bunu herkese vermem

şizofren bin

they call me alpha nın kayıp dölleri

tcma'dan bahsediyorsunuz akşam geldiğimde o enaiden size biraz, bahsedicem o zaman hak vericeksiniz ben o şizofrenin ne çıragı olurum nede ustası..

benim bilgilerim sadece bunlarla mı sınırlı sayıyorsunuz geldiğimde size anlatıcağım konuları başka biyerde göremiyeceksiniz ben kimse değilim bu kimseye ait değil hiç hiçtir unutmayın.

tcma'dan biraz bahsedelim bakalım,
bu şizofren bin,
alfalık terimini saçmalattı,
kitabıyla bi alakası yok,
alpha male syndrome kitabını okursanız anlarsınız,
beta omega felan doğru,
anlattıklarının yarısı araştırmaya kaçıyor,
bazılarıda pandro's box'dan,
ve adam sizi dışlayarak,
kölesi yapıyor işede yarıyor.
taktik çok güzel,
betalar elensin,
gibtirin gidin vs vs.
tekrar tekrar okudukça anlarsınız,
aradan bazı şeyleri çıkartın.
bazı konularla örtüşüyor,
bazı sözleride gbosadam'dan,
o sevmediği adamdan alıntı bile yapıyor.
o sevdiklerini bırakıp giden aciz huur çocuğunun teki,
burda silik yiyince gitti kancık sözlükte yazdı,
burdaki potansiyelle aynı değildi ve orayıda bıraktı.
onun yaptıklarını yapsaydım şuan bi ton çırağım olurdu,
ve hiç birinden vazgeçmezdim.
sizi bazı şeylere zorluyor,
saha görevleri vs. vs.
onun yaptıklarını yapmamak için,
onun gibi alıntı yapmamak için,
onu uzun zamandır okumuyorum,
kafamı karıştırmaya gerek yok.
adam crysis'e ve assassin's creed'e takmış durumda,
tam bir hastalıklı huur çocuğu,
crysis 2'deki videolardan bişeyler alıp,
hey ölü adam gibi salak salak şeyler yazıyor,
artık karar sizin dıbını yiyim.

"güçlü olun"
güçten kastım zihinsel güçtür.
aklınızı kontrol etmelisiniz,
dikkat etmelisiniz,
her konuya girmemelisiniz,
biraz gözlemeniz gerekiyor,
hem amlıları hemde erkekleri,
dikkat edin,
salak insanlar hep bişeyler bildiklerini zanneder.
asla salak gibi olmayın,
her taku bilmeniz gerekmiyor.

"empati kurun"
amlı gibi olun(muallak değil)
yani onlar gibi düşünün,
ozaman onlara hak vericeksiniz.
bi düşünsenize dıbınız var,
füze gibi gögüsleriniz var,
kalçalarınız bomba gibi,
karşındaki erkeğin nasıl biri olmasını isterdin ?
her önüne gelen erkeğe bakarmıydın,
her önüne gelenle gibişirmiydin ?
karşındaki erkek nasıl biri olmalı ?
bu soruları amlıyla konuşurken kendinize bi sorun,
kendinizi onun yerine koyun ve ona göre hareket edin.
bu sizin olasılığınızı yükseğe çeker.
o amlı kezban bile olsa,
dıbını önünüze atsa,
pantolonunuzu deleceğini biliyor.
o yüzden sizi giblemez bırak dıbına girmeyi,
ütopyasına bile giremezsin.

"yumuşak girişler yapın"
bunu kuzenimde keşfettim,
o bin kurusu deli gibi am giberken ben izliyordum,
çoğu şeyide ona bakarak öğrendim zaten,
dikkat ettim ve kızlarla önce yumuşak konuşuyor,
tam bir beyefendi aradan 30 dakika sonra,
otomatik bi şekilde sex'e bağlıyor,
mesela şöyle bi konuşma geçmişti
- kız
+ erkek

- ağzına sıçarım
+ ağzını giberim
- terbiyesizsin
+ neden ağız gibilmek içindir

aradan bi kaç saat konuştular tüm konuşmayı açmayım şimdi,
size yemin ediyorum o kızı giberken ben mal gibi oturdum,
kızında arkadaşları vardı,
ben dedim banada öğret dedim,
sen hiç girmedin ki konulara,
ordaki oturan kız var ya nasıl gibişirdi dedi.
sonra bende bununla biraz takıldım ve olayları çözdüm,
sonra kendim bişeyler denedim ve olmaya başladı.
ama o benden daha erken zamanda gibişmeye başlamıştı,
buda morelimi bozdu zaten o herşeyi öğretti bana,
çocukluğumdan beri kızlarla alakam yokken o soktu,
bazı kötü yanlarıda vardı sigara'ya esrar'a felan başlattı.
onlarıda kontrol etmeyi öğrendim.
sadece insanları değil kendinizide kontrol ediyorsunuz sadece odaklanın.

"kontrol"
empati çok önemli cidden öyle,
karşınızdakini çözümleyip onun yerine geçtiğinizde,
gerçek anlamda o sizin köleniz oluyor,
çünkü açıklarını biliyorsun,
nasıl biri olduğunu biliyorsun,
sana ne söylediğinde ne söylüyeceğini biliyorsun,
kendinizi geliştirin,
sizin büyük yetenekleriniz var,
mesela örnek:
bazen deja vu oluyorsunuz,
bu resmen geleceği görmek gibi birşeydir.
çünkü bazı şeyleri cidden gördünüz,
yoksa hiç görmediğiniz bişeyi hatırlamazsınız.
hele ki durduk yere,
bunu geliştirebilirsiniz,
eğzersizler yapın kendinize bi çizilge oluşturun,
yada şöyle yapalım bi günlük tutun,
tabii yattım kalktım bugün, işe gittim felan filan değil amk,
amlılar hakkında kendi gelişiminiz hakkında,
kötü yaptıklarınız hakkında,
anılarıda koyun araya ve ihtiyacınız olduğunda okuyun,
cidden çok işe yarar,
tekrar feyz alırsınız,
ve onu tekrarlamaktan vazgeçersiniz,
herşeyinizi yazın,
kendinizi en iyi o şekilde geliştirirsiniz,
ve geceleri uyurken.

şuan potansiyel az o yüzden fazla konuya girmiyorum.
eğer girersem bundan başkalarınında haberi olucak ve bu olay burda biticek.
bu olayın bitmemesi lazım beyler,
bu nesilden nesile aktarılacak birşey olucak bunuda zamanla anlıcaksınız zaten,
zamanımız hem çok hemde bize yetmiyecek kadar az,
ne kadar yaşıyacağımızı bilmiyoruz,
tam kontrole ben bile sahip değilim,
ben akılsız salağın önünde gideniyim,
"eğer aklım olsaydı ben asla ölmezdim."

size kendiniz olmayı söyledim,
hatırlarsınız pekii neden sonradan söyledim ?
hiç düşündünüz mü ?
önce size bi kaç bilgi sundum,
tamamen kendiniz olmanızı istemedim,
tamamen kendiniz olursanız asıl o zaman kaybedersiniz,
ben size kendiniz olurken yapıcaklarınızı öğretiyorum,
yaşamı öğretiyorum,
insanların gerçek yüzlerini öğretiyorum,
herkes sen değil o yüzden empatiyi bu kadar öne aldım,
empati ve kendiniz olmak benim ön önemli kurallarımdır.
ikiside olabilirsiniz,
empati kurarak karşınızdaki olmayın yeter.
sadece onu anlayın,
ne hamle yapıcağını tahmin edin,
sonra kendiniz gibi davranın,
şizofren gibi davranmayın.

"güven"
beraber aç yatmadığız hiç kimseye güvenmeyin.
güven en kötü şeydir.
herkese güvenirseniz sizi giberler,
sizin için asli önem taşıyan onların güvenini kazanmak.
yalan söyleyerekde kazanabilirsiniz,
ama ortaya çıkmadığı sürece,
o yüzden onuda geliştiricez,
şuana kadar kime güvendiniz ?
sonradan size bişeyler yaptı mı ?
kesin yapmıştır ufak bile olsa yapmıştır.
siz bile yapmışsınızdır.
ben herşeyi sonradan anladım,
ve dedim ki herkes huur çocuğuymuş.

"devam edin"
herşeye olduğu gibi devam edin,
kimde nasıl bi iz bıraktıysanız öyle devam edin,
birden değiştiğinizde anlıcaklardır.
herşeye yavaş yavaş girin beyler,
unutmayın "ilk değişim her zaman şiddetlidir"
o yüzden fazla şiddet sizi uçuruma iteler.
yavaştan öğrene öğrene yapıcaksınız herşeyi,
hızlı atak avınızı kaçırır.

"saldırın"
empatiyle saldırın,
onu keşfettiğinizde saldırın,
onu keşfetmeden saldırırsanız,
elinizden kaçırırsınız,
çita'nın sizden hızlı koştuğunu bilmeyerek,
onu koşarak yakalamaya çalışırsanız,
ne etinden nede derisinden yararlanırsınız.

"yavaş olun"
ağır ağır konuşmak gibi kastım yok veya yavaş hareketlerden,
benim anlatmak istediğim hemen herşeye atlamayın,
biraz düşünün ve çözümleyici olun,
bi kaç soruyla bile ele geçirebilirsiniz karşınızdakileri,
onun ne kadar o konu hakkında bilgisiz olduğunu felan çözersiniz,
ona göre rasyonalizasyon yaparsınız.

"ağınızı atın"
onun bilmediği yönlerde onu başka bişeye yönlendirip,
başka bişey yaptırırsanız manipüle edersiniz,
ve aklı karışır ve iplerini size verir,
istediğiniz hareketi yaptırırsınız,
kukladan öteye gidemez,
çünkü bi kere yakaladım mı bidaha bırakmıcaksınız.

"uzak durun"
sorular sorduğunuzda eğer ekgibsiz ve güzel cevaplar veriyorsa,
ve aniyse bu cevaplar,o konuyu geçin,
sizden o konu hakkıda üstündür,
eğer yalan söylerseniz veya rasyonalizasyon yaparsanız,
amacınızı anlar ve kaçar,
burdaki empati onun balık olmasıdır.
kancanın olduğunu farkederse,
yemi alıp kaçar.
ne balığınız kalır nede yeminiz.

"herşey zamanına uysun"
herşeyi sıralı sıralı yapın,
hepsinden azar azar koyun,
hepsi karmaşık bi şekilde olursa tadı kalmaz,
mesela bi yemek yapıcaksınız değil mi ?
onu bulamaç yapmak var,
bide bazı güzel şeyleri etrafına koyup,
süslemek var hangisi daha hoş dururdu ?
tabii ki süslemek,
hem göze hitap eder hemde tad'a
bu yüzden herşeyiniz düzenli olsun.

reserved

Gören gözler için güzel şeyler yazılmış. rasyonalizasyon dışındaki ses ve mental kuralları iyi uyguluyorum diye düşinüyorum. takipteyim.