burda en kral salaklığımızı anlatıyoruz

bunu sanırım anlatıp içimi arındırmam lazım, aksi takdirde zırt pırt aklıma geliyor, sinirim bozuluyor.

biraz önbilgi vereyim. benim refleksler biraz iyidir. mesela küçükken oyun esnasında düşecek olduğumda ellerimi genelde iyi kullanmışımdır, o yüzden bacaklarım yada kollarım değil de hep ellerim yara olmuştur çoğunlukla. yada mesela düşmekte olan bir şeyi (cep telefonu yada benzeri değerli şeyler de dahil) rahatça tutabilirim, kolay ıskalamam. tabi ara sıra düşüp oramı buramı yarmışlığım vardır da genelde hep hafif el yaralarıyla çıkmışımdır türlü çocukluk felaketlerinden. bunu kesinlikle övünmek için söylemiyorum, birazdan ne biçim şeylere gebe olduğunu göreceksiniz zaten.

bu sene baba başımızda olmadığından bazı zamanlar kardeşimi okula zütürme yada okuldan alma işleri bana kaldı. bu zütürüp getirme işleri sırasında yine kardeşini okuldan almaya gelen böyle tatlı mı tatlı bir hatun gördüm. her gün göre göre len dedim en iyisi ben bununla tanışayım, kız da bakıp duruyor söylemesi ayıp. neyse, ben bununla en sonunda yanına gidip bir vesileyle tanıştım. o günden sonra da okula geldiğinde ufak tefek muhabbetler ediyoruz samimiyeti arttırmak babında.

yine günlerden bir gün okula kardeşimi almaya gittim, baktım hatun daha gelmemiş. baktım bahçe kapısı açık okulun. içeri girdim, hemen girişteki oturmaya elverişli demirler var. bir sürü kişi de oturmuş ben de yorulmamak için sol tarafta bir yere oturdum. oturduğum yerin 5 metre kadar ilerisinde bir grup velet top oynuyor. içlerinden birisi de topa öküz gibi abanıp duruyor amk. zaten çocuğun bacakları görseniz ronaldinho bacağı gibi bacak yapmış. neyse orada otururken benim hatun geldi, beni gördü galiba tam karşımdaki yani kapının girişinde sağ taraftaki demire oturdu. ben hafif yanlamasına oturuyorum, bir yandan da o top oynayan çocukları görüyorum, karşılıklı oturup konuşuyoruz hatunla bu şekilde.

bir müddet sonra kız konuşurken birden bire yan tarafımı (çocukların tarafını) işaret ederek "ayy dikkat et" diye bağırdı. şimdi benim yerimde başkası olsa muhtemelen demek istediğini anlamaz bir müddet sonra da topu kafaya yerdi. ama dedik ya, sıçtımının refleksleri gayet yerinde. kız beni uyardıktan sonra o aradaki 1 saniyede can havliyle kafamı hemen çocuklardan yana çevirdim, hani "noluyoz lan" der gibi. baktım ki koca bir top yüzüme yapıştı yapışacak. elleri kullanmak için de çok geç. o sıçtımının refleksleri yaptı yapacağını yine. o can havliyle kafayı öyle bir eğmişim ki, nasıl eğdiğimi hatırlamıyorum. kafayı eğdim gözleri kapattım, bir süre öyle kalakaldım.

kaldırdım kafayı, topa abanan yarak kafalı velet yarı güler bir tiple bana doğru bakıyor, ama bende bir şey yok işin garibi. neyse, hatundan yana kafayı çevirdim ki. hatunun burun - göz ve alnını kapsayan alanda kocaman kırmızı bir top izi çıkmış, galiba burnunun da ortasına bir yere gelmiş, acı içinde burnunu tutuyordu. hatunun o tipi görünce de gülmemek için zor tuttum. gittim yanına, topu atan ben olmadığım halde binbir türlü özür diliyorum. e tabi kız, "tamam tamam önemli değil" dese de samimi olmadığını biliyordum söylediklerinde. kız benim hayatımı resmen kendi hayatıyla kurtardı bende kız karşı rezil olduğumla kaldım, bir daha da okula kardeşimi almaya gitmedim.

özet: benim yüzümden hatun suratının ortasına top yedi.