/i/Tarih

''Tarih bir meslektir, bir hobi, gevezelik, anekdot ya da asparagas değildir.'' (Pierre Goubert)
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +75
    Halid Paşa hakkında detaylı bir başlık açılmamış. Buna el atmak istiyorum.

    1883 yılında Eyüp istanbul'da doğmuş, 14 Şubat 1925'te dost(!) kurşunu ile TBMM'de vurularak şehit edilmiştir.

    Deli Halid Paşa'yı herkes tanımaz. Yanlış olan da bu aslında. Okullarda ki tarih kitaplarımızda bile yokken nerden bileceğiz? Unutturulmaya çalışılan kahramanlardandır kendisi. Deli dendiğine bakmayın. Deli cesareti olduğu için almıştır bu lakabı. Belinde iki silah taşırdı. Sağdakine 'namuslu' soldakine 'namussuz' ismini takmıştı. Namuslu ile düşmanları, namussuz ile askerden kaçan, vatan hainlerine sıkardı.

    Cepheden kaçanları, vatan hainliği yapanları halkın önünde konuşma yaparak, "işte bunlar bizim gerçek düşmanlarımızdır. Bunlar, vatan hainidir!" şeklinde sinirini kustuktan sonra sol cebinde taşıdığı 'namussuz' ismindeki tabancasıyla hepsini kafasından vururdu.

    42 senelik ömrünün 22 senesi, eşkıyâlar, asiler ve düşmanlar karşısında; savaş meydanlarında hep en ön safta mücadele vermiştir.

    Harplerde hep en ön safhalarda mücadele ettiği için aldığı 13 düşman kurşunu yarasını, gövdesinde şerefli madalyalar gibi taşıyan, "Vatan bizimdir, kaçan haindir. Düşmana sırtını döneni vururum, ben dönersem siz de beni vurun!" şeklinde emir verebilen bir Serdengeçti...

    Doğu'da Ermenilere karşı; özellikle Kars'ı, düşman kuvvetlerinin bizden kat kat fazla olması, karın insan boyunu aştığı zamanlarda güzel şehrimizi geri aldığından ve gösterdiği başarıdan dolayı 'Karsıalan' soyismi verilmişti ona...

    Evlenip çocuk yapmak aklının ucundan bile geçmiyordu. Bu yüzden 'Karsıalan' soyu, Halid Paşa ile sonlanmıştır. Hatta Halid Paşa'nın doktorunun bir an evvel evlenip istirahat etmen lazımdır dediğinde Halid Paşa: "Yani diri diri mezara gireyim ve üstelik de orada bile rahat etmemek için başıma bir de kadın belası alayım, öyle mi?" diye gülerek cevap vermiştir.

    Daha anlatılacak çok şey vardır hakkında Paşa'nın... Lâkin buna satırlar sığmaz. Böyle güzel yürekli insanın kahpece; savaşlarda 13 kez yaralanmasına rağmen TBMM'de dost(!) kurşunuyla ölmesi...

    Acı verici bir durum.

    Ruhu şad olsun...

    Katıldığı savaşlar:
    1911-1912 Trablusgarp Savaşı
    1912-1913 Balkan Savaşı
    1914-1918 Birinci Dünya Savaşı
    1919-1922 istiklâl Savaşı

    Rütbe yükselme tarihleri:
    19 Ağustos 1903'te Teğmen
    22 Temmuz 1908'de Üsteğmen
    27 Nisan 1911'de Yüzbaşı
    23 Haziran 1915'te Binbaşı
    14 Haziran 1916'da Yarbay
    06 Aralık 1920'de Albay
    31 Ağustos 1922'de Tümgeneral
    Tümünü Göster
    ···