/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 376.
    +74 -1
    *
    bu sefer asansörü boş bulup sonunda binebilmiştik.
    hastane zaten hastane kokuyordu.
    ama asansör kapalı ve havasız olduğundan daha da çok kokuyordu.
    keşke binmeseydik desem de allahtan çabuk gelmiştik 2. kata.
    kapıyı çalarak girdik içeri.
    bu sefer babam da girmişti peşimden.
    ablam henüz babamı görmeden hızlı bir kaş göz hareketiyle "ne yaptınız" der gibi yaptı.
    hafifçe "her şey yolunda" der gibi göz kırptım.
    tebessüm etti.
    yatağın yanında tek bir koltuk vardı.
    ona da enişte ablamın yatağının kenarında oturduğu için Emrah oturuyordu.
    direk ayağa kalktı.
    -siz böyle buyrun. dedi babama.
    -yok, çok fazla durmıcaz zaten. dedi bana bakarak.
    ben önce anlamasam da sonra plaka mevzu geldi aklıma ve
    -haa evet evet işimiz var. diyerek onayladım geç de olsa.
    babam vedalaşmak için ablamın yanına yaklaşıp eğilmişti ki ben emrahı dışarı çağardım.
    hem biz yokken çekinmeden daha rahat vedalaşsınlar diye hem de dün gece neler olduğunu öğrenmek için
    -niye uyandırmadın lan beni. dedim.
    -çok güzel uyuyordun kıyamadım kanka. dedi pis pis gülerek.
    ben de gülmüştüm ama sinirlendiğim için çabuk geçti.
    -naptın anlat bakiyim, nasıl hallettin merak ettim amk. dedim.
    -la napcam, sizin aşağı mahallede naylon semih yok mu dedi?
    -he var, ne olmuş ona? dedim.
    (naylon semih benden 2-3 yaş küçük, abisi ve babası naylon fatura işinden içeri girmiş, kendisini tek kişilik mafya sanan bir elemandı, geçimini hırsızlık yaparak sağlar, ama mahalleden kimseye ilişmezdi)
    -onun yanına gittim, 1 paket sigaraya ikna ettim, kapıyı kendi evinin kapısı gibi açtı. dedi
    -olum alışkanlık yapar yarın bir gün ablamın evine bi daha girmeye kalkarsa onu da seni de giberim, biliyorsun dimi. dedim.
    -merak etme cesaret edemez artık. dedi.
    -niye lan. dedim.
    -ben ne olur ne olmaz diye kapıyı açtıktan sonra dövdüm öyle gönderdim. dedi
    şaka yapmadığını bildiğim için
    o halde bile kahkaha atmıştım nerdeyse.
    gülmem geçiyordu ki
    -ee gelince niye beni uyandırmadın. diye tekrar sordum
    -ben geldiğimde enişte ayaktaydı zaten onla hallettik işte kaldırıp ne yapsaydım. dedi
    -ulan emrah. dedim
    emrah her zamanki emrahtı işte.
    ne desem boştu.
    gözünden uyku akıyordu,
    eve zütüreyim seni dediysem de eniştem her han panik yapıp kendini koyverebilir diye düşünerek ben burda yokken çok pis aklımın kalacağını bildiği için.
    -sen git işini hallet ablayı sana emanet edeyim de öyle gideyim. dedi.
    ısrar etsem de işe yaramayacağı için hiç yormadım kendimi.
    -eyvallah. dedim
    derken babam geldi.
    -hadi gidelim de halledelim. dedi.
    başımla onayladım ve yürümeye başladık.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 377.
    +1
    Bu sefer 3 te bitirme boncuk
    ···
  3. 378.
    +1
    rezerved yarın devam ederim yatıyom mk senimi beklicem boncuk :D
    ···
  4. 379.
    +1
    Bu gitti heralde aq
    ···
  5. 380.
    +56 -1
    *
    hastaneden çıktık.
    babamın eski arabasına benim yeni arabama bindik.
    -nasıl, alıştın ama canavara di mi. diye sordu babam arabayı kastederek.
    cevap vermedim, tebessüm ettim sadece.
    dün gece cemil ustayı atlattığımız ışıklara geldik.
    kırmızı yanıyordu.
    yollar bomboştu.
    "hayırdır inşallah" dedim kendime.
    hayır değil pazardı amk.
    daha yeni aklıma gelmişti.
    lan acaba babam da mı günleri karıştırdı, yoksa yine beni kandırdı da başka yere mi zütürüyordu.
    noter, vergi dairesi, maliye hepsi kapalıydı bugün.
    devir işlerini yapmamız mümkün değildi amk.
    söyleyip söylememe, bekleyip de görme arasındaydım ki dayanamadım.
    -PAZAR sabahı Almanya'da da böyle boş oluyor mu yollar. dedim
    pazar'ı üstüne bastıra bastıra söylemiştim.
    farketmedi.
    direk soruya cevap verdi
    -ee oluyor illa ki ama orda genelde sakin zaten trafik, otobüse, metroya binmek insanların işine geliyor. dedi
    cevap hiç gibimde değildi.
    yaklaşık bi 10 dk daha geçtikten sonra
    -biletini neden PAZAR gününe aldın, bi gün daha kalsaydın. dedim
    -çalışıyorum orda yarın iş var. dedi.
    bi türlü golü atamıyordum hep ceza sahasında kaptırıyordum topu.
    -anladım. dedim
    devam etmeyecektim, bekleyip görmeye karar verdim.
    çarşıda bi yere gelmiştik.
    ara sokakta durduk.
    babam telefonla birini aradı.
    -aşağıdayız. dedi
    -tamam bekliyoruz. dedi sonra.
    aradan 2 dk geçmemişti ki babam arabaya yaklaşan arkadaşını görünce arabadan indi.
    onla beraber ben de indim aşağıya.
    elinde mühürlü, imzalı kağıtlar vardı.
    belli ki babam çakalı daha gelmeden önceden noterde çalışan bi arkadaşına hallettirmişti olayı.
    geriye sadece benim 2 kağıda imza atmam kalıyordu.
    cebinden bi kalem çıkarttı adam.
    -şuraları Ömercim. dedi imza atacağım yerleri göstererek.
    okumadan imzaladım. tek dikkat ettiğim evraklarda tarih yazmıyordu, belli ki sonradan düzenlenecekti.
    bildiğin evrakta usulsüzlük yapmıştık.
    belli ki babam gelmeyi daha önceden planlamış, haftasonu gelebileceği için arkadaşına belgeleri hazırlatmış geriye bi tek benim imzam kalmıştı.
    ama ablamın olayı çıkınca devir işleri süpriz bir şekilde erkene kaymıştı.
    her şey yine planlanmıştı.
    babam sandığımdan zeki çıkmıştı.
    -yolun düşerse şu adrese gelerek 2. kata çık, beni bul, devir teslim kağıdını çıkartıp veririm sana lazım olursa. dedi
    -eyvallah. dedim
    babam da arkadaşıyla vedalaştıktan sonra tekrar arabaya bindik.
    ama bu sefer sadece benim arabama binmiştik.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 381.
    +14
    Adam dan brown aminakoyim olayların örgüsüne bak
    ···
  7. 382.
    +12
    100 temel eser niteliğinde
    ···
  8. 383.
    +15
    birazdan son partı atıp çıkıyorum beyler.
    ···
  9. 384.
    +57
    *
    Saate baktı.
    Çok vaktim kalmadı Ömer. Sen beni Selim'in yanına bırak ablanın yanına geç çok oyalanma istersen. dedi.
    -yok sorun değil, Emrah da enişte de orda zaten. dedim
    -peki sen bilirisin, hadi sür bakalım kardeşinin çalıştığı yere. dedi.
    çarşıda bir yerde adını bile babamdan öğrendiğim "çamlıca cafe" diye bi yerde çalışıyordu.
    yavaş gidiyor, çaktırmadan sağa sola bakıyordum görürsem dururum diye.
    ama çok geçmedi ki babam bilmediğimi farkedip bana hiç bir şey demeden yolu tarif etmeye başladı.
    cafenin önünde park yeri olmadığı için henüz cafenin önüne gelmeden
    -şuraya park et.dedi babam eliyle göstererek.
    cafe yaklaşık 50 metre kadar ilerdeydi.
    Selim'e garip bir süpriz olacaktı.
    "önce babamı görsün sevinsin sonra da ablamın durumundan bahseder moralini nötürlerim" diye düşündüm.
    bahçe kısmında az müşteri ve 1 garson vardı.
    bu bizim oğlan değildi.
    müşteri gibi girdik içeri.
    kız garsonlardan biri
    -buyrun efendim sizi şöyle alalım. dedi.
    -ya aslında biz Selim'e bakmaya gelmiştik. dedim
    -kız hiç düşünmeden Selim bugün izinli. dedi
    Bu sefer ikimiz de tongaya düşmüştük.
    "ha gibtir" dercesine birbirimize baktık babamla.
    -saolun. dedim kıza ve kapıya doğru yöneldik.
    Selim'in cep telefonu vardı ama benim telefonum olmadığı için kaydedicek yerim ezberleyecek de kafam yoktu.
    Selim zırt pırt numarasını değiştirdiği için haliyle numara babamda da yoktu.
    bi ümit garson çocuklardan birine
    -Ya nerde takılır Selim pazar günleri, biliyor musun acaba. dedim
    -Çocuk kasada duran diğer çalışanı gösterip, ona sorun abi, yakın arkadaşıdır. dedi
    Çocuğun yanına gittik.
    Ben çocuğu tanımadım ama çocuk beni tanıdı.
    -Ömer abi. dedi.
    ben de hiç bozuntuya vermeden.
    -Abicim Selim'i arıyoruz, biraz acil, nerde olduğunu biliyor musun dedim?
    iki üç kekeleyerek
    -yok abi nerden bilicem. dedi.
    hafiften öne eğilerek
    -babam geldi durum ciddi, Selim'i bulmamız lazım. dedim. direnmedi.
    -az önce konuştuk abi büyük parkın ordaki bilardo salonunda, arayım söyliyim mi ben. dedi.
    -yok söyleme, biz gideriz, süprizi bozma. dedim ve çıktık cafeden.
    büyük parkın orda araba koycak yer bulamayacağımız için yürümeye devam ettik.
    bir an babamın küçükken beni getirdiği büyük parktaki anılar canlandı gözümde.
    yine duygusala bağlamıştım amk.
    derken bilardo salonunun önüne geldik.
    zemin katta bir mekandı.
    sokak seviyesindeki merdivenlerden aşağıya doğru indik.
    içerde 1 allahın kulu bile yoktu.
    sağa sola bakındık.
    mekanın arka kapısı tarafından sesler geliyordu.
    merak ederek hızlı adımlarla arka ara sokağa açılan kapıya doğru geldik.
    kapıyı açtım, dışarı çıktık.
    gençler çember oluşturmuş 2 kişi de ortada kavga ediyordu.
    ikisinin de üstü başı kan içindeydi.
    kardeşimi gördüğümde beynimden vurulmuşa dönmüştüm,
    babamın ne hissedebileceğini tahmin bile edemiyordum.
    ama kavga edenlerden diğerini gördüğümde ne babam gibimdeydi, ne de hissettikleri...
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +2 -9
      Panpa izmirde mi yaşıyorsun? Büyük park diyince
      ···
  10. 385.
    +6
    kaçıyorum beyler işe geç kaldım. iyi geceler.
    ···
  11. 386.
    +6
    bbanın gemıklerini gibeyim kim lan söyle öyle git
    ···
  12. 387.
    +2
    abinle kardeşin mi döğüşüyor yoksa !! (hikayede tanıdığın ve şimdiye dek sahnesi olmayan tek insan abin) ya da emre de olabilir ama yaşlı falan demiştin.
    ···
  13. 388.
    +2
    kardeşin emreyi mi dövüyor lan yoksa
    ···
  14. 389.
    +2
    lan burda bırakılırmı amk gibecem
    ···
  15. 390.
    +2
    yeter artık bitir müptezeli oldum uyuyamıyorum durmadan bişeyler yazmışmı diye bakıyom
    ···
  16. 391.
    +2 -2
    Ömeeer belimi sıktı kemer asdf!
    ···
  17. 392.
    +2 -2
    %100 hayali bir ürün bu ama güzel yazmışsın tebrik ederim.
    ···
  18. 393.
    +3 -1
    Boncuk reyiz efsosun be daha ilk partlarda ayıkmıstım
    ···
  19. 394.
    +1 -1
    syf 5 akanzé
    ···
  20. 395.
    +2
    Şurdan bi rizörved alayim
    ···