/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +4
    Hayattaki ilk maçında nakavt olmuş insanlara, yıllar boyu ‘tinerci, dilenci, serseri’ dedik toplum olarak. Çocuklarımızı, yaramazlık yaptıklarında, bak sözümü dinlemezsen bunlar gibi olursun diyerek korkuttuğumuz insanlardı onlar. Çöpe atılmayan, çöpün yanına bağlanan ekmek gurur kaynağıydı bizim icin, çünkü biz sevap işlemiştik yemediğimiz ekmeklerle. En iyi bizdik yıllar boyu.

    Hep aptaldık biz, şimdi anlıyorum. Başını sokacak bir yere sahip olmayanlara acınası gözlerle baktık, bakışlarımızla küfür ettik onlara. Ezdik, dışladık, ayıp ettik.

    Oysa tinerci ismini taktığı bir abiye gidip nasılsın, nasıl gidiyor abi demedik insan gibi. Halini hatrını sorup, muhabbet etmedik.
    ···
  1. 2.
    +1
    Beşiktaşla dalga var sandım çuguladim
    ···
  2. 3.
    0
    Geçen günlerden birindeydi işte. Sevgili mi evine bıraktım, yürüyordum eve doğru. Zamanım vardı bolca, aylaklık yapıyordum işte, bilirsiniz. Sigara yakarken duraksadım bir an. Kafamı kaldırdığımda bir bankta, el arabasıyla oturan, eski giyimli bir abi dikkatimi çekti. Bir şeyler okuyordu. Gideyim dedim içimden, belki fırsat bulurdum da muhabbet ederdim işte.
    ···
  3. 4.
    +1
    Kalktım gittim yanına.

    - Selamın aleyküm usta.

    - Aleyküm selam delikanlı

    - Müsait midir?

    - Estağfurullah, buyur otur.

    Başladık öyle hal hatır sormaya. Çalışıyor musun, okuyor musun, kaç yaşındasın, buralı mısın, hangi köyden falan fistan işte, bilirsiniz. isa abinin soruları bitince benim merakım kabardı. Ben sormaya başladım. Evli misin abi dedim, kaç yaşındasın dedim, n'apıyorsun buralarda bir el arabasıyla yalnız başına...

    Anlatmaya başladı sonra:
    ···
  4. 5.
    +1
    ‘‘Bu şehre geldiğimde 39 yaşındaydım oğlum, her şeyden kaçmak için geldim buraya. Kötüsünden kaçtım ben kaderin. Bir kızım vardı, bir de karım. işlerim yolundaydı, ticaret ile uğraşıyordum. Şükür elhamdülillah, iyi kazandım bir dönem. Sonra kiralar arttı, işler bozuldu. Hanım da kasada dururdu. Geçimimizi bir süre sonra sağlayamamaya başladık. Benim hanımla severek evlenmiştik aslında, bir de kızımız olmuştu. Mutlu bir aileydik anlayacağın. Sonra işte işler güçler, hesaba katılmayan olaylar nakavt etti beni.

    Hanım hep dert yanıyordu yok kira gecikti, yok şunu isterim. Çalışıyordum ama borçlar falan vardı, yetiştiremedim. Evi bıraktı; annesinin yanına, memlekete gitti. Bir ay sonra elinde mahkeme kağıdıyla geldi. Boşandık sonra ve kızımızın, gözümün nurunun velayetini de aldı. Kaldım ben bir başıma. Sonra bizim arka sokakta süpermarket vardı bir tane. Sahibi varlıklı bir adamdı, tanırdım. Evlenmiş lan onunla,’’ dedi, gülmeye başladı. Bir sigara uzattım, bir de kendim yaktım. Devam etti anlatmaya. ‘‘Hepsi geldi geçti, unutuldu eskahpe,’’ dedi. ‘‘Ama kızımın bana küçümseyici gözlerle bakmasını hazmedemedim oğlum. Nasıl doldurdularsa artık küçücük kızımı bana, yanına gittiğim her seferinde yanımda daha az vakit geçirmeye başladı. işte beni bu şehre getiren bu oldu. En son artik görmeye gittiğimde evin kapisina bile inmedi. Ben o gün beynimden vuruldum eskahpe,’’ dedi.
    ···
  5. 6.
    +1
    “Gitmeseydim katliam çıkartacaktım çünkü, vurucaktım birilerini. Acımı, hak etmeyen insanlardan çıkartacaktım,” dedi.

    Anlatırken gözlerini görseydiniz, anlardınız acısını.
    Bu düşmenin değil, düşürülmenin acısıydı. Apaçık ortadaydı isa Abinin dağılmışlığı.

    “Sonra,” dedi. “Sonra elimde kalan ne varsa sattım. Kızımı Allah'a emanet edip geldim buraya. Bir sürü el işinde çalıştım. Bir otel mutfağında, fabrikada, inşaatta. Olmadı işte oğlum, alışmamışız el işine, yapamadım. Sonra bununla arkadaş olduk,” dedi sağında duran el arabasını işaret ederek. Gülümsedi, gülümsedim.
    ···
  6. 7.
    +1
    Rezervatuar
    ···