dinleyecek varsa anlatırım

beyler görüyorum ki gecenin tüm hikayeleri bitmiş. eğer okuyacaksanız/dinleyecekseniz/emecekseniz/gömecekseniz vs. ben kendi hikayeme başliyim. fazla gibilmeden biter. sona tahmini varış süresi 1 saat..

moruk düzgün de anlatırım, hikaye de atraksyonlu felan ama baksana kimse yok. en iyisi mi yarına kalsın.

senin gibişinden malzeme çıkmaz ki moruk. heyecandan 5.7 saniyede boşalırsın ondan da ancak tek kelimelik hikaye olur...

olum gibiş sokuş olmıyan olayı niye anlatiyim kadinlarklubu.com mu burası ?

iyi o zaman başlıyorum.

bundan 5 sene önce üniversite sınavına ilk girdiğim yıl düşük puan almıştım (istediğim bölüme göre. endüstriyel tasarım istiyodum ) o yüzden tercih yapmayıp bi' sene daha ankarada dersaneye gitmeyi planlıyodum. liseden yakın 2 arkadaşım da eskişehirde üniversite kazanmışlar. bunlar ek kontenjan zamanı kanıma girdiler. sen de eskişehiri yaz, gel ev tutarız, yine beraber takılırız vs diye. ben de gaza geldim, düşünmediğim bi bölüm olmasına rağmen yazdım arkadaşlarla birlikte olmak için. neyse kayıt için eskişehire geçtim. onlar evi tutmuşlar zaten ilk tercihte gittikleri için. herşeyi hallettim. ertesi gün ankara'ya dönüp bütün eşyalarımı toplıyıcam geri gelicem eskişehire.

ankaraya geçmeden önceki akşam msnde takılıyorum. hangi siteydi hatırlamıyorum, tanıştığım ve pek muhabbetim olmıyan bi' kız vardı. nedense o gün ona yazasım geldi. sohbete başladık, unutmuşuz bir birimizi nerden eklediğimizi, adlarımızı vs. nerdendin sen diye sordu. ankara ama üni sebebiyle artık eskişehir dedim. bu aaa bende eskişehirdeyim üniversiteye hazırlanıyorum, dersaneye felan gidiyorum dedi. biz bu vesileyle muhabbeti iyice koyulaştırdık. 3-4 saat rahat yazıştık. son çıkıcağım zaman bi ara buluşuruz kafa çocukmuşsun dedi. ben de o an ankaraya gideceğimi felan unuttum, daha doğrusu -kız bana webcam açmış, taş gibi çerkez hatunu - giblemedim, işin yoksa yarın da buluşabiliriz dedim. kararlaştırdık saati, yeri. ertesi gün buluşuyoruz hatunla.

hatunun dersane çıkış saatiydi, eskişehirden olan varsa bilir krizalit cafe var orda buluştuk biz bununla. yanında da bi kız arkadaşı vardı. sanırım ilk buluşma diye çekinmiş, tek gelememiş. neyse. (bu kelimeyi çok kullanıcam gibi) selamlaştık, geçtik yerimize oturduk.
hatunu tarif ediyorum; 1.70 e yakın boylarda, -orjinal miydi değil miydi hiç bi zaman öğrenemedim- sarışın, çerkez dedik ya çekik gözlü, hafif balık etli bi' şey. yanındaki arkadaşı da güzel kızlar çirkin kızlarla dost olur tezini destekleyen cinsten tam. 10 dakika daha tahammül edemiyecektim az kalsın göz göze gelmeye. ekip, çıkacaktım ordan. ki... ki... ki... bu salak ben artık kalkıyim dedi. gibtir olup gitti biz baş başa kaldık. konuşacak bişey bulamadığımız için tavla atalım dedik. yemeğine mi? yemeğine. oynadık. ben kazandım. biraz daha oturduk. kız ben artık kalkiyim dedi. ok dedim. ama yarın buuşuyoruz ve sözümü tutuyorum, yemeğini ısmarlıyorum dedi. ben tabi uçmuşum o sıralarda, etkilenmişim hatundan. giberim ankarasını dedim içimden. beş gün sonra gitsem nolur ki diyorum. ertesi gün buluşmak üzere sözleştik, ben evine bıraktım kızı, ayrıldık o gün.

sonraki günlerde akşamları paso mesajlaşıyoruz, msnde sadece birbirimize yazıyoruz. sabah olunca da okullar, dersaneler ekiliyor, buluşuyoruz işte. bu arada bizimkiler yani annem, babam da arayıp duruyor ne zaman geliceksin kayıt bittiyse,gel bi an önce eşyalarını al da temelli yerleş vs. vs. ben de mecburen gitmek zorunda kaldım. kıza da haber verdim. hafta sonu ankara'da kalıcam, p.tesi dönücem diye. geçtim gittim ankaraya.

ankaraya gittiğim ilk günün (cuma) akşamı yine msn'de konuşurken bu ''yanlış anlamazsan bi' şey diyicemdedi. ben de yok ne yanlış anlaması felan yapıyorum.hani çok erken bunu söylemek için ama senden hoşlandımdedi. hemen atladım, ki gerçekten ben de hoşlanmıştım kızdan. işteben de senden çok hoşlanıyorum. sadece arkadaş kalmak istemiyorum'' vs. gibi bi' şeyler zırvaladım. daha bir sürü kurlar yapıldı ve sonunda biz çıkmaya karar verdik o akşam. tabi ben direkt heyecan yaptım bunun üstüne, bi an önce eskişehir'e gitmek istiyorum. bizimkilere türlü yalanlar uydurarak, ikna ettim işimin olduğuna. valizlerim, bavullarım hazırlandı o gece, otobüsde yerim ayırtıldı, ertesi gün sabahın köründe; gibsen hiç bi kuvvetin akldıramayacağı bi saatte gittim, eskişehir otobüsüne bindim...

tamam pek seri sayılmam ben de ama okuyan yok ki dıbına koyim.

yok olum okuyan felan. sizde merak ediyorsanız merak ediyoruz deyin moruk, yazim, bitiriyim. pm atiyim. bu ne dıbına koyim. iki kişiye hikaye mi anlatılır.

5 kişi bul anlatiyim çükülop

@26 onu ben de çaktım sonradan da. ne bilim o zamanlar asi rockerız, sonra eskişehirde yeniyiz. bildiğimiz uygun mekan orasıydı.

pekala moruk. ama bi ekleme yapiyim; tahminimden biraz daha uzun sürebilir. baksana daha yeni çıkmaya başladık. sonra sövüp saymayın.

ön bilgi: lisede bin sayılan, defalarca hatun kucaklamış tiplerden değildim. yeni mezun, manita tecrübesi 2-3 sevgiliden ibaret tıfıl bişeyim yani o zamanlar. ayrıca bakir oğlu bakirdim.

otobüse biner binmez kıza mesaj attım bindim, geliyorum diye. haberi vardı döneceğimden. eve geçer geçmez haber ver, ben de çıkıcam. çok özledim ve sabırsızlanıyorum diye cevap verdi. abartmıyorum hayatımın en uzun otobüs yolculuğuydu sanki. terliyorum, uffluyorum, puffluyorum. izmirden karsa gidiyorum sanki dıbına koyim. böyle sancılı bi yolculuktan sonra vardım eskişehire sonunda. geçtim eve. valizleri attım, üç beş şeyi yerleştirdim. hemen mesaj çektim kıza. bizim ev doktorlarda bunların ki kızılcıklının sonunda. caddenin ortalarında karşılaşırız dedik ve ben çıktım evden.

hayatımda ilk kez aşık olduğumu karşıdan geldiğini görünce anladım ben. o an bana nasıl göründüğü tarif edemem size.

o da beni görünce gülümsedi, hızlandı ve yan yana gelince sanki kırk yıllık sevgilisiymişim gibi sarıldı bana. ne yapacağımı şaşırdım. hani sevgilim artık ama o kadar sıcak bi karşılama beklemiyodum. derken dudağıma da yapıştı. caddenin ortasında öpüşüyoruz ama ben orda değilim. eskişehirde değilim. uzaydayım.

ilk şoku atlatıp, kendime gelince elinden tuttum, yürümeye başladık. bişeyler de konuşmuştuk ama hiç hatırlamıyorum gerçekten. neyse kahvaltı yapalım mı diye sordum. olur dedi. gittik adalardaki cafelerden birinde kahvaltımızı da yaptık. sonra bu neyse adını da veriyorum ayla. çok uykum var dedi. ben de hani çakallığımdan filan değil öylesine, istersen bize gidelim uyursun dedim. çok iyi olur dedi. bizim eve geçtik

odamı henüz tam dizemememiştim, bi tek yatak ve çalışma masası almıştım. sen benim yatağımda uyu, ben salonda çekyatlardan birinde uyurum dedim aylaya. yine gülümsedi, peki der gibi başını salladı, ben çıktım, geçtim salona. uyumaya çalışıyorum ama uyuyamıyorum. kendi kendime düşünüyorum olum böyle süper bi' kız artık senin sevgilin diyorum. uçuyorum. acayip mutlu ve huzurluyum.

böyle sevinç buhranları arasında bi 15-20 dakka sırıttım çekyatın üstünde. sonra kız salona girdi. yanıma geldi. ben de senin yanında uyuyabilir miyim? diye sordu. tabi aklımdan hiç öyle gibiş, sokuş geçmiyor benim ama sarılıp uyumayı da istiyorum. olur ama burda uyumayalım bizim çocuklar uyanırlar birazdan, hadi benim odama geçelim dedim. odaya geçtik. girdik yatağa. yüzümdeki aptal gülümsemeyi görmesin diye sırtım dönük uyur pozisyonu aldım.

öyle yarı uyuklar takılıyorum, sevgilimle aynı yatakta. bende ki kafaya bak dıbına koyim. istediğiniz kadar sövebilirsiniz. şimdi düşününce ne kadar salak olduğumu daha iyi anlıyorum ben de.

ama allahtan kız benim kadar çekingen çıkmadı da ya bana dönüp sarılsana dedi. döndüm belinden sarıldım buna. yaklaştık iyice bir birimize ve öpüşmeye başladık. daha önce de öpüşmüşlüğüm vardı da hiç böyle yiyişmemiştim. nasıl dalıyoruz birbirimizin dudaklarına...

en az bi yarım saat yiyiştik. yiyişirken de ben erkekliğin sanırım kalçalarını felan sıkıyorum. boynunu emiyorum. orda benim film koptu zaten. ufaklık taşlaştı. kız da hissetti sanırım. sana bi şey söyliyicem dedi. ben bakire değilim bu senin için sorun olur mu? yok aşkım ne sorunu? ne problemi? olur mu ya?

moruk valla şimdi yazarken bile heycanlanıyorum. kolay değil ilk gibiş... o yüzden seri olamıyorum. gereksiz teferruatlar kafamda canlanıyor. yazıp siliyorum. neyse devammmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmmm

neyse işler iyice çığrından çıkmaya başlamıştı. ben duyduğum, bildiğim kadarıyla sevişiyorum. o zaten tecrübeli... son raddeye geldik. benim üstümde boxer kızın altında bi tek iç çamaşırı kalmış. dur!! dedi. prezervatifin var mı? içimden ulan soru mu bu? daha düne kadar yarın gibişiceksin dese biri, bana tecavüz etcekler sanırdım. hatun kucaklamama hiç ihtimal vermiyorum o derece.

hay gibiyim dedim. çektim pantolonu tshirt ü üstüme çıktım. fellik fellik eczane arıyorum. aklıma gelmiyor ki bi süpermarkete girmek... sonunda buldum bi' tane eczane girdim. türbanlı bi hatun bakıyo. ramazan ayı üstelik. utana sıkıla prezervatifi aldım koştum eve.

moruk o kadar salak, o kadar tecrübesizim ki o prezervatifi gibime takmak bile 2-3 dk mı yedi, elimi ayağım titredi. ama en sonunda zafer de benim oldu, girdim içeri. malumunuz ilk posta biraz kısa sürdü. ikinciye geçtik. o da bitti. yeniyim bi anda yüklenmiyim dedim. 3. yü yapmadık.