1. 1.
    +3 -7
    server dediğim, waiter-waitress yani garson. work and travel için hazırlık okulu biter bitmez new york'a fırladım. umduğumu bulamadım, ama bulduğumu yiyorum.
    özet geçeyim: 10 haziran iş başlangıcı. 18 haziran garsonluk eğitim bitişi. bu sırada tanıştığım birçok insan ve onlarla aramdaki ilişkiler hem beni gerçek bir hayata hazırladı hala da hazırlıyor, hem de ilişkiler bazında bana bir tecrübe oldu, hala da olmakta. 24 haziran'da ise ikinci işimi buldum. birisi akşam işi, bulaşıkçılık. ilki ise garsonluk. garson olarka çalıştığım yer uno chicago grill adında kaliteli bir restoran. insanlar akın ediyor, central park yakınlarında olduğundan bayağı kalabalık oluyor.
    neyse. gelelim olaya.

    reserved alın.

    edit: beni okuyun http://ccc.incisozluk.cc/...riyorum/@kendinibilenadam
    ···
  1. 2.
    +1 -3
    evvela baştan alalım.
    eğitilen olarak çalışmaya başladığım ikinci gün, kennedy adında ganalı bir garson bana yardımcı oldu. cidden komik ve taşaklı bir arkadaştır. masalara kendini jfk olarak tanıtır, insanlarla sohbet edip onları güldürür. abd'de hizmet sektörü apayrı bir dünya'dır. konuğunuzu, müşterinizi mutlu tutmak zorundasınız. (mutlu tutmasanız bile kalkarlarken en kötü 3 $ tip bırakırlar.)
    o dönem akşam çalışıyordum. geç saatlere doğru restoran hafif tenhalaşırken 2 kız geldi. bizim jfk özel ilgi gösterip onları en kral masaya çekti. birisi zenci ama at gibi bir hatun, öteki ise kilolu sarışın, yüz olarak güzel bir kız. jfk'nin ingilizce'si de biraz bozuk, nesne koyması gereken yere fiil koyan bir herif, dolayısıyla kızlarla ne konuştuğunu anlayamıyorum. ulan kim bu kızlar?!
    ···
  2. 3.
    0
    reserve alalım
    ···
  3. 4.
    0
    served r
    ···
  4. 5.
    +4 -3
    jfk bunlarla muhabbet etti, benden de kendimi kızlara tanıtmamı istedi. başladım adımdan, okulumdan, abd'Ye geliş amacıma kadar anlattım. etkilenmiş göründüler, hele zenci olan bebek bana karşı çok ilgili davranmaya başladı. ilk evvel türkçe kelimeler sordu, ben de esprilerle yanıt verdim. karşılıklı gülüştük. o sırada jfk geldi, "güzel bayanlardan hoşlanır mısın kendinibilenadam?" diye sordu, ben de hafif utangaçlık var, abd'deki ilişki kültürünü bilmiyorum tabi, ama baktım kızlar da benden yanıt bekliyor, hemen aklıma gelen ilk şeyi söyledim: "bütün erkekler gibi."
    ···
  5. 6.
    0
    reserved
    ···
  6. 7.
    +1 -3
    sarışın olan biraz espriyle karışık atarlandı: "haha bütün erkekler mi?" dedi. jfk hemen uzaklaştı. ben de onun peşinden gittim. sordum kimdir bu güzeller, nereden geldiler? sarışın kilolu hatun bunun eski kız arkadaşıymış, o yüzden öyle atarlanmış * bu arada olayı söylemeyi unuttum, o gün zenci olanın doğum günüymüş. jfk bunlara özel olarak pasta hazırladı, getirdi. kızlar yemeye başladı, zenci olan bana kaplan gözleriyle bakıp pastadan bir kaşık alıyor, sakso çekercesine kaşığı sömürüyor. bilerek yaptığını anlıyorum, tepkisizim o anda.
    sonra zenci olan sordu "siz çocuklar bu gece müsait misiniz?"
    ilk şoku o an yaşadım.
    ···
  7. 8.
    0
    .asD.a.Sd.aDasaDA
    ···
  8. 9.
    +1 -3
    hayatımda bir dişiden böyle teklif almadım, haliyle birkaç kroşeyle afallamış bir taksör gibi şaşırdım. jfk tamam dedi, zenci olan "aslında tam olarak sana sormadım." dedi. beni işaret etti. ben heyecanlandım ve "bu gece için müsait değilim." dedim. halbuki evet demiş olsam o kızı o gece gibecekmişim. ama nasip bu, başka güneymiş. telefon numaralarımızı ve facebook adreslerimizi aldık. kızın adı charmine.
    ···
  9. 10.
    +1 -2
    jfk ve makedonyalı stojanche, oradaki en iyi dostlarım oldu. öte yandan alicia adındaki garson da bana karşı sıcak ve pozitif davranan garsonlardan biriydi. ancak jfk ile iyice tanışıp kaynaşmıştık. geceleri işten hep beraber çıkıyorduk, arabasıyla beni evime bırakana kadar sohbet ediyorduk.
    arabasını başta güzel sanmıştım, ancak bana külüstür olduğunu söyledi. abd'de araba fiyatları çok ucuz ve kendi ülkemize göre kötü bir araba görmeniz imkansız. jfk ne derse desin, bence taş gibi araba.
    eğitilen garson olarak sonuncu günüm, 40 sayfa civarı not çıkarmışım; menü üzerine çalışmışım, 3 gün expo olarak mutfakta çalışmışım, artık profesyönelliğe doğru ilerliyorum. bazı yemekleri şu an bile bilmiyorum çünkü gerçekten aşırı yemek çeşidi olan bir restoran.
    her neyse, son gün, jfk heyecanla yanıma geldi "bu gece hazır ol, klube gidiyoruz. charmine aradı."
    ···
  10. 11.
    +1 -2
    gibtiniz başlığı anlatmıyorum.

    bu arada, başlıkta geçen restoranın uno olduğunu sananlar yanılıyor. bulaşıkçı olarak çalıştığım, mekgibalılarıyla sokak kavgası edip burnumu kanattığım bir restorandaki garsondan bahsediyorum.
    ···
  11. 12.
    0
    rezerve okuyorum +başlık takıip
    ···
  12. 13.
    +4 -4
    sonra jfk beni arkaya çağırdı. pantolonumu ve iç çamaşırımı indirip 19 cm damarlı haşmetli penisini sulu anüsüme daldırıverdi. o anda zevkten ölecek gibiydim. sonra zenci kızla şişman kızı gönderip sabaha kadar jfk ile seviştik. o günden beri bana da kuşum kendinibilenadam derler. bundan sonrasını okumasanız da olur arabasını başta güzel sanmıştım, ancak bana külüstür olduğunu söyledi. abd'de araba fiyatları çok ucuz ve kendi ülkemize göre kötü bir araba görmeniz imkansız. jfk ne derse desin, bence taş gibi araba. eğitilen garson olarak sonuncu günüm, 40 sayfa civarı not çıkarmışım; menü üzerine çalışmışım, 3 gün expo olarak mutfakta çalışmışım, artık profesyönelliğe doğru ilerliyorum. bazı yemekleri şu an bile bilmiyorum çünkü gerçekten aşırı yemek çeşidi olan bir restoran.
    ···
  13. 14.
    +1 -1
    o gece jfk ile düştük yollara. charmine'i ve 2 kız arkadaşını oturdukları evin önünden aldık. arka tarafta gülüşüyor, zıplıyor, bir an durmuyorlar. ne dediklerini anlamak da mümkün değil, bana nasıl olduğumu soruyor, beni diğer arkadaşlarına tanıtıyor. ben de çapkın bir gülümsemeyle istifimi bozmuyorum.
    kulübün önünde duruyoruz, kızlar önden ben jfk ile arkadan yürüyoruz. girişte kapıdaki adam herkese kimlik sorup alıyor ama jfk ile birlikteyim diye bize yol veriyor jfk'ye "hi jfk" diye selam veriyor, hemen giriyoruz içeri. vay ak diyorum içimden. jfk bu kadar saygın bir adam mıymış?
    ···
  14. 15.
    0
    Reserved panpa
    ···
  15. 16.
    0
    devam panpa ailecek takipteyiz severek izliyoruz
    ···
  16. 17.
    0
    takipteyiz panpa
    ···
  17. 18.
    0
    rezerved dinliyoruz panpa
    ···
  18. 19.
    +1 -1
    flashforward- yorkville civarları, bilinmeyen bir restoranın önü, bilinmeyen tarih, 1:30-2 civarı.

    karnıma yediğim sert bir tekmeyle daha acı içinde yerde kıvranıyorum. 2 kişi yerde baygın yatan adamı kaldırmaya, ayıltmaya çalışıyor. adamın biri ise yerde öylece yatıyor, kıpırdamadan yıldızları izliyor. rengi solgun. bilinmeyen bir yerden tam suratıma bir tekme daha geliyor. toz toprak kana bulanıyor.

    -bir süre sonra-
    artık kafaya nasıl yediysem darbeleri sarhoş gibiyim. her yerim sızlıyor, burnumdaki kan kurumuş, nefes alamıyorum. aslında beni uyandıran da bu, yoksa gibimde değil, orada sabahlamaya razıyım. yavaşça yerden kalkıyorum, kaldığım otelin yolunu tutuyorum. içimden geçiriyorum "lanet olası mekgibalılar."
    ···
  19. 20.
    +1 -1
    ---parti gecesinin sonu---

    charmine aşırı sarhoş, sürekli gülüyor, yürüyemiyor. jfk ortalarda yok. charmine kollarımda, durmadan gülüyor. dediği anlaşılmıyor. arkadaşı taksi ayarlayıp ikimizi bindiriyor, taksiciye sağ sol düz diyerek adrese ulaşıyoruz. 30 $ giriyor. iniyoruz, charmine'in anlaşılmayan cümleleri arasından "sen de gel"i anlıyorum. hala gülüyor, evine giriyoruz. içeri girer girmez dudaklarıma yapışıyor.
    ···