahın arkadaşları at hırsızının mesaj attığı binlerin tayfasıymış. beni orada bir gibtiler ki anlatamam. zütümle para kazanıyorum ben zütüme vurmayın dedim dinlemediler. yoğun bakımdan yazıyorum doktor 5ay iş görmez dediler. hortumla sıçıyorum 3gündür

...

olayla ilgisiz dipnot

bu ülkücüler de bi garip dıbınakoyim, ben ülkücü falan değilim benim olaya ocaktan bi sürü adam gelmiş. hiç sorgusuz sualsiz adamı dövmeye gittiler, hayır belki ben suçluyum amk.

olayla ilgisiz dipnot

...

beni yalnız yakalasa "takunu yiyim abi" diyeceğim adama "niye geliyon lan peşimden" diye atarlandım. herif kız arkadaşıma baktın falan dedi. "otobüsdeki miydi lan kız arkadaşın?" dedim. mırın kırın etti. sonra bizim reislere olayı anlattım. işin ilginci reisler çıt çıkarmadan dinliyolardı. heralde kavganın başlayacağı o büyülü anı bekliyolardı.

...

hemen attım mesajı emrah'a "kardeş nasılsın?" diye. 20 saniye sonra arama geldi, açtım ödemeli. dıbına koyim kendini reis olarak tanıtan adam ödemeli arıyor. ama yapacak bişi yok mecbur yardım dileneceğiz. allahtan trafik var yolda da bana zaman kazandırıyor.

neyse açtım ödemeliyi ama kadın yanımda amk. eğer bir şeyden şüphelenirse olmaz. bu arada panpalar benim tek amacım zütü kurtarmak, herife dalmakmış, gurur yapmakmış bende yok öyle şeyler. zütüm değerli yani.

konuşuyorum emrah'la işte şöyle böyle derken benim sana bi işim düştü dedim. diğer tarafa dönüp olabildiğince sessizce at hırsızının bahsettiği durağa hemen gelmesini söyledim. bu da anladı heralde kavga olayını hemen kabul etti. bu arada emrah pgibolojik sorunları olan bi çocuk panpalar. yani ne bileyim normal insanlar sevgilisiyle dolaşmaktan, arkadaşıyla pes oynamaktan falan hoşlanır bu çocuk kavgaya girmekten. dayak yesem bile zevk alıyorum diyo.

...

ayırdılar amk. biz geldiğimiz tarafa doğru yürümeye başladık. bi yandan da herife bakıyorum bi tarafı kırılmış mı diye. allahtan herif de kalktı, bize doğru "SiZi gibTiRECEM" diye bağırdı.

reislerle parka gidip oturdum ben de. kola ısmalarladım, kutu değil amk çok pahalıya gelirdi o zaman. 2.5 lt ve bardak alıp bölüştük, adını bilmediğim bi arabeskçiden şarkılar dinledik.

bitti panpalar mutlu son.

...

kapattım telefonu, herifin bahsettiği durağa az kalmıştı. 5-6 dakika sonra orda olacaktık. ama trafik kağnı gibi, kaza mı ne olmuş; yürüsen daha hızlı gidersin öyle diyeyim.

ben düşünüyorum lan bu emrah zamanında gelir mi acaba diye. emrah gelirse giber onları ona hiç şüphem yok. adam roş kesip ölümsüzlük almış gibi dövüşüyor. kadının da çaktırmadan bana baktığını farkettim, heralde benim at hırsızı birazdan bunu gibecek deyip kendi kendini tatmin ediyordu.

durağa yaklaştıkça ben de züt korkusu artıyordu, arkadaki herif bana bakıp duruyordu. ben herifle göz göze gelmemek için sanki bir şeyler arıyormuş gibi sağa sola aptal aptal bakarken kesiyordum adamı.

...

yaklaşık 1 dakika daha yürüdüm. sonra karşıdan emrah'ın geldiğini farkettim. ama emrah tek başına gelmiyordu lan. yanında bi sürü kendini reis sanan arkadaşı vardı. sanki dünya'yı meteordan kurtarmaya gidiyormuşcasına bi özgüvenle yürüyorlardı.

...

emrah kuyruğuna basılmış kedi gibi "hani nerde lan o bin?" diye bağırdı. ben bile tırstım amk öyle söyleyeyim. emrah kötü kötü bakıyordu. en son gösterdim amk aha şu diye. herif karşıya geçmek üzereydi.

bizim reisler koşmaya başladılar. işin kötü tarafı bi kaç tanesi özürlü gibi koşuyordu. sanırım pantalona bıçak falan saklamışlar.

öyle görünce tırstım ben de. gider herifi keserler, olay benim başımın altından çıktı dıbınakoyim.

...

bir an düşündüm ne yapabilirim diye. ilk çare kaçmaktı tabi. ama çaktırmadan her arka tarafa bakmaya çalıştığımda herifin gözlerinin bende olduğunu farkediyordum. yani ben inersem o da inebilirdi, üstelik evden uzak bi yerde inersem sopa yeme ihtimalim yüksekti. en azından eve yakın yerde inersem ilkokuldan arkadaşlarım olan ve kendilerini reis sanan arkadaşlarım bi umut beni kurtarabilirlerdi.

evet lan mehmet vardı, emrah vardı. "gardaş olay var" dediğin zaman babasını dövecek adamlardı bunlar. iyi aklıma gelmişti. hemen mesaj attım.

...

yine aralarında emrah gibi piskopatın teki olan keko vardı, o da bana sürekli ne oldu diye soruyordu ama benim geçici cevaplar verdiğimi anlayınca, özellikle keko'nun gereksiz yere oraya çağırdığımı düşünmesi onun sinirlenmesine neden oluyordu. mını gibtiğiminin herifin sanki çok önemli işi vardı! altıüstü içine su doldurdukları biraları içip, kendi çaplarında arabeskrap söylüyorlardı. baktım keko fazla üsteliyor, artık bir tek bunu yatıştırmalı, zaten emrahta kıza ödemeli atmış ondan cevap gelince beni diğer elemanlara devretmişti, diğer elemanları pek tanımadığım için bir ara irkilir gibi olmuştum. acaba dedim bunları beni dövmesinler. düşündüğüm gibi olmadı, olayı kekoya anlattım, kekoyu pek tanımam, sadece geçen gün verdiğim bir dal sigaranın karşılığı olarak o beni kevaşe için dövmeye gelen at hırsızı dövmek istiyordu.

yapma etme keko, sen olmadan arabesk rap ne yapar ne eder dedim ama dinletemedim, diğer elemanları kendi dilince bir iki haraket yapınca, adamın peşine verdi, tabii ben ne yapacağımı bilemiyorum mal gibi ortada kaldım. olay benden çıkmış artık kekonun bir sorunu haline gelmişti, "ya kardeşim keko yapma gel geri dönelim, sana bir paket sigara alayım" desemde ikna olmadı.

lavuğu az ileride yol ortasında yakaladık, ama nasıl yakaladık!?
ana rahminden itibaren sigara ve alkol kullanan keko at hızına eşdeğer şekilde koşuyordu, bir ara içimden "allah belanı vermesin keko, zütüm terledi" desemde, içimden söylediğim için yarar etmedi.
keko ilk önce lavuğa "sen kimsin lan" dedi. işte o zaman anladım bu kavganın artık benim ve kekoyu da aşıp vatandaşın kavgası olacağını.
lavukta arkadan gelen diğer elemanlar ve beni görünce ayrı bir tırsmıştı, zaten aramızda kekonun sessiz sakin gibi duran bir versiyonu vardı, adını tam hatırlamıyorum ama galiba adı memoydu.
kekonun sen kimsin sorusuna daha yanıt gelmeden memo o zayıf ama güçlü ayağıyla lavuğun kafaya uçan tekme attı, attı ama atış o atış...

...

3-5 dakika geçti bir mesaj daha geldi kadına "o gibtiğim seni kesip duruyor, -4-5 durak sonraki bi yerin adını veriyor- muratla muhafazid'i de çağırdım indirip gibecem belasını".

benim züt tutuştu tabi. taktan yere çok dayak yedim de bu kadar taktan yere hiç yememiştim. ablam hatta annem yaşındaki karının yüzünden lan üstelik kesmediğim halde at hırsızı gibi birinden dayak yiyecektim.

to be continued...

...

işin anlatım kısmı bitti ve emrah adamın suratına tükürdü. balgamlı falan iğrenç bişiydi. sonradan öğrendim ki bu bi kavga taktiğiymiş. karşıdaki suratını silerken zaman kazanıyormuşuz. gerçi zamana gerek yoktu ya 7'ye 1 dalıyorduk dıbınakoyim.

...

hayırdır gardaş sorusuna yanıt vermeliydim, at hırsızını ispitlemeliydim ama yapamadım. neden mi? o yürüdüğümüz mesafe boyunca aramızda birtakım yakınlaşmalar olmuştu. kıyamadım ona.

ve emrah'a gardaş zütüm gaşınıyor ya dedim. aslında kardaş zütüm kaşınıyor

diyecektim ama ülkücü apaçilerle konuşunca kendimi onların kabilesinden birisi gibi zannettim. "k" harflerini düpe düz telaffuz edemiyordum. bunları ne ara düşündüm onu da bilmiyorum

dergen zütümde cız diye bir yanma hissettim bu emrah değildi, aşkımdı, aşkımdı o, o at hırsızıydı geri gelmişti.

to be continued

sivaslımısın gardaş

...

normalde inmem gerekenden 2-3 durak erken inmiştim. eve gitmem için bi alt geçitten karşıya geçmem gerekiyordu, başka da yol yok amk. ama oraya giremezdim. fakat öylece bekleyemezdim de amk.

işin ilginç yanı ise bu herifin beni neden takip ettiğiydi. hadi karıya güç gösterisi yapmak için bi atar yaptın, karı izlemiyorken beni niye takip ediyon bre at ağızlı. beni 48 yerimden bıçaklasan bile o karı görmeyecek ki.

bir inci yazarından alıntılıyorum panpalar; "anadolu, mal dolu."

...

reisler kurulunun ortak kararı adamı ölümüne dövmek yönündeydi. tabi böyle bi tartışmaya girmediler, birbirlerine bakmaları yetiyor onların.

ben hem kavgayı sevmediğimden hem de @178'deki sebepten doğrudan dalmalarına engel olmalarına çalıştım. durun falan diye bağırdım. niye takip ettiğini bilmiyorum, bi öğrenelim öyle gireriz arkasından başka bişi çıkmasın dedim.

sanki ne çıkacaksa amk, en heyecanlı aktivitem peder beyin arkadaşlarıyla kahvedeyken okeyde taş çalmak.

** panpalar sonunda ne bekliyorsunuz bilmiyorum. heves kırmak gibi olmasın ama dayak yemedim onu söyleyeyim.

...

derken durağa geldik çattık, artık ben korkudan altıma sıçacağım. bıyıklı, göbekli otobüs şöförü sağa yanaştı ve derinden bir "fıss" sesi duyuldu, yok lan osurmadım kapı açılma sesi.

...

adamın ağzından burnundan kan akıyordu, ben elimi sürmedim ama. hatta vuranları bile ayırmaya çalıştım. züt korkusu sadece can korkusu değil panpalar, karakolu var. var da var.

derken benzinciden elemanlar koştu geldi, ayırmaya çalıştılar.

...

adam suratındaki balgamı silerken emrah karnına bi tane vurdu adam iki büklüm oldu. ben tırsıyorum, adama çok zarar verirlerse darp raporu falan alır, al başına belayı dıbınakoyim sonra.

sonra diğer reisler de oraya gelmelerine değecek kadar birer ikişer kez vurdular at hırsızına. maksat gittim de boş geldim dememek için galiba.