burda en kral salaklığımızı anlatıyoruz

kızla tam soft porn sevişmeden hard porn'a geçmiştik ki ben sağ tarafımda kalorifer olduğunu unutmuşum. Kaloriferin de bir yeri yine başka bir mallığımla ezilmiş falan kesici bi alet olmuş. Alttan almışım gazı durmuyorum tabi derken zütü oraya bi taktım aga ayşe teyzenin çamaşırlarındaki gibi caaart diye bi ses geldi. Sevişirken zütü yardık, gülmekten zaten gibiş yalan oldu-karizma dağıldı. üstüne bi de hastane olayı var. züt diyip geçmeyin fena kanıyor lan. Taksiyle hastaneye giderken amıma koyim oturduğum yerden bi kalktım koltuğa kan bulaşmış, eşofmanın tüm züt kan. Yardırdığımız yeri gibtiriyoduk bi de

bundan 6-7 sene evvel istiklal de çok sıkıştım istiklal deki mcdonalds ın tuvaletine girdim. erkekler tuvaletine bir girdim bir baktım uzun saçlı bir kadın arkası dönük. pardon yanlış girdim herhalde dedim. sonra gittim karşı taraftaki tuvalete bir açtım bu seferde kadınlar çıktı içeriden allah allah dedim. sonra tekrar dışarı çıktım tabelalara baktım erkek tuvaleti olan ilk girdiğimmiş. tekrar girdim içeri bir baktım uzun saçlı bir lavuk dik dik bana bakıyor.bir şey söylemeden girdim tuvalete lavuk çıktı sonra.

babamın iş arkadaşına gittik yemek yiyoruz. Yemekte de pilav ve yanında biftek var.Ben bir türlü kesemiyorum bifteği yiyemiyorumda neyse adam anladı çekinme yavrum ye hadi gibilerinden gaz veriyor,ben etle cebelleşirken birden tabak ters döndü üstüme
o an herkes susup benden çok tiz bir sesle aaa sesi çıktı babamla anneme baktım kafalarını kaldırmıyorlar(beni doğurdukları için bin pişman tabi)
ev sahibi hala ye diyor amk nereye ye hayatımda hiç o kadar terlememiştim ve çok ciddiyim evden çıktıktan sonra cebimden pirinç taneleri çıkmıştı artık o panikle ne yapmışsam...

Ulan inciye üye olmak kadar aptal bişey olabilir mi al girdik çıkamıyoruz işte günlük konuşmalarım değişti lan karı kız dinlemeden ana avrat dalıyorum poff

çok önemli bir toplantıda, gülerken sümüğüm aktı, baloncuk oldu amk.
ne kadar saklasam da gören gördü. hala utanırım. belamı gibeler.

üniversite yıllarımda mersinli bi sevgli yapmışım. ilk kez eve attığım gün karıyı giberken
' aşkım domalda bi de arkadan çakıyım' dedim. tabi karı sinirlenip gibişin ortasında terkedip gitti beni.

7 yaşındaydım amk 1 e gidiyom bitane asker gördüm yolda gururlandım amk karşısına geçip asker selamı verdim giblemedi huur cocugu beni

ben de anlatiim mi lan. çok iyi değil ama, ben olsam okumam. herneyse.

üniversite birinci sınıf.

kafam dumanlı sınıfa girmişim; ders sanat tarihi.

slaytta hoca ne görüyorsunuz diye sordu. resimde otantik bi köprü var. ben köprü demek istedim. kurduğum cümle şu oldu;

"i'm seeing a monster."

köprüye bridge diil monster diyen kafam, hocanın ve tüm sınıfın "höö?" şeklinde yaklaşımlarına rağmen değişmedi. monster monster diye direttim.

meğersem benim kafa mostar köprüsüne gitmiş. var ya bosna hersek'te yıktılar yaptılar bi daha falan. köprü diyince aklıma o gelmiş amua koyim.

fena taşak konusu olmuştum..

en kralı degil de aklıma geleni yazıyım 1 tane

7.sınıftayız. ogle arası dedim bir kola cakayım kendime.her neyse gittim aldım. yanımda da bir arkadasım var. yuruyoruz bahceye cıkıcaz.tas gibi bi kız vardı ama hayatımda konusmuslugum yok. kız geldi onumde durdu bir seyler soyledi bana.ama ben karıya nasıl odaklanmıssam elimdeki kolayı yavas yavas kızın ustune dokmeye basladım. sonra kız dedi napıyosun falan kendime geldim. sandım ki kolanın acma halkasını toplayınca bir hediye falan var kızda onun icin benden acma halkasını istiyor. koparttım al dedim. kız dedi bunu neden veriyosun ki bana diye.ben dedim sen istemedin mi.yok dedi ben sadece kolandan bi kac yudum icebilir miyim diye sormustum dedi.o anda gerizekalılıgım tavan yaptı yok ben baskasının agzından icmiyorum diyip vermedim.

---gecen ay kalabalık bi piknige gittim yazdıım kızda vardı orda aptal aptal foto çekioz orda bn yüksek olmayan bi kayanın üstünden atlayıp havada hayat maksimum hareketi yapacadım yaptımda ama indiğim yer kayganmış hızımı alamadım dirseğimin üstüne çakıldım dalağım yırtıldı iç kanama geçirdim millette inanmıo olduum yerde nefes alamıom kız var die bozuntuya vermediğimi sanıolar ölümden döndüm aq 2 hafta yatakta yattım ama kızı tavladım 3 saat sonra buluscaz keh keh keh
--- bide evin içinde orta 3 te silah sıktım evde kimse yokken sonra mermi çekirdeğini arkamdan buldum amk 2 hafta ruh gibi dolaştım

aslında 3 tane daha mallığım var ama uzun zaten sövmeyin die ikisini anlattım taşak kafalar

gençlik dönemleri mor ve ötesi konseri öncesi. mor ve ötesinin davulcusu yanımıza geldi muhabbete. adama "hocam işin varsa biz seni tutmayalım" diycekken "hadi hocam senn işin vardır" diyip sırtına vurmam. resmen gibtirettim adamı amk.

ben babamın bi mallığını anlatcam tatile gidiyoruz bodruma yazlık kiraladık oranında elemanının adı hasan tabi babam biraz isim özürlüdür babam yaklaştıkca adamı arayıp biz yetiştik hüseyin diyip durdu oraya geldiğimizde adam geldi işte hüseyin bavulları alın falan devam etti bu böyle sonra eve yerleştik biraz sonra annem içmeye su yok dedi babama babamda dur ben arayayım dedi ben babamı uyardım baba adama hep hüseyin diyosun bak adamın adı hasan alınır dedim babamda tamam dedi açtı gene hüseyin demeye başladı ve su istedi neyse adam geldi damacana su getirmiş babam evdede hüseyin demeye devam etti tabi ben gülmeye başladım babam anladı tabi adama yaw sanada hüseyin hüseyin diyorumda senin adın neydi yğen dedi adamda benim adım hasan abi dedi babamda tamam ismail ozaman al şu suyun parasını dedi adam neye uğradığını şaşırdı tabi bizde gülmekten öldük...

lisedeyim, bizde bi biyoloji hocası var adı arap mısto (kapkara adam), bildiğin bin!!! zaten öğrencisi ile evlenmiş pijin dölü. neyse uzatmayalım. bu zütoş, her tenefüste sınıfın güzel kızlarını etrafına toplar, daha kızların memelerini mi görmek ister? sürtmek mi ister? koklamak mı ister? bin tane bahaneyle kızların sırasına oturup anılarını, yaşanmışlıklarını anlatırdı anasının ammuğuna goduumun pici. bigün yine toplamış kızları, elinde foto kızlara gösteriyo, ben de binle o ara aram iyi olduğundan yalakalıkla yanlarına yaklaşıp "o ne hocam?" diye sordum. anasının ammuğa goduuumun piji "-eşimin ve kızımın fotoları" dedi züt. "anaaa bakiiim yengeye, ufaklığa" diyerekten resmi kaptım. (bunu kendime söylüyorum " ulan mal ne bakıyon elalemin karısına ,kızına. git çükünle oyna" mal) ana!!! ne göreyim esmerliğin az bile sayılacağı bir tonajda karalıktaki eşi ( ki halk arasında zenci veya arap diyoruz) ,çocuk sapsarı, masmavi gözler. sanki norveçten gelmiş ammına goyyim...
lan demek kafada fosfor bitmiş adama demezmiyim bi anda " yav hoca sen daha iyi bilirsin ama sen kara ,yenge kara çocuk sarı... ne iş? ( ve şunu düşünün "ne iş?" derken kızların dediğine göre göz kırpmışım)
lan adam bana baktı, fotoya baktı, yine bana baktı "sen nediyon dürzüüüü" demesiyle kendime gelim ama iş işten geçmişti.lan herif beni okulda kovaladı bildiğin. kaçtım maçtım ,derslere girmedim, anama babama gitti mesele. derslerimde iyi o yüzden öğretmenler arasında sevilen bi tipim diye kudurdu bu. bi kaç hafta sonra rutin yazılı ve sözlü yardımıyla okul hayatımdaki ilk zayıfa sebep oldu bu amuğa koduumun huur çocuğu ... lan ne uzun oldu bu yazı bee... öpüyorum

özet: amuğa koduumun öğretmenine şaka yapma, kaldıramayınca sınıfta bırakıyo bin

ben trenden denize düştüm dıbınakoyim daha kralı varsa çıksın. haydarpaşada trenin açık kapıdan denize düştüm

bilkent 2010 mayfest'inin 2. günü amk.

pampalarımdan bi tanesini çağırdım o da benim kafadan ege tıpta okuyo bunu festival başlamadan önce aradım dedim olm atla gel karı kız ortam am züt meme falan neyse cuma gece geldi aldım bunu takıldık falan filan.

2. günü oldu işte dedik lan bugün sağlam içelim ha gittik ankuva maradit'e 1 şişe tekila aldık 2 kişi içeriz diye. neyse fest alanına gittik hacı arkadaşlar falanda var güneşin altında köpek gibi tekila içiyoruz aq 2 kişi bu sırada ben diğer arkadaşların yanına gidiyorum onlar dio babaaa aaa olur mu vur bi shot ahhhh falan ben o şekil 1 şişe tekila içtim, doğal olarak kafam züt gibi.

vodafone stand kurmuştu şenlik alanına karaoke falan tak püsür var kafamda güzel 2-3 arkadaşımı yanıma alıp karaoke'de çalınacak son parça olan şebnem ferah - bu aşk fazla'yı söyledim amk. nası söyledim ne söyledim orda bilmiyorum ama söyledim.

bu salaklık 1'den sonra salaklık 2 olan 1 şişe tekila üstüne 2 bardak vodka+smoothie ve 2 bardak rom+kola ile alkol koma sınırlarına yaklaştım. lan çişe gitmem lazım sabahtan beri işemiyorum ölecem lan. neyse güç bela arkadaşlardan yardım alarak tuvalete gittim işedim lan baktım olacak gibi değil fakültenin köşesine pıstım biraz sızarım orda kendime gelirim diye.

--spoiler--

sonra hatırladığım şeyler:

-işletme fakültesinden sedyeye çıkıyodum ambulansa bindiriyolardı

-zorla oksijen maskesinden hava çekmeye çalıştım, ambulanstaki hemşireye yaaaa abla kusura bakma sana da zahmet oldu dedim

-doktor olan arkadaşımı ima ederek ''houuuuuuuseeeeeee!!! lan bana doktor house'u getiiiiiriiiiiiiin laaaaaaaaaaaaandiye bağırıyodum

-tamamen alakasız bi şekildebende gilbert sendromu var doktor bana parasetamol (ağrı kesici) vermeeee'' diye 400 kere tekrar ettim, sanki alkol komasındaki adama ağrı kesici verecekler amk

-tekerlekli sandalyeye bindirdiler taksiye binerken, abi ben giderim tek başıma dedikten 10 saniye sonra kafaüstü yuvarlandım amk

--spoiler--

özet: komik değil evet ama öyle alkol alınca da salaklık tavan oluyor amk

salaklık değilde... gülün diye anlatıyorum...

'91-'92 senesi lise dönemlerim...
felaket ishal olmuşum... okuldan geldiğim gibi daldım tuvalete...
arada 3-5 dakika geçmişti ki biri kapıya asıldı... kilitli tabi kapı...
sonra tıklattı... babammış meğer...
kim var içerde, dedi...
benim baba, dedim...
beklenmeyen bombayı patlattı...
ne yapıyorsun orda ?
hiiç dedim sadece... tamam diyip gitti...
ondan sonra derin düşüncelere daldım... ulan bi insan tuvalette ne yapar...

bir iki sene önce falandı. işe giderken, yol üzerinden aynı işyerinde çalıştığımız üç tane bayanı da alıp öyle gidiyordum.
birini aldım, ikinciyi almak için evlerinin önünde durdum. yeni ev almışlardı. kadınla kocası kapının önünde beni bekliyorlardı. kocasıyla tanışmamıştım. arabadan indim. kadın kocasıyla beni tanıştırdı. adamla ayaküstü sohbet etmeye başladık.
ben elimle aldıkları evi göstererek, 'nasıl kullanımından memnun musunuz? verdiğiniz paraya değer mi?' dedim.
adam iki üç saniye afalladı, güldü 'valla ne desem ki. aksini söylemem şu an için mümkün değil.' dedi.
ben, 'la bu adam ne geveliyor?' diye düşünürken arkamdan gelen gülme sesleriyle uyandım.
meğerse adamın karısı tam arkamda duruyormuş. ben elimle evi işaret ettiğimi sanırken, adamın karısını gösteriyormuşum.
'çok pahalı almışsınız. o kadar etmez.' demediğime sükrettim.

yılmaz erdoğan imza gününde hayranlarıyla sohbet edecek kitabını imzalayacak
diye bi afiş vardı. malatyadayım ve malatya fuarı kapsamında...
neyse hüzünbaz sevişmeler kitabı vardı bende gidip imzalatayım dedim.
fuar alanına girdim işte ok işaretleriyle tabelalarla filan onun bulunduğu standı tarif etmişler. standa girdim masada 3 kişi oturuyodu, üçüde erkek. içimdende "allah allah koskoca yılmaz erdoğan burda niye bu kadar sakin, niye kalabalık değil" diye geçirdim.
oturanlardan birine sordum "yılmaz erdoğan'ın yeri burası mı?" diye, içlerinden birisi "evet" dedi
"nerede" dedim, "imza günü bitti mi?"
ortadaki gözlüklü ne dese beğenirsiniz?
"yılmaz erdoğan benim"
o an başımdan aşağı kaynar sular döküldü, "yer yarılsada içine girsem" deyiminin anldıbını tam manasıyla orada idrak ettim
meğerse yılmaz erdoğan adında amatör yerel bir şair varmış o imza günü düzenliyomuş
vay amk hayatımda utandığım nadir anlardan biridir...

özet; özet yok amın oğlu, oku işte

bundan 6 sene öncesi bilen bilir uyduda ferre kanalları vardı.bi yaz gecesi içtikten sonra bizde kalan bi arkadaşla izliyoruz amk. bilen bilir ege geceleri sıcaktır, üstümüzde de tişört yok. neyse bi gay kanalı vardı, kanalları geçerken ona denk geldik.tam da sahnede elemanın biri pembe tüylü kelepçeyi yarraana geçirmiş, diğer ipne de eline. bilen bilir bu receiverlarda pause tuşu olurdu. bastım pausea o sahneye gülüyoruz amk. çok da komik olmayan bişeye mal gibi dakikalarca güldük.ben de bi yandan mesajlaşıom bi hatunla,bi elimde telefon bi elimde kumanda.o sırada bizim güldüğümüzü duyan babam uyanmış salona geldi.ben heyecandan elimdeki telefonla kanalı değiştirmeye çalışırken iş işten geçti. ortamda bi sessizlik oldu ve televizyon diğer kumandayla kapatıldı. daha salak bi duruma düştüğümü hatırlamıyorum.
özet:baba valla muallak değildik.

istanbul metrosunun ilk açılıdığı sene...
jetonu almışım gişeden, atmışım turnikeye misler gibi geçmişim. inmişim aşağı tren bekliyorum.
tren karanlıkların arasında uzunları yakıp gelirken jetonu aramaya başladım. bulamayınca binmedim metroya.
tren gittikten sonra hatırladım ki; jeton ne arar la peronda?