camdan bakmakla sokağa koşmak

4. hafta annem gelmedi ben tekrar kendimi boşta sevilmeyen bir çocuk olarak hissetmeye başladım ve okuldan kaçmaya başladım her gün ama çarşambaları gidiyordum böyle 2-3 çarşamba daha geçti ve gelmedi bana tuzlada yaşıyorum demişti ve bende kendi semtimde bir eve girdim ve güzel para çıkardım otobüse bindim galiba 130A dı tuzla arabası ve tuzla sahilinde indim cennet gibi bir yerdi kocaman bir dondurmacı vardı inip hemen dondurma aldım ve geze geze yiyordum annemi arıyordum hangi akla hizmet bilmiyorum

okuyanlar bir şukulayıp entry girsinler ona göre devam edicem az kişi varsa yarın devam ederim

çok başka şeylerdir, buda benim hikayem... dinlerseniz.

Kısa bir özet geçmek gerekirse bölük pörçük bir hayatım oldu çocukluğumdan beri, hani kaderimi gibeyim falan filan diye isyan ediyorsunuz ya, bunları okuduktan sonra belkide halinize şükür edeceksiniz...
Bölük pörçük hayatım oldu derken ben 2 yaşımdayken annem babam ayrıldı ve annem gitti babamın eline kaldım babamda çalıştığı için benimle hiç ilgilenemedi, babannem büyüttü kısmen beni. Babam dikiş tutturamayan bir insandı sürekli oradan oraya taşınır dururduk icra gelmesin eve diye, hiç bir zaman sokak hayatım olmadı çünkü en fazla bir mahallede 6 ay oturuyorduk insanları tam tanımaya başlıyordum taşınıyorduk.

sadece benim entrylerimi okumak için; http://ccc.incisozluk.cc/...fmak/@vallaha-diyom-panpa

vahiyle inen edit; arkadaşlar inbox çok kalabalık olduğu için cevap veremiyorum iletişim için
hikayemi.anlattim.ilgilendiler@hotmail.com

tilki yakalanmış beyler.:((

http://www.izlesene.com/v.../tilki-operasyonu/5355385

neyse zaten geldiğimizde akşam saatlerine yakın güneş batmak üzereydi direk güneş batar batmaz işe koyulup oradan urfaya geçmeyi planlıyorduk adana urfa tarzı yerlerde aşiretler oluyordu ve güzel burma bilezikler falan oluyordu tanesi 3000-10.000 lira arası değişen 2 miz birlikte girdik bu kez ve girdiğimiz evde birinin uyanık olduğunu fark ettik yavaş yavaş tam çıkıyoduk ki birden şarjör sesi duydum klik klak kanım dondun bildiğiniz kanım dondu direk koştum kendimi camdan attım kadirde peşimden hemen atladı adam çıkardı peşimizden saçma sıkıyor amk ben direk arabaya bindim kadir ddaha tek ayağını atmış gaza bastım ilerliyoruz kadir arabanın tavanından tutunmuş ayaklarıyla koltuğa basarak geliyor resmen biraz ilerledikten sonra hız kestim ve kadir oturdu dıbına koyim mahallede bir bir ışıklar yanmaya başladı eline tüfeği alan geliyor ortakıl call off duty meydanına döndü

adam sezercik dıbına koyayım

aklım bazı şeylere ermeye başlamıştı 0-10 yaş arasını geçiyorum aptal bir çocuktum çünkü.
annemi soruyordum arada sokağa çıkıyordum akşama kadar sağa sola takılıyordum kuruş harçlık veremiyordu babam bende isteyemiyordum eskiden şok, migros tarzı yerlerde bedava mc donalds kuponları olurdu onlardan alır bir tek öyle eğlenirdik babamla aslında yetiyordu bu bile ta ki 12 yaşıma gelene kadar. Babam tutuklandı gözlerimin önünde tek başıma kalmıştım, çok çaresizdim. daha saftım aslında hiç bir şey bilmiyordum hayata dair ne olacağından bir haber izliyordum aslında hayatımın dıbına koyuluşunu.

ben yine aslanım kaplanım laflarıyla gaza gelip ot içmeye başladım nasıl yaptığımı anlatıyodum sonra baktım ki çok büyük paralar dönüyor hepsini bu pekekent yiyor dedim ben niye kendim yemeyeyim ? sonra abi bana araba sürmeyi öğretsene dedim ve amacım araba sürmeyi öğrenip yani o insandan bir şeyler alıp kaçmaktı olur ama benzinim yok benzin atarsan olur dedi cebimde 80 milyon para vardı 30 milyonluk benzin attım ve bir araziye gittik bana ilk yuvarlak çizdirdi sonra sekiz çizdirdi sonra gece sahil yolundan üsküdara kadar arabayı sürdürttü çok mutluydum ve hevesliydim o gaza basma dedikçe ben basıyordum

dinlemiyosanız anlatmiyim beyler kendi kendime mi konuşuyorum amk.

hırsızlık yapmışsın insanların canını yakmışsın
allah bilir kıt kanaat geçinen emeklilerin maaşınıda çalmışsındır
bir de marifetmiş gibi gelmiş burada anlatıyorsun
zor durumda kalınca hırsızlık yapmayı meşrulaştırmak çabası
bir de vicdandan bahsediyorsun
vicdanı olan adam hırsızlık yapıp başkalarının canını yakarmı
vaktiyle benim evim de 2 kere soyulmuştu bir sürü güvenliğe rağmen
ilkinde bir şey yapamadık ama ikincide yakaladık huur çocuunu
ilk geldiğinde açamadığı kasayı komple zütürmek için gelmiş
kasa da boştu nitekim
lapa olmuş pilav kıvdıbına getirene kadar dövdük huur evladını
senin buraya yazdıkların şuç işlediğinin ikrarı
allah tez vakitte belanı versin

panpalar 1-2 gün arkadaşımda kalıcam kusura bakmayın ilk fırsatta devam edicem hepinizi seviyorum tek tek tesekkürler. hikayeye devam etmek isteyenler beni şukula yazsınlar hikayeye başlarken 40. sayfadan şukulayarak başlayacağım.

adam 13 yaşında istanbul'da araba sürüyor amk, ee panpa sonra noldu? tahmin edeyim. o abi seni bulacak.

ve sonra annem amcamları aramış ve benim tuzlada olduğumu söylemiş onlarda karakola kayıp ihbarı bile verememişler adamlarda kimliğim bile yok tabi annem okulun var seni geri zütürmeliyim dedi ilk olmaz diye ağladım fakat sonra bana dedi ki "bundan hem pazartesi hem perşembe gelirim şimdi gidersen." sevindim ama yeterli olmadı ve dedim ki ablamıda getir o zaman onuda görmek istiyorum ben kabul etti (bana bakın huur çocukları ablam hakkında tek kötü laf ederseniz ananızı giberim 9 ay önce vefat etti ablam. onlarıda anlatacağım.)

sonra kollu havlu giydirmişti bana evet evet bornozdu bu. bu eşyanın varlığından ilk kez o gün annemin evinde haberim olmuştu kuruladıktan sonra beni masaya oturttu ve çantamdaki paraları sordu yalan söyledim hiç düşünmeden amcamdan çaldım dedim daha dönemem oraya beni sürekli dövüyorlar dedim gece nasıl geldiğimi sordu taksiyle geldim gece dövdü kaçtım dedim beni bi daha yollama oraya anne zaten okumakta istemiyorum burda yanında çalışıyım yerleri siliyim sağa sola gidiyim anne nolur diye yalvardım.

okuyanlar ses versinler amk 10 kişiden ses gelmeden devam etmicem boşa anlatıyorum sanki.

babam tutuklandıktan sonra ailemde yani var olan ama tanımadığım ailemde herkes beni aramış sözde ama hiç biri bulamamış (2 hafta göztepe çocuk büroda köpek gibi yattım. illaki ulaşmışlardır ama uğraşmak istememişlerdir.) sonra beni bir yurda yerleştirdiler adını vermek istemiyorum. trenler gelip geçiyordu sürekli göztepe çocuk büroda ilk başta sert davranmıştı polisler bana ama sonra çaresiz olduğumu görünce onlarda acımışlardı abim ablam gibi davranıyorlardı.

herşeyi topladıktan sonra kapıdan bi tıkırtı geldi ve saklandım hemen içeri genç bir kız girmişti 18-19 yaşlarında ve ben mutfakta buz dolabına adeta duvar gibi yapışmıştım görünmemek için karnımı bile içime çekmiş nefes almıyordum etrafı incin görünce korktu ve evden kaçtı bende derin bir oh çektim ve direk evden dışarı çıktım çıktığımda o büyük delikanlı reyiz abi yoktu kapıda tekrar apartmana girdim ve yangın merdiveninin içinden geçip arka bahçeye atladım duvardan tırmandım çıktım ve tarla gibi bir yere girdim sonra tarlada biraz yürüdükten sonra bir parka gittim oturdum dinlendim akşam olunca eve gittim abi beni görünce bi sarıldı biliyodum aslanım ya yakalanmicağını biliyodum bnei polisler aldılar ama adını söylemedim falan filan dedi

ve o gün bir şey dikkatimi çekmişti bu torbacı huur çocukları kolay kolay telefonlarını kapamazlar ve sürekli telefonları çalardı ama can abinin nedense hiç çalmıyordu. anlamıştım beni kullandığını artık ot satmadığını olan otu benimle içip sırtımdan para kazandığını vesaire vesaire ama hiç bozuntuya vermedim bir süre daha ihtiyacım vardı çünkü o insana beni bir eve daha soktu o gece yani sokmaya çalıştı o gece daha önce aklıma hiç gelmeyen bir şey geldi ölüm korkusu çünkü girmemi istediği ev 3. kattı ve su borusundan tırmanmamı istiyordu. korkuyordum ama belli etmiyordum çünkü can abinin silahı vardı ya beni yapmadım diye vurursa? diye düşündüm.

okuyanlar yazsınlar bi kendi kendime konuşuyor muşum gibi geldi yine 3 tane peş peşe

sonra babama bak baba bu kim dedim şaşırdı ve ablamın adını söyledi *** kocaman olmuşsun dedi sım sıkı sarıldı annenin haberi var mı diye sordu babam yok dedim iyi söyleme dedi ama ben kendimi dışlanmış hissettim sürekli ablamla babam konuştular ben hep dinliyordum, giblenmeyen yazar tribine girmiştim hatta sürekli babam ablama sorular soruyordu ne okuyosun kaçıncı sınıfsın ne yapıyorsun falan filan bir ihtiyacı olup olmadığını sorup duruyordu sürekli bende poşetten çıkardığım kolaları bisküvileri kekleri falan masaya açıyordum yesinler diye yiyin yiyin diyordum bide arada

kısa geçeyim buraları bi gün bir tanesiyle kavga ettim ve dövdüm sonra 4-5 kişi geldiler beni döveceklerdi kaçtım yurttan hemen zaten zorla ödev yaptırıyorlardı dışarıda kalacağım ilk geceydi çok korkuyordum sürekli dua ediyordum allahım bana yardım et allahım nolur sana sığındım sen beni kötülüklerden koru diye en son bir camiye denk geldim ve kapısı açıktı girdim içeriye üst katına çıktım ve orada dizlerimi karnıma çekip ve kafamı dizlerime eğip uyudum sabah ezanıyla irkilerek uyandım ve insanlar vardı başımda evin yokmu oğlum senin ne işin var burada hepsi bir şeyler soruyorlardı hiç birine cevap veremedim gözlerim doldu ve camiiden kaçtım

sonra dışarıda bir parka gittim ve oturdum orada büyük abiler vardı yanlarına gittim oturdum aramızda 3-4 metre anca vardı geceliklerle görünce dediler hayırdır olum bu ne kılık napıyosun burada falan filan korktum ilk bir şey diyemedim sonra anlattım olup biteni çok üzüldüler yani ben öyle düşünüyordum birisi bir sigara uzattı iç dedi kendine gelirsin içmeye çalıştım nasıl öksürüyorum köh köh sırtıma vurdu alışırsın alışırsın dedi kendimi büyük gibi hissetmiştim ve kendimi birden babam gibi görmeye başladım çünkü oda sigara içiyordu onun tuttuğu gibi tuttum sigarayı onun üflediği gibi üfledim

parada tatlı gelmeye başlamıştı istediğimi alıp yiyebiliyordum gün sonunda ceplerim para doluyordu internet kafeye gidiyodum takılıyodum sürekli sonra bi gece bu eve geldim abi dedi ki bana bi ev var bu gece kimse olmicak sen tarzan gibi çocuksun benim amcamın evi oraya tırman gir sonra bana kapıyı aç girdim dediği gibi açtım sonra evde ne varsa topladı sırt çantasına koydu ve çıktık birlikte kuyumcuya gittik ilk altınları bozdurduk sonra dövizciye gidip elindeki sarılı kırmızılı paraları türk parasına çevirdik ve bana 50 milyon harçlık verdi ve hak ettin aslan * dedi.

kaçtım ve kuyumcuya gittim ilk bir çeyrek altın verdim fiyatı o zamanlar 59 lira falandı 59 lirayı aldım ve çıktım 3 çeyrek döner yedim ayran içtim ve korkuyordum o abi beni bulursa döver diye yemeğimi çabucak boğazıma dizile dizile yedim ve ilk gördüğüm otobüse binip semt değiştirdim avrupa yakasına geçtim anlayacağınız