dünyayı yöneten gizli örgüt

Reptilian ırk, genlerini insan ırkına fahişe kraliçelerin yönettiği ülkelerde aktardılar. Sümer, babil, mısır bunlardan en önemlileri.

Eski ezoterik medeniyetlerde hep tapınak ve ciks ayini kültleri bulunur panpalar. Bu ciks ayinleri boyutta kapı açmaya yarar.

Sümerler… kraliçe-tanrıça inanna. Sümer tabletlerinin büyük çoğunluğu istanbul arkeoloji müzesinde bulunur şuan.

“erkek olan kadınlar, kadın olan erkekler, önünden geçer sana selam ederiz. Kadın fahişeler, erkek fahişeler, önünden geçer sana selam ederiz.” Sümer tabletinden alıntı. (iö 3000 yıllarından kalma bir tablet)

babil iö 1600 lü yıllar.. kraliçe-tanrıça ishtar. http://www.imgim.com/image/wj2w3vh.jpg/

Babil kulesinin tepesindeki tapınakta, kraliçe ishtar, marduk ile temasa geçer ve ciks ayini gerçekleştirir. Babil kulesinin her katı bir tapınaktır. Alt katta el değmemişlere el değdirilir. Orta katlarda tapınak fahişeleri ciks ayinleri düzenler. En üst kat ise reptilianların boyut kapısından geçerek, genlerini insan ırkına aktardıkları kısımdır.

Open your mind

To be continued…

Panpalar mimariler metafizik anlamda çok önemlidir. Bu apayrı bir konu aslında. insanların neden belli bir mimariye sahip bir mekanda bir araya gelerek toplandığı ve ibadetlerini, tapınmalarını, toplantılarını, ayinlerini bu tür yerlerde yaptıkları konusu, enerjinin iletimi mevzusu ile alakalı bir durumdur. Ayasofya nın neden çok önemli bir yer olduğu konusu enerjinin iletimi ve boyutsal geçiş mevzusunda çok önemli sırlar barındırır. istanbul da bir çok yer altı geçidi Ayasofya nın altına çıkar panpalar. Neyse sonra konuşuruz bunu.

To be continued…

Mısır a gelirsek panpalar, mısır firavunları reptilian ırka mensuptur diyebiliriz rahatlıkla. Çünkü yüzyıllar boyunca reptilian ırk, geçmişe giderek genlerini insan ırkına aktarmayı başarmış olarak karşımıza eski mısır da çıkmış oluyor. Mısır firavununun da babil kulesi inşa etmeye ve boyut kapısı açmaya böylece gelecekten gelen reptilianlar ile irtibat kurmaya çalıştığını söyleyebiliriz. (Bu söylediklerimi tarih biliminde ve kutsal metinlerde, ezoterik öğretilerde görebilirsiniz.) Fakat negatif enerjiyi kullanan mısır firavunlarının, pozitif enerjiyi kullanan insan peygamberler tarafından rahat hareket etmeleri engellenmiştir.

To be continued..

Babil kulesinin neden tamamlanmadığı söylenir panpalar, neden hep tamamlanmamış resmedilir?

http://www.imgim.com/image/rhbmguv.jpg/

insan, yaratılanlar arasında en üstünü olabilme özelliğine sahip. Bilim diyor ki insan mikro boyutta bir evrendir.

Şeytanı en iyi iki kavram tanımlar panpalar. Kıskançlık ve kin… kovulmuşluğun verdiği öfke var onda. insanı bu nedenle aşağıya çekmeye çalışıyor. Sürüngen forma sokmaya çalışıyor. Sürünmek kötü değil midir?

insan ırkı tamamıyla sürüngen forma sokulduğu zaman, reptilian ırka evrildiği zaman, yani babil kulesinin inşası tamamlandığı zaman, şeytan zafer naraları atacak. Bak gördün mü yarattığın üstün varlığı, ben ondan daha üstünüm diyecek. Hesabı bu panpalar.

Şeytana acımayın. Çünkü o size hiç acımıyor, gözünüzün yaşına bakmıyor.

To be continued…

Panpalar tarihin bir döneminde adamın biri çıkıyor, insanın sürüngenden evrildiğini söylüyor. Ak sakalına bakan nurani bir zat sanır amk. muallaknin önde gideni halbuki.

http://blog.milliyet.com....i-mi-/Blog/?BlogNo=419036

maymun aldatmacasına inanmayın panpalar. içinizde evrim teorisine hala inananlar olabilir. 21yy dayız. Bilimin geldiği nokta belli. Reptilian ırkın, darwin ile oluşturmaya çalıştığı algı işe yaramadı. Maya tutmadı.

Darwin in reptilian sempatisi ancak pet shop larda iş yapar. http://www.darwinsreptiles.com/

To be continued…

tüm yazılar için http://inci.sozlukspot.co...Ct/@no%20tits%20no%20milk

panpalar, dünyaya egemen olan gücün sahiplerinin şeytan ve onun reptilian hibrid insan hizmetkarları olduğuna inanıp inanmamak size kalmış bir şey.

gerçeğin değeri, onun bilinip bilinmemesi ile artıp ya da eksilmiz.

open your mind

to be continued..

@219 panpa, bir çoğunuzun bu konuyu daha önce hiç duymamış olmasının nedeni, bu konu hakkında çok fazla kaynak kitap bulunmamasıdır.

çoğu zaman anlatılmak istenilenler kelimelerin ve sembollerin ardına gizlenmiştir. gizlenmiş olanı okuyabilmek, okuduğunu kitlelere açıklayabilmek her zaman mümkün olamayabiliyor. insanların belli bir kavrayış düzeyine ulaşabilmesi gerekiyor.

mesela 50 sene önceki bilgi seviyesindeki bir insana bunları anlatsanız, uzay-zaman dan bahsetseniz, insan genleri üzerinde deneyler yapıldığından bahsetseniz, o günkü bilgi seviyesi ile bunları algılayabilmesi imkansız olurdu. bu nedenle her devrin şartlarına uygun olarak belli metaforlar kullanılarak, belli semboller kullanılarak, anlatılmak istenen bir şekilde anlatılmıştı. anlatılmış olan ise, anlaşılmak için, uygun zamana kadar gizli kalmak zorundaydı.

bilimsel algı düzeyi bu kadar ileri boyuta geçmemiş olsaydı, bu anlatılanlar anlatılmaz, sembollerin ardında saklı kalmaya devam ederdi.

zihninizi sadece gerçeklere açın. ışığın girmesine izin verin. böylece okumayı çözmüş olacaksınız.

to be continued...

panpalar, reptilianın master beyinlileri uzay-zamanda geçmişe gidiyor demiştim. ne kadar geçmişe gidebildiklerini söylemedim.

uzay-zaman da ancak nuh tufanındaki manyetik kutup değişimlerinin tamamlandığı zamana kadar gidilebilir. ondan öncesine bizim şuan üzerinde bulunduğumuz uzay-zaman boyutu uzanamaz.

dünyanın manyetik kutuplarının değişmesi, bizim uzay-zamanımızın da değişmesi anldıbına geliyor. o andan önceki zaman kavramı tamamen farklıydı. insan ömrü uzundu zamansal olarak. insanların metafiziksel özellikleri de farklıydı. cinlerin boyutsal özellikleri de farklıydı.

to be continued...

yarın ki konu, kehanetler olacak panpalar.

gelecekten gelen reptilianların, kimlerin kulağına fısıldadığını anlatıcam.

open your mind

to be continued...

tüm yazılar için http://inci.sozlukspot.co...Ct/@no%20tits%20no%20milk

panpalar, bu aralar keyfim yok. yazmaya bir süre ara veriyorum.

pazar akşamı, konuya kaldığım yerden devam edebilirim diye umuyorum.

arada sorularınızı ve yorumlarınızı okuyup, elimden geldiğince cevaplar vermeye çalışacam.

zihninizi açık tutun.

to be continued...

@237 reptilianları öldürmek ile bir hayvanı öldürmek arasında çok büyük bir fark yok. önemli olan şeytani bilinci öldürmek. yoksa reptilian ırk da bir araç. şeytanın kullandığı, gelmiş geçmiş en tehlikeli araç.

@228 reptilian ırkın metafizik ve genetik özelliklerinden biri yüz şekillerini değiştirebilmek. metafizik kavrdıbını, alışılageldiğiniz bir kavram olduğu için kullanıyorum. metafizik olarak adlandırılan çoğu eylem, olay, aslında fiziksel bir gerçekliğe dayanır. modern bilimin insanlara açık bırakılan tarafı, açıklamaktan çekindiği eylem ve olayları metafizik olarak adlandırır.

Panpalar, kısa bir aradan sonra yazmaya devam ediyorum.

Gelecekten nasıl haber verilir? Bunun yöntemleri nelerdir? ilk önce bu konulara değinmek gerek.
Gelecekten haber verdiğini söyleyen kahinlerin, medyumların, astrologların bir çoğu palavracıdır. Bunların durumu, romatizması olan insana benzer. Yağmurun önceden yağacağını bilme mevzusu yani. Yoksa geleceğin gizli kalmış taraflarını kimse bilemez ve açıklayamaz. uzay-zaman boyutunda gezinenler ise gelecek hakkında kısıtlı bilgiyi geçmişe taşıyabilirler. bu taşıma esnasında ise yeni bir paralel evren oluşur.

21 yy fizik bilimi der ki, geçmiş ve gelecek yoktur aslında. Her şey yaşandı ve bitti. Bizim algımızdaki veya boyutumuzdaki kavram ise bize göre, geçmişten şimdiye, şimdiden geleceğe doğru zamanın okunun ilerlediği şeklindedir. Yani kader yazıldı, mürekkebi kurudu. Bu işin tabi ki tanrısal boyutu. Biz kısıtlı dalga boylarında esiriz şuan. Özgürlüğe ulaşacağımız gün yakın gelecekte…

Üç tür gelecek okuma yöntemi var panpalar.

Birincisi olayları ele alarak, görünenler üzerinden yola çıkarak, gelecek hakkında fikir yürütmekten ibarettir. ileri görüşlülük olarak da tabir edilebilir. Örneğin; şuan ki politik, sosyolojik ve ekonomik bütün tahlilleri ve analizleri yaparak, yakın gelecekte bir 3. Dünya savaşının patlak vereceği gibi bir çıkarsama yapılabilir.

ikincisi metafiziksel olarak gelecek hakkındaki bazı bilgilere ulaşma yoludur. Bu işin hem negatif hem de pozitif yönü vardır. Negatif yön, şeytani ritüeller ile elde edilen bilgiye dayanır. Pozitif yön ise, tanrısal nur’un kazandırmış olduğu aydınlanma sonucu elde edilen bilgidir. Örneğin; her iki metafiziksel bilgi ile zamansal olarak 3. dünya savaşı olayının yaklaştığı öngörüsünde bulunulabiliriz.

Üçüncü gelecekten haber verme yöntemi ise, kutsal metinlerin gizlenmiş manaları, bilimsel analiz ile çözümlenerek elde edilen gelecek bilgisidir. Bu, metinlerde geçen olayların şifrelerinin bir tür gizli anahtar yardımı ile çözülmesi ile elde edilir.

Kutsal metinler, özellikle kuran , içerik bakımından daha çok Batıni yöne dikkat çeker, düşünmeyi teşvik eder. geçmişte veya gelecekte, uzay-zamanın her hangi bir noktasında gerçekleşen, hiç bir olay yoktur ki, kuran bundan bahsetmiş olmasın.

To be continued..

Kabalacılar, reptilianların sadık hizmetkarlarıdırlar. Bazıları bunun farkında değil.

Panpalar, Yahudiler ile Musevileri birbirine karıştırmayın sakın. Aralarında dağlar kadar fark var. Hitlerin sabun yaptığı insanlar Yahudiler değildi, Musevilerdi.

Aziz malaki adında bir kabalacı Yahudi papaz, 112. Papa dan sonra olacaklar hakkında şöyle bir kehanette bulunuyor.

“KUTSAL ROMA KiLiSESiNiN SON ZULMÜ ESNASINDA, BAŞTA KOYUNLARINI SAYISIZ gibINTILARIN ORTASINDA OTLATACAK OLAN ROMALI PETER BULUNACAK. VE BUNLAR SONA ERDiKTEN SONRA YEDi TEPELi ŞEHiR YOK EDiLECEK, VE KORKUNÇ YARGIÇ iNSANLARINI YARGILAYACAK. SON.”

Denilene göre bu pekekent, şu ana kadarki bütün papaları doğru tahmin etmiş. 112. Papa, son papa olacakmış.

Muhiddin Arabi bir islam filazofu ve bilginidir. Onun da şöyle bir öngörüsü var.
“Rum, doğuyu ve batıyı birleştirerek mülkü ele geçirir. Böyle olunca da, Zemzem’le Safâ arasından büyük ‘Mim’ zuhûr eder ve lâtif olan ‘Ğayın’da kâim olup, kendisine biat edilir. Sonra kullara vaad edilen gelir ve zulüm ve kötülükle dolduktan sonra yeryüzüne tekrar adâlet yerleşir. ‘Son’un zuhûruyla ilk ‘Mim’in hükmü yeniden doğar ve onunla yeryüzü yeniden canlanır.”

Bir birine benzer iki kehanet. ikisinde de son kavramından bahsediliyor. ikisinde de manaların üzerleri örtülü. Simgesel bir üslup kullanılmış. Aziz malaki, muhiddin Arabi den yüzyıllar önce yaşamış bir isim. Fakat iki farklı kutsal metinin gizlenmiş olan manası, birbirine benzer bir sonuç ortaya koyuyor.

Fatımanın üç sırrını duymuşsunuzdur. işte üçüncü sırda da buna benzer şeyler söyleniyor. Üç küçük çocuğa, sözde bakire Meryem olduğu söylenen biri tarafından verilmiş bu sırlar. Gerçeğin simülasyonu panpalar….
Yalanı yaşatan, gerçekliğine olan bağlılıktır panpalar. Ne kadar çok insan bir yalanın gerçekliğine inanırsa, o yalan, o kadar çok yaşar. Yalan ve ilüzyon, simülasyonu besleyen gıdalardır.

Open your mind

To be continued…

Uykuya dalınca, ruh bedenden ayrılır panpalar. Rüya alemi denilen yerde dolanır. Rüya alemi, sembollerin dünyasıdır. Über gerçeklik, rüya, ruhun anladığı bir dil ile konuşur. Rüyalara müdahale edilebilir, manipüle edilebilir. Bu tür araştırmalar yapıldı.

inception filminde, bir küresel petrol kralının rüyasına girerek, onun gelecek yatırımları hakkında yanlış yönde hareket etmesini sağlayacak şekilde, bilinç altına fikir ekimi yapılır. işte şeytanların, cin-şeytanların en meşhur yöntemi budur panpalar. Siz bir olay karşısında bir tepki vereceksiniz veya bir karar alacaksınız. Fakat bu tepkinizin ve kararınızın oluşması bilinç altınıza ekilmiş olan şeytani tohumların bir sonucu olacaktır. Unutmayın, masanın üzerindeki bardağınıza uzandığınız zaman, bilinçaltınız bu kararı (bardağa uzanma isteği) 6 saniye önce vermişti. Bu bilimsel bir gerçekliktir.

O nedenle mutlaka bilinç altınızı korumalısınız. Sub liminal mesajlardan, müziklerden, filmlerden vs.. ya izlemeyeceksiniz, dinlemeyeceksiniz ya da bu etkiyi kıracak bir bilinç düzeyine erişeceksiniz, bilinç altınızı koruma altına alacaksınız. Bunun başka yolu yok panpalar.

To be continued…

Rüyalar gelecekten haber verebilir. Çünkü zaman kavramı orada pek işlemez. Ben bir keresinde senelerce süren bir rüya görmüştüm. Fakat bu rüya reelde belki birkaç dakikayı geçmemiştir. Rüyaların yorumlanması, yanlış yorumlanması, sizin bilinçaltınıza yarar veya zarar sağlar. Bu nedenle her rüyayı her kişiye yorumlatmayın. Bilinçaltınızı şartlandırmak bazen tehlikeli sonuçlara neden olabilir.

Panpalar, reptilian hibrid ırk gerçek ile rüya arasında bir hayat yaşadıklarından onlar için rüya diye bir şey yoktur. O yüzden insan ırkının rüyalarını bin etmek için uğraşırlar. Rüya insan ırkına bir armağandır. Belli bir aydınlanmaya ulaşan bir insanın rüyaları, artık gerçekliğin bir aynası haline gelir. Yolunu aydınlatan bir ışık olur. Bu andan sonraki durum artık rüya değildir. Tayy ı mekan seyahati yani bir nevi astral seyahat halini alır. Benzetme basit gibi durabilir. Artık yeni bir alemin kapısı sonuna kadar açılmıştır. Bu alemde kimler yok ki… “onları ölüler sanmayın, bilakis diridirler” denilenler var.

Open your mind

To be continued…

panpalar, dünyanın sonu hakkında veya kıyametin kopacağı zaman hakkında kimse net bir tarih veremez. zaman boyutunda gizlenmiş kalacaktır. bilimsel olarak bu zamanı bilebilmek mümkün olmayacaktır.

onun haricinde uzay-zaman boyutunda meydana gelen olayların tarihsel olarak tahminleri yapılabiliyor.
bazen tahmin boyutunu aşan örneklerle de karşılaşabiliyoruz. işte burada metafizik bir etkileşim söz konusu. metafizik boyutta, gelecekten haber taşıyanlar, birilerinin kulağına fısıldıyor.

baba vanga adında kör bir kadının kehanetlerindeki olayların tarihsel sıralaması çok ilginç. mesela 11 eylül olayını şöyle tahmin etmiş "iki çelik kuş, kulelere çarpacak"

bu karının, rusya devlet başkanının adını bilecek kadar, amerikanın siyahı başkanını söyleyecek kadar net atışları var.

fakat olayların oluş tarihleri, bizim uzay-zamanımıza uygunluk göstermiyor nedense. bu kadar net atışları olan birisinden tarihler konusunda da bir beceri beklerdik. yalnız olayların oluş sırasında gözle görülen bir tutturma var. bunun nedeni, vanga nın kulağına fısıldayan gelecek habercilerinin önceki paralel evreninde olayların tarihsel zamanlamalarının farklı olmasıdır panpalar.

panpalar, uzay-zaman a her müdahale edildiğinde yeni bir paralel gerçeklik oluşur.
Mesela 2300 lü yıllardayız şuan. 2083 yılında viyana kuşatmasının 400. Yıldönümü tarihinde Türkler viyanayı bu sefer ele geçirmiş olsun. Nedensellik ilkesini, benzer şartlar altında benzer olaylar, aynı sonuca neden olur, şeklinde izah etmiştim. Zamanda 300 sene öncesine yolculuk yaparak 2000 yılına gittiğimizi düşünelim. Uzay- zaman boyutunda eğer viyana nın fethedilmesi olayı gerçekleşecekse, bizim bunu engellememiz mümkün olmayacaktır. peki engellenemeyen bir şey, oldu gibi gösterilirse ne olur? Yani simüle edilirse, -mış gibi davranılırsa? Sanki Türkler viyanayı fethetmiş. O zaman öyle bir sahne hazırlanmalı, öyle bir senaryo yazılmalı ve öyle bir oyuncu kadrosu seçilmeli ki gerçek ile simülasyon bir birine karışsın. Viyanayı fethedecek bütün pozitif enerji, bu simülasyon için harcansın.

Viyana fethedildi. Fakat şeytan bunda kazançlı çıktı. Yada başka deyişle en az zararla atlattı bu olayı.

Open your mind

To be continued…

panpalar, bütün kehanetler, türkiye'nin üçüncü dünya savaşına girmesi yönünde.

bu ilüzyona, bu aldatmacaya kanmamak gerek. türkiye nin bu savaşa girmesi demek, bütün birikmiş pozitif enerjinin boşaltılması demek. çanakkale savaşında büyük bir enerji boşalması yaşandı panpalar. bunu unutmayın. bu enerji boşalması zamanında ve yerindeydi belki. ama şuan türkiye nin geri kalmasının, az gelişmiş bir ülke olmasının metafizik nedeni bu. eğer birinci dünya savaşına girmeseydik, şu an dünyayı yönetiyor olurduk.

üçüncü dünya savaşına girmezsek, gelecekte dünyanın lideri türkiye olacak.

to be continued...