+7
-1
beyler din ve akbil arasındaki inanılmaz bağlantıyı açıklıyorum!!
önce akbil nedir?
bizler istanbulda ulaşım için akbil kullanırız (diğer şehirler pek aşina değildir buna belki). Bu akbille toplu taşıma araçlarının çoğuna bineriz.
din nedir?
din bana göre allahla insan arasındaki bağı kuran, ibadet etme yöntemlerini öğreten, bize yaratıcının hoşuna gidecek şeyleri öğütleyen. dolaylı olarak bizi iyi birer birey yapmayı amaçlayan bir... şeydir. Neydirini bulamadım.
tanımlara bakınca pek bişi parlamadı dimi beyninizde. şimdi akılalmaz tespitimle sizi başbaşa bırakıyorum.
şimdi olmasa da eskiden bizim akbilimiz boş olduğunda yada evde unuttuğumuzda şöföre tam akbil ücretini verir, o da bizi daha önce doldurmuş olduğu akbili okutarak otobüse geçirirdi. biz de otururduk içeri ve gitmek istediğimiz yere giderdik.
bu böyle. şimdi başka bişi anlatıcam.
din adamı olmuş kişiler kutsal gördükleri kitabı okumuşlardır ve bununla ilgili bilgi sahibi olmuşlardır. vaaz sırasında bu kişilerin karşısına geçer onların söylediklerini dinleriz ve mantığımız izin verdiğince inanır ve o yönde ibadet ederiz.
evet beyler çakmak çakmak olmuş gözlerinizi görür gibiyim !
bu anlattığım iki olay birbirine ne kadar çok benziyor dimi? biz, inananlar, otobüse binen yolcularız. akbilimiz bizim inanışımız hakkındaki bilgilerimiz. şöförümüz, din adamları. bindiğimiz otobüs ise ibadet şeklimizi simgeliyor. (inanın bana dünyada en az istanbul'daki otobüsler kadar değişik inanışlar var.)
şimdi soruyorum size. siz başka bir otobüse binen biri için peşin yargıyla kötü biri diyebilir misiniz?
özet: son 2 paragraf
