bredadan maltaya bi aşk hikayesi

http://inci.ca/u2mfykayky Evet beyler, moda giriyoruz yavaştan Müzikle beraber 2,14'den başlayın direk vidyoya

Marie diye bunların okuldan bi arkadaşları var o kendi evini tutmuş gelmeden, ordada bizim üniversiteden elemanlar kalıyor ama erasmus değil çoğu normal öğrenci, Alman öğrenciler falan çoktu bizim üniversitede, onlarda orda hollandalılar falan bide bu Marie işte. Bide Kompass Breda diye bi öğrenci grubu var böyle üniversitede organizasyonlar falan yapıyorlar, partiler geziler, bu grubunda başkanı falan bunların orda kalıyormuş, onlarda tabi club çocuğu çıkmışlar dışarı marieyide alıp bizide çağırmış marie, olay böyle gelişiyor yani.

Neyse beyler clubın önünden aldı bizi Marie içeri bi girdik, şarkı direk bu Hardwell kardeşimiz spacemen, kendisi de Bredalıdır bu arada. Kopuyor millet ışıklar yanıyor sönüyor bişeyler, biz tabi alışkın olmadığımızı belli etmiyoruz. Ama dans etmeye de yeltenmiyoruz hiç, çünkü bi dans etsek millet zütüyle gülecek. Harbiden beceremediğim bişey yani. girdik içerde işte bu Marienin arkadaşlarla tanıştık, onlarda bizim okuldaymış, Michael diye bi eleman, gaymiş oda sonradan öğreniyoruz ama öğrenene kadar baya bi kıllatıyor bizim kızı, eleman isviçreli, Fransızca falan var direk zaten bizim fransızlarla fransızca konuşuyor yakışlıda bi bin, ordan bi tav oldum. Sonra Ruben diye bi elemanla tanıştık, çılgın bi herif oda turuncu kafa hafif göbekli bi tip, başladık muhabbete, neyse nerelisin falan dedi, dedim Türküm ooo falan dedi bu ilk defa böyle olumlu tepki aldım elin gavuruna Türküm deyince, hiç yüzünü falan buruşturmadı aksine mutlu oldu amk, dedim sen nerelisin, tahmin et bakalım dedi, dedim bu böyle mutlu falan olduysa macar falandır heralde, dedim macaristan ? yok dedi almanya? yok dedi, ipucu ver biraz falan, yaklaştın dedi, dedim Fransa? yok. Belçika? yok ama çok yaklaştın, dedim buralısın amk tamam anladık, çok geç olsada anladık beyler, Rubenle ilk muhabbetimiz böyle başladı adam bana bütün avrupayı saydırtmıştı muallakliğine. ama baya eğlenmiştik muhabbetin sonunda. Neyse club bu arada tıklım tıklım zütünü oynatamıyorsun o derece yani, eller havaya yapıyosun, ama yere indiremiyosun falan. Biz geçtik bar kısmına rubenle orda muhabbet ediyoz, bi yandanda bizim kızı kesiyorum yanaşan eden olmasın diye, sanki yanaşan eden olsa bi tak yiyebilecez amk, nitekim yiyemedik de..

http://inci.ca/upgo4p1l46

1 saat falan geçti kim diye bi eleman var alman o dediki michael senin kafa güzel oldu hadi atla bakam nehire, vay amk noluyoz lan dedik, michael de yok ya falan dedi bunlar rubenle bi gaz verdiler, michaleında kafa güzel iyi tamam dedi. Çıktık dışarı amk bu çıkardı cüzdanı telefonu falan, evin karşısında nehir var, atlayacak, şubatın 1i amk yerde kar var adam nehire atlayacak. Hay dedim hayatımızı gibeyim, nasıl bir ortama geldik biz. Babalar eleman şaka maka demeden bam diye atladı nehire gecenin 2sinde şubatın 1inde bi çıktı taku donuyor muallaknin, zaten direk koşarak içeri girdi duşa ordan, neyse biz kapının önünde muhabbete başladık, hafiftende kaçacak gibiyiz. Bizim ruben dedi ben dedi çok seviyorum ya Türkleri falan çok memnun oldum, zaten bi rubenle adam gibi muhabbet etmiştik o gece. Dedim niye? ne bileyim dedi, başladı bu türk oyuncuları saymaya, sneijderden falan bahsediyor kuyttan muyttan vay amk dedim. Tarkan napıon falan diyor adam bildiğin Türk çıktı ya lan diyorum bende içimden. On numara eleman yani, tamam dedim Marco 1 bu 2, neyse vedalaştık, tuttuk otelin yolunu.. Anais dedi ben açım, dedim dönerciler var şu ilerde açıksa alırız, Dönerci de beyler hollandada şu şekil açıklayayım: Biz nası alkolden sonra kokoreçe kaçarız, bunlarda öyle abi clublar 4 te kapanır sabit, abi clublar kapanmaya başlarken bi dolmaya başlar sabahın ilk saatlerine kuyruk olur inanamazsın, deli gibi dönerci bi millet hollandalılar. Bizde kokoreç neyse alkolden sonra bunlarda da döner o yani. Durduk babalar bi dönercinin önünde tam yoğun saatler, abilerde türk ben dedim ne istiyonuz, döner dürüm falan tamam dedim verin paraları ben halledecem. Hesapta Türküz ya, sıra beklemeden hemen alacam ki artistik yapayım. Kasadaki elemana gittim önümde 5-6 kişi abi dedim selamün aleyküm şurdan 2 döner versene, yok kardeşim, sıraya geçeceksin öyle alacaksın. Vay amk dedim ya hemşeri hemşeriyi iplemiyormuş gurbette. neyse artistiği yapamadık beyler ama dönerleri aldık, allahtan öyle bir artiztik deneyeceğimden haberleri olmadığından, karizmayı çizdirmedik yani. Aldık dönerleri döndük tekrar yola bu arada marco giberler ben bekleyemicem dedi bastı gitti, zaten bi triplerdeydi bu da pek hoşnut değildi michaellara gitmemizden, sırf ben gidiyom diye gelmişti, tabi bizim kız muhabbetinden de haberi olmadığından biraz bozulmuştu açıkçası. Bende karar aldım marcoya söyleyeyim bari diye, hem karşılıklı hedef çakışmasını engelleriz, hem de bilsin yardımcı olur en azından diye. Nitekim döndük biz otele geceyi de o şekilde sonlandırdık. Ertesi günkü hedefim Marcoya durumu anlatıp, onu da risk etkeni olmaktan çıkarmak ve hedef çakışmasını engellemek.

http://inci.ca/u1yd93tk3j

Evet beyler, ertesi gün oldu ben dedim marcoya, bu fransız kız varya, Anais diyorum hangisi o diyor, kıllatıyor muallak, işte diyorum kısa boylu kızıl saçlı olan falan, ee diyor bu diyorum işte hoş kız, baya bi etkilendim ben ondan falan, oo iyi hayırlısı olsun moduna girdi hemen buda muallak, öyle olaysız atlattık yani açıklama faslını, ama bizim kızlar bilmiyor daha hiçbişeyi. Söylemeye de pek niyetim yok gibi zaten. Neyse beyler o gün okula git gel falan akşam için plan yok, benim de içimde heyecan var tabi, yerimde duramıyorum, lobiye iniyorum gözler bizim kızı arıyor acaba napıcak falan bi şekilde muhabbete girme isteği, hani için içine sığmaz ya o şekil amk, bi ara geldi selam verdi odasına çıkarken, yemin ediyorum kalbim ağzıma geldi amk, ama dışarıya hiç görüntü kirliliği vermiyoruz, gayet cool aleyküm selam modundayız. Akşam oldu Marco dedim 1-2 taktik ver amk, o da farketti tabi, içim kıpır kıpır, bak dedi yavaştan gidecen böyle işlerde ama varlığını her zaman hissetireceksin, işte ne bileyim küçük sürprizler falan, bu marco dediğim elemanda bizim erasmus grubunun en büyüğü, herkes 20-24 yaşları arasında (bi juliette 18 yaşındaydı) bu marco 26 yaşındaydı, e bide italyan amk aşk adamı dedik bu adam anlar halden, iyi de taktik veriyor amk, aldık gazı devam. Küçük sürprizler küçük sürprizler kafa da kıvılcımı çaktı amk. Etrafa bakınıyorum o da daha akşamdan kalma, partiden kalanları toparlamamışız, çat benim düştü jeton, etrafta bi sürü çiko var aha dedim topla bunları herkese ikram et oda oda dolaş, al sana küçük sürpriz amk, herkese dağıt ki direk sadece onun odaya gittiğimiz anlaşılmasın. Neden anlaşılmasın, yazdığım farkedilmesin modundayım bende bilmiyorum beyler. Aldım ben çikolataları baboşlar, önce bizim finlilerin odaya girdim hadi dedim alın bakam, aa işte çok sağol ya falan, ama baya da çiko var yani harbi biz yesek 1 haftaya bitmez marcoyla onları. Neyse sonra bizim türk kızlara zütürdüm, aa işte tişikirler sipirmin modunda onlarda. Sıra geldi bizim kızın odaya, en sona bıraktım tabi bilerek. Haydi dedim bismillah, kapıyı çaldım tık tık, açan yok amk, bi daha çaldım tık tık, açan yok yine 15 saniye falan geçti bu arada aradan, ulan ben bi kötü oldum amk, o kadar sürpriz hazırla kapıyı açan olmasın hay gibeyim dedim, döndüm arkamı bizim odaya geçiodum ki..