/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    +16
    Mümin abi dalmamam konusunda amcama telkinler veriyordu fakat ben dalmak istiyordum. Her neyse geminin merdiven altında bir deposu vardı çeşitli dalış aletleri oradaydı, Rıfat beni oraya zütürdü ve istediğim her aleti alabileceğimi söyledi. Tüp falan yoktu o kadar modern bir gemi değildi. Can yeleklerinin, balonların, deniz gözlüklerinin vs. olduğu bir depoydu. Biz Rıfatla depoya girdiğimiz anda Rıfat bana dönerek “Önder nefesin yeter mi?” dedi. “Bir şey olmaz” dedim ve onu tersler gibi konuştum. Ben aletleri alırken eşya deposuna Sadık abi geldi bana dönerek “Önder dalacağım yer biraz tehlikeli keyifi dalmıyorum haberin olsun suyun üzerinde taklar var altında neler var bilmiyorum kabul ediyormusun dalmayı bak başına bir şey gelirse benden değil.” Dedi. Amcamında üzerine sorumluluk binmiş olacak ki yanıma geldi “dalmasan mı oğlum güveniyormusun kendine” dedi. “Yapma be amca güvenmiyormusun bana” dedim. “Güveniyorum iyi bakalım” dedi ve gitti. Neyse üzerimize siyah bir elbise giydik. Elbiseyi giydiğim anda sıcaklık hissettim elbisenin içi aşırı sıcaktı, gözümüze gözlük taktık ve elimize bantlarla sarılmış poşetle sarılmış şeffaf bir el feneri aldık. Her alet hazırdı, Sadık abi hazırdı bende hazırdım geminin sağ tarafına doğru yürüdük. Sadık abi bana baktı “haydi bakalım Önderim” dedi. Biranda “Şaapppppp” diye suya atladı. Arkasından benimde dalmam gerekiyordu fakat o deniz beni hiç çekmiyordu bana çok negatif geliyordu. Fakat “Bismillah” dedim ve suya atladım.
    ···
    1. 1.
      0
      Panpa yazsan artık
      ···
    2. 2.
      0
      Yarram 50-60 metre diyosun gemi yüksekliğine insan 25 metreden suya düşse ölüyor amk
      ···
    3. 3.
      0
      uzunluğu 50-60 metre
      ···
    4. diğerleri 1
  2. 27.
    +15
    Ertesi gün uyandığımda gözyaşlarım gözlerimde kurumuştu ve başım ağrıyordu, ağzım 2-3 gündür yemek yememişim gibi iğrenç kokuyordu. Uyandığımda etrafıma baktım kimsecikler yoktu ve bir kıyıdaydık. Birkaç saat sonra yanıma Rıfat geldi “Önder, o gece için özür dilerim kusura bakma babam için korktum sana o yüzden vurdum” dedi ve bana sarıldı. Bende Rıfata sarıldım ve beraber ağladık. Rıfata sordum “Rıfat neden kıyıdayız yani dün kıyıya falan çok uzaktık bugün nasıl kıyıdayız?” dedim. Rıfat yüzüme baktı “Ne dününden bahsediyorsun anlat bakayım?” dedi. “Rıfat dalga geçme dün engin abiyi kaybettiğimiz gece” dedim. “Ahh benim Önder kardeşim 2 gündür baygınsın ve uyanmıyorsun sürekli nabzını kontrol ediyoruz fakat normaldin kimse uyandırılmanı istemedi” dedi. “Ne diyorsun oğlum sen benim yapmam gereken şeyler var” dedim. Rıfat bana baktı “ulan deniz ortasında yapacak neyin olabilir” dedi. Bir anda doğruldum ve gemiden çıktım ve deniz kenarına atladım. Etrafıma bakıyordum amcamı arıyordum ve amcamı gördüm. Amcama doğru giderken amcamda beni görmüş olacak ki güneş gözlüklerini çıkardı ve beni süzdü “Önderr” dedi ve bana doğru gelmeye başladı. Yanıma geldiğinde “korkuttun be oğlum” dedi. “Amca beni boşver biz nereye geldik” dedim. “Görmüyormusun oğlum istanbula geldik, çok kötü şeyler yaşadık artık evine gidip dinlenme vakti” dedi. Amcama sinirli şekilde bakıp “amca ben hiçbir yere gitmeyeceğim burada yarım bırakılmış bir işim var” dedim. Amcam bana baktı ve “denizin ortasında yarım kalmış ne işin olabilir oğlum” dedi.
    ···
  3. 28.
    +15
    Ulan gemiye gidemedik büyük ihtimal eve gidiyorduk, bir çıkar yolu bulup tekrardan o gemiye gitmeliydim veya Mümin abiye ulaşıp ona her şeyi anlatmalıydım. Amcamın otoparktaki arabasına gittik ve bindik. Tüm yaşadıklarım bir şerit gibi gözümün önünden geçiyordu fakat Engin abinin son sözleri hiç aklımdan çıkmıyordu. Kafamda bir plan kurmuştum; eve gittiğimde benden yaşça büyük kuzenim Selmanla beraber tekrardan gemi işlerine girmeye çalışacaktık ve tekrardan Bangladeş gemisiyle bir şeyler ayarlayıp tekrar açılma fırsatı yakalayacaktık yani şimdilik düşüncem buydu tabi çok maceralı ve çok amatörce gibi görünüyor bu planı nasıl hayata geçirecektim bilmiyordum fakat bir şey yapacaktım.
    Eve gittiğimde annem ve babam beni çok iyi karşıladı çok özlemişlerdi. Amcam yaşadıklarımı anlatmamam konusunda beni tembih etmişti zaten anlatmayacaktım.
    ···
  4. 29.
    +14
    Amcam Mert abiyi epey sağlam şekilde dövmüştü, bunun suçlusu bendim fakat Mert abi adı gibi Mertti sakin kalmıştı. Aslına bakılırsa herkes haklıydı çünkü hepimiz çok telaşlıydık ve paranormal olaylara şahit oluyorduk herkes patlayacak birini arıyordu ben Rıfata, amcam Mert abiye patlamıştı. Biraz Mert abiden bahsedeyim saçları falan baya şekildi, yüzü gözü uyumlu ve yakışıklı biriydi. 18 yaşında bir kız kaçırmış ve evlenmişti bakması gereken bir ailesi yoktu fakat bakması gereken bir karısı vardı. Her şeye tamam derdi ve gemilerde günlük, gecelik silahlı bekçilik yapardı. Fakir ve garibandı fakat çok saygılı bir insandı. Neyse herkes birbiriyle kin dolu gibiydi gereksiz tartışmalar yaşanmıştı ve ellerimiz kollarımız bağlıydı. Nihayet uzaktan hatta çok uzaktan bir gemi bizim gemimize doğru yaklaşıyordu fakat gemi resmi olmayan bir gemiye benziyordu sanki limandan değil de rastgele bir gemi gönderilmişte bir olaya bakıp gidicem dermiş gibi bir gemiydi. Gemi bize epey yaklaştı, yaklaştı ve resmen gemiyle burun buruna geldik. Bizim gemimiz duruyordu, onlarda gemiyi tam gemi burunları değecek şekilde durdurdular. Gemiden biri çıktı ve “Kaptan” diye bağırmaya başladı. Mümin abi bunu duyunca diğer gemiye doğru yaklaştı ve bağırarak “buyur” dedi. “Kaptan bak 100 metre ileride 2 kişi denizin yüzeyinde baygın şekilde yatıyor biz giremedik sizlerden birimi buraya en yakın ışık sizdiniz ve bende size haber etmeye geldim” dedi. Hoydaa bu da neydi büyük ihtimal o kişiler Engin abi ve Kaya abiydi.
    ···
  5. 30.
    +14
    Yolumuza tam teşkilat devam ederken suyun üzerlerinde taka benzer kalıntılar vardı, bu tak insan takuna değil de daha çok hayvan taklarına benziyordu. ilk baş şaşırmıştık fakat kaptan Mümin abi Sadık abiye dönerek “Sadık buraya dalış yapabilirmisin” dedi. Sadık çaresiz bakıyordu “Mümin abi ben buraya dalamam görmüyormusun burası tak zütürüyor.” Dedi. Fakat Mümin abi burada bir terslik olduğunu düşünüyordu. Mümin abi, amcama dönerek “reis burada bir sıkıntı var ama ne?” dedi. Amcam kaptana döndü ve kulağına doğru fısıldıyarak konuşmaya başladı, sessizce konuşuyorlardı. Biraz konuştuktan sonra amcam, sadık abi ve mümin abi bir odaya girdiler. Yaklaşık 10 dakika geçtikten sonra Rıfat yanıma geldi “Sadık abiler dalış yapacakmış sen yüzmek istiyormusun?” dedi. Açıkcası çok iyi yüzemiyordum fakat dalış konusunda iyidim suyun altında kalabiliyordum ve bende dalmak istiyordum. “Rıfat dalmam da bir mahsur olur mu?” dedim. “Oğlum ben ne bileyim sor sadık abiye onunla dal” dedi. “Tamam” dedim ve amcamların konuştuğu odaya doğru gittim ve bir anda odaya daldım. Herkes bir anda yüzünü bana çevirdi. Amcam bana baktı “ne oldu lan” dedi. “amca galiba dalışa girecekmişsiniz ben de dalmak istiyorum.” Dedim. Amcam bana baktı “sen dalabiliyormusun, iyi yüzüyormusun?” dedi. Bende “oo amca çok iyi yüzerim vs.” birşeyler geveledim ve izin aldım. Bende dalacaktım.
    ···
    1. 1.
      0
      rez bin seri
      ···
    2. 2.
      0
      çok güzel gidiyor usta rezerve
      ···
  6. 31.
    +14
    Kıyı çok uzaktı ve kıyıya gidersem yorgun düşüp boğulabilirdim. Ne olacağından bi haber bekliyordum ve denize sırt üstü uzanmıştım sadece çok güzel bir tatildeymişim gibi hayaller kuruyordum fakat delircek gibiydim orada gördüklerim beni çok etkilemişti. Yaklaşık 2 saat denizin üzerinde kaldım ayak parmaklarım ellerim buruş buruş olmak değil bumburuşuk(bu nasıl kelime la) olmuştu resmen. 2 saat geçti ve denizin diğer yanından kırmızı ateş figürleri geliyordu “haaa” dedim kesin beni arıyorlar. Sesli şekilde denizin tam ortasında “amcaaaaaa, engin abiii, kaya abiiii, kaptan, rıfatttt, heyyyy” diye bağırıp duruyordum. Nihayet bana doğru biri yüzmeye başlamıştı sadece kulak sesleri duyuyordum. Bana doğru gelen biri vardı bir anda kendimi güvende hissettim ve bana gelen kişiye doğru baktım. Bana doğru yüzen kişi Kaptan Mümin abiydi “oğlum iyimisin” dedi “abiiii” dedim. “Tamam oğlum geldim” dedi ve beni sürüklemeye başladı beni 50 metre falan civarı sürükleyerek zütürdü nihayetinde gemiye çıktım ve gemiye beni yatırdılar. Amcam çok korkmuştu belli oluyordu Sadık abi biraz kendine gelmişti “ne gördün, ne oldu” dedi. “Abi sana yemin ederim denizin altında batmış olan gemide insanları gördüm” dedim. “Ahhhh bee” dedi. “anlıyorsun dime şimdi beni” dedi. “Anlıyorum abi” dedim. Amcam sert şekilde “engin, engin nerde” dedi. Amcama baktım “bilmiyorum” dedim. Kaptan mümin abi üzerine bir havlu almış “oğlum engini nasıl bilmiyorsun seninleydi” dedi. “Abi en son gemide insanları gördüm korkuyla yukarıya doğru yüzdüm engin abi gemiye girmeye çalışıyordu” dedim. Sefa Dayı beni biraz süzdü “gitti garibim çoktan boğulmuştur” dedi. Mümin abi, sefa dayıya sert şekilde baktı “bu kadar vurdum duymaz olma engin bilir işini” dedi ve amcama dönüp “ne yapacağız şimdi Selim” dedi. Amcam çaresizce bakıyordu.
    ···
    1. 1.
      +1
      Bu ne aq kopukluk oldu hani gemi ortadan kaybolduydu ? Engin gemiye yüzdü diyon ?
      ···
  7. 32.
    +13
    (Şu evdeki olayları hızlıca geçiyorum tekrardan nasıl denizlere kavuştu ve enkaza ulaştı oralara geçiyorum.)

    Gemiden geldim 1 yıl boyunca hiçbir şekilde amcamla görüşmedim. içine kapanık bir insan oldum, uyuşturucudan kurtulmuştum fakat ot gibi bir yaşamım vardı. 1 yıl boyunca bazenleri rüyamda Engin abiyi görüyordum rüyamda beni elimden tutup o enkaza sürüklüyordu ve kapısına gelince “bak burası” diyordu ve uyanıyordum. Nihayet 1 yıl sonra amcamla konuştum o da çok korkmuştu ve hava değişimi için farklı bir ülkeye gitmişti yani bende olayları unutmuştum, o da.
    11.04.2012
    Bir sabah amcam bize gelmiş ve babama “Önderle konuşmak istiyorum” demiş. Bunu bana babam söyleyince “Allah allah” dedim. Acaba amcam 1 yıl sonra neden benle konuşmak ister ki neyse gelsin bakalım dedim. Bir akşamüzeri amcam bize geldi ve babama, anneme “Önderle özel konuşacağım denizcilik hakkında” dedi. Amcamla beraber odama gittik “eee amca anlat” dedim. “Oğlum Mümin abin vefat etti fakat vefat etmeden önce hep şöyle demiş “Selimin yeğeni Öndere gidin size Enginden duyduklarını anlatsın. Son günlerde sürekli bu lafları söylemiş oğlum bir şey biliyorsan anlat bana” dedi. O an şok olmuştum yani söylemek ve söylememek arasın kaldım fakat söylecektim.
    ···
    1. 1.
      0
      NE soyliycektin
      ···
    2. 2.
      0
      Lan5dk oldu yazdi uyuyum
      ···
  8. 33.
    +13
    Bekledik, bekledik 5 dakika geçti fakat hiçbir hareket kıpırdanma yoktu. Kaya abi üzerinde ki tişörtü çıkarttı. “ben giriyorum mümin” dedi. Amcam kaya abiye bakarak “tüp falan alsaydın” dedi. “Ulan selim ben kaç yıllık denizciyim denizde adam bırakmadım ilk kez denizde adam bıraktım onada teknolojik aletlerlemi dalacağım Enginim orada boğulduysa onunla beraber bende orada boğulurum.” Dedi ve bir anda “foşşş” diye merdivenleri kullanmadan geminin üzerinden denize atladı. Fakat Kaya abi denize atladı da denizin altında ki yıkık geminin nerede olduğunu bilmiyordu sadece beni buldukları yerin altında olduğunu söylemiştik o kadar. Kaya abi açılmıştı iyice bizden uzaklaşıyordu ve gözden kayboldu. Rıfat yanıma geldi kulağıma eğildi: “eğer senin yüzünden benim babama bir şey olursa senin hayatını bitiririm” dedi. Zaten moralim bozuktu bir anda “git takunla oyna anasını gibtiğimin çocuğu” deyip Rıfata vurmaya başladım Rıfat zayıf ve çelimsiz olduğu için altımda kalmıştı ve etrafımız kalabalıktı fakat 4-5 yumruk rahat vurmuştum. Rıfat bana sadece 1 kez vurabilmişti ve Rıfatın yüzü, gözü kan olmuştu bir anda bizim dalaştığımızı görenler üzerimize doğru koştular güvenlik Mert abi bizi ayırdı. Mert abi bize sesli şekilde haykırdı “ne ulan sizin derdiniz” diye. “Mert abi babasına bir şey olursa diye gelmiş beni tehdit ediyor çoluk çocukla uğraşıyoruz abi” dedim. Mert abi bana sağlam bir tokat attı “lan şerefsiz çocuğun babasıdır çocuk korkuyor” dedi. Ah orada bir kargaşa oldu Mert abinin bana vurduğunu gören amcamın bir gelişi var, amcam yanımıza bir geldi Mert abiye bir tokat attı yani ben amcamı hiç öyle görmemiştim. “Lan bin benim emanetime nasıl olurda vurursun sen” dedi ve tekrardan Mert abiye vurdu. Mert abi amcama orada vursaydı amcamın suyunu çıkartabilirdi fakat yaşından olsa gerek hiç hareket dahi etmedi.
    ···
    1. 1.
      0
      Hızlı yaz zumki
      ···
  9. 34.
    +13
    Pamenin verdiği poşeti züt cebime koydum sıkıca sarmaladım. Rıfata dönüp” bunu sakın kimseye anlatma” dedim. Fakat içimde suçluluk duygusu vardı garip anam, garip babam beni bu illetten kurtulmam için buraya göndermişti ve ben ilk fırsatta onları yok saymıştım. Her neyse o gece 2 saat sokaklarda takıldıktan sonra gemiye geri dönmüştük. Gemiye döndüğümüz gece tekrardan yol için hareketlendik. O günden sonra uyuşturucu maddeleri gece vakitleri herkes uyuduktan sonra Rıfatla beraber kullanıyorduk. Bir kez aşçıya yakalanır gibi olduk fakat yakalanmadık. O günden sonra tahmini olarak 15-18 gün civarı hiçbir sıkıntı olmadı ve yolumuza sür direk devam ediyorduk fakat bu gidiş çok uzun sürmedi bir akşam üzeri havanın kararmasına az bir süre kala denizde yaşadığımız paranormal bir olay tüm ekibi çok korkutmuştu.
    ···
  10. 35.
    +14 -1
    Rıfat söze girdi “babam dalacakmış şimdi” dedi ve babasına “baba ne olursun dalma bak vallaha ben çok korkuyorum ya sana bir şey olursa” dedi. Kaya abi söylenilenleri duymazmış gibi “bişey olmaz bişey olmaz” dedi ve bir sigara yaktı. Herkes sadece düşünüyordu ne tuhaf bir geceydi. Önce Sadık abi deniz altında insanları görmüştü, sonra ben görmüştüm, sonra engin abi kaybolmuştu şimdide çaresiz şekilde oturduk ve bekliyorduk. Herkes Mümin abinin diline bakıyordu fakat Mümin abi bizden daha çok düşünüyordu. Mümin abi odasına gitti ve yanımıza geldiğinde elinde bir telsiz vardı. Amcam Mümin abiye dönüp “ne yapacaksın” dedi. Mümin abi “en yakın merkezi arayıp araştırma gemisi isteyeceğim” dedi. Sefa abi “en iyisi bu olur hadi Mümin ulaş merkeze” dedi. Mümin abi telsizi bir frekansa ayarladı ve devam etti. “Merkez ben 162761 kodlu Yer*** Yük gemisi kaptanıyım, şuan 143,297 kordinatları arasında Bangladeş seferini yapmaktayım. Fakat değişik olaylar yaşadık şuan bir çalışanım kayıp hemen yardım gemisi talep ediyorum” dedi. 15 saniyelik bir sessizlik sonucu limandan telsiz geldi “anlaşılmadı, koordinatlar yasaklı bölge koordinatları” dedi. Mümin abi şaşkındı “Şuan ölümün kıyısında olan bir çalışanım var ve siz yasaklı bölge deyip gelmeyecekmisiniz” dedi. Limandan tekrar cevap geldi “Maalesef size yardımcı olamayacağız.” Mümin abi telsizi kapattı ve “huur çocukları” dedi. Ne yapmalıydık, bilmiyoruz.
    ···
  11. 36.
    +13
    Dostlarım biliyorsunuz akşam maç var. Yemek yedim ve sizlere uzunca part attım. Çoğumuz maçı izleyeceğiz ben şimdiden yiyecek içecek almaya gideceğim gece devam edicez. Bu gece %100 biter. Anlayışınıza sığınıyorum.
    ···
    1. 1.
      0
      Ne maç i var
      ···
    2. 2.
      0
      Ne maçi var lan
      ···
    3. 3.
      0
      Ne maci var aminakoyum
      Edit:barcelonanin macindan sanane mk yaziyon yaziyon heycanli yerinde kesiyon mk senin ki macs daha 1 saatten fazla var mk
      ···
    4. diğerleri 1
  12. 37.
    +12
    Rıfat ağlamaya başladı “babamm, babam” diyordu. Mümin abi “eyvallah reis” dedi ve bir anda kaptan odasına doğru koşmaya başladı artık hareket etmeye başlamıştık hızlı şekilde 100 metreyi aşıp bir an önce Engin abiyi ve Kaya abiyi kurtarmalıydık. Başladık hareket etmeye fakat saat epey geç olmuitu göz gözü görmüyordu Sefa dayı geminin burnunda, Hüseyin abi geminin kıçında etrafa fener tutup denize bakıyordu yaklaşık 7-8 dakika yavaş şekilde yol aldıktan sonra Hüseyin abinin bağırışlarıyla durduk “hoppppppp, hopppppp” diye bağırıyordu fakat Kaptan Mümin abi dalmış olacakki Hüseyin abi “hopp hopp” dese bile yolumuza devam ediyorduk. Bir anda Hüseyin abi şiddetli şekilde bağırdı “ulan üstünden geçtin adamların, hoppppppppppppp Mümin, Kaptannnnn durrrr.” Diye bağırıyordu. Hüseyin abiyi duyan herkes bağırmaya başladı. Kaptan durrr! Gibisinden ve nihayet Mümin abi bizi duyup durdu kaptan odasından çıktı ve “ne oldu lan” dedi. Rıfat çığlık atıyordu “babammmmmm! Babammm! Geminin altında kaldı ezdin onları” dedi. Mümin abi “hasgibtir lan” dedi ve telaşlı şekilde direk üstünü çıkartıp soğuk suya bir anda atladı. Mümin abinin arkasından Hüseyin abi atladı ve arkasından Rıfat atladı. Rıfat yüzme bilmiyordu fakat atlamıştı neyse herkes suya daldı ve geminin altına doğru girmeye başladılar, onlar giriyor bizde gemiden sarkıp onları izliyorduk nihayet suyun altından ilk çıkan Mümin abi olmuştu. Mümin abiye feneri doğrulttuk bir elinde Engin abi diğer elinde Kaya abi vardı.
    ···
    1. 1.
      0
      Öldüler deme
      ···
    2. 2.
      0
      Çok iyi gidiyo sen durana kadar uyumam rez
      ···
  13. 38.
    +14 -2
    Rıfat bir boşluğa gelince “pame” diye bağırdı. Hala ses yoktu. “Pameeee” diye tekrar bağırdı ve bir karavanın ışığı yandı, karavanın içersinden yaşlı, zenci bir adam çıktı. “Rifot oooo dostüüm nee haber” dedi. Rıfat Pameye doğru bakarak “her zaman ki” dedi ve göz kırptı. Öğrendiğim kadar bu Pame denilen kişi eskiden deniz yoluyla uyuşturucu taşıyan bir adammış geç öğrendim. Her neyse Pame gözüyle onay işareti yaptıktan sonra karavana girdi ve siyah bir poşetle etrafını süzerek kapıdan çıkıp yanımıza doğru yürüdü. “Al rifot” dedi ve Rıfat hızlı şekilde 250 Euro Pameye uzattı. Pame parayı alınca “bay bay” dedi ve tekrar karavanına doğru yürüdü. Açık söyleyim o otun kokusunu o kadar çok özlemiştim ki artık kalbim hızlıca atmaya başladı. Pame tam giderken arkasından bağırdım “Pamee”. Pame arkasını döndü “neee” dedi. “Rıfat şu adama söylesene banada 100 euroluk versin” dedim. Rıfat benim bu isteğim karşısında şaşırmıştı Pameye yaklaşıp kulağına bir şey söyledi ve Pame karavana tekrardan girdi ve çıktığında elinde küçük eczane poşeti boylarında bir siyah poşet vardı o poşeti bana doğru attı ve ben yakaladım. 100 euroyu Pameye verdim ve “Hadi Rıfat gidelim.” Dedim. Rıfat şaşkındı yüzüme bakıp “neden, nasıl ya” falan bir şeyler söyledi.
    ···
    1. 1.
      0
      yaz bro
      ···
  14. 39.
    +12
    işi olan uyusun beyler yarın okursunuz bende 2:30-3:00 gibi noktalarım. Yarın devam ederiz yani ilgiye bağlı
    ···
  15. 40.
    +12
    FiNAL 2/3
    Yavaş yavaş çevremi tanımaya başlamıştım. Kayları, taşları hatırlıyordum çeşit çeşit balık önümüzden geçiyordu ve nihayetinde enkazı bulmuştuk. Enkazı gördüğüm anda içimin irkildiğini hissettim. “işte burası” dedim ve gemiye doğru yüzmeye başladık. Geminin güvertesine geldik yıkık dökük bir gemiydi ve kaç yıllık olduğu belirsiz gemi belki de senelerdir oradadaydı. Neyse yüzdük yüzdük ve geminin içine girdik, ben daha fazla devam edemedim ve bir başka dalgıcın önden gitmesi gerektiğini söyledim. Nihayet geminin sağ taraftan 3. Kapısının dibine gelmiştik. Kapı hafif aralıktı ve ilk olarak bir dalgıç kapıyı araladı ve içeriye girdi. Ben sadece seyrediyordum ve dalgıç odaya girdiği gibi bir anda odadan çıktı ve arkadaşlarına “gidin” şeklinde bir işaret yaptı ve onunla beraber giden 3 dalgıçla, 4 dalgıç yukarıya doğru yüzmeye başladı. Giderken benide tutup zütürmeye çalıştılar fakat ben onlarla gitmedim elleriyle telaşlı şekilde “gel gel” işareti yapıyorlardı fakat ben gitmiyordum, nihayet dalgıçlar gözden kayboldu ve ben o gemide 3. Kapının önünde tek başıma kaldım. Ve yavaşça kapıyı araladım. Ve içeriye gördüm. Ve gördüklerim karşısında şok olmuştum.
    ···
  16. 41.
    +11
    FiNAL 1/3
    Amcama yaşadığım her şeyi tek tek anlattım. “Bak amca o gece Engin abi ölmeden evvel bana o enkaza gitmemi ve geminin 3. Kapısından içeriye girmemi söyledi. Onlar orada tarzında bir şeyler söyledi. Bende biraz korktum ve bu işlere sizi bulaştırmak istemedim kendim halledebileceğimi düşündüm fakat bayılmışım, baygınlık geçirmişim uyandığımda Türkiye’ye dönmüştük yani bir nevi oraya gitmek nasip olmadı.” Dedim. Amcam bana baktı düşündü, düşündü. “Bak oğlum hemen hazırlan bu gece enkazın oraya gidiyoruz” dedi. “Ne?” Nasıl olacaktı bu? “Amca bu gece kimle gideceğiz.” Dedim. Amcam bana bakıp “araştırma timiyle beraber gideceğiz” dedi. Sanki büyük bir hedefim varmış gibi, hedefime az süre kalmış gibi mutlu olmuştum “tamam amca” dedim. O gece amcam annem ve babamla konuşup beni gemiye zütüreceğini 2 veya 3 günlük işimiz olduğunu söyledi. Annem ve babam gidebileceğimi ve mahsurun olmadığını söyledi. O gece saat 01:00 da yaklaşık 14 kişilik bir ekiple tekrardan o sulara açıldık. Gece o kadar negatif enerji veriyordu ki anlatamam her neyse amcama dönüp “amca benim biraz uyumam gerek nerede uyuyabilirim?” dedim. Amcam bana modern gemide, modern bir odayı işaret etti “git orada uyu” dedi. “Peki” deyip gidip, uyudum. Rüyamda Engin abi ve Mümin abiyi gördüm. Rüyam şu şekildeydi: “Önce Mümin abi yanıma geliyordu daha sonra arkasından Engin abi geliyordu: ikiside aynı ağızdan oraya giden herkes ölecek sakın gitme diyordu.” Bu rüyayı görürken amcam tarafından uyandırıldım. “Önder, Önder hadi uyan o geceki koordinatlara vardık” dedi. Yahu 14 günde gittiğimiz yolu nasıl 4 saatte gelmiştik hala anlamıyordum. Amcama dönüp “tamam amca” dedim ve yatağımdan kalktım. Dışarıya çıktığımda gemide herkes beni bekliyordu 4 kişi benimle beraber dalacaktı. Herkes deniz elbiselerini giymişti ve amcam deniz elbiselerimi bana giydiriyordu. Dalış tüpleri vs her şey hazırdı. Büyük bir ses geldi. “3-2-1 hopppp.” Diye ve 5imiz yani 4 uzman dalgıç ve ben denizin serin sularına kendimizi bıraktık. Yaklaşık 1 yıl sonra tekrardan buraya gelmiştik ve bu enkazı bulmak epey zor olacaktı. Ben denize dalamadım ne kadar denediysemde suyun dibine giremiyordum. Uzman dalgıçlar bunu anlamış olacak ki o gece beni Engin abinin tuttuğu gibi bacağımdan tutarak çektiler ve denizin 10 metre altına soktular. Evet sonunda denize dalabilmiştim ve elimle sağ tarafı işaret ederek “oraya” işareti yaptım ben en önde arkamda 4 uzman dalgıç yol alıyorduk.
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42.
    +11
    Feneri denize doğru tutuyorduk Mümin abi yüzeyde, Hüseyin abi yüzeyde, Engin abi ve Kaya abi baygın şekilde yüzeydeydi fakat Rıfat görünürde yoktu. Bir anda Rıfatın yokluğunu fark edince” Mümin abi Rıfat, Rıfat yok” diye bağırdım. Mümin abi bana bakıp merdivenleri işaret etti, merdivenlere bakınca Rıfatın merdivenlere sarıldığını ve oradan denizden çıkarılanları izlediğini gördüm ve derin bir oh çektim biraz kaç dakika sonra herkes geminin güvertesindeydi. Tüm ekip tekrardan beraberdi. Kaya abinin nabzı atıyordu fakat Engin abinin nabzı çok yavaş atıyordu sanki 1 saniye atıyor 3 saniye atmıyor gibiydi birşeyler yapmalıydık fakat yapamıyorduk galiba Engin abiyi kaybedecektik. O sıra size yaşadığım o duyguları anlatayım herkesin eli ayağı birbirine karışmış gibi hava kapkaranlık ve tek aydınlık dolunay. Ah böyle gözyaşın gelir gibi oluyor fakat gelmiyor öyle bir duyguydu. Mümin abi bize baktı “herkes gisin uyusun yarın yeni bir güne uyanacağız bir gönüllü Enginin yanında kalsın Rıfatta babası Kayayla beraber kalsın” dedi. Ben bunu duyunca Engin abinin kaybolmasının sebebinin ben olduğumu düşündüğüm için “Ben engin abiyle kalırım” dedim. “Tamam” dediler ve herkes odalarına çekildi. Engin abiyi bir battaniyeyle serdim üzerine bir yorgan attım ve geminin güvertesinde Engin abinin başında oturuyordum arada sırada nabzını bakıyordum fakat durumu kötü gibiydi. O gece kötüydü.
    ···
  18. 43.
    +11
    Sadık abi gemiye doğru çıkmaya başladı, yan tarafta ki merdivenlerden gemiye çıkıyordu bende denizde onu bekliyordum. Karanlıktı ve el feneri Sadık abideydi o gemiye doğru çıkınca gemiye atladı ve artık gözden kayboldu. Yaklaşık 5-6 dakika beklemeden sonra kimse gelmedi bende gemiye çıkmak için hareketlendim. Gemiye doğru yüzdüm ve merdivenlerden yukarıya doğru çıkmaya başladım. Tam merdivenden çıkarken merdivenlerden inen sadık abiyi gördüm “nereye lan” dedi “ee abi seni bekledim gelmedin bende yukarıya geliyordum” dedim. “in in oğlum” dedi ve tekrar denize inmeye başladık.
    Denize indiğimizde Sadık abinin elinde bir tüp ve sırtında bir tüp vardı, tüpe bağlı bir fener vardı artık her şey daha güzel olacaktı. Sadık abinin bana vermiş olduğu çanta şeklindeki tüpü sırtıma taktım ve ucunu ağzıma dayadım. Sadık abi eliyle 1-2-3 hareketi yaptı ve derinliklere doğru dalmaya başladık. Etrafımı net şekilde görüyordum. Sadık abiyle ben yaklaşık 30 dakikalık bir tüple var gücümüzle dalıyorduk. Etrafımızda çok fazla dağılmış tak vardı. taklar her yanda uçuşuyordu. Bayağı bir dalış sonrası kaya gibi bir yere geldik denizin en dibinde büyük kayalar vardı ve gariptir ki küçük bir yolcu gemisi vardı. Yani anlayacağınız bu takun nerden geldiğini çözemedik fakat haberimiz yokken bir gemi kalıntısı bulmuştuk. Sadık abi bana baktı yukarı işareti yaptı ve 2 dakikalık bir yüzüş sonrası yüzeye çıktık. Sadık abi şaşkındı “oğlum gördün mü lan? Gördün mü?” diyordu.
    ···
  19. 44.
    +11
    Kaya abi telsizi Mümin abiden istedi. Kaya eline telsizi alınca tekrardan limana bağlandı. “Merkez 162761 kodundan ben Kaya B*** eski istanbul Ka*** LTD. AŞ. Çalışanıyım.” Liman direk cevap verdi. “Evet dinliyorum efendim.” Kaya abinin eski çalıştığı yer çok lüks bir şirket olduğundan dolayı onu önemsemişlerdi. “Şuan 143,297 koordinatları üzerinde açıkta kalmış bulunmaktayız hemen yardım göndereceksiniz yoksa ben limanınıza Türkiyeden sağlam birini yollayacağım” dedi. Liman bunu duyunca “Kaya bey yasaklı bölge giriş iznimiz yok siz oraya nasıl girdiniz” dedi. Kaya abi “bizim rotamız ve seferimizin yönergeleri bu koordinatlar üzerinden geçiyor bakın saat geceye geliyor 1 saat içinde bu bölgeye yardım gemisi gelecek.” Dedi. Liman “anlaşıldı gönderiyorum.” Dedi ve telsiz frekanslarını kesti. Kaya abi gururlanmış gibi “bu pekekentlerle böyle konuşacaksın insanlıktan anlamaz bunlar” dedi. Mümin abi “hay senden Allah razı olsun fakat Enginden haber yok yardımı beklersek çocuk boğulduysa can verir fakat biri girerse çıkartırsa Engini kurtarma ihtimalimiz var” dedi. Ben hemen söze atladım. “Mümin abi istersen ben tekrardan dalabilirim” dedim. Mümin abi bana baktı “yok yok sen kal bu sefer Kaya dalacak” dedi ve Rıfat bunu duyunca vicdan yapmış olacak ki “mümin abi babam dalmasın lütfen, korkuyorum” deyip vicdan yapıyordu. Mümin abi Rıfata sert şekilde baktı ve ellerini dudaklarına zütürerek “sus” işareti yaptı. Mümin abi konuşmasına devam etti: “Sefa abi sen havaya doğru 2-3 tane havai fişek at eğer engin buralardaysa gelir eğer dipteyse 5 akika sonra Kaya dalışa geçecek” dedi ve beklemeye başladık.
    ···
  20. 45.
    +11
    O gece sabah 05:00 da Engin abi gözlerini açtı “Önderrr” dedi. “Abi uyandın demek abim benim” dedim ve Engin abiyi öptüm. “Önder beni dinle” dedi sesi çok kötüydü.” Onlar hala gemide oraya gidin geminin 3. Kapısından girin onların hepsi orada” dedi ve gözlerini geri kapattı. Ulan nabzına baktım nabzı yoktu ciddi ciddi Engin abinin nabzı yoktu ve kalbi atmıyordu. O gece Engin abim kollarımda can verdi son sözleride bu oldu. Yarın olduğunda o gemiye ben gidecektim ve 3. Kapıdan ben girecektim tüm sırrı öğrenecektim bunun ne olduğunu ben çözecektim aklıma koydum.” O gece herkese haber verdim ve sabaha kadar ağladım, ağlarken uyumuşum. Uyandığımda Hava aydınlıktı ve bugün bence büyük bir gündü.
    15.06.2011
    ···
    1. 1.
      0
      reis yapma devam et taşakklarına sakso çekeyim
      ···