1. 1.
    +4 -19
    reservleri alın anlatmaya başlıyorum

    sadece benim yazdıklarım
    http://ccc.incisozluk.cc/...%B1-gibtim/@de%20trapezus
    ···
  2. 2.
    +4 -11
    Yaşadıklarıma hala inanamıyorum aslında.Her şey ilk olarak güzeller güzeli Rehberlik hocamla (gerçek adını paylaşmıcam binler) başladı. inanın güzeller güzeli derken hiç ama hiç abartmıyorum. Birebir sohbet ettiğim ve aramın iyi olduğu en güzel, en sıcak kanlı, en tatlı insandır kendileri. Sanırım içten içe kendisine aşık olmuşum ama olsun Dershaneye ilk geldiğinde 'acaba ne hocası ki bu?' demiştim. Ardından rehberlik hocası olduğunu ve benim sınıfımında hocası olduğunu öğrendiğimde bu merakım daha da artmıştı. Hatta o günün sonunda annemi bile onunla tanışmaya çağırmıştım (maksat bi tanışma faslı olsun, bende aradan çıkayım). ilk tanışmamız annemin aracılığıyla olmuştu, oldukça da güler yüzle karşılamıştı bizi. Her şey konuşuldu falan, en son annem size emanet deyince her bir şeyler tam oldu zaten
    ···
  3. 3.
    +3 -5
    Şimdi her annesi gelip konuşanla rehberlik hocası bu kadar samimi olur mu demeyin. Ayıptır söylemesi dershanenin gözde öğrencilerinden olunca böyle oluyor tabi Allah şükür iyi bir eğitimimin yanında oldukça güzel bir dış görünüşe de sahibim. Malumunuz ilk görüşte büyükler mutlaka buna bakıyorlar. Saygı, edep, kişilik vs..
    ···
  4. 4.
    +4 -6
    hocamdan da bahsedeyim. genelde bot, çizme, topuklu takılır ve bunlarında inanın en alasını alır. Kesinlikle gözler sürekli onun üstünde olur, oldukça şık ve bakımlıdır her daim. Kız arkadaşlar bile onun hakkında konuşurken kıskansalar bile tarzına hayran kaldıklarını belirtirler mutlaka. işte o çizmelerle falan boyu neredeyse benim kadar oluyordu, hani olmasa da 1.70'in üstünde oluyordu yani anladınız siz işte. Beyaz tenli, renkli gözlü ve açık renkte saçları var amk Neyse her gün yanına uğrayıp hal hatır soruyordum, günler bu şekilde ilerliyordu. Kendisi de oldukça memnundu bu durumdan, mutlaka gitmeden önce bana görün diyordu. Bi yarım saatimi falan beraber geçiriyorduk kii bu evime oldukçu mutlu gitmeme sebep oluyordu
    ···
  5. 5.
    +3 -4
    Sınıfta herhangi bir görev verilmesi gerektiğinde gelip her zaman direk bana verirdi o görevi. Arada parmak kaldırtırdı, gıcıklığına ben parmak kaldırmazdım. Gerçi kimse kaldırmazdı, o da her türlü beni seçerdi. Gerçi o ses tonu bile yetiyordu 'peki hocam ben hallederim her şeyi' demeye ya neyse. işte gel zaman git zaman hocayla bu şekilde iyice 2 arkadaş gibi olduk. Bu arada Eylül hocamın yaşının da 25 falan olduğunu belirtmek isterim, oldukça genç yani. Ayrıca dershanemizde oldukça ünlü bir dershanedir. Her ilde kurumları olan, oldukça büyük bir dershanedir. Tek 1 tane de rehberlik hocası yok fakat benim şansım o ki her zaman Eylül hocayla çalışma fırsatım oldu O dershanede yıllarım geçtiği içinde her hocayla aram iyidir, bunu da belirtmek isterim. Yani ilerleyen günlerde Eylül hocayla birlikte başka hocalarında sürpriz bir şekilde hikayeye dahil olacağını belirtmek istiyorum..
    ···
  6. 6.
    +1 -3
    dinleyen yok mu bin kuruları
    ···
  7. 7.
    +2 -5
    Hocam oldukça şıksınız bugün yine dedim, teşekkür ederim hayatım dedi gülerek. Yaz aylarındaydık, yani havalar oldukça sıcaktı. Masasının önündeki sandalyeye oturdum, gözlerim ayakkabılarına takıldı. Masanın altında ayak ayak üstüne atmıştı ve oldukça da net görebiliyordum herşeyi. Bir müddet onlara odaklandım, önü açık bir topuklu ayakkabı giymişti. Tırnaklarında oje yoktu ve yeni kesmişti de tırnaklarını. O ara ayaklarına baktığımı anlamış olacakki; Heyyoo burada mısın şaşkın dedi bana gülümseyerek. Bir an kendime gelince 'Evet evet, sadece ayaklarınız dikkatimi çekti hocam' dedim aynı şekilde gülümseyerek. Odada da kimse olmadığı için bir cesaret geldi o an bana ama inanın kalbim çıkacak gibiydi bu konuşmaları yaparken. Hımm, neden dikkatini çekti ki dedi. Ya ben oldukça dikkat ederim el ve ayaklara dedim, sizin ellerinizde hep dikkatimi çeker. Oldukça bakımlı ve düzgündür her zaman ama gördüğüm kadarıyla ayaklarınıza o ilgiyi pek göstermiyorsunuz dedim Şuna bak ya bizi de beğenmiyor artık, bugünlük öyle olmuş aceleyle çıkmış olamaz mıyım falan dedi (tırnak içine almak zor oluyor ya, direk yazacağım artık arkadaşlar). Bende olabilir tabi hocam, zaten her halleriyle oldukça güzel görünüyorlar ama yine de tırnağı azıcık uzatırsanız daha güzel olacağına eminim dedim. Bak sen şu afacana, iyi madem tırnaklarıma ne yapmam konusunda da bir fikir ver o zaman dedi. Tabikii isteyin yeterki dedim ve French oldukça yakışır size dedim. Hatta o zahmetli derseniz tırnağı biraz uzatıp kırmızı falan tercih edin size yakışır dedim ilk başta oldukça şaşırdı ama sonrasında tamamdır bundan sonra önerilerinizi dikkate alacağım beğendi merak etmeyin siz dedi gülümseyerek yine. Sonra ayaklarına bakıp gülmeye başladı
    ···
  8. 8.
    +1 -5
    hem kendisi oldukça mutlu ve eğleniyor görünüyordu hemde ben o konuşmadan sonra inanılmaz derecede rahatlamıştım ve tabiki o karşılığı almış olmamın da mutluluğu vardı.
    ···
  9. 9.
    +4 -5
    sözlük yavasladı ondan geciktim

    Bir sonraki gün dershaneye herkesten önce gelip odasına geçtim. Sadece güvenlik vardı, o da benimle aynı zamandan beri dershanede çalışmaktaydı. inanın 7-8 yıllık tanışmışlığımız vardır yani dershaneden ötürü. Sabah ilk o gelip kapıyı açar, bende bunu bildiğim için ona göre geldim işte. Günaydın abicim deyip biraz sohbet ettim, sonrada çıkabilir miyim dedim. Çık tabi ama kimse yok daha dedi, sorun değil çalışacağım zaten sessiz ortam benim için daha da iyi deyip geçtim içeri. Yukarı çıkıp hocamın kapısını araladım, içeride kimsecikler yoktu. Daha önceki konuşmalarımızda çikolata alırsan mutlu olurum falan demişti ama marka vermemişti. Zevkine güveniyorum senin deyip göz kırpmıştı bana. Eh bende onu düşünüp en kralından çikolata alıp tam masasının üstüne, görebileceği bir yere koydum. Altına da ufak bir not yazıp oraya bıraktım, tabi Eylül hocamdan önce biri gelir de notu falan görür diye adımı yazmadım nota. Anlayacağından emindim çünkü. Notta öyle tuhaf şeyler yoktu, onu buraya yazmayayım ama kısa ve öz oldukça anlamlı bir nottu. En azından gülmesini ve daha da rahat olmasını sağlayacaktı o not, emindim bundan Her şeyi yerli yerine bırakıp sınıfıma çıktım. Heyecanla neler olacağını bekledim. ilk 2 ders bittikten sonra anons yapıldı ve anonsta adımın zikredildiğini duydum. Can Doğru, Rehberlik servisine diye bir anons (ismimi kullanmıyorum, ne olur ne olmaz). ismimi duyunca bi an tedirgin oldum. Acaba ne oldu, bir terslik mi var diye. Büyük bir korkuyla aşağı indim, kapıyı açıp girdiğimde hocam çikolatasını almış keyifle yiyordu. Beni görünce gülümseyip 2 nescafe kap bize yukarıdan Cancım, hadi seni bekliyorum dedi, bu lafı bile yeterince heyecanlanıp mutlu olmama yetti. Tabi hocam deyip fırladım hemen. Daha sonra kahveleri getirip, beğendiğiniz mi hocam çikolataları dedim. Zevkine güvenmekle hata etmemişim, gerçekten oldukça iyiler her gün masamda görmek isterim artık falan dedi Siz yeterki isteyin hocam, zevkle dedim bende (artık nasıl bir cesaretse). Haha beni mutlu etmekten zevk alır gibi bir halin var zaten dedi, bende kim mutlu olmazki efendim dedim O an tamamen kendimi ona teslim ettim zaten..
    ···
  10. 10.
    +1 -3
    devam edeyim mi
    ···
  11. 11.
    +1 -4
    @31 okuyan yoksa boşuna yazmanında anlamı yok
    ···
  12. 12.
    +2 -4
    O günde öylece geçti işte ama git gide daha da hakimiyet kuruyordu benim üzerimde ve bununda farkındaydı, anlayabiliyordum. Bir sonraki gün öğle arasına kadar yanına gitmedim, beni özlesin biraz dedim işte öğle arasında arkadaşlara benim biraz işim var siz yemeğe gidin ben arkanızdan gelirim deyip ayrıldım yanlarından. Sorun o ki arkadaşlarım dediğim 4 kız arkadaş ve Eylül Hoca'yla bu kadar samimi olmamdan da rahatsız oluyorlardı. Kadın afet abi kıskanıyorlar tabi, hele benimle bu kadar iyi olması tam sinir ediyordu onları ama benim umrumda mıydı? Tabiki hayır. Neyse kapıyı çalıp içeri girdim, bir tane öğrencisi vardı. Ben beklerim hocam deyip köşede durdum. Öğrencisini yolladıktan sonra bana bakıp gülümseyerek söyle bakayım beni mi özledin yine dedi, bayağı 2 arkadaş gibiydik ama ona rağmen hemen kızarıyordum salak gibi. Tam konuşacağım, bak bak hemende kızarıyor, utanma be gel otur falan dedi. Yok hocam ya ne utanacağım, gelmediğimde adımı anons ettiren sizsiniz. Acaba ben mi özlüyorum siz mi deyip muzip bir şekilde ona baktım Bak sen şuna dili de açılmış iyice, iyi iyi ilk haline oranla bayağı bir yol katettik. Gerçek bir eğitimciyim gerçekten de falan dedi kahkaha atarak. Ardından hocam bir rica da bulunabilir miyim deyip valkmanımın şarjı bitti, izin verirseniz bilgisayarınıza takip 1-2 saat sonra gelip alayım. Şarj olsun iyice, malum burada çalışacağım sıkılıyorum sonra falan dedim. Olur olur tak kasaya, ben buradayım zaten merak etme dedi. Kasa tam ayaklarının yanındaydı. Alın siz takın isterseniz hocam dedim, hiç eğilemem ya sen hallet işte 2 dk. Hem bana işin düşüyor hemde beni yormaya kalkıyorsun ha, bak ön taraftan geçir vücudunu oradan tak işte dedi. Tabi ben bayağı bir heyecan yaptım o an, ayaklarını göreceğim hatta belki dokunurum da diye
    ···
  13. 13.
    +2 -4
    Masasını anlatmak gerekirse, geniş bir masa önünde 2 tane sandalye (veliler vs. için) ortasında da bir ufak masa. Kendisi de geniş Pc koltuğunda oturmuş, ayak ayak üstüne oturmuş bana bakıyor işte. Masası önden kapalı ama alt tarafı açık, kasa da yerde köşede. Yani önden bakınca kasanın 3'te 1'i görünüyor, öyle kafanızda canlandırın işte. Takmak için eğilip oradan içeri uzanmam gerekiyor biraz. Neyse sandalyeyi kenara çekip eğildim tabi, hocanın ayaklarıyla kasa arasında biraz mesafe vardı. Ben kasaya bakmak için kafamı içeri sokunca hoca bana bakıp gülmeye başladı kendi tarafından, sonra da pardon canım ya hemen çekiyorum ayaklarımı dedi. Bende hayır hayır hocam rahatınızı bozmayın, nasıl istiyorsanız uzatın sorun yok dedim. ilk başta desene ya, kastım kendimi bende deyip ayaklarını tam yanıma getirdi gülerek. Kafamı yana çevirsem burnum değecek yani o kadar.
    ···
  14. 14.
    +2 -5
    O anda tam anlamıyla bittim tabi ben. Şimdi ya o an biri girse, hiç düşünmedin mi diyenler olabilir. inanın o anda her şeyi göze aldım, hatta hiçbir şey düşünemedim bile Zaten öğle arasıydı, şükür kimseye de yakalanmadım. Kasayı bulup aygıtı takmaya çalışırken azcık zaman geçirdim tabi, ayaklarına bakmaya çalışıyordum hocamın. O anda ayağını salladı, ayağı burnuma değdi (trabzonlu olduğumuz için burunde uzun oluyor). Hissetmiş olacak ki eğilip bana baktı ve kahkaha atmaya başladı. Hahaha Can vallahi alemsin, dur daha tanışalı 1-2 ay oldu hemen kul köle olup ayaklarıma mı kapandın dedi. Hocam sizin yüzünüzden sıkıştım burada, bir de ayaklarınızla kanka oldum siz ne diyorsunuz dedim. Belli belli kanka olduğun, dur tırnaklarımı gözüne sokayım da bir daha ayak tırnaklarıma laf söyleyeme deyip gülmeye devam etti Hocam maymun ettiniz resmen beni burada ya, iyiki bir iyilik istedik ha. Ayak tırnaklarınızda çok çirkin işte, siz daha dinlemeyin beni dedim. Amacım onu sinir etmekti o anda, sinirde oldu zaten Bak sen az önce ayaklarımı öpüyordun be, hatta dur inkar edersin şimdi deyip ayak parmaklarını dudağıma değdirdi. inanın o anda sadece hocama bakıp sırıtmışım. Hayatımda bu kadar rahat ve bu kadar güzel gülen bir insan daha görmedim Bak işte gözlerimin içine bakarak öptün de, hadi şimdi çık oradannn deyip yüzüme ayağını yavaşta değdirerek daha da hızlı çıkmamı sağladı. Kalkıp ona baktığımda ayak ayak üstüne atmış bana gülüyordu hala. Bende tırnaklarınız bakımsız ama tadı fena değilmiş en azından deyip sırıttım iyi iyi çok yoruluyoruz burada zaten, artık tüm bunları sana yaptırırız. Tadı da hoşuna gitmiş nasıl olsa yerini yadırgamazsın. Eee efendinim de ayrıca değil mi deyip göz kırptı, bende hıhıı valkmanıme iyi bakarsanız sevinirim deyip çıktım. Daha doğrusu konuyu uzatmadan kaçtım resmen. Çünkü bunları yaşadıktan sonra onunla konuşurken ne kadar utandığımı da gördüm nedense
    ···
  15. 15.
    +1 -2
    işte ilk faaliyetimde bu şekilde oldu. Gerçi benim pek bir etkim yoktu, sadece az bir cesaretle hocanın o kıvama gelmesini sağladım. Sonrası ise muhteşem hocamın kendisinden geldi zaten kii o gece inanın bunları düşünerek doğru düzgün gözüme uyku dahi girmedi amk
    ···
  16. 16.
    +3 -3
    Bu son yaşadıklarımızdan sonra Eylül hocam ara ara telefondan beni arayıp yokluyor, evdeyken bile arayıp çalışıyorsun değil mi gibisinden konuşmalara girip ufak çaplı hesap soruyordu. Bu durum rutin hale geldi, özel yaşam koçum olmuş gibi bir durum oldu diyebilirim.
    Günler geçtikçe hocamla çok daha sıkı fıkı olduk, ara ara ellerine ve ayaklarına takılmaya devam ettim ama hiçbir zaman fazla abartıp ters bir tepki almayı göze almadım. Gerçi o yaşadıklarımızdan sonra abartsam da pek bir sorun olacağını düşünmüyordum ama yine de her şeyi usulüne uygun yapmanın doğru olduğunu düşündüm. Malum ortada çok efendi, saygılı, utangaç, dediği dedik bir karakter var ve tüm hocalarda onu öyle tanıyor (bu insan ben oluyorum). Böyle sıralayınca sizde böyleyseniz rahatsız oluyorsunuzdur mutlaka, 'lan böyle bir insan oldum diye hep kaybettim' diyor olabilirsiniz ama şans o ki karşıma hep beni açmaya, kazanmaya çalışan bayanlar çıktı işte
    ···
  17. 17.
    +2 -3
    Yine bir gün öğle arasında yanına geçtim, biraz sohbet falan ettik. Bu arada soğuklar yavaştan etkisini göstermeye başlamıştı. Akdeniz Bölgesinde yaşamama rağmen kış ayları oldukça soğuk geçer, en azından bu bölgenin halkı olduğumuz için bize öyle gelir yani. Sonra bana ya Can'cım havalar iyice soğumaya başladı bildiğin, önerebileceğin iyi bir mont, ceket satan bir yer var mı dedi. Düşündüm biraz, aslında yok ama bazı bildiğim alışveriş siteleri var. Orada oldukça sağlam çizmeler, botlar falan gördüm dedim. Ayakkabı mı dedi? Evet hocam ayakkabı, anneme bakarken iyice inceleme fırsatım olmuştu. Size çok ama çok yakışacak çizmeler vardı orada, mutlaka mont falan da vardır fiyatları da normal piyasaya göre oldukça uygun kargo ücreti falan da almıyorlar dedim. Hımm yaz bakayım bana şu adresleri, ama ben gerçek deri arıyorum ha dedi. Merak etmeyin hocam oldukça araştırdım ben, gerekirse alacağınız zaman beni de çağırın beraber seçeriz dedim. Çok iyi olurrr dedi ardından da yahu yine dönüp dolaşıp ayakkabılara geldi konumuz, nasıl başarıyorsun bunu dedi bana Aaa ben ne yaptım yine hocam ya, sadece sizin sorunuza farklı bir bakış açısıyla cevap verdim. Hem işinize de yaramış gibi görünüyor dedim. Ya tamam yaradı da ilginçsin yani, bunlar hakkında bile oldukça bilgin var dedi. Malum erkekler pek alışverişten hoşlanmazlar, senin maşallahın var dedi. Bende alışverişi severim hocam, ne zaman isterseniz size de eşlik ederim dedim. iyi o zaman bugün erken çıkacağım, senin de özel dersin yoksa bana eşlik et beraber avm'ye gidip ayakkabı örneklerine bakalım. Hem fikir sahibi de olurum, seninde zevkine güveniyorum madem bu kadar bilgilisin bir bildiğinde vardır herhalde dedi gülerek. Benden bunu isteyecek de yok mu diyeceğim, direk hay hay diyerek cevapladım bu teklifini iyi o zaman 4.30'a doğru işim biter, o saatte yanıma gel hem evine de bırakırım seni dedi. Memnuniyetle kabul ettim ve o saati beklemeye koyuldum.
    ···
  18. 18.
    +1 -4
    @50 amk evladı hiç hayatında dersaneye gittin mi?
    ···
  19. 19.
    +2 -4
    4.30'a 2-3 dakika kala telime mesaj geldi, çıkıyorum 10 dakikaya kadar Mado'nun önünde ol oradan alacağım seni diye. Bende hemen hazırlanıp yola koyuldum tabi, Mado'da oldukça yakındı dershanemize. Bu kadar genç ve bekar olmasına rağmen oldukça iyi bir araba durdu yanımda, camı indirince heyecanım daha da arttı tabi. Atlasana kuzum ne bekliyorsun dedi, hemen yanına öne geçtim bende. Üstünde oldukça güzel bir kombin vardı her zamanki gibi, hatta ona baktıkça umarım imkanını bulurum da ayakkabılarını denemesine ben yardımcı olurum dedim Mini bir etek, altında ince bir siyah çorap altında da oldukça iyi kısa bir çizme. Şuan tam olarak anlatamıyorum ama görseniz dibiniz düşerdi, buna eminim. Tırnakları tam istediğim gibiydi, oh oh yine şanslı günümdeyim dedim yola bakıp. Neyse arabayı park edip avm'ye doğru yola koyulurken, hocam isterseniz çantanızı ben alayım ağırlık yapmasın sizde rahat rahat alışveriş yapın siz dedim. ilk önce yok canımm falan dese de ısrarıma dayanamayıp iyi sen istedin ama geri almam bilesin deyip çantayı bana verdi ve gülümseyerek yoluna devam etti.
    ···
  20. 20.
    +2 -4
    Tek tek mağazaları gezmeye başladık, tabi benim gözüm ilk olarak mağazanın çalışma şeklindeydi sürekli. Eğer çok büyük mağazalarsa ve az çalışan varsa sizinle pek ilgilenen olmuyordu, sadece çağırdığınız takdirde yardımcı oluyorlardı. işte bu tarz mağazalar tam bana göreydi ama tabi diğer mağazalara da hocamın istediği üzerine girmek durumundaydık. Neyse ilk mağazada pek aradığını bulamadı hocam, hatta hiç denemedi bile ayakkabıları tabi ayaklarını görme imkanım o an için olmayınca yüzümde düştü biraz benim. Sonra 2. mağazaya geçtik, yine pek beğenmemiş gibiydi çeşitleri. Ya hocam en azından deneyin, bence ayağınızda farklı duracaktır dememe rağmen yok yok diğer mağazalara bakalım bunlar için ayakkabımı çıkarmaya bile üşenirim dedi. Ya siz deneyinde gerekirse ben çıkartırım hocam ne olacak sanki deyince bana şöyle bir uzunca baktı (o bakışları anlatamam) ve madem öyle daha da seninle inatlaşmayacağım. Zaten ne fikir versen sonunda onu elde ediyorsun, o yüzden bu fikrine de katılıyorum. Gerçi çalışanların yanında nasıl yapacaksın bunu bilmiyorum ama o da senin sorunun artık deyip güldü ve 3. mağazaya giriş yaptık. Şanslıyımki 3. mağaza tam istediğim türdendi ve kimse yanımıza gelmedi bile. Çevredekileri de umursadığım yoktu gerçi o saniyeden sonra. Şu çizme size çok yakışır hocam dedim, hımm 37 numarasını iste bakıyım şu ilerdeki bayandan bana dedi. Gittim söyledim ve orada bekledim, kadının bizim yanımıza kadar gelip beklemesini istemedim tabi Kutuyu alıp hocamın yanına geldim ve durdum. Eee ne bekliyorsun dedi, hadi bakalım güzel bir şekilde görevini yerine getir dedi. Oturmuş ayak ayak üstüne atmıştı. Önünde eğilmeme rağmen hiç istifini bozmadı ama o anki heyecanımı kelimelerle anlatmam mümkün değil. Gerçekten muhteşem bir fiziğe sahipti, o anda bunu tekrar anladım.
    ···