kafamı derin düşüncelere soktum aklıma gelen ilk şey koko işine girmekti zaten tüm sermayemi kaybetmiştim muhtemelen okulda millet soracaktı en iyisi trabzona gitmek dedim bindim otobüse trabzona inince evime gittim evimde polis mührü vardı polisi aradım geldiler açtılar temyiz kağıdıma göre içeri girdim sigaramı yaktım ve ellerimi yüzüme sürdüm bu sefer 0 hata diyerek işe koyuldum son paralarımı pc için yatırdım, toru birkez daha yükledim ve gözlerimi ekrana dikerek hadi bu sefer olsun amk dedim, mirc pro dan mesajlar geliyordu okulun açılmasına sayılı günler kalmıştı ve bu sefer para kırmam lazımdı mircden CR yazdı rusça olarak

CR: geçmiş olsun
B: nerden haberin oldu
CR: koruyup kolluyoruz seni
B: peki ne yapmam gerekiyor şimdi
CR: bildiğim kadarıyla paraya ihtiyacın var
B: evet para lazım çok para
CR: güzel bir kargo gelicek evine bu kargoda sana hediye yolluyorum hediyenin arkasında bir kağıt olacak bu siteye girip para kazanacaksın
B: olur da polis
CR: tor kullanıyorsun :D
B: peki

akşama kapı çaldı büyük bir kutu geldi kargocu yollayan ödedi dedi ve kutuyu bırakıp gitti kullanma klavuzunu okudum bu makine kredi kartı çoğaltması yani tek kullanımlık bir kartlar makinayı kurdum bodruma kutunun altındaki siteye girdim, sitede kredi kartı bilgileri vardı kopyalamam adına hepsini flaş diske aktardım ve makinaya soktum 150 tane tek kullanımlık kart vardı limiti 500€ şaşırdım ama doğru bir şekilde hareket edersem bu sefer parayı bulurum diye düşündüm esrayı aradım kafamı kaldırdım ve sigaramı yaktım

E: alo
B: neden
E: görevimi yaptım
B: olacaklardan sorumlu ben değilim memur hanım
E: tehtit mi bu
B: şantaj
E: ne şantajı
B: görüntülerini internete yüklerim
E: ne görüntüsü
B: mail kutuna bak bence.

telefonu kapatıp soğuk biramı yudumladım bu şekilde bir kuyuya taş atmak yerine oltamı attım istediklerimi kabul ederse sıkıntı olmacaktı. yani onu kullanıp koko satacaktım millete saçlarımı sakallarımı toplatıp tekrar eve geldim telefonumda 111 cevapsız arama ve hepside esradan hemen aradım

E: nerdesin allahın cezası
B: dinliyorum
E: ne istiyorsun benden
B: seni kölem yapmak
E: şikayetçi olursam içeri girersin
B: ben şizofrenim kızım
E: belli de sadete gel
B: senden birine bir kutu zütürüp vereceği çantayı bana getirmeni istiyecem
E: olmaz
B: sen bilirsin görüşürüz
E: tamam dur
B: güzel şimdi sexy kıyafetlerini giyin ve evimde bekliyorum
E: trabzonmu
B: evet

sigaramı bir kez daha yaktım kalp krizi geçirtecek bu kız bana dedim kart makinasına baktım %12 olmuş daha basım bu kartları basarsam birde koko satarsam çok para kırarım diye düşündüm

CR: ne durumdasın
B: %13
CR: güzel akşama kapına bir valiz bırakılıcak içinde bir adres var o adrese zütür 2 çanta para vericekler yarım çanta senin payın 1,5 çanta benim kabul mü
B: elbette kabul kazancım ne kadar
CR: 450 bin €
B: güzelmiş tamam bekliyorum

akşama doğru kapı çaldı valiz kapının önüne gelmişti ve esranın gelmesini bekliyordum telfonum aldı havaalanında olduğunu söyledi taksiye bin çabuk gel dedim tamam diyebildi aklımdaki müthiş fikri ortaya çıkartabilirsem belkide bu işlerden çok para kıracaktım kapı çaldı esra geldi

E: evet dinliyorum
B: adres bu çantaları zütür emaneti al gel
E: yapamam
B: valla sen bilirsin bana bir şey olmaz yani
E: ya bunu konuşarak anlaşabiliriz
B: çok geç polis hanım
E: ilk ve son kez yapacam bunu
B: paradan kuruş ekgib gelirse çok kötü şeyler olur
E: ne gibi
B: dediğim gibi ailen
E: tamam giderim ama aileme lütfen
B: sen git gel tamam sıkıntı değil

valizi arabaya yükledi ve gitti sigaramı yaktım teslimat yerine 3 saatde gitse 3 saatde gelse 6 saat vardı buda benim için bir zaman kazancıydı hemen makinaya indim ve baktım ona % 48 olmuştu eğer bu kartları kullanırsam belki ceza alırdım ama bunları satarsam paypal hesabıma para gelirse daha garanti bir iş olurdu, 7. saatin sonunda 2 çanta para ile gelir diye beklerken 2 spor çanta parayla geldi ezgi.

B: senin matematiğin iyidir
E: neden sordun
B: şu çantayı say
E: kendin say
B: güldürme hadi say işimize bakalım tahminim çantada 900 bin € var
E: sayıyım tamam kafa ütülemeyi bırak hadi..

B: teslimat tamam
CR: sıkıntı var mı
B: yok şimdilik gece tekneye bırakırım
CR: haber bekle benden

E: nerden bildin
B: neyi
E: miktarı
B: tahmin
E: şimdi gidebilirmiyim
B: hayır parayı yarı yarıya ayır ve yarısını masaya koy diğeri çantada kalsın gece faroz limanındaki tekneye bırak çantaları ve benden haber bekle
E: ne yani bu şimdi
B: minnet borcu
E: anladım haklı değilsin ve ruh hastasısın
B: hadi ben kaçar
E: paralar
B: paralar masada kalsın tuvalete gidip gelicem..

gece yarısı teslimat için yolladım çantalarla birlikte polis esrayı aklımdaki o saykoluğu yapmanın vakti gelmişti o parayla dağ evi alıp çiftlik kuracaktım kendi adamlarımla büyük işler yapacaktım

talebe göre devam ederim.. şuku ve reze kısaca primcilik diye algılayın isterseniz lakin sadece bura değil işim

gözlerimi açtığımda beyaz bir oda bir saat vardı kollarım bağlı tik tak diye gelen sesleri beynimde parodi yaparak bir şarkı mırıldanmaya başladım oda bom boş ve bir yatakta yatıyorum içeri birisi girdi ellerinde şiringa vardı bunlar neydi acaba bilmeden yanıma yaklaştı kolumu sıyırdı kafamı kaldırdım şartmı dedim bir şey demeden enjekte etti içinde ne vardı bilmiyorum ama çok tatlı gülümsemeye başladım gibi bu absent kafası gibi uzaylı gibiyor gibi hissettirir ama belkide koltukta oturup malca gülen bir müptezelsindir..

gözlerim yavaş yavaş karardı ve sanki yorgun işten gelip yatağa uzanmış gibi hissediyordum ne olduğunu bilmeden gözlerimi açarak buna engel olmaya çalıştım ve saate baktım hiç vakit geçmiyordu birden sol tarafıma dönmek istedim, çünkü kusacaktım artık ve kustum bileklerimden kan gelmeye başladı ama ben böbreklerimi bile kusacak gibi kusuyordum en sonunda toparlandım biraz..

saate gözüm gitti lakin yine aynıydı saatler benim kafama dank etti bu bir akıl oyunu ve tam bana göreydi, saatlerce belki dakikalarca oyunu çözmek istedim gözüm kapalı gözümü kapatınca odaya 2 kişi giriyor ve yerleri temizliyor çıkarken duvara bir kalem bırakıp kağıtlara bir şeyler yazıyordu sol tarafta bir kamera vardı ama güzel prodiksiyonlu muhtemelen karşımda en az 20 kişi benim davranışlarımı inceliyorlardı..

gözlerimi açınca kimse girmiyor ama sesler duyuyordum bir çeşit gülme sesi sesler çok tanıdık gelsede çıkartamıyordum kimin olduğunu ne kadar denesem olmuyordu.cam yoktu duvardı her taraf kollarımın ağrısı belliydi karanlık bir yer değil her taraf beyazdı akıl oyunu olduğu bariz belliydi gözlerimi açıp doğrulmak istedim 2 kişi girdi bu sefer hiç selam sabah vermeden kollarımı çözdüler anladım olayı burda sessiz olan isyan etmeyen kazanacaktı ve bende öyle yapacaktım..

ellerimi bileklerime dokundurdum kan akışını hissettim ve ölmediğim bariz belliydi yataktan kaldırdılar tekerlekli sandalyeye oturtup kapıdan çıktım ilk dikkatimi çeken şey bir akşam vakti olduğu ve duvardaki saat 01:00 yani gece yeni başlıyordu koridordan giderken aynalardan kendimi gördüm saçlarım uzamış sakallarım uzamış bembeyaz bir kıyafetle gidiyorduk büyük kapıdan çıkıp dışarı çıkarttılar gözlerime inanamadım yerler çok güzeldi bir kez daha kusmaya başladım kalkıp yürürdüm ama olayı çözmeden olmazdı havuzun kenarına gelince suyu elime alıp yüzüme sürdüm ve geri döndük. tabelada bakırköy ruh ve sinir hastanesi yazıyordu.

kafamı kaldırdım bu iş tam benlik oyunsa kaçmak en güzeli diye bildim büyük kapıdan içeri girip ilk sağdan gittti 11 kapı geçip 12.kapıdan sağa döndük ve beni odama zütürdüler masada bir kağıt vardı ve muhtemelen tepkimi ölçeceklerdi.

7. kez paylaştım bu partı kim bilir ne zaman atacak..

odaya girince kağıdı elime aldım ve bir resim çizmeye başladım resimin içine sağ sol gibi terimleri yerleştirdim içeri birisi geldi bayandı eğilirken saçından tutup kokladım aslında tokasını almak içindi sonra saçını bırakıp battaniyenin altına girdim iç çamaşıma o tokayı tutdurdum ve kalemi almak yerine o tokayı aldım gözümü kapatmadan önce battaniyeye kaldırdım tuvalete gitmek istiyorum yazdım kağıda eğer tuvalette işime bir şey yarar alıcaktım kolumdan 2 kişi beni tuvalete zütürdüler kabine girdim anahtarlık işimi görürdü anahtarlığı çıkartıp penisime taktım ve normal insan gibi ellerimi yıkadım sonra peçeteyi alıp elimi sildim bir kere daha peçete alıp.. odama zütürdüler..

burdan çıkarken dikkatimi çeken tek şey kapıdan çıktıktan sonra ne olacağıydı bir pantolon vardı o pantolonu giyindim yanında bir tişörtü giyip yatağa yatmadan bunları yıkayın yazdım içeri birisi girdi onları aldı ve cebinden kalemi düştü kapı tam örtülmedi bu gece firar vardı ve ben burdan kaçıcaktım kafamı kaldırdım altan gelen ışığı keserken ışık karardı kapı açıldı baktılar ve gittiler kapı yine mesafeli kaldı. heykelin oraya ulaşsam ağaçlara doğru koşacaktım ve duvardan atlıyacaktım max.10 metre olsa sürünerek inecektim ama terliklerle değil çıklak ayak koşacaktım kafamı kaldırdım operasyona başlayım bari dedim kağıda su istiyorum yazdım kimse gelmedi ve saymaya başladım içimden 3 dk sonunda kapıya yürüdüm çaktırmadan baktım terlikleri çıkartıp resimi elime aldım.

birden fırladım büyük kapıya geldiğimde kapı ya açılmazsa diye korktum açılmazsa kırar yine çıkardım koşarak kapıya geldim kapı açıldı bahçedeki doktorlar bana bakarken ben ağaçlara doğru fırladım sonra 365 derece dönüp karanlıktan faydalanıp ters yerden duvara çıktım ve yüksekti elektrik direğinden kayarak aşşağı indim ayaklarım yanıyordu ve koşar adımlarla sahile doğru koştum..

muhtemelen polis beni aramaya başlamıştı ve ben evime gitmek yerine direk normal olanı yapıp saçlarımı ve sakallarımdan kurtulmaya başlayacaktım.

sahil kenarına geldiğimde banka oturdum yürüyen kişiden bir sigara rica ettim kafa salladı sigarayı içerken telefonunuzu kullanabilirmiyim diye sordum uzattı adam ama korkuyordum. hemen esrayı aradım.

E: alo( uykulu )
B: benim
E: fırat
B: buluştuğumuz yerdeyim
E: ama sen nasıl çıktın
B: yalvarırım beni gel al kayboldum ( adam korkmasın diye )
E: tamam geliyorum numara kimin
B: birisinden rica ettim çabuk koşarak gel
E: anladım tamam

teşekkür edip saati sordum oda bana anlayışla bir şey değil geçmiş olsun dedi, esra arabasıyla geldi koluma girip arabaya bindirdi

E: nasıl çıktın
B: kaçtım
E: nasıl işte
B: çok zeki bir insanım ben
E: orası öyle de
B: bana ne oldu anlat
E: silah sesini duydun sonra sinir krizi geçirdin kafanı vurdun ve üstüne gelen insanlara saldırdın
B: anladım kaç gündür içerdeydim
E: 8 gün oldu
B: beni evine zütür anlatıcaklarım var sana
E: peki

evine geldiğimizde içeri girince kapıyı kilitledim ve hemen bir bardak su içmek istedim 2.5 pet şişede su getirdi bardak getiriyim bekle dedi ve ben tepeme diktim suyu

E: iyimisin
B: sigara ver bana
E: al
B: makas ver
E: neden
B: saçlarımı kesicem
E: korkma güvendesin burda
B: sen bir polissin
E: eski bir polis
B: anladım saçlarımı kes
E: al
B: kesmedin
E: toka taktım bacağına ne oldu
B: kayarken yüzüldü ayaklarımda öyle
E: sakallarını kesmen gerek çok uzun
B: evet bi sigarada alabilirmiyim
E: şimdi ne olacak
B: evime git dolabın altındaki raftan çantayı al
E: ne var çantada
B: para ve kartlar burdan kaçmam gerek
E: tek başına mı
B: kimsem yok biliyorsun
E: nereye gideceksin
B: bankok
E: anladım ben gidip geliyorum bir şey istermisin
B: sigara al ve ayakkabı

esra gidince banyoya girdim duşumu altım makasla sakalımı kısaltıp salona geçtim camdan bakıyordum kim gelicek diye bu sefer oyun olursa ben biterim dedim ve kapı çaldı. eğer esra olsa anahtarı vardır diyerekten kapının deliğinden baktım bir erkek vardı kim olduğunu bilmiyordum mutfağa gidip bir sigara daha yaktım kapının sesi bitmişti sigaramı söndürürken kapı açıldı sert bir sesle

aha şimdi sıçtık dedim..

içeri esra geldi çanta ile şükürler olsun ki polis değildi ve çantada bir miktar para çıkartıp ona verdim gözleriyle bana baktı ve iyi birisin ama yanlış işlere bulaştın benim gibi birinden darbe yediğine üzüldüm dedi gözlerim doldu,ne olduğunu anlamadan ona sarıldım oda bana sarıldı ağladım omzunda ilgiye ihtiyacım vardı belki de beni ruh hastası diye dışlayan arkadaşlarım ve ailemden biri değildi bu yabancı bana gerçek dostluğu göstermişti sigaradan yaktım hemen bir plan kurdum nasıl olsa kaçacam buralardan diyerekten,bir şekilde kaçmam lazımdı ev önemli değildi kapısı bile kırık yerden kime ne fayda gelirdi sağlam bir yere gitmek istiyordum belkide ankara ama ne olacağını bilmiyordum deli düşünceler dönüyordu içimde ve hüngür hüngür ağlıyordum.

E: biraz su iç iyi gelir
B: esra neden eski polisim dedin
E: görevden ihraç
B: benim yüzümden mi
E: yok düşün me bunları
B: benim yüzümden anladım
E: yok ya üzme kendini
B: tamam soğuk su içip yatmak istiyorum
E: olur

suyu içip tuvalete girdim bana oturma odasında bir yatak hazırlamıştı gözüme kalem ve kağıt takıldı not defteri belkide onu okumam gerekiyordu ama hiç bir şey yazmıyordu arasından bir fatura çıktı düğün davetiyesi faturası geçen senenin esra bekardı ama diye düşündüm ve odasına girdim sessizce çantasını buldum kimliğini ararken bir kağıt buldum mektuptu terkedilmişti düğünden önce hemde peki neden acaba diye düşündüm kafam karıştı, düğün davetiyesini gördüm Cemal R. yazıyordu..

aman allahım bu CR. işte demekki rusya filan hikaye bu adam benimle oynamıştı mutfağa gidip sigaramı yaktım..

E: her şeyi öğrendin
B: şaşkınım sadece
E: cemali bulmak için sana yaklaştım
B: peki sonuç
E: onu öldürdüğüm için meslekten ihraç edildim
B: ne zaman
E: sevkiyatta
B: lan ben konuştum mirc den
E: ben yazdım sana
B: peki rusya
E: yok trabzon oftaydı o
B: peki paralar
E: koko bile değildi o
B: paralar
E: seri no su alınmış paralar dı o
B: bu paralar
E: muhtemelen onlarla aynı
B: şimdi ne olacak
E: ya hergün öleceksin yada kaçacaksın
B: nereye
E: kendini iyi hissetiğin yere
B: burası ama
E: aması filan yok benim geleceğim yok artık
B: peki nasıl istersen
E: nereye
B: gidiyorum
E: gitme
B: peki ama ne için
E: sana ihtiyacım var
B: nasıl
E: eğer seni yakaladım diye zütürürsem işe geri başlarım
B: peki gidelim o vakit
E: ama sen her gün öleceksin
B: ölümle yaşam arasındaki ince çizgi bana göre sigaradır haftada 1 karton getirsen yeter
E: eminmisin peki
B: eminim

ertesi sabah karakola gittik birlikte ifadesi alındı savcılığa gittim ben hapis cezası talebinde bulundum kartal ceza evine gittim müdürden rica ettim tek kişilik hücre cezası istedim, olumlu cevap verdi ve tek kişilik hücreye girdim içer de bir sürü kitap vardı ve 2 yıl ceza almıştım .. ilk günler çok zor geçmişti havalandırmaya çıkmıştık bir gardiyanı sıkıştırıyordu mahkum dayanamadım koşup gardiyanı elinden alıp o adamı dövdüm ölüm tehdidi aldım kafamı kaldırdım ve .. hepinizin avradını giberim diyerek dikildim

yürüyerek içeri doğru geçtik.

D: teşekkür ederim kaşın açılmış revire gidelim
B: önemli değil sen işine bak fırça yeme müdürden
D: peki ben metin
B: bende fırat
D: teşekkür ederim yardımın için
B: ben teşekkür ederim..

sigaramı yakıp hücreme girip kitap okumaya başladım..

23 gün sonra bir ziyaretçin var dediler kimsem yok ki dedim gülerek çıktım kafamı saate çevirdim 3 dk dır kimse gelmedi, içeri esra girdi tam karşıma oturdu gülerek ellerimi tuttu sanki bir şey anlatıcak ama heyecanlı gibiydi, ellerimi yüzüne zütürdü öptü teşekkür ederim dedi gülümsedi belkide birini mutlu etmek bana iyi geliyordu, koko işi bitti deepveb işi bitti belkide hiç başlamadı bile kafasına ellerimle dokundum bana bir kez daha baktı.

E: al bu hediyen
B: derken
E: sigara işte
B: teşekkür ederim
E: haberler iyi
B: işe başladın galiba
E: evet
B: sevindim
E: duruşman ne zaman
B: bilmiyorum ki
E: anladım iyi bir avukat buldum sana
B: gerek yok içeri daha iyi
E: neden
B: kitap okuyorum burda
E: bence dışarda oku
M: kardeşim görüşmen bitince müdür beyin odasına
B: tamamdır metin abi
E: kanka olmuşsun
B: elinden aldım adamların
E: kaşına ne oldu
B: izi kaldı işte
E: peki vakit nasıl burda
B: çok hızlı geçiyor
E: anladım sigara içermisin
B: burda yasak
E: şimdi kalkmam gerek
B: görüşürüz
E: mecbur görüşeceksin benimle
B: neden ki
E: ben istiyorum çünkü
B: peki

yavaş yavaş kalkıp kafamı kaldırıp yürüdüm müdür beyin odasına içerde metin abi vardı oturdum masaya çay içerim dedim güldüler direk

M: fırat teşekkür ederiz metin olayında
B: önemli değil
M: bunu savcıya rapor ettim duruşmanda sana çok yardımı dokunur
B: duruşma ne zaman
M: 2 gün sonra
B: 2 yıllık ceza ne oldu
M: o kamu cezası polis hanım şikayetini çekti
B: şimdi ne olacak
M: serbest kalıcaksın muhtemelen
B: peki neye karşılık beni serbest bıraktılar
M: kafanı kaldır sadece düşün ne yaptığını
B: bir memuru kurtardım diye değil umarım
M: senin ilk ifadeni hatırlıyormusun polis hanım almış
B: evet ( hatırlamıyorum )
M: işte her şeyi anlatmışsın neyin ne olduğunu
B: anladım teşekkür ederim size kolay gelsin

hücreme giderken esra bana kıyak yapmış demek ki dedim düşüncelerim o yöndeydi kafamı kaldırdım ne olacaksa olsun dedim

2 gün sonra savcının kararıyla serbest kaldım özgürdüm ve o okulu okuyacaktım. karşımda esra vardı sadece onunla birlikte belki yaşayabilirim diye düşündüm,

E: hadi geçmiş olsun
B: ne oldu ki
E: kurtuldun
B: senin sayende
E: ne alaka ?
B: ben ifade vermedim
E: sus sessiz ol
B: teşekkür ederim
E: şimdi ne olacak
B: şimdi okul zamanı
E: peki deep web ?
B: o kartları satıcam daha.
E: tamam gelir yakalarım seni
B: olur sen yakala bir tek beni
E: tamam haberleşelim akşam bir yemek ısmarlayım sana
B: olur

aklımdaki plan gayet basitti kartları çoğaltıp millete satmaktı makinam vardı ve toru kulllanabilecek tecrübem ve zekam vardı..

beyler ilgi alaka için teşekkür ederim şimdilik işlerim var 17:30 18:30 arasında seri partlar atıcam dünkü gibi aksilik olmazsa ben atacağım sözüm söz lakin sizden ricam (bkz: bricci 1979) bu hikaye hakkında ki yorumlarınızı düşüncelerinizi bana aktarın mesajlarınıza cevap veremiyorum kilit şuan

(bkz: bricci 1979) soruları cevaplıyım burdan

trabzona gidip tekrardan tora başlama gibi bir düşüncemin olduğu fikri içimi hep ama hep kuşkular ve derin hisler bırakmıştı sigaramı yaktım tek başıma gece 01:00 da trabzondaki evime girmek istesemde makinalarım arabamın içindeydi ve arabam istambuldaki kötü evimin garajındaydı..

evime girdim güzel ılık bir su ile duşumu aldım dolapta yiyecek bir şey yoktu sadece votka vardı kokoyu bırakmıştım ve artık yapılabilecek son noktaya gelmiştim okuluma devam edip kart satıcaktım millete ama deep webden değil elden satıcaktım,ne olursa olsun bu iş tam bana göreydi arabaya binip sabaha karşı samsuna gelmiştim yüzümü yıkadım çay içip trabzondaki evime gittim kapıları açtım bodruma girdim param vardı ama daha çoğaltmak istiyordum bana gizli bir yer lazımdı basım için internetten kart baskı makinası sipariş ettim sigaramı yaktım 3 gün gelmesini beklemek yerine okuluma gittim, okulda tanışmadım kimse ile gizemli birisi havasını verdim sadece derse girip çıktım aklımda olan 3 şeyi başarırsam çok güzel bir saygınlığım olacaktı..

kargoyu 3 kişi zorla aşşağı indirdik bodrumun kapısına duvar ördürüp boya yaptırdım arka sokaktan giren bir kapı açtırdım ve oraya arkadan girecektim aklımdaki planı 4 günde yapamazdım bu zaman gerektiren bir işti zamanımı değerli kullanmam gerekti ilk hedefimi gerçekleştirdim benim yerim gerçek anlamda tam atölye oldu, şimdi sıra kredi kartı çoğaltma işlemiydi, şehirde tanıdığım 2 kız vardı biri esra diğeri seda sedayı aradım buluşmak istediğimi söyledim iskender paşa camiinin önünde bekliyorum dedim,15 dk sonra geldi

B: seda naber
S: iyidir geçmiş olsun esra anlattı
B: saaol nasıl gidiyor
S: zor hem okuyup hem çalışmak
B: peki nerde çalışıyorsun
S: ilerdeki lokantada
B: yuh kodaman yeri orası
S: aynen
B: bana yardımcı olursun ozaman
S: nasıl
B: kartla ödeme yapan müşterilerinin kart fotosunu ve şifresini yollarmısın
S: kazancım ne olacak
B: günlük 900 €
S: eminmisin bu kadar verebileceğine
B: bu kartın şifresi üstünde
S: anladım da bu kart nasıl bir kart
B: klon kart bu
S: yani
B: şu kağıtdaki adrese gidip çekebilirsin
S: peki
B: 100 € alır o sadece
S: sorun yok günlük derken
B: 30 saatde bir çekim yapabilirsin
S: anladım wp bakar ol şimdi ben kaçar
B: günde 5 kişi en az
S: güldürme 150 kişi
B: oha ciddimisin
S: evet
B: tamam anladım görüşürüz

sedadan ayrılınca hemen ilk planım için harekete geçip internet kafeden tor aracılığıyla kar bilgilerini 3 dosya olarak indirdim ve bu kartların basımı yeni makinamda 24 saatdi şimdi beni görün dedim..

3 gün geçmişti ve çok büyük kart satışlarına başlamıştım bile günlük 50 tane kart satıyordum elden bunun bana kaarı 15 bin€ olacaktı ve olmuştu elimde 3 binin üzerinde kart vardı ve ben sadece güvendiğim kişilere elden veriyordum durumu anlatıyordum 3 bin kartı bitirene kadar bu işi yapıcaktım sonra ise çok büyük planlarım vardı yine aradan 18 gün geçti nerdeyse kartlarım bitmişti 350 € para toplamıştım ve her türlü sakladığım o büyük paramda vardı peki bu parayı ne şekilde kullanabilirdim, silah veya başka bir iş için değildi bu paralar sadece o güzel inanç kaynağı hakkında 2 mesaj almıştım ne gibi para kullanmamı istiyorlardı ve ben bunun aksine bir hareket edip parayı harcaya bileceğim şekli belirlemiştim, kanadaya yerleşecektim oranın vatandaşlığını alacaktım ve kanada ciddi anlamda işlerimin en üst veya en tavan yeri olabilecek şeye sahipti evdeki tüm kartları topladım ve dağıttım nakit param çoktu bana bunu yapmamda her zaman destek olan esrada vardı esrayı aradım görüşmek istediğimi söyledim istanbuldayım dedi, trabzondaki tüm eşyalarımı topladım imha ettim paramı aklamak zor değildi ve bunu evimin satışı gösterip banka hesabıma 1.3mn€ koydum her ihtimale karşı 51 tane kart da cebimde arabamı dahi imha ettim artık uçakla seyehat edicektim istanbula gece yarısı geldim evimi sedanın üstüne gösterdim anlaşmalı yani sedaya feda olsun çok para kazandırmıştı bana gözümde çok güzel şeyler kazanmamda en etkin olarak esraya da bir miktar para verecektim ama kabul etmeyeceği için hesabına yatıracaktım

sabaha karşı o sahildeki banka geldi elinde 2 simit vardı gülümsedi bana

E: hoş geldin
B: hoş buldum nasılsın
E: aynı iyiyim nasıl gitti okul
B: idare eder
E: önemli dedin çok heycanlı geldim
B: valla ben şöyle diyim sana ülkeden gidiyorum
E: nereye
B: kanada
E: gitmesen olmaz mı
B: peki ne yapsam yani
E: çok belli yapacağın tut elimden
B: sonra
E: gidelim küçük bir şehre sen ve ben
B: gidince ne olacak ki küçük şehirde
E: sen bütün her şeyi bırak kenara
B: peki daha sonra ne olacak
E: birlikte ölelim
B: burda yani
E: evet burda
B: peki kabul nereye gidelim
E: kıbrısa orda uzun bir tatil yapalım beğenirsek orda kalırız
B: tamam teşekkür ederim fikrin için belki en iyisi bu olur bizim için

3 aylık bir kıbrıs tatili sonrası orda yaşamaya devam ettik 2 tane araç bir tekne ve bir villaya sadece 1mn € para harcadım şimdi ne olacaksa diye beklerken esra görevinden istifa etti polis değildi artık ve benim aklımdaki son iş olan o muhteşem işi ona anlattıp riskli filan dedi güldük ve tamam varım seninle dedi..

HiKAYE BURADA SONA ERMiŞTiR 2. PARTINDA GÖRÜŞMEK ÜZERE, BiRAZ SÜPRiZ OLSUN BU HAFTA iÇi BAŞLARIM

th2