bu başlıkta ekşici piçleri gibi

bakire kızla evlenmek isteyen erkek modeli:

şimdi, ben şahsen bir erkek olarak evliliği düşünmeyen bir insanım. evleneyim de aile kurayım da gibi düşüncelerim yok. tabii bir erkeği/kadını evlenmek istediği kadında/erkekte aradığı özellikler sebebiyle yargılama hakkını da kendimde bulmuyorum. bana ne, anasını satayım? isteyen istediğiyle evlensin.

burada yazılanları okuyup da hâlâ "yok efendim bunu şart koşanlar eleştiriliyor" diyen varsa ya okuduğundan bir şey anlamıyordur ya da görmek istemiyordur, bakire kızla evlenmek isteyen erkeğe yöneltilmiş nefreti. lan adama vampir sıfatı bile layık görülmüş. hadi bakir olmayan adam gibtirsin gitsin. ona diyecek bir şey yok da, bakir olup da kendisi gibi daha önce eline kimsenin eli değmemiş bir kızla evlenmek isteyen adamın ne günahı var? bu adam kendisi gibi bir kızla evlenmek istiyor diye mi vampir sıfatı layık görülüyor kendisine?

şimdi bakire kızla evlenmek isteyen erkek modeline bir eleştiri getirirken, burada eleştirdiğimizin genel anlayıştan dolayı kendi bakir olmadığı halde karşıdan bunu talep eden erkeği baz alırız. bunu yaparken de özellikle kendi bakir olanlar, lise 2 terkler, atina'lılar üstlerine alınmasın diye özellikle belirtme gereği duymaz, okuyanın bunu varsaydığını düşünürüz. her entry'nin altına kol gibi disclaimer döşenmeyiz. şimdi bunu fırsat bilip, yakaladığı açıktan puan kapmaya çalışan canım kardeşim ando, ekteki ucu yanmış mektubu işleme alırsan sevinirim.

ben psişik güçleri olan bir medyumum. o yüzden, sevgili sözlük yazarları, entrylerinizde eleştirdiğiniz, bahsettiğiniz şeyin niteliklerini belirtmenize gerek yok. hattâ entry girmenize bile gerek yok. ne de olsa sizin düşüncenizi, hayat görüşünüzü, kullandığınız ifadelerle neyi kastettiğinizi ve neyi anlatmaya çalıştığınızı zaten çok iyi biliyorum. mesela siz buraya gelip "bakire kız arayan erkek şöyledir, böyledir" dediğiniz vakit ben sizin "bakire olmayıp da bakire kız arayan erkekleri" eleştirdiğinizi şıp diye anlıyorum. böyle müthiş bir insanım ben. meselâ, titanic başlığının altına gidip film yazıp bıraktığınızda ben onun 1997 yapımı bir james cameron filmi olduğunu da anlıyorum.

neyse, sokmuşum medyumluğa. bırakacağım bu işi. tabii yine de bu konu hakkında demek istediklerim de var.
bence bırakın, isteyen istediğiyle evlensin. zütünüzü yırtmayın, boşuna. hoş, yırtsanız da değişecek bir şey yok. bunu anlayabilmek için sihirli küreye bakmaya falan da gerek yok. bakıyorum bakıyorum, ortada çarpıtalacak yahut çarpıtılmış bir şey de göremiyorum. olanı söylüyoruz işte, mesleğimizin icab ettirdiği kadarıyla.