1. 51.
    0
    @27 mal mısın amk ? adam sana nefesini tutarsan en fazla bayılırsın yazmış sende suyun altında oksijensiz ölürüz falan yazmışsın harbi mi biz bilmiyoduk
    ···
  2. 52.
    0
    lunaparkta gece bekçisi iki kafadar (zincirlerin ucuna bağlanmış salıncaklardan oluşan)
    uçan sandalyelere biner ve mekanizmayı çalıştırırlar. ancak sandalyelerin merkezkaç kuvveti ile dönerek açılmasından dolayı
    durdurmak için şaltere ulaşamazlar ve sabaha kadar kimseye seslerini duyuramazlar...
    bu bekçilerden biri hayatını kaybetmiş, diğeri ise gördüğü uzun tedavilere rağmen eski sağlığına kavuşamamıştır.
    ···
  3. 53.
    0
    reserved
    ···
  4. 54.
    0
    siz demir çelik haddehanesinde çalışan bir isçinin, sigarasını yakmak için 600 tonluk preslerin arasından emekleyerek geçtiğini ve 2.450 santigrad derecedeki fırına ulaşmaya çalışırken son sigarasını yaktığını duydunuz mu?

    olay yeri: giresun
    siz hiç birisinin, diş ağrısından kurtulmak için çenesine kursun sıktığını ve beynini dağıttığını duydunuz mu?.
    yer: i̇stanbul, sultanbeyli
    yuttuğu sineği öldürmek için ağzına i̇laç sıkıp, zehirlenerek kendiside ölen zamane uyanığını ...

    olay yeri: erzurum
    birçok ülkede insanlar berbere gidip traş olurlar, ama hiçbir berber, masaj amacıyla müşterisinin kafasını sağa sola çevirirken boynunu kırmaz.

    olay yeri: bozcaada
    bankamatikten para çekerken başka bir ülkede elektrik çarpmasından ölmezsiniz. türkiye'de ölürsünüz.

    olay yeri: kocaeli, gebze
    nüfus sayım günü sokağa çıkma yasağı nedeniyle bomboş otoyolda (dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yoktur ve olamaz)sayım görevlisi 'bariyerlere' çarpıp ölmez.

    olay yeri: adapazarı
    siz hiç arabası ile yolda giderken radyoda duyduğu oyun havasıyla coşup, göbek atmak için aracını kenara çeken ve otoyolda göbek atarken arkadan gelen aracın altında kalıp ölen duydunuz mu? söz konusu olay tem otoyolu sapanca mevkiinde meydana gelmiştir

    olay yeri: konya
    aynı işyerinde, biri gündüz biri gece vardiyasında çalışan ve ikisi de işine motogiblet ile giden baba oğulun, yolda karsılaşmaları normaldir, fakat birbirlerine selam vermek için ellerini sallarken, kaza yapıp ölmesi sadece bizde vaka-i adliyedendir.

    olay yeri: i̇stanbul, ayazağa
    gelişmiş ülkelerde, çalışan isçiler, üstlerindeki imalat artıklarını temizlemek için, birbirlerine kompresörle hava tutmazlar. tutsalar bile, biri şaka yapmak için kompresörü diğerinin poposuna dürtmez.
    dürtse bile, diğeri "ulan şaka öyle yapılmaz böyle yapılır" diye elindeki kompresörü şakacı arkadaşının poposuna dayamaz ve bağırsaklarını basınçtan patlatarak öldürmez.

    olay yeri: kocaeli, dilovası
    dünyanın hiçbir yerinde gemi mühendisi kazanı kontrol etmek için kazana girdiğinde biri gelip kazanın kapağını kapatmaz ve sonra da gemi yola çıkmaz.

    olay yeri: trabzon
    siz hiç başka bir ülkede, bir insanın, tuttuğu futbol takımının maçı, ya da siyasî partinin seçimi kazanıp kazanmayacağı hakkında bir "uzvu" üzerine iddiaya girdiğini, "eğer kazanamazsak, ben de bunu keserim" dediğini, iddiayı kaybedince besmele ile abdest alıp, iki rekat namaz kıldıktan sonra "onu" kestiği ve kan kaybından öldüğünü duydunuz
    Tümünü Göster
    ···
  5. 55.
    +1
    reserveeeeeed
    ···
  6. 56.
    +1
    reserved
    ···
  7. 57.
    +1
    devam et
    ···
  8. 58.
    0
    Dünyadaki toplam insan nüfusunun %20 si islamiyeti benimsemiş ve zirvede. En yakın rakibi %17 ve katolikler.
    ···
  9. 59.
    0
    reserved
    ···
  10. 60.
    0
    dur biraz düşüneyim

    norveçtemi biryerde olmştu bu olay. bir kadın çocuğunu doğuruyor ve çocuk 18 yaşına geldikten sonra annesiyle aşk yaşamaya başlıyorlar. tamamen gerçek beyler maalesef.
    ···
  11. 61.
    +1
    @27 bak evladım, nefes beyine gitmediği takdirde felç geçirirsin ancak ilk kalbe ulaşıp kan pompalama işlemini gerçekleştirir. eğer ki kalbe ulaşmıyorsa direncin kırılır ve bayılırsın. ergen velet gibi ;) işareti koyarak olmuyor bu işler, yaşın kadar tıp okudum ben sıpa
    ···
  12. 62.
    0
    Serkanin asil babasi na sonsoz saygi duydum . Tartismayi uzatmicam. iki farkli fikri savunuyo olsak da. Liseli degil. Ellerinden operim beyim
    ···
  13. 63.
    +1
    albert fish (1870 – 1936)

    seri katil fenomeninin ev sahibi amerika’dan çıkan en acayip seri katillerden biridir. kurbanlarının tamdıbını küçük çocuklar oluşturur. fish, kurbanlarına tecavüz eder, çeşitli yöntemlerle işkence ettikten sonra öldürür ve pişirip yerdi. hatta grace budd adlı kurbanını tecavüz ettikten sonra öldürmüş, 9 gün boyunca etini yemiş ve etini yerken mastürbasyon yapmıştı. bu bilgiler, albert fish davası kayıtlarında mevcuttur. dava sırasında sadece polisin izini sürüp bulabildiği 3 çocuğu öldürdüğünü kabul etmiştir. fish’in kurbanlarının gerçek sayısı ise bilinmemektedir.

    albert fish aynı zamanda mazoşizm eğilimleri de gösteriyor, kendi bedenine de zarar veriyordu. kendini çivili sopalarla döver, idrarını içer ve cinsel organına iğne sokardı. daha sonradan fish’in cinsel organının röntgeni çekilmiş ve öldüğünde penisinde en az 29 iğne saplı olduğu tespit edilmiştir.
    revolutionary united front (birleşik devrimci cephesi/1991-2002)

    ruf, batı afrika’nın tarihi soykırımlarla yazılı ülkesi sierra leone’nin 1991 – 2002 yılları arasında faaliyet göstermiş devrimci gerilla örgütüdür. ortaya çıktıklarında sloganları “köleliğe son, efendilere son! yaşasın halk gücü ve zenginliği!” idi. kendilerini herhangi bir sol ideolojiyle tanımlamıyor, ancak halkın özgürlüğünü savunuyorlardı. sonradan yapılan incelemelerde ortaya çıktı ki, dünyanın var olması en zor coğrafyasında gerilla savaşının da nereye varabileceğinin bir örneğiydi ruf. bünyesinde 10 binden fazla çocuk asker barındırıyordu. bu çocuklar kasaba baskınlarında ya da elmas madenlerinde kullanılıyordu. kendi ailelerini öldürmeye, fahişeliğe zorlanıyorlardı. ancak bundan bile dehşet verici bir sırrı daha vardı ruf’un.

    ruf, düşmanlarının kol ve bacaklarını kesmekle, karşı gruplara yaklaşabilecek köyleri ve kasabaları basıp köylüleri sakat bırakmakla ve hatta öldürüp yemekle suçlandılar. öldürüp yedikleri arasında barış gönüllüleri ve birleşmiş milletler yetkilileri de vardır. düşman gördüklerini yiyorlardı çünkü insan etinin onlara güç vereceğine inanıyorlardı. bir diğer amaçları ise düşmana gözdağı vermekti. ruf’un bu şekilde ortadan kaldırdığı kurbanlarının kesin sayısı bilinmemektedir.
    mauerova ailesi (2007)

    mauerovalar, çek cumhuriyetinden çıkan belki de en ilginç aile olabilirler. kız kardeşler klara ve barbara mauerova bir kitap okuduktan sonra kendilerini “grail movement” adlı bir düşünceye kaptırdılar. ve bazı başka akrabalarıyla beraber klara’nın 2 çocuğuna da işkence ettiler. çocukların bedeninde sigara söndürdüler, cinsel tacizde bulundular, bağladılar, boğulmanın eşiğine gelene kadar suyun altında tuttular, kafeslere koydular, kendi kendilerini kesmelerini istediler. fakat daha da ilginci 10 yaşındaki ondrenj’in etlerini kestiler ve ondrenj de dahil aile bireylerine yedirdiler. olay 2007’de gerçekleşmiştir.
    dorangel vargas “andes’in hannibal lecter’ı” (1957 – …)

    venezuellalı ve “el comegente” (insan yiyen) lakaplı seri katil. aslında sokaklarda yaşayan bir evsizdi. 1999’da yakalandığında 2 yıl süresince en az 10 erkeği bir parkta kıstırdığını, öldürdüğünü ve yediğini itiraf etti. vargas, yakalandıktan sonra yaptığı bir röportajda erkeklerin kadınlara göre daha lezzetli olduğunu ve muhakkak kaslı bölgelerin yenmesi gerektiğini söylemişti.
    armin meiwes (1961 – …)

    alman asıllı armin meiwes bir gün internete bir ilan verdi: “kesilmek ve ardından tüketilmek üzere, yapılı, 18-30 yaşlarında biri aranıyor.” bu ilana bernd jürgen brandes cevap verdi. i̇kili 2001 yılında meiwes’in evinde buluştular. meiwes brades’in penisini kesti ve beraberce yediler. ardından brades’in de isteğiyle brades’i öldürdü. alman kanunlarında yamyamlık suç olmadığından, meiwes sadece cinayetten yargılanmış ve 8 yıl ceza almıştır. ancak cezası sonradan ömür boyu hapse çevrilmiştir.

    meiwes – brandes olayı hala tartışılmaya devam ediyor. zira kurbanın gönüllü olması durumu pek çoklarına göre olayı “suç” olmaktan çıkarmaktadır.
    jeffrey dahmer (1960 – 1994)

    beraber olduğu genç siyahi erkekleri önce öldürür, ardından onlara tecavüz eder ve gözüne kestirdiği yerlerini yerdi. 17 kişiyi öldürüp yemiştir. dahmer 1991’de bir kurbanını öldürmeye çalışırken kurbanın kaçması ve daha sonra onu ihbar etmesi üzerine yakalanmış ve dava sonucunda 947 yıl hapse mahkum edilmiştir. 1994’te de kaldığı cezaevinde çıkan isyan sırasında siyah bir mahkum tarafından öldürülmüştür.
    571 sefer sayılı uruguay hava kuvvetleri uçağı (1972)

    uruguay hava kuvvetleri 571 sefer sayılı uçak stella maris kolejinin rugby takımını taşıyordu. uçakta 45 kişi vardı. uçak uruguay’ın başkenti monteviedo’dan kalkmış, takımı şili’ye maça zütürüyordu. ancak yolda kötü hava şartları yüzünden kaza yaptı ve güney amerika’nın en yüksek dağları olan and dağlarına, arjantin’le uruguay arasında bir yere düştü. aramalar 11 gün aralıksız sürdü. ancak kazazedelere ve uçağa ulaşılamadı. tüm yolcuların öldüğü varsayıldı. oysa kaza sırasında 12 kişi ölmüştü. kalan 27 kişi 2 aydan fazla bir süreyi and dağlarının tepesinde çetin kış koşullarında geçirmek zorunda kaldılar. yiyecekleri yoktu. son olarak 16 kişi hayatta kalabilmiş ve ölen arkadaşlarını yemişlerdi.
    Tümünü Göster
    ···
  14. 64.
    0
    @27 maalesef kanka. suyun altındaysan nefessizlik ve basınçtan dolayı ölürsün ama normal biryerde nefes tutmak insanı öldürmez.
    ···
  15. 65.
    +1
    rizorvid
    ···
  16. 66.
    0
    3 bi̇n metreden düştü ölmedi̇!
    i̇ngiltere’nin shropshire kasabasında 3 bin metre yükseklikten paraşütle atlayan 40 yaşındaki paul lewis, yere çakıldı.
    ancak şanslı adam, uçak hangarının çatısına düştü. lewis, yedek paraşütünün de çatıdaki civatalara takılması ile yaklaşık
    15 metre yükselikten yere düşme tehlikesinden de kurtuldu. böylece lewis olaydan yara almadan kurtuldu.
    ···
  17. 67.
    0
    Orta amerikada bulunan bir yılan sizi sokarsa, kalbiniz durma noktasına gelir, nabzınız atmaz. Felç olursunuz.
    Bu sebeple canlı canlı gömülme riskiniz doğar.
    ···
  18. 68.
    0
    iranda 2013 yılında idam edilen bir kişinin boynunun kırık olduğu fakat ölmediği morgda gecirdigi 1 gunun ardından belli oldu.
    Tedavi edilen adamın ölüm cezası iptal edildi.
    ···
  19. 69.
    +3
    frane selak

    Günümüzden tam 50 yıl önce, 1962 yılında Frane Selak adlı Hırvat müzik öğretmeni, Saraybosna'dan Dubrovnik'e giden trende, tüm dünyanın kendisini tanıyacağından habersiz yolculuk ediyordu.

    Selak'ı taşıyan tren raydan çıktı ve donmuş nehre devrildi. Kazada 17 yolcu hayatını kaybederken Selak kıyıya kadar yüzüp kurtuldu.

    Selak kazayı sadece kırık bir kol ve çiziklerle atlattığı için çok mutluydu.

    Bir yıl sonra, Selak uçakla Zagreb'den Rijeka'ya yolculuk ediyordu. Bir anda uçağın kapısı açıldı ve kapı yakınında oturan yolcular dışarıya uçtu.

    Selak da uçaktan dışarı uçanlar arasındaydı. Uçak bir kaç dakika içerisinde yere çakıldı ve 19 kişiye mezar oldu.

    Selak gözlerini açtığında hastanedeydi, şansı sayesinde bir saman yığınına düşmüş ve orada bulunup hastaneye kaldırılmıştı. Bu kazayı da sadece ufak sıyrıklarla atlattı.

    1966 yılında bindiği otobüs yoldan çıktı ve bir nehre uçtu. Kazada dört kişi öldü, Selak hafif yaralı olarak kurtuldu.

    Selak, 1970 yılında otomobiliyle yolculuk ederken aracı alev aldı. Salek aracı durdurup kendini dışarı attı, ardından aracı havaya uçtu.



    1973 yılında bozuk bir benzin pompası Selak'ın otomobilinin motoruna benzin akıttı, araç alev aldı, Salek bu kazadan da kurtuldu ancak saçlarının büyük bir kısmı yandı.

    1995 yılında ise, Zagreb'de Frane Selak'a bir otobüs çarptı, ancak bu kazayı da Selak ufak sıyrıklarla atlattı.

    1996 yılında aracıyla bir dağ yolunda ilerleyen Selak, döndüğü virajın ardından bir kamyonun üzerine geldiğini gördü ve aracını yolun dışına yöneltti.

    Aracı yoldan çıkıp, uçurumdan yuvarlanırken Selak araçtan atladı ve bir ağaca tutundu. Aşağı baktığındaysa tam 90 metre altında aracının patladığını gördü.

    Selak artık "şansı" ya da kimilerine göre şanssızlığı- konusunda dünya çapında üne sahipti. Tüm dünyanın takip ettiği Selak'ın inanılmaz öyküsü burada da bitmedi.

    2003 yılına gelindiğinde, hayatında ilk kez piyango bileti alan Selak, büyük ikramiye olarak 1 milyon dolardan fazla para kazandı.

    Selak hayat hikayesini anlatırken "buna iki şekilde bakabilirsiniz" diyor; "Ya dünyanın en şanssız insanıyım, ya da en şanslısı. Ben ikincisinin doğru olduğuna inanıyorum."

    2004 yılında ise Doritos, Avustralya'da bir TV reklamında oynatmak üzere Selak'la iletişime geçti.

    Bu teklifi ilk başta kabul eden Selak, daha sonra fikrini değiştirdi ve Sidney'e uçakla gitmeyi reddetti.

    Selak buna sebep olarak da "şansımı test etmek istemiyorum" dedi.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 70.
    +1
    daha ne olsun amk... geçen yıl vs'de miranda vardı bu yıl VS'de Miranda yok amk... çok buruk bir yıl başı oldu ama neyse Marisa Miller biraz acımızı hafifletti önümüzdeki maçlara bakıcaz artık
    ···