/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 2901.
    +2
    selamun aleyküm beyler iyi geceler
    ···
    1. 1.
      +1
      Aleykim selam sanada iyi geceler
      ···
  2. 2902.
    +1
    Selamun beyler cümleten, bekliyoz reis
    ···
  3. 2903.
    +1
    Selamun aleyküm beyler geceniz güzel olsun
    ···
  4. 2904.
    +1
    nerdesin lan nerdesin
    ···
  5. 2905.
    0
    Sa beyler iyi aksamlar
    ···
    1. 1.
      0
      As sanada iyi akşamlar
      ···
  6. 2906.
    +21
    geldim lan binler başlıyorum..
    ···
  7. 2907.
    0
    Selâmün aleyküm beyler herkese iyi geceler
    ···
    1. 1.
      0
      Aleyküm selam sanada iyi geceler
      ···
  8. 2908.
    0
    Pusudayız
    ···
  9. 2909.
    0
    Selamun aleyküm hayırlı geceler hepinize
    ···
    1. 1.
      +3
      A.s. Sanada hayırlı geceler
      ···
    2. 2.
      -1
      Eyvallah kardeşim
      ···
  10. 2910.
    0
    nerelerdesin boncuk reyiz gözümüz yollarda kaldı
    ···
  11. 2911.
    0
    HADi BAŞKAN
    ···
  12. 2912.
    0
    BEKLEMEDEYiZ
    ···
  13. 2913.
    +50 -1
    *
    beynim durmuştu o an.
    ne yapacağımı bilemez haldeydim.
    kitlenmiştim.
    çaresizdim.
    aysel, ablamın nabzına bakıyordu boynundan, bileğinden, şakağından...
    ama güzel hiç bir şey söylemiyordu.
    kahrolan gözlerle bakıyordu hala.
    o anı tarif edemem size binler.
    şu an bunları yazarken bile gözlerim doluyorsa eğer o korkuyu size anlatmamım tarifi bile yok.
    ben o şokla ne kadar zaman geçtiğini bile bilmiyordum.
    sadece ablamın solgun suratını uyansın diye iki yana sallıyordum.
    -abla... ablaa. diyordum içim yanarak.
    sesimi duyurmaya çalışıyordum.
    her seferinde biraz daha şiddetli bağırdım.
    avazım çıktığı kadar bağırıyordum "abla" diye, ama duymuyordu beni.
    aysel beni sakinleştirmeye çalışıyordu başaramayacağını bile bile.
    aysel ağlıyordu.
    biraz sonra acı acı siren sesi duyuldu.
    kapıya ambulans gelmişti.
    aysel'in bakışları ambulansı onun çağırmadığını gösteriyordu.
    kafamı gibeyim ki o panikle benim de aklıma gelmemişti ambulans çağırmak.
    ama neyse ki bi şekilde gelmişti ambulans.
    sonra öğreneceğim cevabı sorgulamadım o an.
    sağlık görevlileri ellerindeki çantalarla koşarak girdiler içeri.
    gelenlerden biri ablamı görünce ambulansa geri döndü sedye getirmek için.
    kadın olan sağlık görevlisi önce ablamın nabzına baktı bileğinden,
    sonra boynundan almaya çalıştı ve en son kulağını ablamın ağzına doğru yaklaştırdı,
    sonra tekrar nabza baktı.
    ve en sonunda beni yeniden hayata döndüren, o an benim için dünyalar kadar değerli o bi kaç kelimeyi söyledi.
    -nabız çok düşük, solunum var. dedi
    yaşadığım mutluluğu size anlatamam lan beyler, o mutluluğu tarif etmeye bildiğim kelimeler yetmez
    gözyaşları içinde gülmüştüm o an.
    kafamı yukarı kaldırarak "allahım çok şükür" dedim defalarca içimden.
    aysel'le göz göze geldik yine.
    o da mutlu olmuştu benim gibi. az önceki uyuşuk hareketleri yerini hızlı hareketlere bırakmıştı.
    görevlilerden biri
    -ne oldu. diye sordu durumu öğrenmek için bana.
    ben cevap verecek durumda değildim hala.
    gerçi cevap verecek olsam bile ben de aysel de bilmiyorduk ne olduğunu.
    aysel girdi araya.
    -geldiğimizde böyle bulduk. dedi
    -bi rahatsızlığı var mıydı. dedi görevli
    -sorunlu bi hamileliği vardı. dedi aysel
    ablama oksijen maskesi takıp sedyeye bindirdiler ve ambulansa zütürdüler.
    görevliler yine çok hızlı hareket ediyorlardı.
    kimsenin bi açıklama yapacak durumu yoktu.
    -ablam iyi mi. dedim
    -çok kan kaybetmiş, kendi belki dayanır ama bebek için bir şey söyleyemem. dedi görevli ambulansa binerken.
    bizden kimseyi beklemeden bastı gaza.
    aysel ve ben de benim arabaya binerek yapıştık arkalarına.
    kocaeli devlet hastanesine gidiyorduk yine.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +7
      gözlerim doldu lan
      ···
      1. 1.
        +35
        şişleri zütüne saplar ipi soka soka örerim amk.
        ···
    2. 2.
      +17
      O çaresizliği çok iyi bilirim.
      ···
      1. 1.
        +10 -2
        Trollerken milleti uzmeyelim . konu ciddiliymis ozur dilerim panpam 😞
        ···
  14. 2914.
    +1
    bi sigara yakılır
    ···
  15. 2915.
    +1
    https://www.youtube.com/watch?v=etP8eQwzySw
    Yakın sigaraları beyler...
    ···
    1. 1.
      +1
      amk senin çok iyi geldi
      ···
  16. 2916.
    +57
    *
    4lüleri yakmış ambulansın zütüne yapışmıştım.
    ambulans şöforü sağolsun hızlı sürüyordu.
    ben neredeyse tam gaz gidiyordum arkasından.
    ışık mışık dinlemeden bastık gittik.
    "ablanız dayanır belki ama bebek için bi şey söyleyemem" demişti görevli.
    kızmayın beyler ama o an bebek gibimde bile değildi, sadece "allahım nolur ablama bişey olmasın" dedim hastaneye gidene kadar içimden.
    hastaneye gelmiştik.
    hemşireler kapıda bekliyorlardı. arka kapısını açtılar ambulansın.
    sedyeyi indirdiler ve koşar adımlarla içeri girdiler.
    ben de arabayı kapının ağzına bırakıp koştum arkalarından.
    kapıdaki görevli
    -hoop, kardeşim arabayı buraya bırakamazsın. dedi
    gibimde değildi o an, yürümeye devam ettim hızlı hızlı.
    ama sonra
    -kime diyorum, burası ambulans yolu hocam. deyince bir anda kendime gelmiştim.
    ama yine de dönüp arabayı çekecek durumda değildim.
    elimdeki anahtarları görevliye doğru fırlattım direk.
    adam anahtarları havada yakaladı.
    arkamdan söyleniyordu ama uzatmamıştı neyse ki.
    hemşireler ablamı taşıdıkları sedye ile birlikte koridorun köşesinden döndüler.
    ameliyathane tarzı bi odaya girdiler.
    hemşirelerden biri aysel'le konuşuyordu.
    aysel durumu anlattı ve ablamın doktorunun adını söyledi.
    bizim doktor hastanede yoktu ama, hemşire danışmayı arayarak doktorun ismini söyledi ve "acil gelmesi gerek" dedi.
    ameliyathaneye girenler de çıkanlar da çok telaşlıydı.
    herkes birbirine bi şey diyordu.
    içerdeki doktor dışarı çıkıp, hemşireye,
    - B rh - kızım. dedi
    hastanede B rh - kan yoktu.
    hemşire yanımıza gelip bizim kan grubumuzu sordu, ikimizinki de tutmuyordu.
    telefonla orayı burayı aradı,
    sonra diğer hemşire koştur koştur bizimkinin yanına geldi
    -kan bankasından almamız gerekecek, ne kadar zamanımız var. dedi
    -zamanımız yok. dedi bizim hemşire.
    o sözü beni hareketlendirmeye yetmişti.
    cebimden telefonu çıkartıp sağı solu arayacaktım.
    kan bankasından kan istenmişti ama ne kadar erken gelirse o kadar iyiydi neticede.
    önce rüstem abi'yi aradım. ablamın kötü olduğunu, hastanede olduğumuzu söyledim. rüstem abi ilk şoku atlattıktan sonra duraktakilere sordu önce, sorduklarımın bi kısmı aranan kan grubundan değildi, geri kalan cahil binler ise kan gruplarını hiç bilmiyordu. zaman kaybetmeden telefonu kapadım.
    emrah'ı aradım.
    -emrah kan grubun ne. dedim
    -ne diyon lan bu neyin makarası. dedi
    -emrah acil durum, kan grubun ne. dedim panikle
    emrah durumun ciddiyetini anlamıştı ve direk cevap verdi bu sefer.
    -0 rh +. dedi
    -cemil ustaya da sor, B rh - ise acil beni ara. diyerek konuşmasına fırsat vermeden kapadım telefonu. aysel de sağı solu arıyordu ama kimsede yoktu dıbına koduğum kanı.
    telefon rehberimde aramadığım bi tek ceyda kalmıştı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +3
      panpa yanlışım varsa düzeltin ama 0 rh kan grupları butun kan gruplarına kan veremiyomuydu?
      ···
      1. 1.
        +16
        Ama ablasinin kani b rh - dedigi grup 0 rh+ ablasi rh- oldugu icin rh+ kani kabul etmez vücudu
        ···
      2. 2.
        +12
        sen gibtir git lan huur entrylerime cevap verme theturev muallaksi
        ···
      3. 3.
        +9
        Farklı gruplardan kan alınabilir ama o tamamen ataştırmaya bağlı , bir insanın vücuduna başka bir gruptan kanı sadece 1 kere verebilirisiniz . Aradan 30 yıl geçsin ve farklı gruptan tekrar alsın ölür .
        ···
      4. 4.
        +1
        teşekkürler panpalar
        ···
      5. diğerleri 2
  17. 2917.
    +53 -2
    *
    direk aradım ceyda'yı.
    en son görüşmemizde biraz sert yaptığım için bozuktu bana,
    -efendim. diyerek açtı telefonu soğuk soğuk.
    -ceyda kan grubun ne. dedim
    -ne alaka ya. dedi salak salak.
    -ceyda kan grubun ne. dedim üstüne bastıra bastıra.
    -b rh -. dedi
    aranan kan bulunmuştu.
    sesimin tonu, elim kolum her şeyim değişmişti.
    -ceyda kocaeli devlet hastanesine gelir misin, çok acil, ablam kaza geçirdi. dedim 1 saat durumu anlatmak zorunda kalmayayım. diye.
    -gelirim canım gelirim de iyi mi ablan. dedi
    -değil ceyda, ama hızlı olursan iyi olacak. dedim ve kapadım telefonu.
    ya ceyda gelecekti ya da kan bankasından kan.
    hangisi olursa olsun bir an önce olsun diye dua ettim yine yukardakine.
    aysel beni teselli edemeyecek kadar kötü durumdaydı.
    durmadan ağlıyordu.
    aysel'i tutup kendime doğru çektim ve sarıldım.
    az önce ağlayan ben değil mişim gibi
    -ağlama, ablam düzelecek. dedim
    -ya bebek? dedi umutsuzca.
    -onun için de dua edicez. dedim
    içerden gelecek haberi bekliyorduk.
    duruma göre enişteye haber verecektim.
    adamın babası yeni vefat etmiş, annesi ölüm döşeğinde.
    ve bir de karısının bu halde olduğunu öğrenirse yıkılırdı adam, toparlayamazdı kimse.
    bunu bildiğim için sakin davranacaktım.
    mantıklı hareket etmek için bekliyordum.
    normal şartlarda ceyda'nın en geç yarım saat içinde burda olması gerekiyordu ama onu aradıktan tam 20 dk sonra telefon çaldı.
    ceyda arıyordu.
    -nerdesiniz. diye sordu.
    acil girişinden yerimizi tarif ettim.
    5 dk içinde koşarak yanımıza geldi ceyda.
    onu görünce ben de hareketlendim.
    hiç konuşmadan kolundan tuttuğum gibi doğru hemşirenin yanına zütürdüm.
    ameliyathanenin yakınlarında bir odaya aldılar bizi.
    ceyda sedyeye uzandı.
    hemşire bi kaç soru sordu ceyda'ya ve taktı tüpü ceyda'nın koluna.
    hemşire kan alımı bitince geri gelmek üzere çıktı odadan.
    odada ben, aysel ve ceyda kalmıştık.
    ceyda kendinden beklenmeyecek bi olgunlukla hala bi şey sormamıştı.
    -teşekkür ederim. dedim
    -ablan iyi mi. diye yanıt verdi.
    -bi haber almadık içerden, getirdiğimizde nabzı çok düşüktü, çok kan kaybetmiş. dedim
    -umarım iyi olur. dedi
    aysel ceyda'yı deli gibi merak etse de hiç bi şey sormamış, konuşmamış imalı bir bakışta bile bulunmamıştı.
    o an başta ben ve aysel olmak üzere hepimizin derdi ortaktı.
    ilk tüp dolmuştu hemşire odaya geldiğinde.
    -kendiniz nasıl hissediyorsunuz. diye sordu ceyda'ya.
    -iyiyim. diyerek yerinden doğrulmaya çalıştı ceyda.
    yüzü sararmıştı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +8 -81
      Usenmeden eksiliyorum devam
      ···
      1. 1.
        +16
        Lan gibtir git başlıktan senib amina koyarim
        ···
      2. 2.
        +25
        Bak ya sen eksiledin ya ömer de hikayeyi bıraktı amk.
        ···
      3. 3.
        +29
        olum bırakın takılsın eleman, karışmayın kimseye amk.
        ···
      4. diğerleri 1
    2. 2.
      +3
      Bi bitmediniz amk
      ···
  18. 2918.
    +61 -1
    -üşüyorum ve başım döndü biraz. dedi
    -1 ünite daha verebilecek misiniz. dedi hemşire.
    ceyda hiç bi şey demeden geri yattı.
    yüzü gerçekten solgun görünüyordu, kızın rengi değişmişti resmen.
    -kötüysen verme ceyda. dedim
    -yok yok iyiyim, geçti. dedi
    ve hemşire ceyda'nın onayı üzerine 2. tüpü tatkı.
    2 dk geçmişti ki ceyda gözünü kapattı.
    -iyi misin. diye sordum tekrar
    -başım dönüyor, geçer birazdan, merak etme. dedi
    merak et dese bile o an ablamdan başka kimseyi merak edebilecek durumda değildim zaten.
    ama ceyda'ya kocaman bi minnet borcum vardı artık.
    zor da olsa 2. ünite kanı da aldı hemşire ceyda'dan.
    hızlı adımlarla ameliyathaneye girdi.
    konuşmalardan anladığım kadarıyla ceyda'dan alınan kan direk ablama verilecekti ama olası bi ameliyat için daha fazlası gerekecekti.
    o yüzden herkes kan bankasından gelecek olan kanı bekliyordu.
    derken ablamın doktoru geldi.
    bize kafasıyla selam vererek içeri girdi.
    doktorun arkasından bi kaç cihaz getirdi hemşireler, onlar da içeri girdiler.
    geçmek bilmiyordu yine zaman.
    ara ara hemşirelere sorsam da hiç birinden net bi cevap alamamıştım.
    mecburen bizim doktorun gelmesini bekleyecektim.
    aradan bi yarım saat daha geçmişti geçmek bilmeyen.
    ceyda kendini iyi hissedip kalktı yerinden.
    dışarı çıktık 3'ümüz beraber.
    ameliyathanenin ordaki oturaklara oturduk.
    ceyda meraklı gözlerle bize bakıyordu.
    "kaza" demiştim ama ne kazasıydı, kız da derdimize ortak olmuştu, durumu anlatmak gerekiyordu.
    belki ben kalkınca aysel anlatır diyerek kalktım yerimden "ben azcık hava alayım" diyerekten.
    ceyda ve aysel kalmıştı oturduğumuz yerde.
    acil'in kapısından koşan adımlarla giren önde emrah'ı arkada da cemil usta ve rüstem abi'yi gördüm.
    emrah la konuştuktan sonra ceyda'yı aradığım için telefon meşguldü.
    emrah da durumu cemil usta'ya anlattıktan sonra bana ulaşamayınca ablamı aramış, ablamın telefonu da cevap vermeyince durağı rüstem abi'yi aramışlardı.
    rüstem abi anladığı kadarıyla durumu anlatmış ve hastaneye gelirken emrah ve cemil usta'yı da almıştı.
    önce emrah geldi yanıma.
    3'ü de benden daha panik haldelerdi.
    ben ilk şoku atlatıp 2. evreye, bekleme evresine geçmiştim
    daha sakindim.
    -ablan nasıl. dedi emrah.
    -çok kan kaybetmiş abi, doktor henüz bi şey demedi ama bahsettiği şeyler olmaya başladı. dedim
    -kan bulundu mu. diye sordu cemil usta.
    -bulduk ama ameliyata alabilirlermiş usta, o yüzden fazlası lazımmış. dedim
    direk telefonu çıkarttı, birini arıyordu.
    -napıyorsun usta. dedim
    -sanayideki çocukları arıyorum, bulsunlar, bulamazlarsa yaratsınlar. dedi öfkeyle.
    -kan bankasından bulduk ama daha gelmedi. dedim
    biraz da olsa sakinleşmişti.
    -bizim yapabileceğimiz bi şey var mı. diye sordu rüstem abi.
    -allah razı olsun abi, beklemekten başka yapacak bi şey yok, bi şey olursa ben haber veririm sana abi. dedim ve o her ne kadar istemese de biraz durduktan sonra durağa gönderdim rüstem abi'yi.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +4 -2
      Reis yardir sen ilk suku
      ···
  19. 2919.
    0
    reserved
    ···
  20. 2920.
    +54
    *
    ama aynını emrah'a ve cemil ustaya yapmak imkansızdı.
    onları görmek bile güç verdiği için bana ben de gitmelerini istemezdim zaten.
    -ikiniz de gelmişsiniz, dükkanı kime bıraktınız. dedim
    emrah cemil usta'ya, cemil usta da emrah'a baktı.
    belli ki kimseye bırakmamışlardı, öyle bom boş çıkmışlardı.
    emrah cemil usta'dan bi direktif bekliyordu ki
    -gibtir et, ne olacak kalsın öyle amk. dedi
    ve demin oturduğumuz yere doğru yürümeye başladık.
    içerde ne oluyor ne bitiyor bilmiyordum.
    acilen bi şeyler öğrenip enişteye hatta anama babama haber vermek lazımdı.
    ters bi durum olursa kendim dahil kimse affetmezdi beni.
    yanlarına gittiğimizde aysel ve ceyda konuşmalarını yarıda kesip ayağa kalktılar.
    emrah ve cemil usta'yı ceyda ile tanıştırdım.
    cemil usta aysel'le merhabalaştıktan sonra ceyda'nın elini sıktı.
    emrah utanmış olacak ki sadece kafayla selamladı ikisini de.
    ben ayakta volta atıyordum.
    aysel ve ceyda kapı tarafında, emrah ve cemil usta ise duvar tarafında oturuyorlardı.
    hepsinin gözü bende, benim de aklım ablamdaydı.
    derken 4 ünite kan daha geldi kan bankasından.
    hemen ameliyathaneye alındı kan.
    "olası bir ameliyat durumunda lazım olacak" denmişti, acaba ameliyata mı aldılar diye düşündüysem de içimden "öyle bi şey olsa haber verirlerdi" diye telkin ettim kendimi.
    aradan bi yarım saat daha geçmişti ki doktor çıktı içerden.
    önden ben arkamdan diğerleri koşarak gittik doktorun yanına.
    herkesin bana sorduğu soruyu bu sefer ben sordum doktora.
    -ablam nasıl doktor bey. dedim
    -ucuz atlattık, ama biraz uyutucaz. dedi doktor. lafına devam edecekti ama aysel atladı araya.
    -bebek nasıl. diye sordu.
    -iyi görünüyor ama... dedi
    "aması ne amk" diyen gözlerle baktım doktora.
    -oksijensiz kalıp beyin hasar görmüş olabilir, kalp atışları normale döndü, o da ucuz atlattı. dedi
    -beyin hasar görmüş olabilir derken doktor bey. dedim zaten anladığım ama inanmak istemediğim şeyi doğrulamak için.
    -engelli kalabilir. dedi doktor acı acı.
    ablamın iyi olduğunu duyana kadar bebeğ hiç düşünmemiştim ama bu haber şimdi çok ağır gelmişti.
    -yapacak bi şey yok mu doktor. dedim
    -ablanızı kürtaja ikna etmediğimiz sürece elimizden bi şeyler gelmez. bu döngüler doğuma kadar artarak devam edecektir ve her seferinde daha sıkıntılı, daha sancılı olacaktır. bu doğum olacaksa dua edelim de bu durum bi daha yaşanmasın. dedi
    "bi daha olursa bebeği de ablanı da kurtaramayabiliriz" diyordu kısaca.
    ve doktor gitti.
    herkesin yüzünden düşen bin parçaydı. kimse konuşmuyordu.
    az önce oturduğumuz yerlere oturduk.
    bu sefer aysel sarılıyordu bana güç verircesine.
    kafamı aysel'in omzuna koydum.
    yıkılmıştım resmen amk.
    3. evreye geçmiştim.
    isyan ediyordum.
    kafamı arkadaki duvara ritmik bi şekilde vurup, yukarı doğru bakıp.
    -neden allahım, neden, neden biz, neden ablam, neden o küçücük bebek.. dedim
    söylediklerimi duyan cemil usta parmağıyla "sus" işareti yaptı moralimin bozuk olmasını gibine bile takmadan. dediği gibi yapmıştım. susmuştum ama içim kan ağlıyordu.
    Tümünü Göster
    ···