1. 1.
    +32 -3
    yannanımı yere vursam boyun kadar toz kalkar bin
    ···
  2. 2.
    +4 -19
    reservleri alın anlatmaya başlıyorum

    sadece benim yazdıklarım
    http://ccc.incisozluk.cc/...%B1-gibtim/@de%20trapezus
    ···
  3. 3.
    +2 -21
    ben bu kıza güvenemedim benimde delillerimin olması lazımdı. belimdeki kemeri çıkardım ve koşarak busenin yanına gettim. ağzına yüzüne kemerle vurdum yere düştü napıyosun diye ağlamaya başladı. dedim ulan ayak ayak nereye kadar yetti içim dışım ayak oldu rüyamda bile ayak göürüyorum birazda am gibeyim züt gibelim göğüs yalayalım sakso çekelim dedim. jeanı nı asağıya ındırdım karsıma kabak gibi züt cıktı. züt deliğinin cevresinde kıllar vardı amk içimde kalktı sonra ters çevirdim. birde ne göreyim kaymak gibi amcık. bunun dıbını yalamaya basladım. kızda parmağınıda sok diyordu bende ne parmağı yannan sokucam dedim. 18cmlık damarlıyı dıbına kökledim kanlar akmaya basladı benim ufaklı kontrol ettim benimkinde bisey yoktu kızın amından akıyordu. kanı aldım anlıma sürdüm ve edriyııııııııın diye bağırdım. buda böyle bir anımdır.
    ···
  4. 4.
    +14 -3
    masaja baslayim diye hocam koltuga yattı sırt üstü böyle yatınca sasırdım ve birden mini etegini asagı indirdi şaşırdım hocam napıyorsunuz dedim eliyle şş işareti yaptı ve dantelli kulotlu corabını indrmeye basladı hocam durun dedim sadece sus dedi bana ve izlemeye devam ettim karşımda gördügüm manzara karsında sok olmustum hocamın tam tdıbına 36 cm yannanını cıkarmıs beni onla tokatlıyordu hemen mutfaga kosup kürekle kafasına vurdum simdi tepsiden yazıyorum
    ···
  5. 5.
    +4 -11
    Yaşadıklarıma hala inanamıyorum aslında.Her şey ilk olarak güzeller güzeli Rehberlik hocamla (gerçek adını paylaşmıcam binler) başladı. inanın güzeller güzeli derken hiç ama hiç abartmıyorum. Birebir sohbet ettiğim ve aramın iyi olduğu en güzel, en sıcak kanlı, en tatlı insandır kendileri. Sanırım içten içe kendisine aşık olmuşum ama olsun Dershaneye ilk geldiğinde 'acaba ne hocası ki bu?' demiştim. Ardından rehberlik hocası olduğunu ve benim sınıfımında hocası olduğunu öğrendiğimde bu merakım daha da artmıştı. Hatta o günün sonunda annemi bile onunla tanışmaya çağırmıştım (maksat bi tanışma faslı olsun, bende aradan çıkayım). ilk tanışmamız annemin aracılığıyla olmuştu, oldukça da güler yüzle karşılamıştı bizi. Her şey konuşuldu falan, en son annem size emanet deyince her bir şeyler tam oldu zaten
    ···
  6. 6.
    +12 -3
    http://inciswf.com/vn564vbd.swf
    ···
  7. 7.
    +13
    onlar nasıl replikler lan dıbınakodugum cocugu adeta 80 türk filmi gibi amk

    -tırnağınızı azıcık uzatırsanız daha güzel olur
    + bak sen şu afacana *

    gazoz veriyim içersin ?
    ···
  8. 8.
    +9 -2
    bulaşıkları yıkadıktan sonra içerigidip hocama ne kahvesi istiyorsunuz diye bir bakiyim derken bi baş dönmesi yaşadım bayılmısım kafama kürekle vurmuslar uyandıgımda sandalyeye baglamıs oldugunu anladm hocamın 36 santimlikyannanını zütümden sokup akciğerime kadar girdigini hissediyordum. sonra sandalyeden kurtulup hocama uçan tekme attım ve...
    ···
  9. 9.
    +4 -6
    hocamdan da bahsedeyim. genelde bot, çizme, topuklu takılır ve bunlarında inanın en alasını alır. Kesinlikle gözler sürekli onun üstünde olur, oldukça şık ve bakımlıdır her daim. Kız arkadaşlar bile onun hakkında konuşurken kıskansalar bile tarzına hayran kaldıklarını belirtirler mutlaka. işte o çizmelerle falan boyu neredeyse benim kadar oluyordu, hani olmasa da 1.70'in üstünde oluyordu yani anladınız siz işte. Beyaz tenli, renkli gözlü ve açık renkte saçları var amk Neyse her gün yanına uğrayıp hal hatır soruyordum, günler bu şekilde ilerliyordu. Kendisi de oldukça memnundu bu durumdan, mutlaka gitmeden önce bana görün diyordu. Bi yarım saatimi falan beraber geçiriyorduk kii bu evime oldukçu mutlu gitmeme sebep oluyordu
    ···
  10. 10.
    +2 -8
    Hocam ne yaptınız öyle, hem bir sürü senaryo üretmişsiniz kendi kafanızdan hemde Yeliz hocaya rezil ettiniz beni dedim. Rezil mi? Sus be sanki memnun değildin hayatından. Kadın istemeden ayağını bile öptün, bundan sonra her şeye hazırlıklı ol bence sen deyip ciddi bir tonda oldukça iddialı bir konuşma yaptı (tamamı aklımda değil şuan). Bir şey diyemedim tabi, sadece başımı eğip onu dinledim. Neyse bundan sonra 2 kişiye hizmet edeceksin, ona göre deyip kalk bakayım şimdi oradan Yeliz hocayla bir görüşeyim ona göre ya bize yada onlara gideriz artık orada devam edersin bunlara dedi. Ardından da elini uzattı, bende öpüp vedalaşma faslına geçtik işte. O günde bu şekilde sona erdi.

    Bundan sonrası daha da fena gelişti, inanın anlatırken bile kendimden geçiyorum. Muhteşem ötesi anılardı. Yeliz hocayla harika şeyler yaşadım, gerçi şuanda görüşemiyoruz hiç ama olsun bu bile yeterli benim için. Ankara'ya tayini çıktı malesef.. Ama Allah'a şükür Eylül hocamla ve bazı arkadaşlarıyla hala görüşüyoruz ve her şey çok çok daha güzel durumda şuan.

    (arkadaslar kusura bakmayın hikayenin geri kalanını yarın yetmesse ilerke gün veya günlerde anlatmaya devam edicem yaklaşık 2 saattir yazıyorum banada hak verin iyi geceler)
    ···
  11. 11.
    +4 -5
    sözlük yavasladı ondan geciktim

    Bir sonraki gün dershaneye herkesten önce gelip odasına geçtim. Sadece güvenlik vardı, o da benimle aynı zamandan beri dershanede çalışmaktaydı. inanın 7-8 yıllık tanışmışlığımız vardır yani dershaneden ötürü. Sabah ilk o gelip kapıyı açar, bende bunu bildiğim için ona göre geldim işte. Günaydın abicim deyip biraz sohbet ettim, sonrada çıkabilir miyim dedim. Çık tabi ama kimse yok daha dedi, sorun değil çalışacağım zaten sessiz ortam benim için daha da iyi deyip geçtim içeri. Yukarı çıkıp hocamın kapısını araladım, içeride kimsecikler yoktu. Daha önceki konuşmalarımızda çikolata alırsan mutlu olurum falan demişti ama marka vermemişti. Zevkine güveniyorum senin deyip göz kırpmıştı bana. Eh bende onu düşünüp en kralından çikolata alıp tam masasının üstüne, görebileceği bir yere koydum. Altına da ufak bir not yazıp oraya bıraktım, tabi Eylül hocamdan önce biri gelir de notu falan görür diye adımı yazmadım nota. Anlayacağından emindim çünkü. Notta öyle tuhaf şeyler yoktu, onu buraya yazmayayım ama kısa ve öz oldukça anlamlı bir nottu. En azından gülmesini ve daha da rahat olmasını sağlayacaktı o not, emindim bundan Her şeyi yerli yerine bırakıp sınıfıma çıktım. Heyecanla neler olacağını bekledim. ilk 2 ders bittikten sonra anons yapıldı ve anonsta adımın zikredildiğini duydum. Can Doğru, Rehberlik servisine diye bir anons (ismimi kullanmıyorum, ne olur ne olmaz). ismimi duyunca bi an tedirgin oldum. Acaba ne oldu, bir terslik mi var diye. Büyük bir korkuyla aşağı indim, kapıyı açıp girdiğimde hocam çikolatasını almış keyifle yiyordu. Beni görünce gülümseyip 2 nescafe kap bize yukarıdan Cancım, hadi seni bekliyorum dedi, bu lafı bile yeterince heyecanlanıp mutlu olmama yetti. Tabi hocam deyip fırladım hemen. Daha sonra kahveleri getirip, beğendiğiniz mi hocam çikolataları dedim. Zevkine güvenmekle hata etmemişim, gerçekten oldukça iyiler her gün masamda görmek isterim artık falan dedi Siz yeterki isteyin hocam, zevkle dedim bende (artık nasıl bir cesaretse). Haha beni mutlu etmekten zevk alır gibi bir halin var zaten dedi, bende kim mutlu olmazki efendim dedim O an tamamen kendimi ona teslim ettim zaten..
    ···
  12. 12.
    +4 -5
    ilk ayakkabı bitince şöyle bir inceleyip aferin benim uşağıma deyip 2.'ciyi bana uzatıp bilgisayarla ilgilenmeye devam etti. Bu sefer ayakkabısını bile çıkartmamıştı. Yavaşça çıkartıp temizlediğimi de giydirdim ayağına, ardından onu da tertemiz yapıp hocam tamamdır dedim. Bana bakıp onu da giydir bakıyım dedi, ardından da hahaha sen işini gerçekten iyi yapıyorsun ya, iyiki senin gibi birine sahibim deyip kalk ayağa bakıyım dedi. Kalkınca da gel buraya o kadar eziyet ettim sana, bir de ödül vereyim bari deyip 2 yanağımdan öptü ve hadi bakalım kütüphaneye çıkıp çalış artık biraz dikkat çekme fazla deyip yolcu etti beni. Tam çıkarken de yarın 15.00 sularında çıkıyorum, çıkışta msjla belirteceğim adreste beni bekle; misafirim olacaksın deyip göz kırptı. Kesinlikle muhteşem bir gün daha beni bekliyordu, dershane de bile bunları yaşadıysam evde neler yaşayabileceğimi aklımdan bile geçiremiyordum.. Sadece büyük bir heyecanla yarını beklemeye başladım
    ···
  13. 13.
    +8
    olm yemin ediyorum bu adam rahatsız leş gibi ter kokan çorap koklamıs tükürdügü kolayı içmiş amk. anamı gibseler yapmam bunları uçan tekmeyi kodummu anasının dıbını görürdü.
    ···
  14. 14.
    +4 -4
    Neyse her şey bittiğine göre sana bir sürprizim var, elini çizmeye bir sok bakayım dedi. Neden hocam dedim? Fazla soru soruyorsun ya, sok işte dedi. Elimi geçirince içinden ne çıktı dersiniz? Rengarenk bir çorap! Görünce gözlerime inanamadım, çizmeyi çıkartırken ayağından çıkmış ama hiç çaktırmamış. O tipimi görünce tekrar kahkahayı bastı ve ne çabuk gaza geliyorsun yaa, çorapsız giyer miyim hiç yepyeni çizmeyi şaşkın deyip ilk görev olarak çoraplarımı giydir bakayım bana dedi. Hocam asıl siz üçkağıtçısınız ya bu nasıl bir şeydir böyle, helal olsun asla düşünemezdim böyle bir şeyi dedim. Eee boşuna şuan ayağımın altında değilsin deyip gülmeye devam etti. Ardından yavaşça çoraplarını giydirip ayakkabısını elime aldım ve temizlemeye başladım. 6-7 dakika sürdü ve o süreçte bana bakmadı bile, sadece bilgisayarla uğraştı. inanın oldukça ezikçe bir durumdu, çok ama çok tuhaf hissettim o an. Hele o an biri girse içeri, rezilliğin dibi yaşanırdı. Malum o kadar yıldır orada olunca tanımayanımız da yoktu..Ama şükür yine yakalanmadık kimseye, gerçi ilerleyen günlerde yakalanacak olacağımdan bi haberdim o anlarda.. Neyse girmeyelim şimdi o kısımlara, diğer bölümlerde oralara da gireceğim zaten.
    ···
  15. 15.
    +3 -5
    Şimdi her annesi gelip konuşanla rehberlik hocası bu kadar samimi olur mu demeyin. Ayıptır söylemesi dershanenin gözde öğrencilerinden olunca böyle oluyor tabi Allah şükür iyi bir eğitimimin yanında oldukça güzel bir dış görünüşe de sahibim. Malumunuz ilk görüşte büyükler mutlaka buna bakıyorlar. Saygı, edep, kişilik vs..
    ···
  16. 16.
    +2 -5
    Hocam oldukça şıksınız bugün yine dedim, teşekkür ederim hayatım dedi gülerek. Yaz aylarındaydık, yani havalar oldukça sıcaktı. Masasının önündeki sandalyeye oturdum, gözlerim ayakkabılarına takıldı. Masanın altında ayak ayak üstüne atmıştı ve oldukça da net görebiliyordum herşeyi. Bir müddet onlara odaklandım, önü açık bir topuklu ayakkabı giymişti. Tırnaklarında oje yoktu ve yeni kesmişti de tırnaklarını. O ara ayaklarına baktığımı anlamış olacakki; Heyyoo burada mısın şaşkın dedi bana gülümseyerek. Bir an kendime gelince 'Evet evet, sadece ayaklarınız dikkatimi çekti hocam' dedim aynı şekilde gülümseyerek. Odada da kimse olmadığı için bir cesaret geldi o an bana ama inanın kalbim çıkacak gibiydi bu konuşmaları yaparken. Hımm, neden dikkatini çekti ki dedi. Ya ben oldukça dikkat ederim el ve ayaklara dedim, sizin ellerinizde hep dikkatimi çeker. Oldukça bakımlı ve düzgündür her zaman ama gördüğüm kadarıyla ayaklarınıza o ilgiyi pek göstermiyorsunuz dedim Şuna bak ya bizi de beğenmiyor artık, bugünlük öyle olmuş aceleyle çıkmış olamaz mıyım falan dedi (tırnak içine almak zor oluyor ya, direk yazacağım artık arkadaşlar). Bende olabilir tabi hocam, zaten her halleriyle oldukça güzel görünüyorlar ama yine de tırnağı azıcık uzatırsanız daha güzel olacağına eminim dedim. Bak sen şu afacana, iyi madem tırnaklarıma ne yapmam konusunda da bir fikir ver o zaman dedi. Tabikii isteyin yeterki dedim ve French oldukça yakışır size dedim. Hatta o zahmetli derseniz tırnağı biraz uzatıp kırmızı falan tercih edin size yakışır dedim ilk başta oldukça şaşırdı ama sonrasında tamamdır bundan sonra önerilerinizi dikkate alacağım beğendi merak etmeyin siz dedi gülümseyerek yine. Sonra ayaklarına bakıp gülmeye başladı
    ···
  17. 17.
    +4 -3
    Neredeyse 10 saniye koklayıp kafamı kaldırınca kafama vurup daha yeni başladık ne yapıyorsun deyip ben yeter diyene kadar koklayacaksın deyip yüzüme dayadı ayağını. O an gerçek dominantlığını ciddi anlamda gördüm ve gerçek anlamda mutlu oldum. inanın tam 2 dakika ayağı yüzümde kaldı ve bana bakarak gülüp durdu. Gerçi yüzünde biraz alaycı ifade vardı ama ben hayatımdan oldukça memnundum. Ayakları sıcacık, yumuşacık ve oldukça güzel bir kokuya sahipti. Tırnaklarını da kırmızı ojeyle muhteşem bir duruma getirmişti, sanki bu anı hissetmiş gibi. Gerçekten olağanüstü bir durumdu, o 2 dakika benim için 2 saniye gibi geçmişti ama yine de oldukça mutluydum. Ayaklarını çekip kucağıma koydu, yere deyip de kirlenmesin diye. Eee şimdi doğru cevap ver bakalım, kokusu hakkında ne düşünüyorsun? O anki sarhoşlukla muhteşem kokuyorlar hocam, diyecek söz bulamıyorum deyivermişim. Bir anda bir kahkaha koptu oda da, neye uğradığımı şaşırdım. Vallahi sen ayak fetişisin ama sanırım farkında değilsin, neyse beni pek ilgilendirmiyor bu durum şuan için. Sonuçta 3 koca gün hizmetimdesin öyle değil mi dedi? Evet hocam ne isterseniz yapacağım merak etmeyin dedim bende isteksiz bir tavırla. Ohh bee işte benimle inatlaşmaman gerektiğini öğrenmiş oldun, hatta bekle bekle o iddiaya girerken sarf ettiğin sözlerin hepsini yedireceğim sana canım benim deyip uzaktan öpücük attı bana içten içe horon tepiyordum tabi ben sevinçten.
    ···
  18. 18.
    +3 -4
    Sınıfta herhangi bir görev verilmesi gerektiğinde gelip her zaman direk bana verirdi o görevi. Arada parmak kaldırtırdı, gıcıklığına ben parmak kaldırmazdım. Gerçi kimse kaldırmazdı, o da her türlü beni seçerdi. Gerçi o ses tonu bile yetiyordu 'peki hocam ben hallederim her şeyi' demeye ya neyse. işte gel zaman git zaman hocayla bu şekilde iyice 2 arkadaş gibi olduk. Bu arada Eylül hocamın yaşının da 25 falan olduğunu belirtmek isterim, oldukça genç yani. Ayrıca dershanemizde oldukça ünlü bir dershanedir. Her ilde kurumları olan, oldukça büyük bir dershanedir. Tek 1 tane de rehberlik hocası yok fakat benim şansım o ki her zaman Eylül hocayla çalışma fırsatım oldu O dershanede yıllarım geçtiği içinde her hocayla aram iyidir, bunu da belirtmek isterim. Yani ilerleyen günlerde Eylül hocayla birlikte başka hocalarında sürpriz bir şekilde hikayeye dahil olacağını belirtmek istiyorum..
    ···
  19. 19.
    +3 -4
    O içeride televizyon izlerken ben de bulaşıkları halletmiş, kahve yapıyordum. Bol köpüklü güzel bir kahve yapıp, oldukça iyi bir sunum da hazırlayarak içeri servis etmeye geçtim. Bu tarz şeyleri hep annemden öğrenmiştim, evin en küçük çocuğu olunca ve diğer kardeşleriniz siz annenizleyken üniversitede olursa annenin yapacak pek bir işi kalmıyordu tabi sizinle uğraşmaktan başka Tabi o anda yıllarca annemin ileride lazım olur öğren oğlum dinle beni dediği şeylerin meyvelerini alıyor olmamda oldukça keyifliydi. içeri geçtiğimde hocam çekyata uzanmış film izliyordu, beni görünce doğruldu ve hiç konuşmadan ne yapacağımı izledi. Bunu anlamam çok kısa sürdü. Hemen tepsiyi masaya koyup etrafa bir bakındım, kapının yan tarafında tepsiyi koyacağım sehpaların bulunduğunu gördüm. Hemen bir tane sehpa alıp hocamın önüne koydum, tepsiyi de onun üzerine koyup hocamın karşısına oturdum. Bana bakıp ilk önce gülümsedi ardından da aferin sen bu işi hemen öğreneceksin, dur bir de tadına bakalım dedi. 2-3 yudum aldıktan sonra kesinlikle kusursuz, çikolata bile bulup yanına eklemişsin helal olsun sevdim bu işi. Keşke dershanede de mutfağa geçirebilsem seni deyip kahkaha attı, bende şuan için evde benimle yetineceksiniz hocam başka çare yok dedim. Kahvesini içerken bende onu izliyordum, ciddi anlamda o güzellikle başbaşaydım. Onu izlemekten başka ne yapılırdı ki.
    ···
  20. 20.
    +3 -4
    Bana şöyle uzunca bir bakıp, sus sus takılıyordum zaten anca dalgaya al sen beni! hadi şu ayakkabılarımla ilgilen deyip ayaklarını uzattı bana doğru O anda ohh bee ucuz atlattık dedim, dedim demesine de o anlamıştı zaten ne ayak olduğumu yani. Sadece o an için uzatmamayı tercih etti, bende kendi kendimi rahatlatmayı tabi. Hemen önünde eğilip özenle ayakkabılarını temizlemeye başladım. Ya dur bilgisayarda işim var, masanın altına da girmen tuhaf olabilir; en iyisi çıkartayım ben çizmenin tekini sen şurada iyice temizle bende işlerimi halledeyim o arada dedi. E canıma minnet tabi, nasıl isterseniz hocam deyince yavaşta çıkartıp bana verdi tekini. Çizmeyi çıkarttığında ayağında çorap olmadığını fark ettim, oha hocam çorapsız mı giydiniz yep yeni çizmeyi; ya ayağınıza vurursa? Hem kokar da alemsiniz ha dedim gülerek Ne kokması be, benim ayaklarım kokmaz. Hatta inanmıyorsan iddiaya da girebiliriz, bu konuda oldukça iddialıyım dedi. Her türlü girerim, mutlaka az da olsa kokar; insan ayağı sonuçta ve kapalı ortam. Terleyip koku yapar, neyine giriyoruz dedim. Kazanırsam 3 gün ne istersem o olacak, sen kazanırsan da ben senin her istediğini yapacağım uyar mı dedi? Bende bu kadar iddialıysa kesin kaybedeceğim, bari az biraz kızdırayım deyip emin misiniz hocam? Bakın ben kazanırsam odamı da temizletirim, ayaklarımı da yıkatırım size hiçte ne utanırım ne de acırım dedim sırıtarak Bak sen demek öyle, iyi madem mızmızlanmak yok o zaman görüşeceğiz seninle dedi ciddi bir tonda. ilk defa ciddi gördüm onu kii bu durum beni hem ürküttü hemde heyecanlandırdı tabi. Ee hocam nasıl anlayacağız peki deyince, nasılı olur mu eğilim koklayacaksın bir süre; yalan söylersen bundan sonra ona göre muamele görürsün ama bilesin dedi bana. Oha koksa da kokuyor diyemeyeceğimi anladım o an ama benim için her yol Paris'ti zaten ki tamamdır hadi bakalım dedim. Eğilim ayaklarını ellerime alınca hahaha bak demiştim sana bir gün bu hale gelirsen şaşırmam diye, kendi isteğinle kokluyorsun işte dedi gülerek. Bende cevap vermeden koklamaya başladım. Ne yalan söylüyüm çok az da olsa farklı bir koku vardı, yani ter kokusu ama genel anlamda benim için hayatımda aldığım en iyi kokulardan biri oydu diyebilirim
    ···