1. 1.
    +11 -1
    her madde insanın kabullendiği şekliyle vardır eğer ben içine tütün konulmuş uzun silindirik sonunda filtre olan dışı kağıt kaplı birşey gördüğümde ona sigara diyorsam sigara var olmuş olur ben onu başka bir şekilde kabullenseydim orada sigara var olmazdı buradan yola çıkarak sandalyeyi genelde tahtadan yapılan plastik metal çeşitleri olan insanın oturma ihtiyacını giderdiği bir madde olarak kabul ediyorum senin bana gösterdiğinse monitörde ışık ve renklerin yan yana gelerek oluşturduğu rastgele bir görüntü

    edit: sağol panpişlerim bu soruyu çözeceğim ama brazzers falan istemem
    ···
  2. 2.
    +8 -1
    http://inci.ca/u9d6jybhto

    yok panpa
    ···
  3. 3.
    +3
    ben körüm.
    ···
  4. 4.
    +2
    http://inci.ca/udey3_k56f

    al yarram

    emek var
    ···
  5. 5.
    +2
    panpa anlatıyorum

    iki elini birbirine değdir, ellerinin birbirine dokunduğunu algılıyorsun ama aslında birbirine temas eden hiç bir şey yok. sadece epidel dokunun üzerindeki hücreleri oluşturan atomların etrafındaki elektronlar birbirlerini ittiriyor, bu da nöron uçlarına kadar bütün elektronlar boyunca gerçekleşiyor, arından nöronlar beyne sinyal gönderiyor itildik diye, beyin de bunun aını gözün de desteği ile iki el birbirine değdi olarak yorumluyor. oysa değen hiç bir şey yok. peki o zaman elektrona dönelim, proton nötron vs. bunlar bize kimya kitaplarında filan gösterildiği gibi yuvarlak renkli küreler mi yoksa başka bir şey mi; örneğin enerji öbekleri... elbette bunlar (girişim, kırınım deneyini hatırlayın liseliler) kürecikler değiller. peki böyle kürecikler yoksa gözle gördüğümüz şeyler ne? işte onlar belli bir düzen-düzensizlikle bir araya gelmiş enerji öbekleri. ama o enerji öbeği bir başka enerji öbeği olan fotonları kırıp yansıtarak görsel, etrafındaki enerji öbekleri ile elektriksel (hiç bir zaman iki elektron nükleer tepkime dışında birbirine değmez) itkiler ile temas, ses ile işitsel algımız oluşuyor. ama bu kesinlikle madde denen şeyin kanıtı değildir. aksine madde diye bir şeyin hiç olmadığına doğada madde algısı olduğuna dair epey kanıt vardır.

    o sandalye ya da şu an oturduğun amcık beyinli maalesef sadece algıdan ibaret. algın sağlamsa mesela altındaki sandalye dildoya dönüşür ve klave kucağında dildo zütünde devam edersin.
    ···
  6. 6.
    +2
    404 not found panpa
    ···
  7. 7.
    +2
    not found çıkıyor panpa
    ···
  8. 8.
    +3 -1
    anam avradım olsunki yok o sandalye vallaha billaha
    ···
  9. 9.
    +1
    züt mü ne zütü amk
    ···
  10. 10.
    +1
    aslında madde yoktur. maddeyi insanlar algılar. yani beynimiz farklı çalışsaydı sandelyeyi güzel bi karı zannedip gibmeye kalkabilirdik ki öyle abazalar da var. ve evren her saniye - her an tekrar yaratılır. aslında biz sadece an olarak varız. allahın işine akıl sır ermiyor işte. kuantum a göre de maddeler evrende çözünmüş bir şekilde vardır sadece beyin bu çözülmeleri toparlayarak madde olarak bir şeyi algılar. kuantum vardır binler kanıtlanmıştır. yazdıklarım salak saçma olarak da görülebilir ama araştırın dıbınakoyim biraz
    ···
  11. 11.
    +1
    panpa bu bir sandalye değildir bu bir sandalye fotoğrafıdır

    şekil a : caps veremedim panpalar google'dan bu bir pipo değildir diye aratırsanız görebilirsiniz
    ···
  12. 12.
    +2
    marangoz.avi
    ···
  13. 13.
    +1
    ontolojide varlık bilgisi problemi varlığın neliğinden önce gelmez. bir tasarı yaratılır ve o tasarının var olup olmadığı sorgulanır. deleuze kant hakkında verdiği birinci dersin başında aynen böyle söyler ve haklıdır da. buna göre öncelikle sen imajı ve kelimeyi gösterge olarak kullanıp bana aktardığın bu kavrdıbının içeriğini açıklamalısın. hadi sandalyeden bahsettiğini ve içeriğini biliyoruz o yüzden bunu geçiyorum. öyleyse tanıtlanabilen evrende herhangi bir transendental aksiyomu entelekte sokmadan yalnızca ampirik manada bilinebilen kısmıyla evrenin ilkelerine dayanarak bu soruya cevap verilebilir; bu cevap da sandalyenin var olduğudur. saussure'un göstergenin nedensizliği kanunundan yola çıkarak adlandırma açısından polemik yaratmanın sadece sofistik bir hareketin ötesine geçemeyeceğini çıkartabiliriz. ancak rasyonel bir teori ortaya atılabilir ve ordaki aksiyomlara dayanılarak sandalyenin olmayacağını da barındıran tümel önerme ortaya atılabilir. bu da kanıtlama olmaz. kısacası o sandalye vardır ve olmadığı kanıtlanamaz ancak sistematik olarak iddia edilebilir ve aksiyomlar geçersiz kılındığı andan itibaren iddianın yani önermenin hiçbir değeri kalmaz. algının mutlak olmayışı belki salt ampirik yollarla sandalyenin var olduğunu söylemeyi de kesinlikten olsaılığa çevirir ancak bireyin algısının biricik olduğu ve bunun dışına çıkmanın mümkün olmadığı aşikarken elimizden gelen bir şey yoktur. zaten mutlaklık ve objektiflik parçaların oluşturduğu bir alanda bahsedilmemesi gereken iki şeydir.
    ···
  14. 14.
    +1
    Allah belamı versinki kuran musap çarpsınki yok öyle bi sandalye hocam iki gözüm önüme aksınki yok bak. Yalanım varsa şurdan şuraya gitmek nasip olmasın. Büyük yemin ettim bak . Gerçi siz felsefeciler ataist oluyorsunuz Nietzshe felan hep ataist evrime inanıyor onlar. Allaha inanmıyor. Ama siz bana inanın hocam Anam avradım olsunki orda sandalye felan yok. Vallahi yok. Getirin kurana el basacam yok yani
    not: alıntıdır...
    ···
  15. 15.
    +1
    hangi sandalye?
    ···
  16. 16.
    +1
    modası geçti onların artık satılmıyor
    ···
  17. 17.
    +2 -1
    hangi sandalye?
    ···
  18. 18.
    0
    huur cocugu nerde sandalye
    ···
  19. 19.
    0
    @129 lan hazır yakalamışken yarın schiller kurucaz sinyal mekanizması için araya kablo döşemek zorundayız kablo 5 çıkış 6x0.22 iş görürmü lan
    ···
  20. 20.
    0
    @1 verdiğin linkteki görselin bir sandalye olduğunu bana kanıtlarsan çok sevinirim güzel kardeşim
    ···