1. 1.
    0
    kimsenin kölesi değilim amk
    ···
  1. 2.
    0
    nöbetçi liseli dıbına kodumun çocuğu
    ···
  2. 3.
    0
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötüson günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    Tümünü Göster
    ···
  3. 4.
    0
    ` son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    `
    Tümünü Göster
    ···
  4. 5.
    0
    ` son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    `
    Tümünü Göster
    ···
  5. 6.
    0
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    son günlerde, vites sistemleri ve tekerlek ebatları standartlarında yeni seçeneklere gidilerek mevcut kullanıcılar üzerinde yeni bir ihtiyaç algısı yaratılmakta. bu döneme kadar baktığımızda ve halen genel olarak kullanılan 26" tekerlek ebatı ve (3x9)=27 vites seçenekleriyken şu sıralarda bu klagib ikilinin tahtına göz dikmiş gibi duran ve hızla yayılan 29er ve 30 vites furyası gündemde. bu dönüşüm sürecine tanık olurken şunları da düşünmeden edemiyorum:

    çok değil 2000'lerin başındaki dağ bigibletlerine bakarsak eğer bir çoğumuza günümüzle ile kıyaslanamayacak kadar nostaljik geleceklerdir. zaman içinde özellikle tasarım ve hafiflik anlamında çok büyük gelişmeler kaydedildi. fakat son yıllarda parçalar ve setler üzerindeki geliştirmeler; yeni bir teknoloji adapte edilmediyse şayet, ufak makyajlarla birlikte her yıl önceki modelinin bir tık daha hafifi olacak şekilde kendini gösteriyordu. ancak süregelen sistemin bu şekilde ilerlemesi durumunda belli bir 'n' yıl sonra bu yıllık hafifletme işleminin durması veya maliyetlerinin çok daha artması gerekmekte. elbette kullanıcı talebi her zaman en dayanıklı ve hafifine sahip olmaktan yana olacak. bu noktada -şahsi kanaatimce- parça tasarımında, teknolojik anlamda (sektörün dünya çapında büyümesi ve yatırımların artmasıyla birlikte) günümüzü yakaladığına inanıyorum ve öngörülen bu durağanlık sebebiyle yine sektör öncüleri tarafından böyle bir yönelime geçildiğini düşünüyorum.

    sebebi de gayet açık, "ihtiyaç yaratmak".

    bu kısa sebep-sonuç ilişkisinin ardından baktığımızda, 30 vites standartı ve 29er ve 650b (27.5") tekerlek ebatları ile bu radikal değişiklikler biz tüketicilere yeni icatlar olarak sunulmuş oldu. 2013 ile birlikte de çoğu firmanın yeni yıl modelleri arasında artık kendini iyiden iyiye göstermeye başladı.
    her standart, beraberinde ilişkili olduğu diğer parçaların da değişmesi anldıbına geldiği düşünüldüğünde, pazar için nasıl bir taze kan olduğu göz ardı edilemez.

    ülkemizde özellikle son yıllarda çok ciddi rakamların* ödenmeye başlandığı ve yollardaki sayıları hızla artan dağ bigibletinde, oyuna yeni seçeneklerin dahil olması bizleri bir yandan iştahlandırırken böyle bir dönüşüme itilmek aynı oranda sorgulamaya sevk ediyor acaba ne kadar gerekli diye.
    paylaş
    şükela! çok kötü
    Tümünü Göster
    ···
  6. 7.
    0
    ▲ ▲
    [◕.◕]
    /)__)
    -"--"-

    ccc gececi tayfa was here ccc
    ···
  7. 8.
    0
    sabah sabah dur bi cayımızı içelim be anam
    ···
  8. 9.
    0
    http://inciswf.com/harunabi.swf
    ···
  9. 10.
    0
    neden huurluk yapıyosun lan
    cok işsiz gördüm bugun seni
    ···