death note

Peşinen uyarayım aşağısı full spoiler

önce film:

Ya siz anime uyarlamayın amk, valla bak, zaten 2 saatlik filme zaten 37 bölüm anime & 13 cilt mangayı sığdıramazlar diyerek magmaya indirdiğim beklentilerimi bile karşılamadı. Light zaten amsalak bir embesil, L desen kalkıp açık açık Light'ın suratına "senin belanı gibicem olm sen dur" tripleri atıyor, ya arkadaşım source material'a yalandan da olsa bir göz atsaydınız. Ki manganın 13. cildi zaten "how to read", hiç olmadı ona bir baksaydınız. Misa (burada Mia) Light'tan da L'den de birkaç milyon kat daha zekiydi amk. Zaten o da eninde sonunda "yapacağın işi gibeyim" deyip posta koyuyor Light'a. Ryuk bile keşke defteri buna verseydim dedi lan ahaha. Gerçekten "olmuş" diyebileceğim sadece Ryuk var, o da Willem Dafoe'ya yazar tamamen. Yoksa onu da elmasını yiyip film izler gibi olan biteni izleyen, Light'a "kanka kimi yazıyosan yaz ama canımı sıkarsan ebeni giberim" modunda yaklaşan Shinigami yok, bu direk kendisi Light'ı kötü yola düşürüyor, Light iyi çocuktu da bu bozdu demeye getirmişler. Yine de her haliyle filmin en iyi tarafı diyebilirim. Bir de Mia'yı oynayan kız güzel oynamış.

sonra anime & manga:

Tek kelimeyle başyapıt. Söylenecek fazla da bir şey yok aslında. Ne FMA'lar, ne One Piece'ler, Code Geass'lar, Steins;Gate'ler, özetle zibilyon tane anime izledim üstüne, bulabildiğim kadarıyla mangalarını da okudum, yok arkadaş bunun gibisini bulamıyorum. iyi birinin pgibopata bağlaması temasıyla da bir arada düşününce animelerin Breaking Bad'i diyebilirim rahatlıkla. 25. bölümden sonra sıçıyor görüşüne katılmadığımı da belirteyim. Ha L kesinlikle ölmemeliydi o ayrı, zaten o hatayı farketmişler ki ne Japon ne Amerikan film uyarlamalarında öldürmüyorlar. Neyse özetle L'i öldürerek bir tak yese de o taku güzel toparlamayı başarmışlar. Near L'i aratmadı bence, Light'a verdiği ayarlar 1 yana, kendi de diyor anca Mello'yla bir olunca ikimiz bir L ediyoruz diye. Bunun farkına vardı ve Mello'nun da yardımıyla L'in başladığı işi bitirdi, davanın emin ellerde olduğunu dosta düşmana gösterdi. Mello da çok sağlam bir karakter bu arada, gerçek hayatta benim de öyle çikolata yeme huyum var lan hatta, o kadar abartı olmasa da. Tabi artık anca evde yapabiliyorum malum maske vs.

Light başta hiç gerçekçi bir karakter gibi gelmiyor, amk liselisi dünyanın en iyi dedektifine mi kafa tutacak o defteri bir yerine sokarlar diyorsunuz ancak daha 4. bölümden yediriyor o lafları. Herifte kafa var, kullanmaktan da çekinmiyor. Hani asla hak veremem "adalet"in sağlanması o kadar kolay bir iş değildir, her olayı kendi şartlarına göre değerlendireceksin, hak ve nesafeti dikkate alacaksın vs. böyle bir yetki de asla tek bir kişiye verilemez isterse dünyanın en bilge kişisi olsun, ama saygı duyuyorsun. Davaya böylesine bir adanmışlık, 5 hamle ilerisini görüp ona göre planlar yapmak falan derken sevmesem de kazansa üzülmem dedirtiyor adama. He tabi bu dediğim zütü kalkana kadar geçerli. Tamam tanrı olacam diye yola çıktın da telefonda kendine tanrı dedirtecek kadar ben oldum havalarına girersen böyle zütünde ayı bağırtırlar işte. Tipik yin-yang, kendisinin dengeleyici gücü L'di ve L'in yokluğunda o da sapıttı.

L demişken... böyle bir karakter daha, anime manga falan geçtim hiçbir medyumda gelmez bir daha böylesi. 13 gün kuralının fake olduğunu kanıtlayabilseydi Light'ı paket edecekti ama zamanı yetmedi, arkasında Shinigami olmadan buralara gelebilmesi bile zekasının kanıtıdır. Birçok kişi Light'ın kendisini sırtından bıçakladığını düşünse de "How to Read"'i okuyanlar bilir Light'a gardını düşürtmek için numara çekiyordu. Tabi ister numara olsun ister olmasın, öyle ya da böyle o da hayatını Light'sız düşünemiyordu ve bence Kira Light olmasaydı gerçekten de hayal kırıklığına uğrayacaktı. 26. bölüme bakarsanız Light bile mutsuzdu amk, tamam belki kollarında ölürken "gördün mü ebeninkini" bakışları atıyordu ama sonrasında böyle bezgin, amaçsız, durgun gezdi koca bir bölüm. Finalde Near'a "sen L'in gibindeki kıl olamazsın" demeyi de ihmal etmedi. Can düşmanının bile bu derece hayranlığını kazanmış eşsiz deha, seni unutmayacağız. Yolun yolumuzdur.

Misa, dünyanın en güzel anime karakteri olabilir, ama kafasının içinde saman bile yok muhtemelen saman olsa en azından dolu derdik. Yine de Light büyük haksızlıklar yaptı kendisine. Kız köpeği olmaya hazırdı Light'ın, mecaz değil gerçekten tak tasmayı dese oracıkta takacak, bu yalandan 2 söz söylemekten aciz. Yoksa Light öyle süper bir manipülatör değildi, ne o diğer muhabir kadın ne de sakujo diye diye isim yazan savcı (ki onun hatası yüzünden yandı raito-kun) kendisine böylesine koşulsuz biat ederdi. Üstelik Misa'nın bu ikisinin toplamından fazla faydasını görmüştür. Sana yapılan haksızlıkları da unutmadık reyiz. Ama L efsane verdi ayarı onu da kabul edelim.

Ve son olarak Ryuk... reyiz bütün olayı en güzel yerden izledi, işi bitince de ben kaçar dedi gitti, Light'a başlangıçta verdiği sözü tutarak. Olaylar ne şekilde gelişirse gelişsin kendisine asla giren çıkan olmadı, Rem gibi insana aşık olma falan tuzaklarına da düşmedi. Değil Light, feriştahı gelse gibimi oynatmam dedi ve dediğini de yaptı. L'den sonra net en sevdiğim karakter. Sonradan çıkan özel sayılarda da defteri verecek birilerini bulduysa da Light gibisi gelmedi tabi. Hatta bu sonraki Kira'lardan birini Near tenezzül edip soruşturmamıştı bile lan ahaha (gerçi o özel sayıyı pek hatırlamıyorum Ryuk'la 1 alakası olmayabilir de).

Diğer karakterleri yazmıyorum zaten çok uzadı amk. Light'ın babası çok takdir edilesi bir adamdı ama, prensiplerinden asla taviz vermeyen gerçek bir aile babasıydı her yönüyle. Diğerlerine çok da gerek yok.

Toparlayacak olursam, efsane 1 anime, kestane 1 Amerikan film uyarlamasına sahip manga. Daha iyisi yapılana kadar en iyisi bu diyeceğim de ben kendi adıma başka hiçbir animeyi/mangayı bu kadar seveceğimi sanmıyorum ya.